El Fetih ve Hamas, Çin'deki uzlaşma görüşmelerinin ertelenmesi konusunda birbirlerini suçluyor

Filistin bayrağı (EPA)
Filistin bayrağı (EPA)
TT

El Fetih ve Hamas, Çin'deki uzlaşma görüşmelerinin ertelenmesi konusunda birbirlerini suçluyor

Filistin bayrağı (EPA)
Filistin bayrağı (EPA)

Hamas ve El Fetih yetkilileri dün (pazartesi) Reuters'a yaptıkları açıklamada, iki Filistin hareketi arasında bu ay Çin'de yapılması planlanan uzlaşma görüşmelerinin yeni bir tarih belirlenmeksizin ertelendiğini duyurdu.

Bu durum, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden askeri saldırısına rağmen uzlaşmaya varma şansının azaldığını gösteriyor.

Nisan ayında iki hareketin bir toplantısına ev sahipliği yapan Çin, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğindeki El Fetih ve Hamas'ın uzlaşmayı sürdürme arzularını dile getirdiklerini söyledi.

El Fetih ve Hamas yetkilileri daha önce toplantının Haziran ortasında yapılacağını duyurmuşlardı.

İki hareket arasındaki derin bölünme göz önüne alındığında, analistler görüşmelerin İsrail işgali altındaki Batı Şeria ve Hamas'ın 2007'den beri kontrol ettiği Gazze Şeridi için birleşik bir Filistin yönetiminin kurulmasına yol açabilecek bir uzlaşma anlaşmasına yönelik bir atılımla sonuçlanacağına dair çok az umut olduğunu söyledi.

El Fetih ve Hamas, görüşmelerin ertelenmesinden birbirlerini sorumlu tutuyor. Bir önceki toplantıya katılan Hamas lideri Basim Naim, Reuters'a yaptığı açıklamada, toplantının El Fetih'in talebi üzerine yeni bir tarih belirlenmeden ertelendiğini bildirdi.

Öte yandan El Fetih, ‘Çin'de ulusal diyalog masasına oturmaya kararlı olduğunu ve Çin arabuluculuğunun başarısı için uygun ortamı sağlamak amacıyla tüm hazırlıkları tamamlamak için çalıştığını’ belirtti.

El Fetih Sözcüsü Abdulfettah Duvla, “Hareket toplantı davetini reddetmedi. Çin'deki dostlarımızla, Filistin Büyükelçisi aracılığıyla, saldırganlığın artması, olayların karmaşıklığı, savaşın kuzeye doğru genişlemesiyle ilgili gelişmeler ve toplantı için önceden hazırlık yapılması ışığında önerilen tarih hakkında görüştük. Kısa süre içinde alternatif bir tarih önerildi. Hamas ise toplantıya katılmayı reddederek yanıt verdi” ifadelerini kullandı.

Bir Hamas yetkilisi Duvla’nın iddiasını yalanlayarak, hareketin başka bir toplantı yapmayı reddetmediğini söyledi. Çin Dışişleri Bakanlığı ise yorum talebine henüz yanıt vermedi.

İsrail, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'nde savaşıyor ve Gazze Şeridi'nin büyük bölümünü harap eden askeri operasyonlarla hareketi yok etmeyi amaçlıyor.

Reuters bu ay Hamas'ın daha geniş bir siyasi anlaşmanın parçası olarak Batı Şeria ve Gazze Şeridi için yeni bir teknokrat yönetim konusunda El Fetih ile bir anlaşma arayışında olduğunu bildirerek, hareketin savaş sona erdiğinde etkisini sürdürme hedefini vurguladı.

Hamas'ı uzun süredir ‘terör örgütü’ olarak nitelendiren Avrupa Birliği (AB) ve ABD, hareketin savaş sonrasında Gazze Şeridi'nin yönetiminde herhangi bir rol üstlenmesine karşı çıkıyor.

Batılı ülkeler, Abbas liderliğinde Batı Şeria'nın bazı bölgelerinde sınırlı özerkliğe sahip olan Filistin Yönetimi'nin savaştan sonra Gazze Şeridi'ni yönetmesi fikrini destekliyor.

Filistin Yönetimi, 2007 yılına kadar Gazze Şeridi'ni yönetti. Hamas, Filistinlilerin son kez oy kullandığı parlamento seçimlerini kazandıktan bir yıl sonra El Fetih'i Gazze Şeridi'nden kovdu.

