İdlip’te Cevlani'nin düşmesi ve İdlib’teki Genel Güvenlik Servisi’nin lağvedilmesi talebiyle protesto gösterileri düzenlendi

HTŞ liderleri, ‘kurtarılmış’ halkı savunan devrimci kuruluşlardan taviz verilmesine karşı uyardılar

İdlib'in Binniş beldesinde göstericilerin yolunu kesen HTŞ üyeleri, 17 Mayıs Cuma (AP)
İdlib'in Binniş beldesinde göstericilerin yolunu kesen HTŞ üyeleri, 17 Mayıs Cuma (AP)
TT

İdlip’te Cevlani'nin düşmesi ve İdlib’teki Genel Güvenlik Servisi’nin lağvedilmesi talebiyle protesto gösterileri düzenlendi

İdlib'in Binniş beldesinde göstericilerin yolunu kesen HTŞ üyeleri, 17 Mayıs Cuma (AP)
İdlib'in Binniş beldesinde göstericilerin yolunu kesen HTŞ üyeleri, 17 Mayıs Cuma (AP)

Mustafa Rüstem

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ilinde düzenlenen protesto gösterilerinde cuma günü göstericilerin Heyetu Tahrir’uş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Cevlani'nin gitmesini talep eden sloganlar atmaları ve ardından HTŞ’nin gösterileri dağıtmak için aşırı güç kullanmasıyla İdlib’teki halk hareketi yeni bir sürece girdi.

Halk hareketi yeniden başladı

İdlib’in kentsel kesiminin yanı sıra Taftanaz, Hazano, Binniş, Cisr es-Şuğur, Kefer Takharim ve diğer bazı kırsal bölgelerde HTŞ'nin İdlib’i kontrolüne karşı protesto gösterileri düzenlendi.

HTŞ lideri Cevlani, 2017 yılından bu yana yönetimine karşı ayaklananların taleplerinin raydan çıktığını söyleyerek protesto gösterilerinin ‘kurtarılmış bölgede genel bir kargaşaya dönüştüğünü’ belirtti. Cevlani, kullandığı ‘kurtarılmış’ ifadesi, Şam'ın müttefikleri olan Rusya ve İran’ın durumu rejimin lehine çevirdiği ve Humus, Halep, Hama ve Dera’daki sailahlı muhalifleri püskürterek otobüslerle İdlib’e gönderdiği 2013 yılından bu yana yaşanan şiddetli çatışmaların ardından rejim güçlerinin çekilmesiyle ele geçirilen bölgeleri ifade ediyor.

Şarku’l Avsat’ın  Independent Arabia'dan aktardığı habere göre protestoları bastırmakla görevli askeri ve güvenlik güçlerinin geri çekildiğini ve mevzilerini boşalttıklarını belirten yerel kaynaklar HTŞ’nin askeri kanadında da huzursuzluklar yaşandığını ifade ettiler. söylediler. Gözlemciler ise meydanların güvenlik güçlerinden boşaltılmasının, şehirde fırtınalı ve öfkeli bir günün ardından normal hayata dönülmesine izin verdiği belirttiler.

dfvrgth
Binniş'teki bir gösteri sırasında Suriye Devlet Başkanı Esed, DEAŞ’ın eski lideri Bağdadi ve HTŞ lideri Cevlani'yi kınayan bir pankartı tutan bir protestocu, 17 Mayıs 2024 (AP)

İnsan hakları savunucusu Rıfat es-Seyyid Ömer, güvenlik güçlerinin, onların yorulmaları ve halk gösterilerinde alışılageldiği üzere önümüzdeki cuma günü daha büyük gösteriler yapılması beklentisi çerçevesinde geri çekildiklerini ya da sayılarının azaltıldığını düşündüğünü söyledi.

Ömer, protesto gösterilerinin mart ayında önde gelen isimlerin de aralarında olduğu bin kadar kişinin tutuklanmasının ardından olduğu gibi, bugün Genel Güvenlik Servisi'nin (GSS) feshedilmesi ve HTŞ’nin kontrolündeki cezaevlerinde tutulanların serbest bırakılması talebiyle yeniden başladığını belirtti.

