Hizbullah'ın elinde hangi silahlar var?

Beyrut'ta düzenlenen bir geçit töreni sırasında bayraklarla yürüyen Hizbullah üyeleri, 31 Mayıs 2019 (Reuters)
Beyrut'ta düzenlenen bir geçit töreni sırasında bayraklarla yürüyen Hizbullah üyeleri, 31 Mayıs 2019 (Reuters)
TT

Hizbullah'ın elinde hangi silahlar var?

Beyrut'ta düzenlenen bir geçit töreni sırasında bayraklarla yürüyen Hizbullah üyeleri, 31 Mayıs 2019 (Reuters)
Beyrut'ta düzenlenen bir geçit töreni sırasında bayraklarla yürüyen Hizbullah üyeleri, 31 Mayıs 2019 (Reuters)

Hizbullah, dünyadaki en ağır silahlara sahip devlet dışı gruplardan biri ve Ortadoğu'da İran destekli, İsrail ve ABD karşıtı Direniş Ekseni’nin güçlü bir üyesidir.

Hizbullah, Gazze Şeridi’ndeki savaşla birlikte başlayan sekiz ayı aşkın süredir İsrail ile devam eden çatışmalar sırasında bazılarının bir kısmı olduğunu, bazılarının ise tamamı olduğunu düşündüğü silahlarını sergiledi.

Reuters'ın haberine göre çatışmalar, Hizbullah'ın askeri cephaneliğinin bir fotoğrafını sundu.

Genel bakış

Hizbullah, askeri gücünü destekleyen büyük bir füze cephaneliğine sahip. ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) ‘The World Factbook’ adlı dünya ülkeleri hakkında verilerin toplandığı kaynağına göre Hizbullah’ın çeşitli modellerde ve menzillerde 150 bin kadar roket ve füzeye sahip olduğu tahmin ediliyor.

Hizbullah, İsrail'in tüm bölgelerini vurabilecek füzelere sahip olduğunu söylüyor. Bu füzelerin çoğu güdümsüz olsa da Hizbullah, hassas füzelerin ve insansız hava araçlarının (İHA) yanında anti-tank, anti-uçak ve anti-gemi füzelere de sahip.

İran, Hizbullah'ın başlıca destekçisi ve silah tedarikçisi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'dan aktardığına göre uzmanlar, İran'ın Hizbullah’a Tahran'ın yakın ilişkilerinin ve nüfuzunun olduğu Irak ve Suriye üzerinden silahlar gönderdiğini söylüyorlar. Hizbullah’ın elinde çoğu İran, Rus ve Çin yapımı silahlar bulunuyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, 2021 yılında, Hizbullah’ın 100 bin üyesi olduğunu açıkladı. CIA World Factbook'a göre 2022 yılı tahminleri Hizbullah üyelerinin sayısının yaklaşık 20 bini düzenli ve 25 bini yedek olmak üzere 45 bin olduğuna işaret ediyor.

Anti-tank füzeleri

Hizbullah 2006 yılında İsrail ile yaşanan savaşta yoğun bir şekilde güdümlü anti-tank füzeleri kullandı. Son çatışmalarda da yine güdümlü füzeler kullandı. Sınırdaki İsrail mevzilerini bombaladı. Hizbullah'ın anti-tank füzeleri arasında Rus yapımı Kornetler de bulunuyor.

İran’a yakınlığıyla bilinen Al Mayadeen televizyon kanalının haberine göre Hizbullah son çatışmalar sırasında ilk kez ‘Elmas’ adlı İran yapımı güdümlü anti-tank füzesini de kullandı.

İsrail'in Araştırma ve Eğitim Merkezi ALMA tarafından nisan ayında yayınlanan bir raporda Elmas füzesi, görüş hattı dışındaki hedefleri vurabilen, yörüngesini değiştirebilen ve yukarıdan saldırabilen bir anti-tank füzesi olarak tanımlandı.

Raporda, Elmas füzesinin İran'ın İsrail'in Spike model füze ailesini temel alarak tersine mühendislikle ürettiği bir füze ailesinin parçası olduğu ve Hizbullah'ın elindeki İran savunma sanayisi tarafından üretilen ‘en önemli silah’ olduğu belirtildi.

