Filistin Yönetimi Gazze’deki savaşın ertesi günü için kendini nasıl takdim ediyor?

Ramallah’taki Filistin hükümeti, destek ve finansman sağlamak amacıyla Yardım ve Erken Toparlanma Planı’nı dünyaya sundu

Abbas, dünyayı Filistin hükümetinin yardım programlarını desteklemeye ve temel hizmetleri yeniden tesis etmeye çağırdı (Filistin Devlet Başkanlığı)
Abbas, dünyayı Filistin hükümetinin yardım programlarını desteklemeye ve temel hizmetleri yeniden tesis etmeye çağırdı (Filistin Devlet Başkanlığı)
TT

Filistin Yönetimi Gazze’deki savaşın ertesi günü için kendini nasıl takdim ediyor?

Abbas, dünyayı Filistin hükümetinin yardım programlarını desteklemeye ve temel hizmetleri yeniden tesis etmeye çağırdı (Filistin Devlet Başkanlığı)
Abbas, dünyayı Filistin hükümetinin yardım programlarını desteklemeye ve temel hizmetleri yeniden tesis etmeye çağırdı (Filistin Devlet Başkanlığı)

Halil Musa

Filistin Yönetimi, Gazze Şeridi'nde Yardım ve Erken Toparlanma Planı ile kendisini Gazze Şeridi'nden sorumlu otorite olarak göstermeye çalışıyor. Kendine Hamas Hareketi’nin kontrolündeki bölgede yaşanan en uzun ve yıkıcı savaşın ertesi günü için oturulacak masada bir sandalye ayırtmak istiyor.

İsrail hariç tüm dünya, Filistin Yönetimi'nin Batı Şeria ile birlikte Gazze'yi de devralmasını istiyor. Ancak ABD ve Avrupa ülkeleri, bunun ‘Filistin Yönetimi'nin yeniden canlandırılması ve reforme edilmesinden’ sonra yapılmasını öngörüyor.

Muhammed Mustafa’nın başbakanı olduğu Filistin hükümeti, söz konusu planı salı günü Ölü Deniz'de düzenlenen ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Başbakan Mustafa'nın da katıldığı ‘Gazze'ye Acil İnsani Yardım’ konferansında duyurdu.

Dünyayı bu planın yanında, Filistin hükümetinin yardım, temel hizmetlerin restorasyonu, kurumsal reform ve mali ve ekonomik istikrar programlarını desteklemeye çağıran Abbas, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi’nin tüm sınır kapıları da dahil olmak üzere Gazze'deki görevlerini devralmaya hazır olduğunu, ilgili ülkeler ve uluslararası örgütlerle koordinasyon sağlamaya devam edeceğini vurguladı.

Independent Arabia’nın bir kopyasına ulaştığı Filistin hükümetinin planı; ‘acil durum müdahalesi ve erken toparlanma’, ikincisi ise ‘ekonomik toparlanma ve yeniden inşa’ olmak üzere iki ana aşamaya ayrılıyor. Plana göre ilk aşama üç yıl sürecek ve Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin hemen ardından temmuz ayı başlarında başlayacak. İlk aşama; ‘hayat kurtarıcı tedbirlere odaklanan acil müdahale, temel ihtiyaçların ve barınmanın sağlanması ile temel hizmetlerin yeniden tesis edilmesi’ olmak üzere üç ana programdan oluşuyor.

Plana göre ilk aşamada Gazze Şeridi'nde yaklaşık 300 bin aileye gıda, su ve nakit yardımı, yaklaşık 600 bin aileye ise geçici barınma ve gıda dışı malzeme yardımı yapılması öngörülüyor. İkinci aşama, 10 yıldan uzun bir süreyi kapsayacak ve altyapı ile ekonominin canlandırılmasına odaklanacak.

Plan, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi’nin radikal bir şekilde yeniden inşasını kavramsallaştırmak, gerçekleştirmek ve Gazze’nin şehirlerini siyasi, sosyal ve ekonomik olarak Filistin Devleti’ne tamamen entegre hale getirmek için çalışacağını belirtiyor.

Plandaki iki aşama ve bu aşamaların su, enerji ve ekonomik canlandırma gibi programları birlikte sürdürülebilecek. Plan çerçevesinde ikinci aşama, ilk aşamanın ilk programının tamamlanmasıyla başlayacak ve altı ay sürecek.

Refah içinde ve huzurlu bir yaşam

Plan, Gazze'nin potansiyelinin tam olarak hayata geçirilmesi ve Gazzelilere hak ettikleri sürdürülebilir, refah ve barış içinde bir hayatın sağlanması çağrısında bulunuyor.

Filistin hükümeti önümüzdeki aylarda acil durum müdahalesi ve erken toparlanma aşamalarının geri kalanı için planlamayı tamamlayacak ve Ulusal Yeniden Yapılanma Planı'nın hazırlanmasına son şeklini verecek.

