Eski Irak Başbakanı İbadi: Şii grupların liderleri benden Sadr Hareketi’nin destekçilerini yok etmemi istedi

Irak’ta 2016 yılında başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge'ye yapılan baskınla ilgili dengeleri sarsan ‘gerçekler’ ortaya çıktı

Bağdat’taki Yeşil Bölge’ye baskın düzenleyen Sadr Hareketi destekçileri (Reuters)
Bağdat’taki Yeşil Bölge’ye baskın düzenleyen Sadr Hareketi destekçileri (Reuters)
TT

Eski Irak Başbakanı İbadi: Şii grupların liderleri benden Sadr Hareketi’nin destekçilerini yok etmemi istedi

Bağdat’taki Yeşil Bölge’ye baskın düzenleyen Sadr Hareketi destekçileri (Reuters)
Bağdat’taki Yeşil Bölge’ye baskın düzenleyen Sadr Hareketi destekçileri (Reuters)

Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, Şii Koordinasyon Çerçevesi içerisinde yer alan Şii grupların liderlerinin, 2016 yılındaki protesto gösterileri sırasında başkent Bağdat’taki Yeşil Bölge'ye saldıran Sadr Hareketi'nin destekçilerini yok etmesi için kendisine telkinde bulunduklarını açıkladı.

Yerel bir televizyon kanalına konuşan İbadi, Sadr Hareketi destekçilerinin Yeşil Bölge'ye saldırmasıyla ilgili bir soruya verdiği yanıtta “Koordinasyon Çerçevesi içerisinde yer alan bazı grupların liderleri benden insanları (protestocuları) öldürmek için silah ve uçak kullanmamı istedi” ifadelerini kullandı. Protestocuların olaylar sırasında Başbakanlık Ofisi’ne girdiğini doğrulayan eski Başbakan, tarafların bu olayı egemenliğin ihlali olarak gördüğünü, ancak protestocular da Irak vatandaşı olduklarından onlara karşı güç kullanmadığını söyledi.

İbadi sözlerine şöyle devam etti:

Onlara protestocuların Başbakanlık Ofisi’ne girerek bir hata yaptıklarını ancak bu hatanın egemenliğin ihlali olmadığını söyledim. Vatandaşların Temsilciler Meclisi’ne zorla girmesi onları öldürmemizi gerektirir mi?

Sadr Hareketi destekçilerinin Yeşil Bölge'ye girmesinin Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr’ın  hatası olduğunu belirten İbadi, “Bu konuda kendisiyle (Sadr’la) aynı fikirde olmadığımı ve 24 saat içinde Yeşil Bölge'yi terk etmesini istediğimi söyledim” dedi.

İbadi'nin daha önce hiçbir yerde yapmadığı bu açıklamalarına Koordinasyon Çerçevesi içinde yer alan Şii grupların liderlerinden herhangi bir karşı tepki gelmedi.

İbadi'nin açıklamalarında en çok eleştirilen isim olan Sadr Hareketi lideri Sadr ise sessizliğini korudu ve geçtiğimiz ay Irak Temsilciler Meclisi tarafından resmi tatil ilan edilen Gadir-i Hum Bayramı vesilesiyle bir konuşma yayınlamakla yetindi.

xsdcfvgbt
Haydar el-İbadi (INA)

Şarku’l Avsat, aralarında siyasetçiler ve milletvekillerinin de bulunduğu WhatsApp gruplarında İbadi'nin açıklamalarına verilen tepkileri gözlemledi. Çoğu İbadi'nin bu gerçekleri açıklamasını desteklerken protestocuları hedef almayı reddetmesine övgüde bulundular. Yorum yapanların çoğunluğunu ise Sadr yanlıları ya da sempatizanları oluşturuyordu.

Seçim atmosferi

Ancak Koordinasyon Çerçevesi güçlerine yakın çevreler, İbadi'nin sekiz yıl sonra bu konuyu gündeme getirmesini şaşkınlıkla karşılarken eski Başbakan’ın açıklamalarını yaklaşan seçimlerdeki rekabet ortamıyla ilgili olabileceğini öne sürdüler.

Şii güçler, Sadr lideri Mukteda es-Sadr ile Şii Koordinasyon Çerçevesi içinde yer alan bazı grupların liderleri arasındaki inişli-çıkışlı ilişkiden faydalanmaya çalışıyor.

Mukteda es-Sadr, Sadr Hareketi'nin adını Şii Ulusal Hareketi olarak değiştirdi. Sadr’ın bu adımı, siyasi sürece geri dönmesinin ve seçimlere katılmasının önünü açmak için attığı düşünülüyor.

Siyasi gözlemcilerin çoğunluğu Sadr'ın siyaset sahnesine dönüşü konusunda hemfikir olsa da, Sadr'ın seçimlere nasıl döneceği tartışma konusu olmaya devam ediyor. Sadr'ın istediği ‘çoklu bölge seçim sistemi’ ile Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin istediği ‘tek bölge seçim sistemi’ arasında yapılan seçim yasası tartışmaları ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani bu konudaki tutumunun belirsizliği halen sürüyor.

İbadi, aynı televizyon röportajında, silahlı grupların hükümete karşı darbe yapma ihtimali olmadığını da söyledi. Ancak siyasi süreçteki liderleri, halkın iktidara karşı olduğu ‘özel bir durumun ortaya çıkmasına’ karşı uyarmayı ihmal etmeyen İbadi, böyle bir durumda nüfuzlu bir askerin ortaya çıkıp, siyasi liderleri tutuklaması ve o anda halkın desteğini kazanmasının mümkün olabileceğini belirtti.



İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne yönelik bombardımanı devam ediyor

TT

İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne yönelik bombardımanı devam ediyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne yönelik bombardımanı devam ediyor

Görgü tanıkları bugün (Cumartesi) Reuters'a yaptıkları açıklamada, İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne yönelik saldırılarının devam ettiğini ve bölgeden dumanların yükseldiğini söyledi.

İsminin açıklanmaması kaydıyla AFP'ye konuşan bir kaynak, İsrail'in bugün Beyrut'un güney banliyösüne yeni bir hava saldırısı düzenlediğini ve saldırıda ‘bir binanın’ vurulduğunu bildirdi.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), güney banliyösündeki Mar Mikhael'de eski Sayda yolu üzerindeki bir binayı hedef alan saldırıda yaralananlar olduğunu bildirdi.

NNA ayrıca sabahtan bu yana güney ve doğu Lübnan'a yeni hava saldırıları düzenlendiğini, bunlardan birinin Beyrut'un kuzeyinde, Hizbullah'ın kalelerinden uzak dağlık bir bölgeyi vurduğunu aktardı.

Beyrut'un güney banliyösüne yapılan son saldırı, İsrail ordusunun Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın dün (Cuma) Beyrut'un güney banliyösündeki Hizbullah karargahını hedef alan saldırıda öldürüldüğünü açıklamasının ardından geldi. Hizbullah’a yakın bir kaynak Nasrallah ile cuma akşamından bu yana irtibatın kesildiğini söyledi.

Hizbullah, İsrail'in yıkıcı saldırısından saatler sonra genel sekreterinin akıbeti hakkında resmi bir açıklama yapmadı.