Sudan'ın Sennar eyaletinde şiddetli çatışmalarhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5033977-sudan%C4%B1n-sennar-eyaletinde-%C5%9Fiddetli-%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fmalar
Sudan'daki çatışmalar binlerce kişiyi çeşitli eyaletlerden Sennar ve çevre eyaletlere kaçmaya zorladı (AFP)
Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmalar, Sudan’daki stratejik öneme sahip bazı şehirlerin birbirine bağlanmasında kilit nokta olan ülkenin orta kesimlerindeki Sennar eyaleti yakınlarındaki Cebel Muveyh bölgesinde şiddetlendi.
HDK üyeleri bölgenin kontrolünü ele geçirdiklerini teyit eden videolar yayınlarken, ordu herhangi bir yorumda bulunmadı. Ancak orduya bağlı sosyal medya hesapları saldırının püskürtüldüğünü ve HDK'nın elinde bulunan Sennar Şeker Fabrikası ile civar köylerin kontrolünün yeniden ele geçirildiğini aktardı.
HDK, dün sabah saatlerinde büyük bir güçle saldırı başlattı. Ardından yaptığı açıklamada, Sudan ordusunun savunmasını yararak şehrin merkezine girmeyi başardığını duyurdu. HDK saha komutanı Abdulrahman el-Bişi, bir grup askeriyle birlikte çektiği videoda orduyu püskürttüklerini ve bölgenin kontrolünü tamamen ele geçirdiklerini söyledi.
Saatler süren şiddetli çatışmaların yaşandığı Cebel Muveyh bölgesi, Sennar eyaletinin aynı adı taşıyan yönetim şehrinin yaklaşık 24 kilometre batısında yer alıyor. Çok sayıda küçük kırsal köy ve beldenin olduğu bölge, Beyaz Nil Eyaletindeki Rabak ve Kosti şehirlerine giden önemli bir ana yol üzerinde yer alıyor.
Sennar sakinleri, bölge üzerinde orduya ait savaş uçaklarının uçtuğunu gördüklerini söylerken topçu mermileri şehrin yerleşim bölgelerinin ortasına düştü. Topçu bombardımanları sonucu herhangi bir sivil can kaybı bildirilmedi. Ordu ve İslami Hareket Tugayları'na bağlı destek güçleri birkaç aydır bu bölgeden saldırılar düzenleyerek geçtiğimiz aralık ayından bu yana HDK'nın kontrolünde olan el-Cezire eyaletini geri almaya çalışıyor.
HDK'ya bağlı platformlar orduya ait dört çeker araçların ele geçirildiğini ve bazı askerlerin esir alındığını gösteren videolar yayınladı. ‘Es-Safna’ lakaplı HDK saha komutanı Ali Rizkallah, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada HDK’nın Cebel Muveyh bölgesinde ‘(Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah) Burhan milisleri ve paralı askerleri’ dediği Sudan ordusunun yeni bir saldırısını püskürttüğünü ve onlara ağır kayıplar verdirdiğini söyledi. Rizkallah, ‘35'ten fazla savaş aracının ele geçirildiğini ve düşman kuvvetlerinin tüm eksenlerde tamamen çöktüğünü’ de sözlerine ekledi.
Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri el-Faşir’de çatışmalar sonucu hasar gören bir pazar yeri (AFP)
Şarku’l Avsat’a konuşan el-Faşir sakinleri, HDK tarafından yerleşim bölgelerine yönelik rastgele düzenlenen bombardımanların yeniden başladığını söylediler. Kaynaklar, binlerce kişinin bir haftadan uzun bir süredir Kuzey Darfur eyaletindeki güvenli bölgelere akın ettiğini ve şehirden göçün dramatik bir şekilde arttığını belirttiler.
HDK'nın el-Faşir’in dört bir yanını kuşatması nedeniyle buranın hayalet bir şehre dönüşmesinden korktuklarını söyleyen kaynaklar, kuşatmanın el-Faşir’e komşu bölgelerden gelen temel malların fiyatlarının yükselmesine neden olduğunu aktardılar.
Öte yandan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), el-Faşir’de altı hafta önce başlayan çatışmalardan bu yana 260 kişinin öldüğünü ve bin 630'dan fazla kişinin yaralandığını açıkladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) el-Faşir kuşatmasının sona erdirilmesi kararı alınmasının üzerinden 10 gün geçmesine rağmen çatışmalar halen devam ediyor.