Filistin hükümeti, planı geçtiğimiz haftalarda Arap ülkelerinin ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin dışişleri bakanlarına sundu. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığına göre planı onaylayan Arap ülkelerinin ve AB ülkelerinin dışişleri bakanları, planın uygulanması için finansman çağrısında bulundular.

Plan metnine göre öncelikle çeşitli sorunlarla boğuşan Filistinlilere hayati ve temel yardımlar ulaştırılarak, geçim kaynaklarının geri kazandırılması ve toplumsal altyapılarını destekleyerek dayanma güçlerini artırma amaçlanıyor.

Plan, kaynakların harekete geçirilmesi, iş birliğine dayalı çabaların koordine edilmesi ve uluslararası, bölgesel ve yerel girişimlerin birbiriyle uyumlu hale getirilmesi için temel bir çerçeve işlevi görüyor.

Planda yardım ve yeniden yapılanma faaliyetleri için uygulayıcı ve denetleyici kurumlar konusunda büyük bir esnekliğin sağlanacağı belirtiliyor. Plana göre mümkün olan en üst düzeyde şeffaflık, dürüstlük ve verimlilik sağlayan rekabetçi bir sözleşme süreci içerisinde uygulayıcı kurumlarla sözleşme yapmak suretiyle Filistinli özel sektör kuruluşlarına tedarik ve inşaat süreçlerinde geniş bir yer verilecek.

Plandaki olası uygulama mekanizmaları arasında, projelerin ya ilgili bakanlık tarafından doğrudan veya Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları aracılığıyla ya da iki taraf arasında ortaklaşa yürütülmesinin yanı sıra, sivil toplum kuruluşları (STK) yahut bağışçı ülkelerdeki dışişleri ve kalkınma bakanlıklarına bağlı kuruluşlar tarafından yürütülmesi de yer alıyor.

Planda uluslararası en iyi uygulamalar ve uzmanlıklar tarafından yönlendirilecek ve acil ihtiyaçların karşılanması ile orta vadeli hedeflerin yanı sıra orta ve uzun vadeli hedefler arasında denge kurulmasına odaklanılacak.

Filistin Yardım İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Basil Abdurrahman Hasan Nasır el-Kefarne, Gazze'nin yeniden inşasının 20 yıldan fazla süreceğini, moloz ve enkaz yığınının kaldırılmasının ise yaklaşık dört yıl alacağını söyledi.

Ölü Deniz Konferansı'na katılımı sırasında Independent Arabia'ya konuşan Kefarne, Filistin hükümetinin planı kimin uyguladığına ya da herhangi bir taraf aracılığıyla hazırlanıp hazırlanmadığına bakmaksızın, kendileri için önemli olanın planın tamamlanması olduğunu vurguladı.

Yıkımın boyutu

BM’nin tahminlerine göre Gazze Şeridi'nde çoğu konut olmak üzere binaların yaklaşık yüzde 55'i hasar görmüş ya da tamamen yıkılmış durumda. Bu binaların sayısının yaklaşık 138 bin olduğu tahmin ediliyor.

Ancak bunların uydu görüntülerinden elde edilen ön ve kesin olmayan tahminler olduğunu vurgulayan Filistinli bakan, sanayi ve ticaret bölgeleri, okullar, üniversiteler, hastaneler ve altyapı tesislerinin yanı sıra 370 bin evin kısmen ya da tamamen yıkıldığını kaydetti.

Bakan Kefarne, planın yüzde 55'inin sosyal koruma, gıda ve su yardımı, geçici barınma, sağlık ve ruh sağlığı, özel sektörün desteklenmesi ve geçici iş imkânlarının yaratılmasına odaklandığını açıkladı.

Öte yandan Filistinli Uzman Cihad Harb, Filistin hükümetinin planını sunmasının amacının yardım ve yeniden inşa faaliyetlerini yönetmeye ve Gazze Şeridi'nin yönetim sorumluluğunu üstlenmeye hazır olduğunu göstermek olduğunu söyledi.

Dünyanın yardım ve yeniden yapılandırma faaliyetlerini koordine edebileceği meşru ve uluslararası kabul görmüş bir kuruma ihtiyacı olduğunu belirten Harb, bu faaliyetlerin BM tarafından denetlenebileceğini de belirtti.

Hamas'ın sahadaki taraflardan biri olmasından dolayı bu mekanizmayı kabul edeceğine inanan Harb, bu noktada 2014’teki savaştan sonra olduğu gibi önceki deneyimleri hatırlattı.

Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'ne geri dönmesine ihtimal vermeyen ve Hamas'ın Gazze Şeridi'ni yönetmeye devam edeceğini düşünen Harb, “Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin çoğunluğu Filistin Yönetimi'nin geri dönmesini istemiyor, çünkü savaş sırasında kendilerini terk eden Filistin Yönetimi’nin kendilerini yönetmeye layık olmadığını düşünüyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

 



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.