ABD: Gazze'ye yardım konvoylarını yağmalayan İsrailli suçluları Netanyahu'ya bildirdik

Biden yönetimi Gazze iskelesinin hayata geçirilmesi hakkında eleştirilere maruz kalırken yardım konvoyları geçişlerde sıkışıp kalıyor.

ABD'nin kurduğu iskeleden Gazze'ye giden yardım tırları (AP)
ABD'nin kurduğu iskeleden Gazze'ye giden yardım tırları (AP)
TT

ABD: Gazze'ye yardım konvoylarını yağmalayan İsrailli suçluları Netanyahu'ya bildirdik

ABD'nin kurduğu iskeleden Gazze'ye giden yardım tırları (AP)
ABD'nin kurduğu iskeleden Gazze'ye giden yardım tırları (AP)

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, ABD'nin büyük ihtiyaç duyulan insani yardım malzemelerini Gazze'nin savaştan zarar görmüş bölgelerine taşıyan yardım kamyonları ve şoförlerine yönelik saldırılar meselesini gündeme getirdiğini söyledi.

Matthew Miller, kurumun günlük basın toplantısında Biden yönetiminin bu saldırılarla ilgili endişelerini İsrail hükümetine ilettiğini söyledi ancak ABD'nin bu geçişlerin İsrail tarafından kaynaklanan şiddetten arındırılmasını sağlamak için atabileceği ya da atacağı somut adımlar hakkında bilgi vermedi.

Miller pazartesi günü The Independent'ın sorusunu şöyle yanıtladı: 

Evet, bu konuyu İsrail hükümetine ilettik. Birleşmiş Milletler'deki ortaklarımızla da bu konuyu görüştük. Bu yeni bir şey değil. Zaman içinde inişli çıkışlı bir seyir izleyen bir mesele ama daha önce de kamyonların suçluların saldırısına uğradığı ve yardımların başka yerlere yönlendirilip karaborsada satıldığı zamanlar olmuştu. Son zamanlarda, Gazze'de insani yardımların bir kısmının dağıtımını sınırlayan bir sorun yeniden ortaya çıktı. Bu konuda sadece İsrail'le değil Birleşmiş Milletler kuruluşlarıyla da birlikte çalışıyoruz.

Dışişleri Bakanlığı ABD'li yetkililerin İsrailli muhataplarına Gazze'ye daha fazla yardım girmesine izin vermeleri için sürekli baskı yaptığını aylardır iddia ediyor. Ancak pazartesi günkü açıklama, ABD'nin konunun çözülmesi gereken bir mesele olarak İsrail hükümetine özellikle iletildiğini ilk kez doğrulaması olabilir.

Geçen hafta Biden yönetimi sorunu ele almak üzere kendi adımlarını attı ve İsrail'in sağcı yerleşimci hareketiyle bağları olduğu bildirilen "Tsav 9" diye bilinen grubun üyelerine yaptırım uygulama kararı aldı. Bu yaptırımlar özellikle grup üyelerinin yardım kamyonlarına yönelik saldırılara karışmasına yanıt olarak duyuruldu.

Beyaz Saray ayrıca bazı yardımların deniz yoluyla geçişine izin vermek üzere Gazze'de geçici bir iskele inşa edilmesi talimatını vermişti. Geçen hafta Savunma Bakanlığı, 9'la 10 Haziran arasında iki gün süreyle geçici olarak kapatılan iskele aracılığıyla Gazze'ye bin tondan fazla insani yardım ulaştırıldığını açıkladı.

Mayısta Dışişleri Bakanlığı, yerleşimcilerin Tarqumiya geçişinde bir konvoyu yağmaladıktan sonra bazı insani yardım paketlerini imha ettiklerini gösteren videoların ortaya çıkmasının ardından İsrail'i "daha fazlasını yapmaya" ve "bu gibi aktörleri sorumlu tutmaya" çağıran ilk doğrudan kamuoyu açıklamasını yayımlamıştı.

Sözcü Vedant Patel o tarihte yaptığı açıklamada İsrailli yetkililerin "Gazze'ye daha fazla insani yardım ulaştırmak gibi önemli olduğunu bildiğimiz bir konuda tutarsız eylemlerde bulunulduğunda bu gibi aktörleri sorumlu tutmak için daha fazlasını yapmaları gerektiğini" söylemişti.

