Gazze ateşkesi "ayrıntılar boşluğuna" girdi

Blinken, Hamas'ın cevabındaki bazı maddeleri kabul etti, bazılarını ise reddetti. "Ertesi Gün" planı haftalar içinde sunulacak

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'tan yükselen dumanlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'tan yükselen dumanlar (AFP)
TT

Gazze ateşkesi "ayrıntılar boşluğuna" girdi

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'tan yükselen dumanlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'tan yükselen dumanlar (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'in Hamas'ın cevabının bazı hükümlerinin kabul edilebilir, bazılarının ise reddedilebilir olduğunu belirtmesinin ardından "Gazze ateşkesi" ayrıntılar ve yorumlar boşluğuna girdi.

Öte yandan bir Hamas kaynağı Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, hareketin "ABD Başkanı Joe Biden tarafından sunulan öneriyi zayıflatacak değişiklikler getirmediğini, iki konu dışında, yani savaşı durdurmaya yönelik nihai taahhüt ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi dışında bütün notlarının müzakereye açık olduğunu söyledi.

Doha'da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Sani ile birlikte dün düzenlediği basın toplantısında Blinken, "Bir anlaşmaya varılması için aradaki boşlukları doldurmak üzere arabulucularla birlikte çalışmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Hamas kaynağı, değişikliklerin teklifin reddedilmediğini, ancak değişikliklerle kabul edildiğini ve Hamas'ın hiçbir koşulda savaşı durdurma konusunda taviz vermeyeceğini vurgulamayı amaçladığını belirtti.

Blinken, Washington'un önümüzdeki haftalarda Gazze Şeridi'nde "yönetişim, güvenlik ve yeniden yapılanmanın nasıl yönetileceğine dair somut fikirler de dahil olmak üzere, ertesi gün planının temel unsurlarını" sunacağını duyurdu.

Kardeş yayın organı Al-Majalla'ya göre Hamas'ın ateşkes önerisinde yaptığı değişiklikler birkaç madde içeriyor. En önemlisi, Hamas şu anda Amerika, Katar ve Mısır'ın yer aldığı arabulucular listesine Çin, Türkiye ve Rusya'yı da ekledi. Anlaşmanın "garantörleri" olarak, Birleşmiş Milletler'in rolü üzerinde ısrar etti.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.