Öte yandan Sugur eş-Şam ve HTŞ gruplarından bazı liderlerin yanı sıra HTŞ'nin askeri kanadının komutanlarından Ebu Hasan Halfaya, bir video kaydıyla ‘kurtarılmış’ bölgenin halkını savunmada askeri yeteneklerini geliştirdikten sonra devrimin kurumlarından ödün verilmesine karşı uyardılar. Videoda, “Bir sonraki savaşa hizmet edecek gücü geliştirmeye ve büyütmeye devam ediyoruz. Böyle bir kaos bu gücün gelişimini büyük ölçüde engelleyecek ve askeri yeteneklerinin güçlendirilmesini büyük ölçüde sekteye uğratacaktır” ifadelerini kullandılar.

Yeşil Şehir

Suriyelilerin ünlü zeytin ağaçları nedeniyle ‘Yeşil Şehir’ diye anılan İdlib’te devam eden olaylar, 2011 yılında HTŞ’nin eski adı olan Nusra Cephesi’nin lideri Cevlani'nin gölge adamı ve Nusra Cephesi’nin kurucularından Ebu Mariya el-Kahtani'nin hapse atılmasının ardından yaşanan gerilimi yeniden gündeme getirdi. Alınan bilgilere göre Cevlani’yi devirmeye çalışmak ve dış güçler için çalışmak gibi suçlamalarla tutuklanan Kahtani, altı ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Ancak Kahtani’nin serbest bırakıldıktan sonra İdlib kırsalındaki Sarmada beldesindeki misafirhanesinde bir bombanın patlaması sonucu ölmesi şaşkınlık yarattı.

Cevlani, siyasi söyleminde modern bir imaj çizmesine ve Batılı ülkelere yaklaşmaya çalışmasına rağmen HTŞ'yi terör örgütleri listelerinden çıkarmayı başaramadı. Birkaç katı görüşlü silahlı grubun yer aldığı Fethu'l Mubin adlı bir operasyon odası oluşturan ve İdlib’i askeri operasyonları için bir kale olarak kullanan HTŞ, rejime bağlı Suriye ordusunun yanı sıra Rus kuvvetleri ve İran güçleriyle savaşmaya devam ediyor.

Nusra Cephesi adıyla 28 Ocak 2017 tarihinde kurulan HTŞ, başta Fetihu’ş-Şam Cephesi olmak üzere Ensaruddin Cephesi, Ceyşu’l-Sünne, Liva el-Hak ve Nureddin el-Zengi Hareketi gibi silahlı grupları bira raya getiren katı Selefi bir gruptur.

Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), HTŞ’ye ait zırhlı araçların İdlib kırsalındaki Binniş beldesinde protestoculara sert müdahalesini belgeledi. SOHR’un belgelediği görüntülerde söz konusu araçlar, göstericileri ezmeye ve Cevlani’nin ve rejimin düşmesi için sloganlar atan protestocuları dağıtmaya çalıştılar. İdlib'in batı kırsalındaki Cisr es-Şuğur ilçesinde ise göstericilere sert müdahalede bulunan GSS üyeleri, göstericileri dağıtmak için ateş açarken bazılarını darp ettiler.

İdlib'deki gelişmelerle ilgili olarak gözlemciler, durumun son derece karmaşık olduğunu ve protestocuların taleplerinde ısrar etmeleri ve bu taleplerin karşılanmaması halinde gerilimin daha da tırmanabileceğini düşünüyorlar. Cevlani'nin görevinden ayrılmasının mümkün olmadığına inanan gözlemciler, gerilimin artacağını tahmin ediyorlar. Gözlemcilere göre Cevlani, muhaliflerini susturmak için düzenli ordu ile temas hatlarında yan çatışmalar başlatabilir. Tüm bunlar olurken Suriye düzenli ordusunun İdlib'i geri almak için ne zaman başlatılacağı belli olmayan bir askeri harekât hazırlığında olduğuna dair haberler dolaşıyor.



Suriye'nin yeni güvenlik güçleri kimlerden oluşuyor ve ne gibi zorluklarla karşı karşıyalar?

Suriye'deki yeni yönetim, önceki dönemin ordu ve güvenlik birimlerinin lağvedildiğini açıkladı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye'deki yeni yönetim, önceki dönemin ordu ve güvenlik birimlerinin lağvedildiğini açıkladı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye'nin yeni güvenlik güçleri kimlerden oluşuyor ve ne gibi zorluklarla karşı karşıyalar?

