Hamas yetkilisi İsrail'in ateşkes görüşmelerinin Salı günü yeniden başlayacağına dair haberlerini yalanladı

Hamas üyeleri (Arşiv - AFP)
Hamas üyeleri (Arşiv - AFP)
TT

Hamas yetkilisi İsrail'in ateşkes görüşmelerinin Salı günü yeniden başlayacağına dair haberlerini yalanladı

Hamas üyeleri (Arşiv - AFP)
Hamas üyeleri (Arşiv - AFP)

Hamas’tan bir yetkili dün (Cumartesi) İsrail basınında çıkan ‘ateşkes görüşmelerinin Salı günü Kahire'de yeniden başlayacağı’ yönündeki haberleri yalanladı.

Reuters'a konuşan yetkili, ‘Tarih yok’ diyerek haberleri yorumladı.

İsrail Yayın Kurumu dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasındaki müzakerelerin İsrail tarafından sunulan yeni bir teklif temelinde birkaç gün içinde yeniden başlayacağını duyurdu.

İsrailli bir yetkili, Paris'te arabulucularla yapılan bir toplantının ardından, hükümetin önümüzdeki günlerde Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması için bir anlaşmaya varmak üzere görüşmelere yeniden başlama ‘niyetinde’ olduğunu açıkladı. İsminin açıklanmaması kaydıyla AFP'ye konuşan yetkili, “Bu hafta görüşmelere yeniden başlama niyeti var” dedi. İsrailli yetkili anlaşma hakkında daha fazla ayrıntı vermedi. Diğer yandan İsrail medyası Mossad Başkanı David Barnea'nın Paris'te arabulucular, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns ve Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman es-Sani ile yaptığı görüşmelerde tıkanan müzakereler için yeni bir çerçeve üzerinde anlaştığını bildirdi.



İsrail ordusunun “canlı kalkan” olarak kullandığı Mücahid el-Abadi ayrıntıları anlattı

Fotoğraf: Reuters/AP
Fotoğraf: Reuters/AP
TT

İsrail ordusunun “canlı kalkan” olarak kullandığı Mücahid el-Abadi ayrıntıları anlattı

Fotoğraf: Reuters/AP
Fotoğraf: Reuters/AP

Mücahid el-Abadi, İsrail güçlerinin amcasının mahallesine girip girmediğine bakmak için dışarı çıktığında, koluna ve ayağına bir kurşun isabet etti. Bu, yaşadığı çilenin sadece başlangıcıydı. Saatler sonra kendisini dövülmüş, kanlar içinde ve yolda ilerleyen bir İsrail askeri cipinin kaputuna bağlanmış halde buldu.

Ordu başlangıçta el-Abadi'nin şüpheli olduğunu açıkladı; ancak daha sonra el-Abadi'nin İsrail güçleri için bir tehdit oluşturmadığını ve çapraz ateş altında kaldığını kabul etti.

frvrbftr
Mücahid el-Abadi, İsrail ordusu tarafından vurulup kötü muameleye maruz kaldıktan sonra Batı Şeria'daki İbn Sina Hastanesi'nde tedavi görüyor (AP)

24 yaşındaki gencin bir cipin üzerine bağlandığını gösteren video sosyal medyada viral oldu ve ABD de dahil olmak üzere geniş çaplı kınamalara yol açtı.

Pek çok kişi bunun İsrail askerlerinin onu canlı kalkan olarak kullandığını gösterdiğini söyledi ki bu, İsrail'in Gazze'deki savaş sırasında Hamas'a defalarca yönelttiği bir suçlama idi.

fvbrg

İsrail ordusu olayı soruşturduğunu açıklarken, Filistinliler bunu İsrail'in 7 Ekim'den bu yana şiddetin tırmandığı ve Gazze'deki savaşın patlak vermesine neden olan işgal altındaki Batı Şeria'ya yönelik savaşında bir başka acımasız eylem olarak değerlendirdi. AFP’ye dün (Salı) hastane yatağından konuşan el-Abadi, cumartesi günü bir ses duyduktan sonra Batı Şeria'nın Cenin kentindeki amcasının evinden ayrıldığını söyledi.