Suveyda'daki olaylar SDG ile aşiretler arasındaki ittifaklara ışık tutuyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5166826-suveydadaki-olaylar-sdg-ile-a%C5%9Firetler-aras%C4%B1ndaki-ittifaklara-%C4%B1%C5%9F%C4%B1k-tutuyor
Suveyda'daki olaylar SDG ile aşiretler arasındaki ittifaklara ışık tutuyor
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)
Suveyda'da yerel Dürzi gruplar ile Şam'daki hükümet güçlerini destekleyen Bedevi aşiretler arasında yaşanan kanlı olaylar ve Arap aşiretlerinin Bedeviler lehine savaşa girmesi, Suriye'nin güneyinde yaşananların ülkenin doğu ve kuzeyinde de tekrarlanabileceği ve ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) karşı bir aşiret ayaklanması olasılığı spekülasyonlarına yol açtı.
Bu olasılık, Halep, Deyrizor ve Rakka vilayetlerinden gelen binlerce aşiret savaşçısının Suveyda'daki cephe hatlarına ulaşmasının ardından ortaya çıktı. Bu vilayetler, Kürt-Arap ittifakı bağlamında SDG ve Suriye hükümeti tarafından ortaklaşa kontrol ediliyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 2024 yılında Rakka kentindeki Arap aşiretlerinin şeyhleri ve liderleri için bir program düzenledi. (Şarku’l Avsat)
Arap Şammar aşiretinin şeyhi Şeyh Mani Hamidi Deham el-Cerba'ya göre Suveyda'daki olayların Cezire bölgesindeki durumla ilişkilendirilmesi söz konusu olamaz. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Cerba, “SDG'nin ve lideri Mazlum Abdi'nin bu zor ve son derece hassas aşamada siyasi uzlaşma ve dengelerin sağlanmasındaki rolüne değer veriyoruz. Ortaklığımız sayesinde bölgemiz ve tüm halkımız için tarihi bir başarı olarak kabul edilen mutabakatlara ulaşmayı başardık” ifadelerini kullandı.
Çoğunlukla Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan Şammar aşireti, 2013 yılında kurulan ve doğudaki Irak sınırı boyunca Kamışlı'nın doğusundaki Tel Elo ve Tel Tahmis köylerinde konuşlanmış tahmini 7-10 bin savaşçısı olan es-Sanadid güçlerine bağlıdır. Aşiret, Rakka ve Deyrizor kentlerinden yerel Arap gruplarla birlikte SDG'nin kurucu ortakları arasında yer alıyor.
Şeyh el-Cerba sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıllar boyunca, kendimizi toprağın kardeşleri olarak adlandırdığımız bir aşamaya ulaştık. Çünkü bizler aynı bölgenin evlatlarıyız ve bu bölgenin tüm bileşenleri arasında kardeşlik ruhuyla birleşen ortak bir davanın sahipleriyiz.”
SDG Ekim 2015'te yayınladığı ilk bildiride kendisini ‘Arapları, Kürtleri, Suriyelileri ve Suriye coğrafyasındaki diğer tüm bileşenleri bir araya getiren, tüm Suriyeliler için ortak bir ulusal askeri güç’ olarak tanımladı. SDG lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile güçlerini ve sivil idareyi bu yılın sonuna kadar Savunma Bakanlığı ve devlet kurumlarının yapılarına entegre etmek üzere tarihi bir anlaşma imzaladı.
Raman Araştırma Merkezi'nde (Raman Center) Kürt meseleleri konusunda uzmanlaşmış bir araştırmacı olan Bedr Mulla Reşid, SDG'nin kuruluşundan bu yana aşiret niteliğindeki Arap askeri konseyleriyle ittifaklara dayandığını açıkladı. Şarku’l Avsat'a konuşan Reşid, “Suveyda'daki olaylar Suriye'nin kuzeydoğusundaki ittifakları kesinlikle etkileyecek. Şam hükümetinin, Cezire bölgesinde yerel bir aktörün yokluğunda SDG üzerindeki baskısını artırmak için yeni gerçeklikten yararlanmaya çalışması da dahil olmak üzere çeşitli senaryolar ortaya çıkabilir” dedi.
Suriye'nin kuzeyindeki Rakka kenti el-Velde, Elbu Şaban ve el-Fedaile aşiretlerine ev sahipliği yapıyor. (Şarku’l Avsat)
Reşid, ABD'nin durumu istikrara kavuşturma çabaları, Suriye'ye yönelik ekonomik yaptırımların kısmen kaldırılması ve Türkiye'deki Kürtlerle yürütülen barış sürecine dikkat çekerek mevcut koşullar altında bir aşiret ayaklanması olasılığını dışladı. Reşid, ülkenin kuzeydoğusundaki Suveyda'da yaşananların tekrarlanmasını engelleyen başka faktörlerin de bulunduğuna işaret ederek, Suveyda'daki gibi yerel bir askeri grubun ve bu eğilimi destekleyen bölgesel bir tarafın bulunmadığına dikkat çekti. Reşid sözlerine şöyle devam etti: “ABD Suriye'nin istikrarını korumaya çalışıyor ve Türkiye şu anda PKK ile barış süreciyle meşgul; kendi iç sürecini etkilememek için SDG bölgelerinde tam ölçekli bir çatışmayı desteklemeyecektir.”
