Darfur Soykırımı'ndan kurtulanlar başka bir kanlı savaşın ortasına düştü

Birleşmiş Milletler verilerine göre, yaklaşık 47 milyon nüfusa sahip Sudan'da iç savaş nedeniyle en az 15 bin kişi yaşamını yitirirken, 8,5 milyon kişi yerinden edildi (Reuters)
Birleşmiş Milletler verilerine göre, yaklaşık 47 milyon nüfusa sahip Sudan'da iç savaş nedeniyle en az 15 bin kişi yaşamını yitirirken, 8,5 milyon kişi yerinden edildi (Reuters)
TT

Darfur Soykırımı'ndan kurtulanlar başka bir kanlı savaşın ortasına düştü

Birleşmiş Milletler verilerine göre, yaklaşık 47 milyon nüfusa sahip Sudan'da iç savaş nedeniyle en az 15 bin kişi yaşamını yitirirken, 8,5 milyon kişi yerinden edildi (Reuters)
Birleşmiş Milletler verilerine göre, yaklaşık 47 milyon nüfusa sahip Sudan'da iç savaş nedeniyle en az 15 bin kişi yaşamını yitirirken, 8,5 milyon kişi yerinden edildi (Reuters)

ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), Darfur Soykırımı'ndan kurtulanların kendilerini bir başka kanlı savaşın içinde bulduğunu yazdı. 

Haberde, 2003'te Darfur'da gerçekleşen soykırımdan kaçanların sığındığı Ebu Şuk mülteci kampının, Sudan iç savaşında tekrar saldırı altında olduğu belirtildi. 

WSJ'ye konuşan insan hakları savunucuları ve aktivistler, Kuzey Darfur eyaletindeki El Faşir şehrinde yer alan kampa, Sudan ordusuna karşı savaşan paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) saldırı düzenlediğini savundu. 

General Muhammed Hamdan Dagalo liderliğinde HDK ise iddiaları reddederek, kamptaki mültecilere yönelik saldırıların Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdülfettah Burhan komutasındaki Sudan ordusu tarafından gerçekleştirildiğini öne sürdü. 

Birleşik Krallık merkezli yardım kuruluşu Practical Action'ın paylaştığı rakamlara göre, 24 Mayıs'ta HDK, El Faşir'deki mülteci kampına ve çevresindeki bölgelere 80 havan saldırısı düzenledi. Olayda en az 32 kişinin öldüğü bildirildi.

Haberde, Darfur'un büyük kısmının HDK kontrolünde olduğuna dikkat çekilirken, paramiliterlerin El Faşir'i de ele geçirerek gücünü artırmak istediği yazıldı. 

Mineral bakımından zengin Darfur'daki toprak kavgalarının, Arap topluluklarla Afrika kökenli siyah çiftçiler arasında uzun süredir anlaşmazlıklara yol açtığı hatırlatıldı. 

Ayrıca HDK'nin kökenlerinin, 2003'teki Darfur Soykırımı'nda rol oynayan Arap Cancavid milislerine dayandığına işaret edildi. Geçen yıl nisanda patlak veren iç savaşta HDK'nin Arap militanlarla işbirliği yaparak Darfur'da nüfuzunu artırdığı ifade edildi. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), El Faşir'deki iki hastaneden sadece tekinin ayakta kaldığını ve yalnızca yarı kapasiteyle hizmet verebildiğini aktardı. MSF'den Claire Nicolet, "El Faşir'de gözlerimizin önünde bir katliam yaşanıyor" dedi. 

ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield da Darfur'daki durumla ilgili şunları söyledi: 

Darfur'da yüz binlerce insanın hayatına mal olan soykırımdan 20 yıl sonra tarih tekerrür ediyor.

2003'te Darfur'da gerçekleşen soykırım nedeniyle dönemin Sudan Devlet Başkanı Ömer el-Beşir, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından suçlu bulunmuştu. 

2019'da yoğun protestolarla sona eren Beşir döneminin ardından yarı askeri yarı sivil bir hükümet kurulmuş ancak darbe yapan iki general yönetimi devralmıştı.