Abadi, "Neler olduğunu görmek için dışarı çıktım ve komşuların evlerine doğru baktım; orduyu gördüm. Eve geri dönmeye çalıştığımda ise aniden bana doğru yoğun ve gelişigüzel ateş açıldı. Yanımda bulunan bir kişi de yaralandı" şeklinde konuştu.

Kolundan vurulduktan sonra bir arabasının arkasına saklanmış. Daha sonra ayağından tekrar vurulmuş. Hareket edemeyince babasını arayıp, ölmek üzere olduğunu söylemiş.

Oğlunun hasta yatağının yanında duran babası Raid el-Abadi, "Ona bilincini kaybetmemeye çalışmasını, benimle konuşmaya devam etmesini istedim, sonra aniden bağlantı kesildi" dedi.

Raid daha sonra sosyal medyada, baskında bir Filistinlinin öldürüldüğüne dair yanlış haberler görmüş, "Yıkıldım çünkü oğlum olduğundan yüzde 90 emindim," dedi.

El-Abadi ölmemişti; ancak, onun acısı daha yeni başlamıştı.

fdvrgbtny
Mücahid el-Abadi Batı Şeria'daki İbn Sina Hastanesi'nde otururken kolundan nasıl vurulduğunu ve kanlar içinde kaldığını anlatıyor (AP)

Birkaç saat sonra İsrail askerleri onu bulmuş. Başına, yüzüne ve çeşitli yerlerine vurduklarını söylüyor. Daha sonra onu bacaklarından tutup sürüklediler, ellerinden ve ayaklarından tutup kaldırarak askeri bir cipin kaputunun üzerine attılar.

Mücahid el Abadi şöyle diyor: "Araba çok sıcak olduğu için çığlık attım, sonra askerlerden biri bana küfretmeye başladı ve susmamı söyledi."

Ordu, güçlerinin El-Abbadi'yi sağlık görevlilerine ulaştırmak için cipin kaputuna bağladığını açıkladı.

Ancak Filistin Kızılayı Sözcüsü Nebal Farsakh, ordunun bölgeyi kuşattığını ve sağlık görevlilerinin yaralılarla ilgilenmesini en az bir saat boyunca engellediğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre araç içi kamera görüntülerinde el-Abadi'nin kelepçelendiği cip, en az iki ambulansın önünden geçiyor. El-Abadi, askerler kendisini serbest bırakıp sağlık görevlilerine teslim etmeden önce cipte yaklaşık yarım saat boyunca kırbaçlandığını söyledi.

Washington'da Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller videonun "şok edici" olduğunu söyledi.

Miller, "Siviller asla canlı kalkan olarak kullanılmamalıdır. " İsrail ordusu hızla olup bitenleri araştırmalı ve sorumlulardan hesap sormalıdır” dedi.

İsrail, uzun süredir militanların Gazze'de yoğun yerleşim bölgelerinde faaliyet göstermesi nedeni ile Hamas'ı sivilleri canlı kalkan olarak kullanmakla suçluyor. Yerel sağlık yetkilileri savaşın başlamasından bu yana 37,000'den fazla Filistinlinin öldüğünü söylüyor, ancak sivillerin sayısını belirtmiyor.

İsrail güçleri, Batı Şeria'da çoğu zaman militanlarla silahlı çatışmalara yol açan baskınlar düzenledi ve 550'den fazla Filistinli öldürüldü.

İnsan hakları grupları, İsrail'in 1967 savaşında işgal ettiği ve Filistinlilerin gelecekteki devletleri için istedikleri iki bölgede, askeri operasyonlar sırasında Filistinlileri canlı kalkan olarak kullanma konusunda uzun bir geçmişe sahip olduğunu söylüyor.

İsrail Yüksek Mahkemesi 2005 yılında, ordunun Filistinlileri canlı kalkan olarak kullanmasını yasakladı, ancak insan hakları grupları yıllar boyunca “canlı kalkan” örneklerini belgelemeye devam etti.