Hamas, Abbas'ın Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletini müzakere etme yaklaşımını uzun zamandır başarısızlık olarak görüyor ve İsrail'e karşı ‘cihat’ ya da silahlı direniş çağrısı yapıyor.

Hamas'ın 1988 tarihli kuruluş tüzüğü, İsrail'in ortadan kaldırılması çağrısında bulunuyor. 2017'de 1967 savaşı öncesi sınırlar içinde geçici bir Filistin devletinin kurulmasını kabul ettiğini açıklayan Hamas, İsrail'in var olma hakkının tanınmasına halen karşı çıkıyor.



Sinvar suikastı: Yerine kim geçecek? Gazze savaşı bitecek mi?

Sinvar suikastı: Yerine kim geçecek? Gazze savaşı bitecek mi?
TT

Sinvar suikastı: Yerine kim geçecek? Gazze savaşı bitecek mi?

Sinvar suikastı: Yerine kim geçecek? Gazze savaşı bitecek mi?

Salem el-Rayyes

İsrail'in Hamas lideri Yahya Sinvar'ı öldürdüğü haberi yayıldığında, çoğu kuzeyden ve güneyden yerinden edilmiş kişilerden oluşan Gazze sokağına hâkim olan soru şuydu: “Bu, savaşın biteceği anlamına mı geliyor?”

Gazzelilerin sorusuna İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan kısa sürede yanıt geldi. Netanyahu, İsrail ordusunun Sinvar'ın öldürüldüğüne ilişkin açıklamasına ilişkin yorumunda: “Sinvar'ı öldürdük ama rehineler serbest bırakılana kadar savaş bitmeyecek” dedi. Filistinli direniş savaşçılarına teslim olmaları, ellerindeki silahları ve rehineleri teslim etmeleri çağrısında bulundu.

Hamas Hareketinin Siyasi Büro başkanlığına atanmasından 70 gün sonra ve suikast veya tutuklama amacıyla 376 günden fazla bir süredir aranmasının ardından, İsrail ordusu perşembe akşamı, İsrail'in geçen yıl 7 Ekim'deki saldırıları planlamak ve gerçekleştirmekle suçladığı Sinvar'ı öldürdüğünü duyurdu. Ordunun açıklamasına göre Sinvar, mayıs ayının başından beri Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehrine giren ve operasyon düzenleyen orduya bağlı bir piyade kuvvetiyle çatışma sırasında öldürüldü.

İsrail medyasında yer alan çok sayıda haber, Sinvar'ın tesadüf eseri öldürüldüğüne işaret etti. Olay, bir piyade kuvvetin, top bombardımanı ve hava saldırılarına maruz kalan Refah şehrinin kuzeybatısındaki Tel el-Sultan mahallesinde bir binada saklanan 3 direniş savaşçısını tespit etmesinden sonra gerçekleşti. Burası son aylarda direniş ile ordu arasında yaşanan çatışmaların arenası olarak değerlendiriliyor. Ordu, bu mahallede öyle çatışmalara girişti ki, direnişçileri tamamen etkisiz hale getirdiğini düşündü.

İşgal ordusunun yayınladığı videolara göre, piyade gücü Refah kentinde bir vatandaşa ait konuta girmeden önce uzaktan kumandalı insansız hava aracı gönderdi. Ordunun, askerlerin binaya baskın yaparak cesedini alıp İsrail’e göndermelerinden sonra yayınladığı görüntülerde, Sinvar’ın baskından önce henüz hayatta olduğu ve kafasına kurşun sıkılmadan önce bir tahta parçasını uçağa fırlattığı görülüyor.

İsrail Adli Tıp Kurumu'nda yapılan incelemelerin ardından kimliği doğrulandı ve ordu tarafından ölümü duyuruldu.

Hamas’tan İsrail'in bu resmi anlatısına herhangi bir yanıt gelmedi. Yurtdışında bulunan ve adının açıklanmasını istemeyen Hamas hareketinden önde gelen bir kaynak, al-Majalla'ya, İsrail ordusunun açıklamaları hakkında doğrulanmış bir bilgiye sahip olmadıklarını vurguladı. Bilgileri doğrulamak için hareket içinde kendisine yakın çevreyle iletişim kurmaya çalışıldığını açıkladı.

İsrail'in Hamas lideri Yahya Sinvar'ı öldürdüğü haberi yayıldığında, çoğu kuzeyden ve güneyden yerinden edilmiş kişilerden oluşan Gazze sokağına hâkim olan soru şuydu: “Bu, savaşın biteceği anlamına mı geliyor?”

