Tunus: ‘Siyasetçilerin dışlanması’ ve ‘teknokratların atanması’

Batılı hükümet temsilcilerinin günler süren ziyaretlerinin ardından kabine değişikliği gerçekleşti.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, yeni İçişleri Bakanı’nı kabul etti. (Tunus Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, yeni İçişleri Bakanı’nı kabul etti. (Tunus Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
TT

Tunus: ‘Siyasetçilerin dışlanması’ ve ‘teknokratların atanması’

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, yeni İçişleri Bakanı’nı kabul etti. (Tunus Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, yeni İçişleri Bakanı’nı kabul etti. (Tunus Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, siyasi güvenlik, terörizm, düzensiz göç, sendikalarla ilişkiler, iş adamları ve sosyal güvenlikten sorumlu bakanlıklar olan İçişleri, Sosyal İşler ve İletişim Teknolojileri bakanlıkları da dahil olmak üzere kabinede değişiklik yaptı.

Söz konusu değişiklik, İçişleri Bakanı ve eski siyasi aktivist Kemal el-Feki'nin görevden alınması ve başkentin doğusundaki Aryana vilayetinin eski valisi Yargıç Halid en-Nuri'nin yeni bakan olarak atanması ve daha önce İletişim Teknolojisi Bakanlığı’nda adli, güvenlik, idari ve hukuki sorumluluklar üstlenen Yargıç Sufyan bin es-Sadık'ın İçişleri Bakanı’na bağlı ‘Ulusal Güvenlikten Sorumlu Devlet Sekreteri’ (müsteşar) pozisyonuna atanmasıyla sonuçlandı.

Şarku’l Avsat’ın konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklardan aktardığına göre, İçişleri Bakanı’nın değiştirilmesi ve Ulusal Güvenlikten Sorumlu Devlet Sekreterliği’nin yeniden kurulması, güvenlik sektörü, bazı devlet kurumları ve idarenin yönetiminde ‘hatalar’ kaydedilmesinin ardından kararlaştırıldı.

‘Siyasetçileri dışlama ve teknokratları atama’ hamlesi, bir dizi Batılı hükümet temsilcisinin Tunus'a yaptığı ziyaretlerin ardından gerçekleşti.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”