Hamas, Netanyahu'yu Gazze'deki ateşkes girişimlerini kasten engellemekle suçladı

Hamas Siyasi Bürosu Başkanı İsmail Heniye ve İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nahale, Gazze'deki ateşkes teklifini görüşüyor (Reuters)
Hamas Siyasi Bürosu Başkanı İsmail Heniye ve İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nahale, Gazze'deki ateşkes teklifini görüşüyor (Reuters)
TT

Hamas, Netanyahu'yu Gazze'deki ateşkes girişimlerini kasten engellemekle suçladı

Hamas Siyasi Bürosu Başkanı İsmail Heniye ve İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nahale, Gazze'deki ateşkes teklifini görüşüyor (Reuters)
Hamas Siyasi Bürosu Başkanı İsmail Heniye ve İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nahale, Gazze'deki ateşkes teklifini görüşüyor (Reuters)

Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı durdurmak için ateşkese varma girişimleri 250 gündür sekteye uğrayan Hamas hareketi, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken'a İsrail'e baskı yapması çağrısında bulundu.

Hamas yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden'ın ateşkes ve tutukluların serbest bırakılması önerisini olumlu ve sorumlu bir şekilde karşıladığını belirtirken, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu kasıtlı olarak savaşı durdurmaya karşı çıkmakla suçladı.

Barışı sağlama çabaların arabuluculuk yapan Mısır ve Katar, 37.000'den fazla kişinin ölümüne, 85.000'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan mevcut savaşı durdurmak için Biden'ın teklifine Hamas'tan dün akşam (Salı) cevap aldıklarını duyurdu.

Katar ve ABD Dışişleri Bakanları Şeyh Muhammed bin Abdulrahman Al Sani ve Anthony Blinken’ın dün (Çarşamba) Doha'da düzenlediği basın toplantısında Blinken, savaşın durdurulamamasından Hamas'ın sorumlu olduğunu belirtti.

Ancak Hamas, ABD'li bakanın sözlerini "İsrail'i aklama ve Gazze'deki ateşkesin bozulmasından sorumlu tutmama girişimi" olarak değerlendirdi.

Hamas, "Son öneriyi ve ateşkese varılması ile tutukluların serbest bırakılması yönündeki tüm önerileri olumlu ve sorumlu bir şekilde ele aldık. Blinken, İsrail'in son ateşkes önerisini onayladığından bahsetmeye devam ediyor, ancak İsrail'in net bir onayını duymadık" ifadelerini kullandı.

Hamas’ın açıklamasında, ABD politikalarının İsrail'e "ABD'nin siyasi ve askeri koruması altında" suç olarak nitelendirdiği şeyi tamamlama fırsatı verdiğine işaret edildi ve "Blinken, öldürme ve yok etme misyonunu tamamlamaya kararlı olan İsrail'e baskı yapmalıdır" ifadeleri yer aldı.



Arap Denizi'nde değeri yaklaşık 1 milyar dolar olan uyuşturucu ele geçirildi

Yemen güçleri tarafından Batı Yakası'nda ele geçirilen eski bir uyuşturucu sevkiyatı (Arşiv- güvenlik medyası)
Yemen güçleri tarafından Batı Yakası'nda ele geçirilen eski bir uyuşturucu sevkiyatı (Arşiv- güvenlik medyası)
TT

Arap Denizi'nde değeri yaklaşık 1 milyar dolar olan uyuşturucu ele geçirildi

Yemen güçleri tarafından Batı Yakası'nda ele geçirilen eski bir uyuşturucu sevkiyatı (Arşiv- güvenlik medyası)
Yemen güçleri tarafından Batı Yakası'nda ele geçirilen eski bir uyuşturucu sevkiyatı (Arşiv- güvenlik medyası)

Birleşik Deniz Kuvvetleri (CMF), dün Arap Denizi'nde faaliyet gösteren bir Pakistan donanma gemisinin 972 milyon dolardan fazla değerinde uyuşturucu ele geçirdiğini duyurdu.

Çokuluslu Birleşik Deniz Kuvvetleri, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve İspanya da dahil olmak üzere 47 ülkeden oluşuyor. CMF yaptığı açıklamada, Pakistan Donanma personelinin cumartesi günü ilk yelkenliye binerek "tahmini piyasa değeri 822,4 milyon dolar olan iki tondan fazla kristal metamfetamin ele geçirdiğini" belirtti. Açıklamada, "48 saatten kısa bir süre sonra mürettebat ikinci yelkenlide 140 milyon dolar değerinde 350 kilogram metamfetamin ve 10 milyon dolar değerinde 50 kilogram kokain ele geçirdi" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, operasyonu yöneten 150. Birleşik Görev Gücü Komutanı Tuğamiral Fahad el-Cüveyd'in, bu operasyonun Birleşik Deniz Kuvvetleri için "en başarılı uyuşturucu ele geçirme operasyonlarından biri" olduğunu söylediği belirtildi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Suudi Arabistan liderliğindeki Bahreyn merkezli Birleşik Deniz Kuvvetleri, Birleşik Deniz Kuvvetleri komutası altında faaliyet göstermektedir.