Anti-uçak füzeleri

Hizbullah tarafından geçtiğimiz 29 Ekim'de yapılan bir açıklamada, Lübnan'ın güneyinde İsrail'e ait bir İHA’nın karadan havaya füze ile düşürüldüğü bildirildi. Hizbullah, uzun zamandır cephaneliğinde olduğu düşünülen bu tür bir silahı ilk kez kullandığını açıkladı.

Hizbullah o tarihten beri İsrail'in Hermes 450 ve Hermes 900 model İHA’larının da aralarında olduğu hava araçlarını birçok kez karadan havaya füzelerle hedef aldı.

İHA’lar

Hizbullah son çatışmalar sırasında birçok kez İsrail'e patlayıcı yüklü İHA gönderdi.

Hizbullah İHA’ları bazen daha karmaşık saldırılarda bazen İsrail hava savunma sistemini meşgul etmek amacıyla, bazen de doğrudan hedeflerini vurmak üzere kullandı.

Hizbullah son zamanlarda hedeflerine uçmak yerine bomba bırakıp Lübnan'a geri dönen İHA’larla saldırılar düzenlediğini duyururken, İHA’ların ne taşıdığını ise açıklamadı.

Hizbullah, yerli atölyelerde monte edilen Eyüp ve Mersad model İHA’lara da sahip olduğunu söylüyor. Uzmanlara göre bahsi geçen İHA’lar az maliyetle çok sayıda üretilebiliyor.

İsrail geçtiğimiz yıl İran'ı, Lübnan'ın güneyinde kendisine karşı saldırı düzenlemek için kullanılabileceğini söylediği bir uçak pisti inşa etmekle suçladı. Bölge hakkında bilgi sahibi olan bir kaynak, pistin büyük olduğunu ve muhtemelen silahlı olacak İHA’lara (SİHA) ev sahipliği yapabileceğini belirtti.

Kara taarruz roketleri ve füzeleri

Hizbullah'ın 2006 yılında İsrail ile yaptığı son savaşta, füze cephaneliğinin büyük bölümünü güdümsüz füzeler oluşturuyordu. Hizbullah, 2006 savaşında İsrail'e çoğu 30 kilometre menzilli Rus yapımı Katyuşa füzeleri olmak üzere yaklaşık 4 bin roket fırlatmıştı.

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, 2006 yılından beri Hizbullah’ın cephaneliğindeki en büyük değişikliğin hassas güdümlü füze sistemlerinin genişletilmesi olduğunu ifade etti.

Nasrallah, Hizbullah'ın 2022 yılında binlerce roketi hassas füzeler haline getirecek güdüm sistemleriyle donatabilecek yeteneklere sahip olduğunu açıkladı.

Hizbullah’ın elinde Katyuşa füzelerinden daha güçlü bir yüke ve daha uzun menzile sahip olan Raad, Fecr ve Zilzal gibi İran yapımı füzeler de bulunuyor.

Hizbullah Gazze’de geçtiğimiz yıl ekim ayından bu yana devam eden savaş sırasında İsrail'e aralarında 300 ila 500 kilogram patlayıcı yüküne sahip Katyuşa ve Burkan model füzelerin de olduğu çok sayıda füze saldırısı düzenledi.

Nasrallah, 2016 yılında Hizbullah'ın İsrail'in kuzeyinde bulunan liman kenti Hayfa'daki amonyak konteynırlarını vuracağı tehdidinde bulundu. Böyle bir saldırının sonucunun nükleer bomba etkisi yaratacağını söyleyen Nasrallah, böylece Hizbullah’ın İsrail’e verebileceği zararın sinyalini de vermiş oldu.

Anti-gemi füzeler

Hizbullah, anti-gemi füzelere sahip olduğunu ilk kez 2006 yılında kıyıdan 16 kilometre açıkta bulunan İsrail’e ait bir savaş gemisini vurarak ve dört İsraillinin ölümüne, geminin hasar görmesine yol açarak kanıtladı.

Hizbullah’ın sahip olduğu silahlarla ilgili bilgi sahibi olan kaynaklar, 2006 yılındaki savaştan bu yana 300 kilometre menzile sahip Rus yapımı Yakhont anti-gemi füzesini edindiğini söylese de Hizbullah, bu silaha sahip olduğunu hiçbir zaman teyit etmedi.

