Hamas ve Fetih, Çin'de buluşacak: Uzlaşma mümkün mü?

İsrail ordusunun, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinde yürüttüğü kara operasyonu devam ediyor (AP)
İsrail ordusunun, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinde yürüttüğü kara operasyonu devam ediyor (AP)
TT

Hamas ve Fetih, Çin'de buluşacak: Uzlaşma mümkün mü?

İsrail ordusunun, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinde yürüttüğü kara operasyonu devam ediyor (AP)
İsrail ordusunun, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinde yürüttüğü kara operasyonu devam ediyor (AP)

Gazze Şeridi'ndeki Hamas'la Batı Şeria'yı yöneten Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın liderliğindeki Fetih'in Çin'de bu ay görüşeceği bildirildi. 

Hamas ve Fetih'ten kimliğinin paylaşılmasını istemeyen yetkililer, Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a Çin'deki görüşmenin haziran ortasında yapılacağını söyledi. 

Hamas'a yakın bir kaynak, örgüt yetkililerinin Fetih partisinden isimlerle görüşmesinin, grubun savaş sonrası Gazze'nin yönetimine dair planları olduğunu gösterdiğini ifade etti. 

Kaynak, savaş sonrası kurulacak düzende Hamas'ın Filistin topraklarında uluslararası alanda tanınan yeni bir hükümetin parçası olamayacağını kabul ettiğini söyledi.

Hamas'ın üst düzey yetkilisi Basim Naim, kaynağı doğrularken, daha geniş kapsamlı bir siyasi anlaşmanın parçası olarak "Fetih'in Batı Şeria ve Gazze için yeni bir teknokrat yönetimi kabul etmesini istediklerini" belirtti. 

Hamas ve Fetih yetkilileri, Rusya'da şubatta bir araya gelmişti. Daha sonra Çin'de de taraflar arasında geçen ay bir toplantı yapılmıştı. 

Çin'deki bu toplantıya katılan Naim, Hamas'ın Gazze'nin geleceğine yönelik duruşuna dair şunları söyledi: 

Filistin'i yeniden yapılandırmak için siyasi ortaklık ve birlikten bahsediyoruz. Hamas'ın hükümetin içinde olması ya da dışında kalması, bizim ana taleplerimiz arasında değil. Bunu herhangi bir uzlaşma için koşul olarak da görmüyoruz.

Haberde, Batı'da özellikle ABD'nin Hamas'ın Gazze'de nüfuzunu sürdürmesine yanaşmadığına dikkat çekildi. Washington, savaş sonrası dönemde Gazze'nin kontrolünün "yeniden yapılandırılmış" Filistin Ulusal Yönetimi'ne verilmesini istiyor. İsrail de Gazze'de Hamas'ın yönetimini kabul etmeyeceklerini bildirmişti.

Diğer yandan Reuters'a konuşan 5 kaynaktan 4'ü, Hamas ve Fetih arasındaki anlaşmazlığın sürmesi nedeniyle Filistin topraklarının yönetimini yeniden birleştirecek bir anlaşma yapılma ihtimalinin düşük olduğunu savundu. 

Lübnan merkezli düşünce kuruluşu Carnegie Ortadoğu Merkezi'nden Yezid Sayih de "Taraflar arasında yakınlaşmaya dair beklentim asgari düzeyde ya da daha az" dedi.

Fetih Hareketi Devrim Konseyi Üyesi Taysir Nasrallah ise Hamas'ı "Filistin'in ulusal ve siyasi dokusunun bir parçası" olarak gördüklerini ifade etti. 

Gazze Şeridi, 1996-2006'da Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlıydı. Ancak Hamas, 2006'da yapılan seçimlerde, Fetih'i geçerek 132 sandalyeli mecliste 74 koltuk kazanmış, Fetih ise 45 sandalyede kalmıştı. Daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2007'de Gazze'de patlak veren çatışmalarda, Hamas bölgenin kontrolünü ele geçirmişti.

Taraflar, Filistin'in bağımsızlığına dair izlenecek stratejilerde derin görüş ayrılığı yaşıyor. Fetih, bağımsız Filistin devleti için İsrail'le müzakere yolunu tercih ederken, Hamas ise silahlı direnişi destekliyor ve İsrail'i tanımıyor. 
 

İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı temsilcisi istifa etti

Diğer yandan Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'i temsil eden yargıç Aharon Barak, "şahsi sebeplerden ötürü" görevii bıraktığını duyurdu. 