İnsani yardım kısıtlanmamalı ve kısıtlanamaz, durdurulmamalı ve durdurulamaz ya da engellenmemeli ve engellenemez.

Aynı gün Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre de "[Gazze'ye] yardım seviyesinin yetersiz kaldığını" söylemişti.

Independent Türkçe



WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
TT

WSJ: Hizbullah'ın Beyrut Havalimanı'ndaki altın kaçakçılığı girişimi engellendi, onlarca çalışan işten çıkarıldı

Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)
Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (AP)

Wall Street Journal'ın (WSJ) Lübnanlı üst düzey askeri yetkililere dayandırdığı haberine göre, Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'nda çalışan onlarca kişi Hizbullah mensubu oldukları şüphesiyle işten çıkarıldı ve havalimanı üzerinden örgüte 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimi engellendi.

WSJ, Lübnanlı yetkililerin Hizbullah'ın ülke üzerindeki hakimiyetini gevşetmeye çalıştığını ve bunun örgütün yıllardır kaçakçılık kanalı ve ülkedeki hakimiyetinin bir sembolü olarak kullandığı havaalanında başladığını bildirdi.

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, “Kaçakçılar gözaltına alındı ve şimdi yasal prosedürler uygulanıyor” dedi.

Hizbullah'ı destekleyen İran'dan yapılan birçok uçuş şubat ayından bu yana askıya alındı.

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, yetkililerin havalimanına yapay zekâ destekli yeni gözetleme teknolojileri kurduğunu söyledi.

Bu revizyon, Hizbullah'ın etkisini ve gelir kaynaklarını azaltmaya yönelik daha geniş çaplı bir çabanın parçası. Lübnan Başbakanı Selam WSJ’ye yaptığı açıklamada, “Farkı hissedebilirsiniz. Lübnan'ın modern tarihinde ilk kez kaçakçılık konusunda daha iyi durumdayız” ifadelerini kullandı.

Lübnan dış dünya ile bağlantısını Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'ndan sağlıyor. Hizbullah'ın havalimanı üzerinde süregelen nüfuzu, burayı, İran'ın Hizbullah'a nakit ikmali yapmak için havalimanını kullandığından şikâyet eden İsrail'in saldırılarına açık hale getirdi.

Havalimanını geri alma hamleleri, Lübnan ordusunun Beyrut'un kasım ayında Tel Aviv'le üzerinde anlaştığı ateşkesin temel şartlarından biri olan Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini ve silah depolarını dağıtma konusunda ilerleme kaydettiği bir dönemde geldi.

ABD'li ve İsrailli askeri yetkililer, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın güneydeki limanlar ve silahlar üzerindeki kontrolünü sınırlandırmak için attığı adımlardan memnuniyet duyduklarını ifade etseler de daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyorlar. ABD'li yetkililer Lübnan'ın yeni teknokrat liderliği altında daha fazla devlet kontrolü konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olduklarını ifade ettiler.

Ateşkesi denetleyen uluslararası komitenin üyesi olan üst düzey bir ABD'li yetkili şunları söyledi: “Burada umutlanmak için bir neden var. Sadece altı ya da yedi ay oldu ve geçen kasım ayında ulaşılabileceğinden emin olmadığım bir noktaya ulaştık.”

Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, Lübnan emniyetinin kısa bir süre önce havalimanı üzerinden Hizbullah'a 22 kilogramdan fazla altın kaçırma girişimini engellediğini bildirdi. Militan örgütün üyeleri para getirmek için havalimanını kullanmakta zorlandıklarını kabul ettiler. Hizbullah şu anda taahhütlerini finanse etmekte zorlanıyor. Örgüt, aralık ayında Beşşar Esed'in devrilmesinden sonra İran'dan Suriye'ye uzanan ana silah kaçakçılığı rotalarını kaybetti.

Lübnanlı yetkililerin baskıları başlamadan önce Hizbullah, sahadaki personeli ve parlamentodaki büyük bloğu sayesinde Beyrut Havalimanı’nda önemli bir nüfuza sahipti ve bu sayede reform çabalarını engelleyebiliyordu. Havalimanının güvenliğini sağlamak, devlet kontrolünü sağlamlaştırmaya çalışan hükümetin en önemli önceliklerinden biri. Geçtiğimiz şubat ayında ordu, Lübnanlı yetkililerin bir İran uçağının inişine izin vermemesini protesto etmek için havalimanına giden yolları kapatan Hizbullah destekçileriyle karşı karşıya geldi.