Hizbullah ayrıca 2006 yılında kullanılan anti-gemi füzelerinden daha fazlasına sahip olduğunu gösteren videolar da yayınladı.



Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
TT

Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli savaşın ardından, Sudan'ın başkenti Hartum'da ticari faaliyetler ve günlük yaşam yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Modernliğin ve güzelliğin sembolü olan şehir, bugün yıkımın enkazı üzerinde duruyor ve yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Binlerce yıkık bina, başkentte Mehdi Devrimi’nden bu yana ilk kez yaşanan savaşın şiddetini gözler önüne seriyor.

uı8o9
Sudan Merkez Bankası binası ve yakınındaki bir otelde meydana gelen hasarın izleri (Şarku’l Avsat)

Savaşın izleri binalarda ve sokaklarda halen açıkça görülüyor. Başkentin birçok simgesel yapısı tamamen veya kısmen yakıldı ya da yıkıldı, binaların duvarlarında kurşun delikleri var. Bankalar ve devlet daireleri kapısız ve penceresiz hale geldi; içlerinden yangın ve is kokusu yayılıyor.

Toplu taşımaya temkinli dönüş

Hartum'un merkezindeki ana ulaşım istasyonu olan ve Jackson durağı olarak bilinen istasyonda, toplu taşıma araçları eyaletin şehirlerinden ve ilçelerinden vatandaşları taşımaya yeniden başladı, ancak Hartum'un en ünlü pazarlarından biri olan Arap Pazarı’na ulaşmak için halen yürüyerek veya özel araçlarla gitmek gerekiyor.

Yetmişli yaşlarında bir adam yorgun adımlarla pazara doğru yürüyordu. Yürümekten yorgun düşen adam, başındaki takkesini kaldırarak terini sildi. Şarku’l Avsat’a eski dükkanını kontrol etmek ve 200 bin Sudan cüneyhi (73 dolar) değerinde mal ve eşya satın almak istediğini söyledi. Şehrin en büyük ve en ünlü ticaret merkezi olan Vaha Hartum’u çevreleyen yıkıma işaret eden yaşlı adam, gözlerinden umut ışığı saçarak, “Bu yıkım yeniden inşa edilecek, önemli olan dersimizi almamız” dedi ve sonra sessizliğe büründü.

Altınlar nereye gitti?

Yanan Vaha Hartum'un yakınında arabalar hareket ediyor ve insanlar dolaşıyor, ancak dükkanlar henüz açılmadı. Bazıları sadece mallarını kontrol etmekle yetiniyor, diğerleri ise el-Fercabi Eczanesi yazan tabelanın altında arabalarının bakımını yapmaya devam ediyor.

frgthyuı
Savaşın izlerini taşıyan yıkık bir ticaret merkezi (Şarku'l Avsat)

Bir zamanlar Sudan'ın en büyük altın ticaret merkezlerinden biri olan Altın Binası, yangına rağmen halen ayakta duruyor. Öte yandan, Hartum Valisi ile şirket sahipleri arasında bölgedeki altın ticaretini canlandırmanın yollarını görüşmek üzere bir toplantı yapılacağı konuşuluyor.

Hartum Ulu Camii

1901 yılında Hidiv Abbas Hilmi Paşa tarafından açılan ve tarihi bir mimari eser olan Hartum Ulu Camii, savaştan nasibini aldı ve çevresi ile birlikte büyük hasara uğradı. Bakım çalışmaları tamamlanmak üzere olan caminin birkaç gün içinde ibadete açılması planlanıyor. Savaştan önce Hartum Ulu Camii, ibadet etmek ve ders halkalarına katılmak için Hartum'un dört bir yanından gelenlerden yoğun ilgi görüyordu.

yjuı
Başkentin merkezindeki bir ticaret merkezinde meydana gelen yıkımdan (Şarku'l Avsat)

Saray Caddesi

Hartum'un merkezindeki ana caddelerden biri olan Saray Caddesi, adını, güney kapısında bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan almıştır. Çatışmalar sırasında büyük bir savaş alanı olan cadde, son dönemde yeniden hareketlendi; özellikle Cumhuriyet Caddesi ile kesiştiği noktada özel araçların gelip gittiği görülüyor.

gthyujı
Cumhuriyet Caddesi'nin çukur kısımlarındaki su birikintileri (Şarku'l Avsat)

Diğer caddelerin aksine Saray Caddesi her iki yanında küçük su birikintileri olmasına rağmen en temiz cadde olarak kabul ediliyor. Seyyid Abdurrahman Caddesi ile kesiştiği noktada ise el-Ehli Bankası binasında bakım çalışmaları başladı; bankanın faaliyetlerine yeniden başlaması için hazırlıklar yapılıyor.