Aşiret liderleri, Suriye'nin birlik ve bütünlüğüne vurgu yaptı
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Cezire ve Fırat bölgeleri, başta el-Bakara, Tay, Şammar, Cis, el-Akidat, el-Velde ve Elbu Şaban olmak üzere Arap aşiretleriyle doludur. Ancak bu aşiretler savaşın son yıllarında ciddi bölünmeler yaşadılar. Geçen yılın yaz aylarında, el-Akidat aşireti lideri Musab el-Hifl'in kardeşi İbrahim el-Hifl'in, eski Suriye rejimi ve İranlı milislerin desteğiyle SDG'ye karşı yerel aşiretler ve savaşçılarla ittifak kurarak askeri bir isyana öncülük etmesinin ardından kanlı çatışmalar yaşandı. Bu çatışmalarda yüzlerce sivil ve silahlı unsur öldürüldü.
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, 19 Temmuz (AFP)
Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İhtiyar Heyeti Başkanı ve Haseke'deki Arap Cabur aşiretinin danışmanı Ekrem Mahşuş ez-Zuba, ister Deyrizor'da ister Rakka'da olsun SDG ile yerel aşiretler arasında herhangi bir çatışma yaşanması ya da aşiret savaşçılarının Suveyda cephesinden Cezire bölgesine hareket etmesi ihtimaline ilişkin şunları söyledi: “Bu çağrılar ve hareketler Arap aşiretlerinin değerlerini temsil etmiyor. Burada Arap, Kürt ve Hıristiyan bölge bileşenlerinin kanı, tarihi direnişte ve DEAŞ terörünün yenilgiye uğratılmasında birbirine karıştı. Hepimiz tek bir halk olarak kalacağız ve ülkemize ve güçlerimize bağlı kalacağız”.
Ez-Zuba, SDG'nin tüm bileşenleri temsil ettiğini belirterek, “Birçok tarafın fitne çıkarma çabalarına rağmen kuzey ve doğu bileşenleri ile askeri güçler arasında çatlak yaratma çabalarını reddediyoruz” dedi. Özyönetim bölgelerini diğer bölge ve vilayetlere kıyasla en istikrarlı bölgeler olarak değerlendiren ez-Zuba, toprağın sahibinin kendileri olduğuna dikkat çekti. Ez-Zuba, “Kaderimizi biz belirleriz, sosyal medya sayfaları değil. Aşiret ya da kabile, bölge dışından kişiler tarafından değil, sahada kim varsa onlar tarafından temsil edilir. Biz Suriye topraklarının birlik ve bütünlüğünü vurguluyoruz… Hiç kimse vatanseverliğimize dil uzatamaz” şeklinde konuştu.
Arap el-Velde aşiretinin şeyhi Şeyh Hamid el-Ferac (Şarku’l Avsat)
Tabka ve Rakka vilayetindeki Arap el-Velde aşiretinin şeyhi Şeyh Hamid el-Ferac da Şeyh el-Cerba ve ez-Zuba’nın sözlerine katılarak, özerk yönetim bölgelerindeki Arap aşiret mensuplarının SDG'ye desteğini yineledi. “Buradaki tüm Arap aşiretleri ve bileşenleri, bölgelerimizin güvenlik ve istikrarını bozmaya çalışan tüm gündemlere karşı SDG ile dayanışma içindedir” diyen Şeyh el-Ferac, aşiret mensuplarına şu çağrıda bulundu: “Yönetim bölgelerindeki istikrarı her gün baltalamaya çalışan projelere karşı durmak için herkesin birleşmesi gerekiyor. SDG terörizmi ortadan kaldırdı, bölge halkının güvenliğini koruyor ve mevcut imkanlar doğrultusunda tüm hizmetleri sağlıyor.”
Elbette Arap aşiretlerinin SDG yanlısı tutumları ortak değil. Zira özerk yönetim bölgelerinin dışında yaşayan aşiret üyeleri arasında SDG'nin kontrolünü açıkça reddeden ve bölgelerinin Şam'daki Ahmed eş-Şera hükümetine devredilmesini destekleyenler de var.