Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu, Gallant, Sinvar, Heniyye ve ed-Dayf hakkında tutuklama kararı çıkardı

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Hollanda'daki genel merkezi (arşiv - Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Hollanda'daki genel merkezi (arşiv - Reuters)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu, Gallant, Sinvar, Heniyye ve ed-Dayf hakkında tutuklama kararı çıkardı

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Hollanda'daki genel merkezi (arşiv - Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Hollanda'daki genel merkezi (arşiv - Reuters)

Arap Dünyası Haber Ajansı'na (AWP) göre, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcısı Kerim Han bugün (Pazartesi) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Heniyye, Hamas’ın Gazze sorumlusu Yahya Sinvar ve diğer isimler hakkında tutuklama kararı taleplerinin Ön Yargılama Dairesi'ne sunulduğunu açıkladı.

Han yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Ofisim tarafından toplanan ve incelenen kanıtlara dayanarak, Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023 tarihinden itibaren Filistin devleti topraklarında (Gazze Şeridi'nde) işlenen aşağıdaki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçelerim var.”

Han’ın yönelttiği suçlamalar arasında, ‘sivillerin bir savaş yöntemi olarak aç bırakılması, kasten büyük acılara veya vücutta ya da sağlıkta ciddi yaralanmalara neden olmak veya zalimce muamele, savaş suçu olarak sivil nüfusa yönelik saldırıları kasten yönetmek, imha etmek ve/veya kasten öldürmek’ suçları yer alıyor.

Açıklamaya göre söz konusu suçlar arasında, ‘insanlığa karşı suç olarak zulüm ve insanlığa karşı suç olarak diğer insanlık dışı eylemleri’ de yer alıyor.

Han, “insanlığa karşı işlendiği iddia edilen bu suçlar, devlet politikası uyarınca Filistinli sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik bir saldırının parçası olarak işlenmiştir. Bizim değerlendirmemize göre bu suçlar bugün de devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

Han açıklamasının devamında Hamas liderleriyle ilgili olarak şunları söyledi: “Ofisim tarafından toplanan ve incelenen kanıtlara dayanarak, Sinvar, Muhammed Diyab İbrahim el-Mısri nam-ı diğer ed-Dayf (Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları lideri) ve Heniyye'nin 7 Ekim 2023 itibariyle İsrail ve Filistin devleti topraklarında (Gazze Şeridi'nde) işlenen aşağıdaki savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçelerim var.”

İsrailli yetkililer bugün UCM Savcısı’nın Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkarılması talebini eleştirdi. UCM Savcısı’nın talebini ‘ahlaki körlük’ olarak nitelendiren İsrail Savaş Kabinesi üyesi Benny Gantz, “İsrail Devleti, bir terör örgütünün kendi vatandaşlarına karşı gerçekleştirdiği katliamın ardından en adil savaşı başlatmıştır. İsrail, uluslararası hukuka bağlı kalarak tarihteki en etik şekilde savaşmaktadır. İsrail güçlü ve bağımsız bir yargı sistemine sahiptir. Aatandaşlarını korumak için savaşan bir devletin liderlerini kana susamış teröristlerle aynı kefeye koymak ahlaki bir körlüktür. UCM Savcısı’nın talebini kabul etmek tarihi bir suç olacaktır” ifadelerini kullandı.

Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ise şu yorumu yaptı: “Başsavcı'nın Başbakan ve Savunma Bakanı'nı Hamas liderleriyle aynı kefeye koyan açıklaması, İsrailli temsilcilerin mahkemeye gönderilmesinin en başından beri vahim bir hata olduğunu göstermektedir. Başbakan ve Savunma Bakanı antisemit UCM Savcısı'nı görmezden gelmeli ve Hamas tamamen dağıtılana kadar bu örgüte karşı saldırıların artırılması talimatını vermelidir.”

Diğer yandan İsrailli muhalefet lideri Yair Lapid de bugün yaptığı açıklamada, Han’ın açıklamasını kınadı ve ‘felaket’ olarak niteledi.

Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, UCM'nin hareketin üç lideri için tutuklama emri talep etme kararının ‘kurban ile celladı eşitlediğini’ söyledi. Zuhri ayrıca, UCM’nin kararının İsrail'i ‘imha savaşını’ sürdürmeye teşvik ettiğini belirtti.



Filistin davasını destekleyecek Arap Birliği-İİT-AfB mekanizması

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
TT

Filistin davasını destekleyecek Arap Birliği-İİT-AfB mekanizması

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, zirvenin ardından düzenlediği basın toplantısında (Reuters)

Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliği (AfB) dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen İİT-Arap Birliği Olağanüstü Ortak Zirvesi çerçevesinde Filistin davasını desteklemek üzere üçlü bir mekanizma imzaladı.

Bu adım, Suudi Arabistan'ın ev sahipliğinde düzenlenen zirvede özellikle AfB'nin Filistin davasına yönelik kararlı tutumu nedeniyle övgüyle karşılandı.

Şarku’l Avsat'ın edindiği bilgiye göre mekanizma, örgütlerin genel sekreterlikleri aracılığıyla işleyecek ve ilgililer her örgütün özel kararlarını takip etmek, uluslararası forumlardaki pozisyonları birleştirmek ve koordine etmek, üç tarafın pozisyonuna güç vermek için periyodik olarak bir araya gelecek.

Ayrıca üç örgütün yakın zamanda ortak koordinasyon toplantıları düzenleyeceği ve bu toplantılarda daha fazla detayın belirlenip üzerinde mutabık kalınacağı da ifade edildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan söz konusu iş birliğini överek, bunun öneminin, çok sayıda üye devlete sahip bu üç örgütün, daha önce olduğu gibi devletleri arasında koordinasyon ve ikili görüşmeler yerine artık uluslararası forumlarda tek ses olarak konuşacak olmasından kaynaklandığını belirtti.

Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Arap Birliği-AfB ve Arap birliği-İİT iş birliğinin temelde mevcut olduğunu belirterek, “Ancak bu örgütler arasında bu konuda ilk kez bir iş birliği anlaşması imzalanıyor” dedi.

Zirvenin ardından düzenlenen basın toplantısında Ebu Gayt, üçlü anlaşmanın bu örgütler arasındaki iş birliğini genişleteceğini belirterek, “Üç örgütün üst düzey yetkilileri bu fikrin nasıl hayata geçirileceğini, koordinasyon mekanizmasını, vizyonların birleştirilmesini ve stratejinin başlatılmasını görüşmek üzere bir araya gelecekler” şeklinde konuştu.