Sudan: Kuzey Darfur'da çatışmalar yoğunlaşıyor

HDK, ordu ve müttefik grupların güçlerinin yok edilmesinden bahsediyor.

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) mensupları (AP)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) mensupları (AP)
TT

Sudan: Kuzey Darfur'da çatışmalar yoğunlaşıyor

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) mensupları (AP)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) mensupları (AP)

Sudan ordusu ile onu destekleyen silahlı hareketler ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar, dün (Pazartesi) Kuzey Darfur'un çeşitli bölgelerinde yeniden başladı. Her iki taraf da diğerine ağır kayıplar verdirdiğini iddia etti.

Görgü tanıkları çatışmaların sabah erken saatlerde başkent el-Faşir civarında ve HDK tarafından kontrol edilen ez-Zark üssü ve Um Baar bölgesi çevresinde yeniden başladığını bildirdi.

Bölge sakinleri, geçtiğimiz Cuma günü en önde gelen askeri komutanlarından General Ali Yakub Cibril'in öldürülmesine ‘güçlü’ bir şekilde karşılık vereceklerine söz veren HDK’nin bazı saha komutanlarının tehditlerinin ardından misilleme korkusu yaşıyor.

Kurban Bayramı’nın ilk gününde el-Faşir, tarafların çatışmaları en aza indirme taahhüdünde bulunduğu ve bir aydan fazla süren şiddetli çatışmaların ardından silah seslerinin sustuğu temkinli bir sükûnet durumuna tanık oldu.

HDK’yi destekleyen sosyal medya hesapları dün, Kuzey Darfur'daki Um Baar bölgesinde meydana gelen şiddetli çatışmalara ait olduğunu söyledikleri videolar yayınladı.

Videolarda Sudan ordusuna ve onunla birlikte savaşan silahlı hareketlerin ortak gücüne ait askeri araçların ve zırhlı araçların tamamen tahrip edildiği görülüyor.

Çatışmaların başlamasından bu yana HDK, diğer dört eyaleti kontrol ettikten sonra Sudan ordusunun Darfur'daki son kalesi olan el-Faşir kentini ele geçirmek için çok sayıda kuvvetini harekete geçirdi.

HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), el-Faşir'deki gerilimin sorumluluğunun silahlı hareketlere ait olduğunu ve güçlerinin kendilerini savunduğunu belirtti.

Bir el-Faşir sakini, Ramazan Bayramı'nın tamamen boş geçtiğini ve birçok bölge sakininin, meskûn mahalleri hedef alan gelişigüzel bombardıman korkusuyla ibadetlerini yerine getirmek için evlerinden çıkamadığını söyledi.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.