Sinvar, ağustos ayının başında, eski başkan İsmail Heniyye'nin İran'ın başkenti Tahran'da öldürülmesinden altı gün sonra, Hamas Hareketinin Siyasi Büro Başkanlığı’nı üstlendi. Bundan önce de Hamas’ın Gazze Şeridi lideri olarak görev yapıyordu. İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki 2 milyondan fazla Filistinliye dayattığı savaşın hedeflerinden biri olarak Gazze'de Hamas Hareketini ortadan kaldırmaya çalıştığını söylediği bir dönemde, Sinvar'ın siyasi büronun başına atanması hem İsrail hem de dünyayı şaşırtmıştı.

İsrail ve ABD, daha önce yaptıkları birden fazla açıklamada, Sinvar'ın, İsrail'in yürüttüğü mevcut savaş durumunu sona erdirecek siyasi bir çözüme ulaşılması ile sonuçlanabilecek herhangi bir anlaşmanın önünde engel teşkil ettiğini ifade etti. İsrail'in kabul edilemez bulduğu şartlar dayatarak müzakereleri engellemekle suçlandı. Bu şartlardan biri de Hamas Hareketinin askeri kanadı olan Kassam Tugaylarının İsrail’in elinde olan ve sayısının 100'ün üzerinde olduğu tahmin edilen tutuklu üyelerinin serbest bırakılmasıydı.

İsrail, Sinvar'ın yerini belirleme girişimlerinden bahseden düzinelerce rapor yayınlamış ve Sinvar'ı Hamas’ın geçtiğimiz yıllarda inşa ettiği tüneller ağında ve yerin derinliklerinde saklanmakla suçlamıştı. Ordu, geçen şubat ayında Yahya Sinvar'ın ailesiyle birlikte yer altı tünelinde çekilmiş olduğunu söylediği bir video yayınlamıştı.

Sinvar'ın halefi

İsrail'in Sinvar'ın öldürüldüğü duyurusunun ardından bununla ilgili kesin bilgi ve cevaplara ulaşmaya çalışan Hamas’ın siyasi büro başkanlığını üstlenecek olan Sinvar'ın halefi hakkında konuşmak için belki de henüz çok erken. Ancak şu soru kendini dayatıyor: Hamas, hareketin ve Hizbullah'ın liderlerine yönelik bir dizi suikastın gölgesinde, halefin ismini açıklamaktan kaçınacak mı?

Siyasi büro başkanlığı için en öne çıkan adayların, çoğunluğu Katar Devleti'nde bulunan üst düzey Hamas liderleri olduğuna inanılıyor. Bunlar arasında hareketin yurt dışındaki lideri Halid Meşal ile hareketin Gazze'deki liderinin yardımcısı Halil el-Hayya da yer alıyor. Bu iki isim, hareketin en öne çıkan adayları arasında bulunuyor. Buna ilave olarak, İsmail Heniyye suikastının ardından ve Sinvar'ın başkanlığa seçildiğinin açıklanmasından önce geçici olarak Hamas’ın başına geçeceği söylenen Hamas Hareketi Şura Konseyi Başkanı Muhammed İsmail Derviş’in de adı geçiyor.

Halid Meşal, 1996'dan 2017'ye kadar Hamas Siyasi Büro başkanı ve hareketin yurtdışı başkanı olarak görev yaptı. Bu tarihte İsmail Heniyye her iki pozisyonda da onun yerine geçti. 2021'de Hamas’ın şu ana kadar yurtdışı liderliğini üstlenmek üzere yeniden seçildi. 1997 yılında Ürdün'de İsrail’in istihbarat servisi Mossad’ın gerçekleştirdiği başarısız bir suikast girişimine maruz kaldı ve kurtuldu.

Meşal son birkaç yıldır Hamas’ın Gazze Şeridi'ndeki liderliğiyle pek iyi anlaşamıyordu. Ayrıca son dönemde 7 Ekim operasyonunun birinci yıl dönümü nedeniyle verdiği röportajlarda yaptığı açıklamalar nedeniyle de ciddi eleştirilere maruz kaldı. Zira Meşal, Hamas'ın bu bir yıldaki kayıplarını “taktiksel”, İsrail'in kayıplarını ise “stratejik” olarak nitelendirmişti. Şarku'l Avsat’ın al Majalla'dan aktardığı analize göre bu nedenle bir yılı aşkın süredir İsrail'in gerçekleştirdiği yerinden etmelere ve soykırıma maruz kalan Gazzeliler tarafından sosyal medyada eleştirildi.

