Sudan: HDK’nin kontrolü ele geçirmesinin ardından Cebel Muye'de çatışmalar yeniden başladı

Sennar sakinleri eyaletin istila edilmesinden endişe duyuyor.

Sudan'daki çatışmalar binlerce kişiyi farklı eyaletlerden kaçmak zorunda bıraktı. (AFP)
Sudan'daki çatışmalar binlerce kişiyi farklı eyaletlerden kaçmak zorunda bıraktı. (AFP)
TT

Sudan: HDK’nin kontrolü ele geçirmesinin ardından Cebel Muye'de çatışmalar yeniden başladı

Sudan'daki çatışmalar binlerce kişiyi farklı eyaletlerden kaçmak zorunda bıraktı. (AFP)
Sudan'daki çatışmalar binlerce kişiyi farklı eyaletlerden kaçmak zorunda bıraktı. (AFP)

Sudan'ın güneydoğusundaki Sennar eyaletinin batısında yer alan Cebel Muye bölgesinde Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) kontrolü ele geçirmesinin ardından, Sudan ordu güçlerini geri çekilmeye ve savunmaya zorlayan şiddetli çatışmalar dün (salı) yeniden başladı.

Sennar'ın ele geçirilmesi, eyaleti güneydeki Beyaz Nil eyaletine bağlayan hayati bir yolun güvenliğini tehdit ediyor.

Cebel Muye'deki yerel kaynaklar, çok sayıda sivilin yaya olarak eyaletteki büyük şehirlere (Sennar, Rabak ve Singa) doğru kaçtığını bildirdi.

Aynı kaynaklara göre, HDK kasabanın kontrolünü ele geçirir geçirmez, insanların arabalarını ve mülklerini yağmalamaya ve talan etmeye başladı.

Sudan ordusu, coğrafi açıdan önemli olan kasabanın düşmesi konusunda sessizliğini korurken, ordunun yanında savaşan Halk Direnişi Sözcüsü Ammar Hasan Facebook'ta yaptığı açıklamada, “Sennar'ın batısındaki Cebel Muye'yi geri alma operasyonları başladı” dedi. Hasan böylece, kasabanın HDK'nin eline geçtiğini kabul etti.

Yerel kaynaklara göre, ordu güçleri Cebel Muye'den tamamen çekildi ve silahsız vatandaşları El Cezire eyaletinin başkenti Vad Medeni'de olduğu gibi ağır silahlı bir güç karşısında bilinmeyen bir kaderle karşı karşıya bıraktı.

HDK'nin bölgeyi ele geçirmesi, El Cezire eyaletini geri almak için ilerlemeyi planlayan Sudan ordusunun önünü kesti.

HDK Sözcüsü el-Fatih Kureşi, pazartesiyi salıya bağlayan gece X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, güçlerinin ‘Burhan'ın milislerine ve terörist İslami Hareket tugaylarına karşı zafer’ elde ettiğini duyurdu. Cebel Muye'nin ele geçirilmesini 57 aracın ele geçirilmesi, 12 aracın yakılması ve yüzlerce kişinin öldürülmesi ve yakalanmasının takip ettiğini söyledi.

Kureşi, “Sudan ordusu bölgeyi geri almak için saldırmaya çalıştı. Ancak güçlerimiz saldıran güçleri ezmeyi başardı ve onları Sennar şehrinin batı girişine kadar geri çekilmeye zorladı” ifadelerini kullandı.

Cebel Muye bölgesinin stratejik konumu, Beyaz Nil, Sennar ve El Cezire olmak üzere üç eyaleti birbirine bağladığı için büyük önem taşıyor. Bölgeyi kontrol edenler bu eyaletleri tehdit edebilir ve askeri teçhizat temini için yeni ikmal hatları açabilir. Ayrıca Kuzey Kordofan eyaletinde HDK’nin askeri operasyonları desteklemek için daha serbest hareket etmesinin yolunu açar.

Sudan Ordu Sözcüsü Nebil Abdullah, Sennar'daki gelişmelerle ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi. Ancak ordu yanlıları sosyal medyada ordu güçlerinin onlarca dört çarpı dört araçla Cebel Muye'ye doğru ilerlediğini gösteren ve gerçekliği teyit edilemeyen videolar yayınladı.