Suriye'deki yeni yönetim, önceki dönemin ordu ve güvenlik birimlerinin lağvedildiğini açıkladı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye'deki yeni yönetim, önceki dönemin ordu ve güvenlik birimlerinin lağvedildiğini açıkladı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Suriye'de Alevilerden sonra Dürzilerle yaşanan kanlı çatışmalar, yeni güvenlik güçlerinin çekirdeğini oluşturan savaşçıların kimliği ve kontrolünü tüm Suriye coğrafyasına yaymaya çalışan yeni yönetimin onları kontrol etme kabiliyeti hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Bu gruplar kimler? Nasıl faaliyet gösteriyorlar? Hangi bölgeler yetkililerin kontrolü dışında kalıyor?

Yeni güvenlik güçleri kimlerden oluşuyor?

Beşşar Esed'in 8 Aralık'ta devrilmesinden yaklaşık iki ay sonra Ahmed eş-Şera liderliğindeki yeni yönetim, önceki dönemin ordu ve güvenlik birimlerinin lağvedildiğini duyurdu.

Suriye Genel Güvenlik Dairesi mensupları (Suriye İçişleri Bakanlığı)Suriye Genel Güvenlik Dairesi mensupları (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Yeni yönetim ayrıca, İdlib'de Esed'i deviren son saldırıya liderlik eden Ahmed eş-Şera liderliğindeki Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) da dahil olmak üzere tüm silahlı grupların dağıtılmasına karar verdi.

Daha sonra yetkililer, dağılmayı kabul eden grupları Savunma Bakanlığı'na dahil etti ve yeni bir ordu ve güvenlik güçleri oluşturma çabalarının bir parçası olarak Genel Güvenlik Dairesi için gönüllülere kapı açtı.

Suriye Savunma Bakanlığı, diğer grupların yanı sıra ülkenin güneyindeki Dera ve kuzeyindeki Ankara destekli grupları da kapsıyordu. Bunlar arasında 2018'de çekilene kadar kalesi Şam'daki Doğu Guta olan Ceyşu’l İslam da bulunuyor.

Bu gruplar silahlarını muhafaza etti ve eski orduya ait karargahları koruyan birliklerle birlikte kendi karargahlarında konuşlanmayı sürdürdü.

Suriye Genel Güvenlik Dairesi mensupları bir kampta (Suriye İçişleri Bakanlığı)Suriye Genel Güvenlik Dairesi mensupları bir kampta (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Ancak HTŞ ve müttefiki gruplar, özellikle İdlib'deki kalelerinde ve Şam'daki güç merkezinde güvenlik konusunda halen üstünlüğe sahip.

Şam çevresinde elit güçler olarak kabul edilen bir dizi grup, çeşitli karargahlarda konuşlanmış durumda ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı koruyor. Genel Güvenlik Dairesi, Şam da dahil olmak üzere birçok bölgede devriye geziyor ve kontrol noktaları kuruyor.

AFP'ye konuşan Suriye uzmanı Lars Hauch, “HTŞ aralık ayında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ele geçirdiğinde, hızla devletin dilini ve sembollerini benimsedi” diyerek, bu hamlenin ‘kendisine hiçbir bedel ödemeden meşruiyet görüntüsü verdiğini’ söyledi.

Suriye Genel Güvenlik Dairesi mensupları (Suriye İçişleri Bakanlığı)Suriye Genel Güvenlik Dairesi mensupları (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Hauch, “Genel Güvenlik Dairesi gibi kurumsallaşmış isimler taşıyan kuruluşlar aslında HTŞ’nin savaş birimlerinin çekirdeğinden oluşuyor” dedi. Genel Güvenlik Dairesi, eş-Şera'nın en etkili askeri kolu.

Hauch, Savunma Bakanlığı'na katılan gruplarla ilgili olarak şunları söyledi: “Göstermelik entegrasyonlarına rağmen, çoğunluğu halen asıl liderlerine sadık. Bakanlık resmi ve merkezi bir kurum olarak değil, daha çok HTŞ tarafından yönetilen bir operasyon odası gibi çalışıyor.”

Suriye'deki yeni yönetim, önceki dönemin ordu ve güvenlik birimlerinin lağvedildiğini açıkladı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)Suriye'deki yeni yönetim, önceki dönemin ordu ve güvenlik birimlerinin lağvedildiğini açıkladı. (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Peki ya performansları nasıl?

Şam'a geldiklerinden bu yana yeni yetkililer, azınlıkların endişeleri arasında tüm toplulukları koruma sözü verirken, uluslararası toplum da tüm bileşenleri geçiş sürecine dahil etmeye çağırdı ve yaptırımların kaldırılmasını siyasi performanslarının izlenmesine bağladı.