Yönetimi ele geçiren Sudan ordusu lideri Burhan ve HDK lideri Dagalo arasındaki anlaşmazlığın geçen yıl nisanda sıcak çatışmaya dönüşmesiyle yeni bir iç savaş başlamıştı.

Independent Türkçe



Fidan, Şera ile görüşmek üzere Şam'a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 13 Mart'ta Şam'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı kabul etti. (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 13 Mart'ta Şam'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı kabul etti. (AFP)
TT

Fidan, Şera ile görüşmek üzere Şam'a sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 13 Mart'ta Şam'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı kabul etti. (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, 13 Mart'ta Şam'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ı kabul etti. (AFP)

Türkiye, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşmek üzere Şam'a bir ziyaret gerçekleştireceğini duyurdu.

Diğer yandan Türkiye, Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) Suriye devletine entegrasyon anlaşmasını uygulamamakla suçladı ve Suveyda ile SDG bölgeleri arasında bir koridor oluşturulmasına izin vermeyeceğini vurguladı.

Dışişleri Bakanlığı kaynakları bugün, Fidan'ın Şam'da Şera ile görüşeceğini, görüşmede Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin çeşitli alanlarında kaydedilen ilerlemelerin değerlendirileceğini ve Suriye'nin istikrarı ve güvenliğine hizmet edecek şekilde ikili iş birliğinin güçlendirilmesinin ele alınacağını belirtti.

Kaynaklar, Fidan ile Şera'nın görüşmesinde Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki ulusal güvenlik endişelerinin ele alınacağını da bildirdi. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve güvenliğinin korunmasının her zamankinden daha önemli hale geldiğine dikkat çeken kaynaklar, iki ülke arasında terör örgütleriyle, özellikle de DEAŞ ve SDG’nin omurgasını oluşturan YPG ile mücadelede iş birliğinin değerlendirileceğini ifade etti.

Fidan ve Şera, İsrail'in saldırgan uygulamalarını ve Tel Aviv'in Suriye ve bölgenin istikrarı ve güvenliğine tehdit oluşturan söylemlerini de ele alacak.

Kaynaklar, Suriye'nin yeniden inşasına yönelik çabaların koordinasyonunun, Fidan ve Şera'nın görüşmesinde doğal olarak önemli bir konu olacağını belirtti.

rgtyu7
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera'nın geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul'da yaptıkları görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

22 Aralık 2024'te Suriye'yi ziyaret eden Fidan, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra Şam'ı ziyaret eden ilk dışişleri bakanı oldu. Ardından 13 Mart'ta Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile birlikte Suriye'ye bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi.

Şera, şubat, nisan ve mayıs aylarında Türkiye'ye 3 ziyaret gerçekleştirdi ve bu ziyaretler sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. Ziyaretlerde Suriye'deki güvenlik durumu, ülkede tam istikrarın sağlanması için gerekli adımlar ve siyasi, ekonomik ve insani konular değerlendirildi. Ayrıca Türkiye ile Suriye arasındaki ikili iş birliğinin kurumsallaştırılmasına yönelik imkanlar vurgulandı ve Türkiye'nin Suriye'ye her alanda destek vermeye hazır olduğu yinelendi.

Bunun yanı sıra, iki ülke arasında farklı düzeylerde güvenlik ve ekonomi toplantıları düzenlendi. Bu toplantılarda, Suriye'de istikrarın sağlanması ve geçiş yönetiminin desteklenmesi amacıyla savunma, güvenlik, ekonomi, yeniden inşa ve enerji alanlarında atılacak pratik adımlar üzerinde duruldu.

hyu7
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi ile Suriye devletine katılma konusunda bir anlaşma imzaladı. Türkiye, Abdi'nin anlaşmaya bağlı kalacağından şüphe duyuyor. (AP)

Fidan'ın Şam ziyareti, Türkiye'nin SDG'yi 10 Mart'ta Şam ile imzalanan devlet kurumlarına entegrasyon anlaşmasını uygulamayı geciktirmekle suçladığı ve Suveyda ile SDG'nin kontrolündeki bölgeler arasında bir koridor oluşturma girişimlerine karşı çıkacağını vurguladığı bir dönemde gerçekleşiyor.