Hamas'ın taktikleri İsrail'in ‘ebedi gerilla savaşı’ korkusunu artırıyor

Tünel ağını ve vur-kaç taktiklerini kullanan Hamas, daha agresif saldırıyor.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Reuters)
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Reuters)
TT

Hamas'ın taktikleri İsrail'in ‘ebedi gerilla savaşı’ korkusunu artırıyor

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Reuters)
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Reuters)

Wall Street Journal'ın haberine göre Gazze savaşının üzerinden yedi ay geçmesine rağmen İsrail, Hamas'ı yenememesinin sonsuza dek sürecek bir gerilla savaşına yol açmasından korkuyor.

Gazeteye göre Hamas, tünel ağını, küçük militan hücrelerini ve geniş toplumsal nüfuzunu sadece hayatta kalmak için değil, aynı zamanda İsrail güçlerine karşı koymak için de kullanıyor.

Gazete, Cibaliye'de savaşan 98. Komando Tümeni'nden İsrailli bir yedek askerin Hamas'ın daha agresif saldırdığını, evlerde barınan askerlere ve İsrail askeri araçlarına her gün daha fazla tanksavar silahı ateşlediğini söylediğini aktardı.

Gazeteye göre 2006'da parlamento seçimlerini kazandığından bu yana Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas, tünellerini, militanlarını ve silah stokunu kullanarak gerilla savaş gücüne geri döndü.

Vur-kaç taktikleri ve tüneller

Bu değişim kısmen Hamas'ın 1980'lerdeki ilk Filistin ayaklanması sırasında İsrail'in Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki askeri işgaline karşı muhalefeti örgütleyen bir grup olarak köklerine dönüşünü yansıtıyor.

Gazze Şeridi'ndeki güvenlik analistleri ve tanıkların Wall Street Journal’a anlattıklarına göre, mevcut savaşta bu, vur-kaç taktikleri kullanmak ve daha küçük gruplar halinde faaliyet göstermek anlamına geliyor.

Tünel ağının beklenenden daha geniş olduğu ortaya çıktı. Söz konusu tüneller, daha önce deniz suyuyla doldurmayı denedikten sonra patlayıcı kullanarak da yok etmeye çalışan İsrail ordusu için özel bir zorluk teşkil ediyor.

Gazeteye göre Hamas'ın direnme yeteneği, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için stratejik bir sorun teşkil ediyor. Netanyahu, savaşın asıl amacının hareketin tamamen yok edilmesi olduğunu ve bunun savaşa yönelik herhangi bir siyasi çözümden önce gelmesi gerektiğini söylüyor.

İsraillilerin korkuları artıyor

Gazete, İsrail hükümetinin Hamas'ın yerini alacak inandırıcı bir planı olmadığı ve ordunun elde ettiği başarılar azalacağı için İsrail içinde, güvenlik kurumları da dahil olmak üzere korkuların arttığını belirtti.

Gazeteye konuşan görgü tanıkları, İsrail ordusunun Hamas'ın son kalesi olarak nitelendirdiği Refah'a tank ve asker sevk ettiği sırada, hareketin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki İsrail güçlerine bir dizi vur-kaç saldırısı düzenlediğini bildirdi.

sdfv fd
Hamas gerilla gücüne geri dönmek için tünellerini, savaşçılarını ve silah stokunu kullanacak. (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığı habere göre, İsrail'in Salı günü onlarca militanla girdiği çatışmalarda kendisine destek olması için tankları çağırdığını ve Gazze Şeridi'nin orta kesiminde Hamas'ın savaş odası olarak tanımladığı bir hedef de dahil olmak üzere 100'den fazla hedefi havadan bombaladığını duyurmasının ardından nispeten sakin olan bölgeler savaş alanına döndü.

“Hamas yenilgiden çok uzak”

Bir çatışma çözümü kuruluşu olan Uluslararası Kriz Grubu'nun Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programı Direktörü Joost Hiltermann, “Hamas, Gazze Şeridi'nin her yerinde ve yenilgiden çok uzak” ifadesini kullandı.

Mevcut ve eski İsrailli askeri yetkililere ve ABD istihbarat tahminlerine göre, bunun sonucu olarak İsrail, Netanyahu'nun tam zafer hedefine ulaşmaktan çok uzak görünüyor. İsrail, Refah'a geniş çaplı bir saldırı düzenlese de düzenlemese de Hamas'ın hayatta kalması ve Gazze Şeridi'nin diğer bölgelerinde varlığını sürdürmesi muhtemel.

Gazeteye göre, 7 Ekim saldırılarının emrini veren Gazze Şeridi'ndeki Hamas lideri Yahya Sinvar, Gazze'nin altındaki Hamas tünellerinde saklanarak İsrail saldırısına karşı koyabildi.

Hareketin uzun vadede savaştan sağ çıkabileceğine olan inancını yansıtan gazete, Sinvar'ın ateşkes görüşmelerindeki arabuluculara Hamas'ın Refah'ta savaşa hazır olduğu mesajını ilettiğini ve Netanyahu'nun hareketi dağıtabileceğine olan inancının ‘saflık’ olduğunu söylediğini bildirdi.

Yıllarca savaş

Gazeteye konuşan bir Arap müzakereci Sinvar için “O her zaman Hamas'ın halen liderlikte olduğunu, savaş alanını terk etmediklerini ve yıllarca olmasa bile aylarca savaşa devam edebileceklerini göstermek istedi” dedi.

İsrailli güvenlik yetkilileri ve analistler, Netanyahu hükümetini Hamas'ın yerine geçecek bir otorite oluşturacak plan ortaya koymamakla suçluyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail'in Gazze Şeridi'nde alternatif bir hükümet kurma planının yokluğunda “geriye sadece iki olumsuz seçeneğin kaldığını; Gazze'de Hamas yönetimi ya da Gazze'de İsrail askeri yönetimi” ifadesini kullanarak bu endişeleri açıkça dile getirdi.

Diğerleri ise Hamas'ın İsrail ordusuyla iş birliği yapan herkese saldırma tehdidinde bulunduğu bir savaş ortamında alternatif bir Filistin hükümetinin mümkün olup olmadığını sorguladı.

Gazeteye göre Hamas, mensuplarını üniformasız göndererek Gazze Şeridi'nin bazı kısımlarında fiili iktidar otoritesi olma rolünü bırakmadı.

Gazeteye göre İsrailli yetkililer, “Hamas, Hamas liderliğindeki İçişleri Bakanlığı'nın kontrolü altındaki polis ve sivil savunma aygıtı aracılığıyla etkisini yeniden ortaya koyuyor. Hamas aynı zamanda sosyal bir hareket olarak da devam ediyor” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu eski İstihbarat Daire Başkanı General Tamir Hayman Wall Street Journal’a verdiği demeçte, “Terörist faaliyetler aşınsa bile toplumsal yapılar, İslami kardeşlik duygusu, ideolojik ve dini unsurlar halen mevcut. Bu ortadan kaldırılabilecek bir şey değil” şeklinde konuştu.

 



Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.