Eş-Şera, birliğin ve iç barışın korunmasının ve hakları koruyan yeni bir devlet inşa edilmesinin önceliğini defalarca vurguladı.

Ancak Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre 7 ve 8 Mart tarihlerinde kıyı bölgesinde çoğu alevi bin 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan mezhep çatışmaları ve cinayetler geniş çaplı kınamalara yol açtı.

Silahlı kişiler, sivil kıyafetli insanları hakaret edip dövdükten sonra yakın mesafeden ateş ederek öldürdüklerini videolarla belgeledi.

SOHR’a göre Dürzi militanlarla yaşanan ve her iki taraftan yaklaşık 100 savaşçının öldüğü son çatışmalarda, AFP'nin doğrulayamadığı videolarda eş-Şera yanlısı savaşçıların mezhepçi sloganlar attığı ve Dürzi tutuklulara hakaret ettiği belgelendi.

Hauch, ülkedeki yaygın mezhepsel gerilimlerin ortasında, “En korkunç ihlaller az sayıda ama güçlü aşırılık yanlıları tarafından işleniyor” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Askeri uzman Riyad Kahveci yaptığı açıklamada, “Silahlı grup savaşçılarının üniformalarını değiştirmeleri ve ulusal bir ordunun askerleri gibi davranmaları gerekiyor” ifadesini kullandı.

Kahveci, “Buna karşılık yetkililer de eski savaşçıların rehabilitasyonunu ve entegrasyonunu hızlandırmalı, içerde ve dışarda güven inşa etmek için Suriye'nin tüm bileşenlerinden yeni unsurlar almalıdır. Ordunun doktrini sivil devleti korumak ve halkını ve tüm bileşenlerini savunmak etrafında dönmelidir” şeklinde konuştu.

Yetkililer, devrik lider Beşşar Esed'e sadık militanları, üyelerine ölümcül saldırılar düzenleyerek Suriye kıyı kesimindeki şiddeti körüklemekle suçladı.

Şam kırsalındaki Ceramana ve Sahnaya bölgelerindeki çatışmaları da ‘yasadışı grupların’ kendi savaşçılarını hedef alarak körüklediğini söylediler.

Hangi bölgeler yetkililerin kontrolü dışında?

Suriye’deki yeni yönetim, birden fazla tarafa bağlı silahlı grupların varlığı ve halk desteğine sahip olmadığı bölgeler nedeniyle Suriye topraklarının tamamına nüfuz etmesini engelleyen önemli güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya.

Kuzeydoğu Suriye'de Kürt savaşçıların varlığı, Kürt özyönetim kurumlarının yıl sonuna kadar devlete entegre edilmesini öngören bir anlaşma imzalamış olsalar da geçiş dönemi yönetimini zorluyor. Ancak Kürtler, eş-Şera’nın reddettiği ademi merkeziyetçi bir sistem talep ediyor ve aralarında kadınların da bulunduğu iyi eğitimli askeri güçlerini korumak istiyorlar.

Suriye'deki Dürzilerin kalesi olan güneydeki Suveyda'da, dini otoriteler ve Dürzi gruplar perşembe günü Suriye devletinin ‘ayrılmaz bir parçası’ olduklarını ve ondan ‘kopmayı’ reddettiklerini yinelediler. Devlete, varlığını ancak vilayetteki unsurlar aracılığıyla etkinleştirmesi çağrısında bulundular.

Suriye Genel Güvenlik Dairesi mensupları bir askerî geçit töreni sırasında (Suriye İçişleri Bakanlığı)Suriye Genel Güvenlik Dairesi mensupları bir askerî geçit töreni sırasında (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Son çatışmalardan önce yüzlerce savaşçı Genel Güvenlik Dairesi ve Savunma Bakanlığı'na katılmıştı.

Hauch'a göre eş-Şera'nın kontrolü Şam ve İdlib dışında ‘halen nispeten sınırlı.’ Silahlı grupların tam entegrasyonunun olmamasından kaynaklanan belirsizlik ona ‘kontrolünü dayatmak için güç kullanma’ imkânı veriyor.

Ayrıca söz konusu belirsizlik, kendisini ‘aşırılık yanlılarını, kontrolden çıkmış komutanları ve diğer militanları kontrol altına alabilecek tek figür’ olarak sunmaya devam etmesini sağlıyor.