Öte yandan Şarku’l Avsat'a konuşan Sennar sakinleri, ordu güçleri şehrin içindeyken HDK'nin Sennar kavşağını ayrım gözetmeksizin bombaladığını bildirdi ve HDK'nin şehre yönelik yakın bir saldırısından ‘büyük endişe’ duyduklarını ifade etti.

Bölge sakinleri ayrıca, Sennar'da dün hâkim olan sükunete rağmen, aşırı korku ve gerginliğin hüküm sürdüğünü belirtti.

HDK'ye bağlı platformlar, güçlerinin Cebel Muye bölgesinde kapsamlı tarama operasyonları yürüttüğüne dair video görüntüleri yayınlayarak bölgenin tamamen kontrol altında olduğunu doğruladı.



Şii dini eğitimini İran'ın Kum kentinde alan Safiyuddin, Hizbullah’ın diğer liderlerine benzemiyor

Haşim Safiyuddin’in 2015 tarihli bir fotoğrafı (AFP)
Haşim Safiyuddin’in 2015 tarihli bir fotoğrafı (AFP)
TT

Şii dini eğitimini İran'ın Kum kentinde alan Safiyuddin, Hizbullah’ın diğer liderlerine benzemiyor

Haşim Safiyuddin’in 2015 tarihli bir fotoğrafı (AFP)
Haşim Safiyuddin’in 2015 tarihli bir fotoğrafı (AFP)

Lübnan'daki Hizbullah Hareketi’nin yeni lideri olması beklenen Haşim Safiyuddin, örgütün önceki liderlerinden farklı olarak İran'daki Kum İlim Havzası'ndan gelen ilk Şii lideri olabilir.

Şimdi tüm gözler Hasan Nasrallah'ın halefine çevrilmiş durumda. Hizbullah içinden gelen bilgiler, Naim Kasım'ın ‘geçici lider’ olarak atandığına işaret ederken Iraklı kaynaklar, İsrail saldırısından kurtulduğunun teyit edilmesi halinde bu kararın ‘Nasrallah'ın kuzeni Safiyuddin’in genel sekreter olarak ilan edilmesinin ön hazırlığı’ olduğunu söylediler.

scdvfrt
Safiyuddin, geçtiğimiz ayın ortalarında çağrı cihazı saldırısında öldürülen iki Hizbullah üyesinin cenaze töreninde konuşurken (AFP)

Hizbullah tarafından dün yapılan açıklamada Nasrallah'ın, İsrail tarafından Hizbullah’ın Beyrut'un güney banliyölerinden Haret Hreik'te bulunan komuta merkezine düzenlenen hava saldırısında öldüğü duyuruldu.

İki havza arasında geçen bir ömür

Abbas el-Musavi, Subhi et-Tufeyli ve Hasan Nasrallah Hizbullah’ın liderliğini üslenen isimlerdi. Kum'daki sınırlı eğitim dönemleri dışında hepsi dini eğitimlerini Irak'taki Necef İlim Havzası'nda aldılar. Ragıb Harb, Abbas el-Musavi ile ortak bir ilmi çalışma yapmıştı. Iraklı araştırmacılara göre Haşim Safiyuddin ise böyle bir çalışma yapmadı. Lübnan'da Hizbullah'ın kurulduğu döneme denk gelecek şekilde 1980'li yılların başlarında İran'daki Kum İlahiyat Okulu’nda İslam fıkhının üç aşaması üzerine çalışmaya başladı.

Şii literatüründe ‘havza’ ifadesi, Şii toplumuna özgü dini ilimlerin okutulduğu, âlim ve otoritelerin mezun olduğu okullar için kullanılıyor.

Peki neden Necef değil de Kum?

Kum’daki ilim havzasına yakın Iraklı kaynaklar, Irak'taki siyasi durumun Safiyuddin’in Necef'e gitmesini engellediğini, eğer İran-Irak savaşı olmasaydı, Kum'a gitmeyeceğini değerlendirdiler.