Eski İsrail Yüksek Mahkemesi Başkanı Barak, çarşamba günü yaptığı açıklamada istifa mektubunu Başbakan Binyamin Netanyahu'ya ilettiğini belirtti.

Adının paylaşılmamasını isteyen kaynaklar, İsrailli haber sitesi Ynet'e Tel Aviv yönetiminin yeni bir temsilci atayıp atamayacağının belli olmadığını söyledi. 

Barak'ın 5 aylık görev süresi, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin İsrail'e karşı UAD'de açtığı soykırım davasının görüldüğü döneme denk gelmişti. Mayısta Türkiye de davaya müdahil olma kararı almıştı.

Refah'ta tünel görüntüleri

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), Gazze'nin Refah kentinde Mısır sınırına yakın bir noktada Hamas'a ait tünel tespit edildiğini bildirdi.

IDF'den çarşamba günü yapılan açıklamada, yaklaşık 2 kilometrelik tünelde çok sayıda istihbarat belgesi, patlayıcı ve silah bulunduğu savunuldu. 

İsrail ordusu, Hamas'ın tünelleri Mısır'dan silah ve patlayıcıları gizli şekilde Gazze'ye sokmak için kullandığını öne sürdü. 

IDF, Refah'ta şimdiye dek toplamda 20'ye yakın tünel tespit edildiğini açıklarken, son bulunan tünelin patlayıcılarla kullanılmaz hale getirildiği aktarıldı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel



Arap dışişleri bakanları İstanbul'da bir araya gelerek İsrail'in İran'a yönelik saldırısını kınadı

İranlılar, İsrail hava saldırısında öldürülen iki Kızılay üyesinin cenaze töreninde (DPA)
İranlılar, İsrail hava saldırısında öldürülen iki Kızılay üyesinin cenaze töreninde (DPA)
TT

Arap dışişleri bakanları İstanbul'da bir araya gelerek İsrail'in İran'a yönelik saldırısını kınadı

İranlılar, İsrail hava saldırısında öldürülen iki Kızılay üyesinin cenaze töreninde (DPA)
İranlılar, İsrail hava saldırısında öldürülen iki Kızılay üyesinin cenaze töreninde (DPA)

Arap dışişleri bakanları, dün İstanbul'da düzenlenen toplantıda, İsrail'in İran'a yönelik saldırısını kınayarak, bunun BM üyesi bir ülkenin egemenliğine yönelik açık bir ihlal ve bölgesel barış ve güvenliğe yönelik tehdit olduğunu belirtti.

Arap bakanlar, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının yansımalarını ve bölgenin güvenliğini görüşmek üzere İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi'nin 51. oturumu çerçevesinde düzenlenen olağanüstü toplantının ardından yaptıkları açıklamada, “İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının durdurulması ve gerginliğin azaltılması ile ateşkese varılması için bölgesel ve uluslararası çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguluyoruz” ifadelerini kullandılar.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Arşiv-AFP)İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

Açıklamada, İran nükleer sorunu konusunda bir anlaşmaya varmak için müzakerelere geri dönülmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca uluslararası toplum ve Güvenlik Konseyi'nin, "uluslararası hukukun açık bir ihlali ve bölgesel güvenliğe tehdit" oluşturan İsrail saldırısını durdurma sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısı yapıldı.

Arap dışişleri bakanları bölgedeki krizleri çözmenin tek yolunun, uluslararası hukuk kurallarına uygun diplomasi ve diyalog olduğunu belirtti. Mevcut krizin askeri yollarla çözülemeyeceğini vurguladılar.

Açıklamada, bölgede kapsamlı bir barışın ancak Gazze'ye yönelik saldırganlığın durdurulmasıyla başlayarak, tüm çatışma ve gerginlik nedenlerinin ele alınmasıyla sağlanabileceği belirtildi. İsrail'in bölgeyi daha fazla çatışma ve gerginliğe doğru ittiği ve "İsrail'in saldırgan politikalarını durdurmak için etkili uluslararası eylem çağrısında bulunduğu" belirtildi.

Arap Dışişleri Bakanları, küresel ekonomi ve enerji nakil hatları üzerindeki yansımalardan kaçınmak için uluslararası su yollarında seyrüsefer özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladılar. Ayrıca UAEA gözetimindeki nükleer tesislerin hedef alınmasından kaçınılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, bölgedeki nükleer emisyon ve sızıntıların tehlikeleri ve bunların yıkıcı insani ve çevresel sonuçları konusunda uyarıda bulunarak, Ortadoğu'nun nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmasının önemini vurguladılar.