Hürriyet Caddesi

Hürriyet Caddesi, Hartum'un batı kesiminde, elektrikli ev aletleri mağazalarının bulunduğu bölgede yer alıyor. Esnaflardan bazıları dükkanlarına geri döndü; yetkililerin bölgeyi güvenli hale getirecekleri ve yıl sonuna kadar devlet vergilerinden muaf tutacakları sözü vermeleri üzerine, caddede nispeten canlanma başladı.

Dükkân sahipleri kurban kesip, şeker ve meyve suyu dağıttılar. Özgürlük Caddesi'ni Sudan bayraklarıyla süslediler ve hoparlörlerden milli marşlar çalarak Hartum'un ticaret merkezinde hayatın normale döndüğünü ilan ettiler.

jukılo
Başkent Hartum’un batısındaki Hürriyet Caddesi'nde hareketlilik yaşandı. (Şarku'l Avsat)

40 yıldır elektrikli ev aletleri satıcısı olan Babekir Hasan, “Bu dönüş, Hartum'da hayatın normale döndüğü anlamına geliyor. Tüm esnafı geri dönmeye çağırıyorum, çünkü durum şu anda istikrarlı” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Bir diğer esnaf Salah Surkti ise, mallarını makul fiyatlarla satabilmek için vergilerin düşürülmesini talep etti ve savaş sırasında 200 milyon Sudan cüneyhi (73 bin dolar) kaybettiğini belirterek, “Tüccar kaybını üzülerek günlerini geçirmemeli, ayağa kalkıp yeniden başlamalı” dedi.

dvfgbh
Başkent Hartum'da işlerine geri dönen dükkanlar (Şarku'l Avsat)

Devlet ayağa kalkmaya çalışıyor

Başkent Hartum’daki yeni boyanmış binalar, istikrara dönüşün işaretlerini yansıtıyor. Öte yandan Hartum genelindeki birçok devlet kurumunda restorasyon çalışmaları başladı. Hartum Yasama Konseyi'ndeki (eyalet parlamentosu) hasara rağmen, bazı çalışanlar elektrik ve su olmadan çalışıyor. Yakındaki Elektrik İdaresi binası ise tamamen yanmış gibi görünüyor.

hyjuk
Başkent Hartum’da yaşanan savaş nedeniyle onlarca dükkân ve alışveriş merkezi yıkıma uğradı. (Şarku'l Avsat)

Bir çalışan, hizmetlerin yeniden sağlanmasının yakın olduğunu, ancak ‘en önemli konunun güvenliğin sağlanması’ olduğunu vurguladı.

Nil Nehri'nin iki kolunun birleştiği nokta, Hartum'un Omdurman'a açılan kapısı

El-Mukran bölgesi, adını Beyaz ve Mavi Nil nehirlerinin kesiştiği noktadan alıyor. Hartum ve Omdurman arasında yoğun trafik hareketliliğine sahne olan bu bölge, Omdurman'a giriş kapısı olmasının yanı sıra, Sudan Merkez Bankası Başkanlığı, Zain Telekomünikasyon Şirketi binaları, oteller, Sudan Müzesi ve diğer büyük kurumların da bulunduğu bir bölgedir. Ancak bu bölge de yıkım ve tahribattan nasibini aldı.

sdfghy
Başkent Hartum’daki bir çarşıda dükkanının yıkıntıları önünde duran bir esnaf (Şarku'l Avsat)

Büyük kayıplara ve geniş çaplı yıkıma rağmen Hartum yavaş ama emin adımlarla yeniden ayağa kalkmaya başladı. Dükkanların ve çarşıların yeniden açılması, camilerin ve devlet binalarının onarılması, savaşın yaralarını yaşayan bu şehrin, halkının desteği ve azmiyle yeniden ayağa kalkabileceğinin işaretleri.