Bu gücün görevi, Kızıldeniz, Aden Körfezi, Hint Okyanusu ve Afrika Boynuzu çevresindeki yasadışı ticaretle mücadele etmektir. 


İngiltere, Gazze'deki istikrar çabalarına destek amacıyla İsrail'e askeri personel göndereceğini açıkladı

İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
TT

İngiltere, Gazze'deki istikrar çabalarına destek amacıyla İsrail'e askeri personel göndereceğini açıkladı

İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)

İngiliz Savunma Bakanlığı, Gazze'deki istikrar çalışmalarını destekleyen ABD liderliğindeki görev gücüne katılmak üzere küçük bir İngiliz askeri planlama subayı grubunun İsrail'e gönderildiğini bildirdi.

Reuters'ın haberine göre arabulucular -ABD, Mısır ve Katar- bu hafta, İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ilk aşamalarını güçlendirmek ve ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için hazırladığı 20 maddelik planı ilerletmek için çabalarını yoğunlaştırdı.

ABD destekli Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi (CIMIC) olarak bilinen istikrar gücü, Gazze'de güvenliği sağlamayı amaçlıyor. Gücün yapısı, rolü, komuta zinciri, yasal statüsü ve diğer konular henüz netleştirilmedi.

ABD, gücü desteklemek için 200'e kadar asker göndermeyi kabul etti, ancak bu askerleri doğrudan Gazze'ye konuşlandırmadı. ABD yetkilileri, güce katkıda bulunmak için Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Türkiye ve Azerbaycan ile de görüştüklerini belirtti.

İngiliz Savunma Bakanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada, Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'ne "az sayıda İngiliz planlama görevlisinin" katıldığını, aralarında komutan yardımcısı olarak görev yapan kıdemli bir subayın da bulunduğunu belirtti.

Sözcü, bu grubun konuşlandırılmasının, İngiltere'nin Gazze'de savaş sonrası istikrarı sağlamak için ABD öncülüğündeki planlama çalışmalarına katılımını sürdürmeyi amaçladığını söyledi.

Sözcü, "Birleşik Krallık, Gazze'deki ateşkesi desteklemek ve barış sürecine en iyi şekilde nasıl katkıda bulunabileceğini belirlemek için uluslararası ortaklarla çalışmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İngiliz medyası, Savunma Bakanı John Healey'nin pazartesi günü yaptığı açıklamada, İngiltere'nin "katkıda bulunmak üzere sunduğu özel uzmanlık ve becerilere sahip olduğunu" ve İngiltere'nin bu çabalara öncülük etmeyeceğini, ancak üzerine düşeni yapacağını söyledi.

Healey, askeri personel konuşlandırılmasının Amerika Birleşik Devletleri'nden gelen talep üzerine gerçekleştiğini belirtti.


Sudan... "Toyota Savaşı"ndan" İHA Savaşı"na

Hartum Havalimanı'ndaki enkazın arasında yanmış bir binanın görüntüsü (Arşiv- Reuters)
Hartum Havalimanı'ndaki enkazın arasında yanmış bir binanın görüntüsü (Arşiv- Reuters)
TT

Sudan... "Toyota Savaşı"ndan" İHA Savaşı"na

Hartum Havalimanı'ndaki enkazın arasında yanmış bir binanın görüntüsü (Arşiv- Reuters)
Hartum Havalimanı'ndaki enkazın arasında yanmış bir binanın görüntüsü (Arşiv- Reuters)

Sudan'daki savaş, çatışmanın başlangıcından bu yana süregelen "Toyota zırhlı araç savaşı"ndan, ülkenin her noktasına ulaşıp istikrarsızlaştırma kapasitesine sahip insansız hava araçları (İHA) ve uçan bombaların omurgasını oluşturduğu yeni bir aşamaya geçti.

İHA saldırıları, Uzak Doğu'daki Port Sudan'dan Uzak Batı'daki sınır kasabaları Cineyne, El Faşir ve Niyala'ya kadar Sudan'ın çoğu şehrini etkiledi. Ayrıca başkent Hartum, Kosti, Sinnar ve ed Demazin gibi orta ve güney şehirleri ile Merowe, ed Debbağ, Atbara ve Şendi gibi kuzey şehirlerini de vurdu.

Savaşın her iki tarafının da İHA'ların her türünden geniş bir envantere sahip olduğu ve doğrudan çatışmalarda, askeri ve sivil tesislere yönelik saldırılarda yoğun olarak kullanıldığı görüldü.

Her iki tarafın da çok sayıda İHA'ya sahip olması muhtemel ve ülkenin hava sahası neredeyse her gün hava muharebelerinin yapıldığı bir arenaya dönüşmüş durumda.

Dün, Hızlı Destek Kuvvetleri'ne (HDK) ait İHA'lar, Sivil Havacılık Otoritesi'nin bugün faaliyetlerine yeniden başlayacağını açıklamasından saatler önce Hartum Uluslararası Havalimanı'nı hedef alan bir saldırısı düzenledi.