Yahya Sinvar'ın yardımcısı Halil Hayya ise Sinvar'ın görevini üstlenmesinin ardından kişisel isteği üzerine Hamas adına ateşkes müzakerelerini ve rehine takası anlaşmasını yöneten hareketin en önde gelen liderlerinden biri. Hayya, İran ile iyi ilişkileri olan hareketin önde gelen liderlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Meşal son birkaç yıldır Hamas’ın Gazze'deki liderliğiyle pek iyi anlaşamıyordu. Ayrıca son dönemde 7 Ekim operasyonunun birinci yıl dönümü nedeniyle yaptığı açıklamalarla da ciddi eleştirilere maruz kaldı

Hayya, Kassam Tugayları mensuplarının 7 Ekim 2023'te Gazze'nin İsrail ile olan doğu ve kuzey sınırlarına saldırı düzenleyerek, onlarca asker, subay ve yerleşimciyi rehin alıp Gazze'ye götürdükleri operasyondan kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nden ayrılmıştı. Hamas'tan kaynaklara göre Hayya, Sinvar'ın iki yıl önce sınıra saldırıp İsraillileri rehin alma operasyonunu planlamak için oluşturduğu ve sınırlı sayıda kişiden oluşan askeri konseyin bir parçasıydı.

Daha önce Gazze'de ikamet eden Hayya, İsrail'in soykırım savaşının başlangıcından beri Katar'da ikamet ediyor. Kökenleri Gazze’nin doğusundaki Şucaiye mahallesinden geliyor ve bilhassa yurtdışındaki varlığı ve Sinvar'ın müzakere süreci, İsrail ile rehine takası anlaşması ile ilgili katı tutumu ile uyumlu tutumunun yanı sıra, İran ile iyi ilişkileri nedeniyle Sinvar'dan sonra hareketin siyasi bürosunun başına geçme ihtimali en yüksek kişi olarak kabul ediliyor.

Siyasi büronun, bir üyesini kendisine başkanlık etmesi için seçmesi gereken konsey olan Hamas Hareketi Şura Konseyi Başkanı Muhammed İsmail Derviş ise üçüncü aday. Bu pozisyona seçilme ihtimali en düşük kişi de o. Hamas, yıllardır bilinmeyen adını üç aydan kısa bir süre önce Heniyye'ye düzenlenen suikastın ardından duyurdu. Sinvar'ın seçildiği açıklanmadan önce adı geçici olarak siyasi büro başkanlığı için anılmıştı.

Hamas’ın Şura Konseyi Başkanı Derviş'in yayınladığı ilk fotoğrafı, Sinvar'ın başkanlığa atanmasından iki hafta sonra Katar'da kabul ettiği İslami Cihat Hareketi Genel Sekreteri Ziyad el-Nahhale ile yaptığı görüşme sırasında çekilmiş bir fotoğraftı.

Hamas’ın Gazze Şeridi lideri pozisyonuyla ilgili olarak ise bazı kaynaklar, bu pozisyon için en önde gelen adayların iki Kassam Tugayı lideri olabileceğini düşünüyor. Bunlardan ilki, Yahya'nın küçük kardeşi ve Hamas’ın askeri kanadı içinde sağ kolu olduğu düşünülen Muhammed Sinvar. Kardeşine en yakın isimlerden ve onun nerede olduğunu bilen birkaç kişiden biriydi. İkincisi ise Kassam Tugayları’na bağlı Gazze Tugayı'nın komutanı İzzeddin el-Haddad. Kendisi İsrail tarafından aranan en önde gelen Kassam komutanlarından biri. Keza İsrail'in geçtiğimiz aylarda Kassam Tugayları Genelkurmay Başkanı Muhammed ed-Dayf ve yardımcısı Mervan İsa'ya ayrı ayrı hava saldırıları ile suikast düzenlendiğini duyurmasının ardından Kassam Tugayları Genelkurmay Başkanlığı’nın üst düzey liderleri arasında suikastlardan sağ kurtulan birkaç kişiden biri.

Son olarak, tüm bunlar Hamas Hareketinin Siyasi Büro ve yurtdışındaki Şura Konseyi başkanlığına kimin seçileceğine ilişkin spekülasyon olmayı sürdürüyor. Konsey hâlâ Sinvar'a yakın çevresiyle onun ölüm haberini doğrulamak için iletişim kurmaya çalışıyor.

* Bu analiz Şarku'l Avsat tarafından Londra merkezli al Majjala dergisinden çevrilmiştir.