Refah’ta gerçekleşen katliamda hayatını kaybedenlerin sayısı 45’e yükselirken, savaş kurbanlarının sayısı 36 bini aştı

 İsrail'in Refah’ta yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı kampı bombalaması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 45'e yükseldi. (Reuters)
İsrail'in Refah’ta yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı kampı bombalaması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 45'e yükseldi. (Reuters)
TT

Refah’ta gerçekleşen katliamda hayatını kaybedenlerin sayısı 45’e yükselirken, savaş kurbanlarının sayısı 36 bini aştı

 İsrail'in Refah’ta yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı kampı bombalaması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 45'e yükseldi. (Reuters)
İsrail'in Refah’ta yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı kampı bombalaması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 45'e yükseldi. (Reuters)

Hamas'a bağlı Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Refah’ta yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı kampı bombalaması sonucu hayatını kaybedenlerin sayısının 45'e yükseldiğini duyurdu.

Bakanlık tarafından dün (pazar) Refah'ta yaşanan katliamla ilgili yapılan kısa açıklamada, “23'ü kadın, çocuk ve yaşlı olmak üzere toplam 45 şehit ve 249 yaralı var” denildi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, 7 Ekim'den bu yana İsrail bombardımanında hayatını kaybedenlerin sayısının 36 bin 50'ye, yaralı sayısının ise 81 bin 26'ya yükseldiğini duyurdu.

Bakanlığın bugün yaptığı basın açıklamasında, “İsrail işgali Gazze Şeridi'ndeki ailelere karşı yedi katliam gerçekleştirdi ve son 24 saat içinde 66 şehit ve 383 yaralı hastanelere ulaştı. Gazze Şeridi'nde devam eden İsrail saldırısının 234’üncü gününde, çok sayıda kurban halen enkaz altında ve yollarda. Ambulans ve sivil savunma ekipleri onlara ulaşamıyor” ifadeleri yer aldı.



SDG lideri: Suriye’deki yeni yönetimle bölünme projelerini reddetme konusunda anlaştık

Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
TT

SDG lideri: Suriye’deki yeni yönetimle bölünme projelerini reddetme konusunda anlaştık

Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)
Suriye'nin Deyrizor bölgesinde konuşlu SDG üyeleri (Arşiv- Reuters)

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) bölgelerini kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, Şam'daki yeni yönetimle ülkenin birliğini tehdit eden ‘her türlü bölünme projesini’ reddetme konusunda anlaştıklarını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Abdi, geçtiğimiz ayın sonlarında Şam'da iki tarafın üst düzey isimleri arasında yapılan görüşmenin ‘olumlu’ geçtiğini belirterek, “Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğünden yana olma ve ülkenin birliğini tehdit eden her türlü bölünme projesini reddetme konusunda hemfikiriz” ifadelerini kullandı.

Suriye'nin kuzeyinde ve doğusundaki geniş alanlar, 2011 yılında Suriye'deki çatışmaların başlaması ve hükümet güçlerinin çatışmadan çekilmesinin ardından Kürtler tarafından kurulan KDSÖY’ün kontrolüne geçti.

DEAŞ'la mücadele eden Kürtler eğitim, sosyal ve askeri kurumlar kurdular. Çatışmaların yaşandığı yıllar boyunca kazanımlarını korumaya çalıştılar. Suriye’nin eski yetkilileri ise onları ‘ayrılıkçı’ eğilimlerinden dolayı suçladı.

Omurgasını Kürt ağırlıklı Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu ve Washington tarafından desteklenen SDG’den bir heyet, Şam'daki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi. Bu görüşme, Beşşar Esed rejiminin geçtiğimiz ayın başlarında devrilmesinden sonra iki taraf arasında yapılan ilk görüşmelerden biriydi.

Abdi, AFP’ye gönderdiği yazılı açıklamasında şunları söyledi:

“Esed rejiminin düşmesinden sonraki aşamayı ve Suriye'nin nasıl yeniden ve bu kez sağlam sütunlar üzerine olmak üzere inşa edileceğini ele aldık.”

Suriyeliler arasında yapıcı bir diyaloğa zemin hazırlamak amacıyla yeni yönetimin Suriye'de istikrar yaratma çabalarını desteklediğini vurgulayan SDG lideri, Suriye genelinde ateşkes sağlanması için müdahalede bulunmanın yeni yönetimin sorumluluğu olduğunu belirtti.

Suriyeli Kürtler, Esed rejiminin düşmesinin ardından yeni otoriteye karşı bir iyi niyet göstergesi olarak muhalif grupların benimsediği bağımsızlık bayrağını kurumlarına çekmiş ve bu hareket Washington tarafından memnuniyetle karşılanmıştı.

Heyet Tahri Şam’ın (HTŞ) 11 günde Şam'a ulaşmayı başaran Şera liderliğindeki sürpriz saldırısının ardından, Türkiye’ye yakın Suriyeli gruplar Suriye'nin kuzeyinde SDG’ye saldırdı. Bu saldırı, SDG’nin bazı bölgelerden çekilmesine neden oldu.

Ankara, Kürt ağırlıklı YPG’yi terör örgütü olarak nitelendirdi ve on yıllardır kendisine karşı silahlı isyan yürüten PKK’nın bir uzantısı olarak görüyor. Analistlere göre Türkiye, son olaylar çerçevesinde SDG’nin Suriye'deki konumunu zayıflatmaya çalışıyor.

KDSÖY tarafından yapılan açıklamaya göre dün Türkiye'nin Halep'in doğu kırsalındaki Tişrin Barajı'na giden sivil konvoyları hedef alan bombardımanında beş sivil öldü, 15 sivil de yaralandı. KDSÖY, bu saldırının hayati öneme sahip Tişrin Barajı'na yönelik devam eden bombardımanı kınama çağrısına bir yanıt olduğunu öne sürdü.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) aktardığına göre ABD'nin arabuluculuğundaki ateşkese rağmen SDG ile Ankara yanlısı Suriyeli gruplar arasında ülkenin kuzeyindeki Münbiç kırsalında devam eden çatışmalar pazar sabahı itibariyle, iki günde 100'den fazla kişinin ölümüne neden oldu.

Türkiye 2016 yılından beri Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK/YPG'ye karşı birçok askeri operasyon gerçekleştirdi ve geniş bir sınır şeridini kontrol altına almayı başardı.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan salı günü yaptığı açıklamada, Esed sonrası ‘kansız’ bir geçiş için Ankara'nın şartlarını kabul etmemesi halinde, Kürt ağırlıklı grupları yeni bir operasyon başlatmakla tehdit etti.