Irak-İran savaşının yaşandığı yılları Necef'teki en şiddetli dönem olarak tanımlayan kaynaklar, o dönemde Irak rejiminin şehirdeki Şii alimlerin üzerindeki baskıyı artırdığını ve bunun sonucunda birçoğunun ülkeyi terk ettiğini belirttiler.

sdvfgbh
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah (Arşiv - Reuters)

Safiyuddin, 1964 yılında doğdu. Yani Irak'ın Necef kentinde eğitim görmüş olan ‘direniş ekseni liderleri’ tarafından Lübnan'da Hizbullah kurulduğunda henüz 18 yaşındaydı.

Safiyuddin, aynı dönemlerde İran-Irak savaşı patlak verince Kum İlim Havzası'na katıldı. Iraklı ve Lübnanlı kaynaklar, İmad Muğniye'nin Safiyuddin'in Kum İlim Havzası’na rahat bir şekilde kaydolmasıyla özel olarak ilgilendiğini söylediler.

İran'daki Cebel-i Âmil

Kum’daki ilim havzasının tarihiyle ilgilenen Iraklı akademisyenlere göre Safiyuddin, Kum'daki Cebel-i Amil Okulu’nda dini ilimler eğitimi alırken, Iraklılar, Sadr Muhammed Bakır'ın adını taşıyan başka bir okulda eğitim gördüler.

Safiyuddin, Kum'a vardığında Nasrallah da oradaydı. Fakat Nasrallah ilk derslerini 1970'li yılların sonlarında Lübnan'ın güneyindeki Sur kentinde bir din adamının teşvikiyle Necef İlim Havzası'nda almıştı.

Araştırmacılar, Lübnanlı öğrencilerin, özellikle de Safiyuddin'in Kum'da özel bir statüye sahip olduğunu ve onların da ‘diğerlerinden izole olduğunu’ belirttiler.

Safiyuddin, Kum'daki eğitimini tamamlayıp Beyrut'a döndüğü 1994 yılından beri Nasrallah'ın yerine geçmek için hazırlanıyordu.

İran basını, 2008 yılının ekim ayında Hizbullah yönetiminin, İsrail'in Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ı öldürmeyi başarması durumunda, bir tür ‘erken vasiyet’ olarak Safiyuddin'i halef olarak seçtiğini bildirdi.

Velayet-i Fakih

Hizbullah liderleri, İran’ın dini liderini (Rehber) dini ve siyasi otoriteleri olarak görseler de Safiyuddin'in Kum'da yetişmiş ve eğitim almış olması önümüzdeki dönemde siyaset sahnesindeki ve sahadaki karar alma süreçlerini etkileyeceği şüphesiz.

Araştırmacılar Necef ve Kum arasında birçok fark olduğunu, ancak en öne çıkanın Şii dünyasının liderliği için yaşanan rekabet olduğunu söylediler. Iraklı araştırmacılara göre Kum'u ilk Rehber Ayetullah Humeyni'den bu yana Velayet-i Fakih'in bir cephesi haline getiren ideolojik anlaşmazlık söz konusu olsa da çoğunlukla terazinin necef tarafı ağır basıyor. Necef'teki dini mercilerin çoğunluğu, bu ideolojik anlaşmazlığa karşı çıkıyor.

Şarku'l Avsat'a konuşan Iraklı araştırmacı Ali el-Mudun, Necef İlim Havzası’nın, siyasetle daha fazla içli dışlı olan ve Velayet-i Fakih’in bu alanda kendisi için önemli bir rol geliştirdiği Kum İlim Havzası’ndan farklı olarak Irak'taki dört büyük Şii mercilerden Büyük Ayetullah Seyyit Muhammed Said El-Hekim ve Ebu'l-Kasım el-Hoyi'nin yükselişi sırasında siyasi tarafsızlığı ve siyasi meselelere doğrudan müdahaleden kaçınmasıyla bilindiğinin altını çizdi.

Safiyuddin, Velayet-i Fakih çerçevesinde Kum İlim Havzası'nın etkilerinden kaçınamadı. Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile dünür olması, Ortadoğu'nun en önde gelen silahlı grubu Hizbullah’ın lideri olana kadar siyasi bilincini şekillendiren İran iklimine kültürel olarak yaklaşmasında büyük rol oynadı.