Musul'daki Nuri Camii'nde DEAŞ tarafından yerleştirilmiş 5 adet el yapımı patlayıcı bulundu

Patlayıcılar tüm camiyi yıkmak için tasarlanmış.

Kuzey Irak'ın Musul kentindeki Eski Şehir'de bulunan Nuri Camii, 9 Temmuz 2022. (AFP)
Kuzey Irak'ın Musul kentindeki Eski Şehir'de bulunan Nuri Camii, 9 Temmuz 2022. (AFP)
TT

Musul'daki Nuri Camii'nde DEAŞ tarafından yerleştirilmiş 5 adet el yapımı patlayıcı bulundu

Kuzey Irak'ın Musul kentindeki Eski Şehir'de bulunan Nuri Camii, 9 Temmuz 2022. (AFP)
Kuzey Irak'ın Musul kentindeki Eski Şehir'de bulunan Nuri Camii, 9 Temmuz 2022. (AFP)

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Musul kentinde restore edilmekte olan Irak mirası Nuri Camii'nin duvarında yedi yıl önce DEAŞ tarafından gizlenmiş beş adet el yapımı patlayıcı bulunduğunu bildirdi.

UNESCO tarafından dün akşam AFP'ye yapılan açıklamada, söz konusu patlayıcıların ‘caminin tamamını yıkmak üzere tasarlanmış devasa düzenekler’ olduğu belirtildi. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı açıklamada, “Durum tamamen kontrol altında, çevredeki nüfus için herhangi bir tehlike yok. El yapımı patlayıcıların önümüzdeki günlerde sökülmesi planlanıyor” ifadeleri yer aldı.

 Kuzey Irak'ın Musul kentindeki Eski Şehir'de bulunan Nuri Camii’nin restorasyon sırasında çekilen bir fotoğrafı, 18 Ocak 2022. (AFP)Kuzey Irak'ın Musul kentindeki Eski Şehir'de bulunan Nuri Camii’nin restorasyon sırasında çekilen bir fotoğrafı, 18 Ocak 2022. (AFP)

Irak ordusuna göre, cami ve kambur minaresi (el-Hadba) Haziran 2017'de Irak güçleri ile DEAŞ arasındaki çatışmalar sırasında cihatçılar tarafından caminin içine yerleştirilen patlayıcılarla tahrip edildi.

UNESCO, ‘ibadethanenin güney duvarının içinde’ her biri 1,5 kilogram ağırlığında patlayıcı içeren ‘beş patlamamış düzenek’ bulunduğunu bildirdi.

UNESCO tarafından yapılan açıklamada, “Bunlardan biri etkisiz hale getirildi, ancak diğer dördü birbiriyle bağlantılı ve henüz etkisiz hale getirilmedi” denildi.

Irak Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Tahsin Hafaci, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Nuri Camii'nin restorasyonunu yapan işçiler, caminin içinde DEAŞ tarafından yerleştirilmiş bir grup patlayıcı düzenek buldular. Ninova vilayetindeki mayın temizleme uzmanları, karmaşık yapıları nedeniyle Savunma Bakanlığı'ndan ekipler çağırdı” ifadelerini kullandı.

Güvenlik önlemi olarak, patlayıcılar etkisiz hale getirilinceye kadar restorasyon çalışmaları durduruldu.

Patlayıcılar, mihrabın sökülmesi ve yeniden inşası için hazırlık yapan ekiplerin duvarı incelediği sırada bulundu.

UNESCO'ya göre DEAŞ militanları duvarı söktü, patlayıcıları yerleştirdi ve daha sonra onları gizlemek için duvarı yeniden inşa etti.

‘DEAŞ damgası’

DEAŞ lideri Ebubekir el-Bağdadi 2014 yazında, aşırılık yanlısı örgütün Irak ve Suriye'de geniş alanları ele geçirmesinin ardından ‘hilafetin’ kurulduğunu ilk kez bu camiden ilan etti.

Irak güvenlik güçleri, Washington liderliğindeki uluslararası koalisyonun askeri desteğiyle 2017'de sona eren şiddetli çatışmaların ardından örgütü yenilgiye uğratmayı başardı.

Nuri Camii adını, bir dönem Musul'u yöneten ve 1172 yılında caminin inşa edilmesini emreden Suriye'nin birleştiricisi Nureddin Zengi'den alıyor. Cami, 1942 yılında bir yenileme projesi kapsamında yeniden inşa edildi.

Yapısını 850 yıl boyunca koruyan kambur minare, orijinal binadan geriye kalan tek parçadır.

Kuzey Irak'ın Musul kentindeki Eski Şehir'de bulunan Nuri Camii'nin kambur minaresi, 24 Mayıs 2017. (AFP) Kuzey Irak'ın Musul kentindeki Eski Şehir'de bulunan Nuri Camii'nin kambur minaresi, 24 Mayıs 2017. (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) tarafından finanse edilen restorasyon çalışmalarının Aralık 2024'te tamamlanması bekleniyor.

UNESCO tarafından yapılan açıklamada, “Gerçekten de son aşamadayız. Restorasyon tamamlanınca DEAŞ'ın damgası tamamen silinmiş olacak” ifadesi yer aldı.

Bölge sakinlerinin talebi üzerine eğik kalacak olan eski minarenin, enkazdan çıkarılan 45 bin kerpiç tuğla kullanılarak yeniden inşa edilmesi bekleniyor.

Patlayıcıların bulunması, camide çalışan restorasyon ekibi için ilk sürpriz değildi. Zira Ocak 2022'de bir kazı ekibi, caminin altında 12’nci yüzyıldan kalma bir ibadethanenin zeminini keşfetti.



Reuters: Suriye’de Alevi kadın ve kız çocukları kaçırılıyor

2011’de patlak veren iç savaş, Suriye’nin birçok bölgesini harabeye çevirmişti (Reuters)
2011’de patlak veren iç savaş, Suriye’nin birçok bölgesini harabeye çevirmişti (Reuters)
TT

Reuters: Suriye’de Alevi kadın ve kız çocukları kaçırılıyor

2011’de patlak veren iç savaş, Suriye’nin birçok bölgesini harabeye çevirmişti (Reuters)
2011’de patlak veren iç savaş, Suriye’nin birçok bölgesini harabeye çevirmişti (Reuters)

Suriye’de kadın ve kız çocuklarının kaçırıldığı olayların arttığı aktarılıyor.

Reuters’ın haberinde Tartus, Lazkiye ve Hama vilayetlerinde bu yıl en az 33 Alevi kadın ve kız çocuğunun kaçırıldığı ya da kaybolduğu belirtiliyor. Bu kişilerden yarısının sonradan geri döndüğü, geri kalanlarınsa akıbetinin belli olmadığı yazılıyor.

Analizde, bu olayların Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Suriye’de yaşanan siyasi kaos ve mezhepsel gerilimlerin bir yansıması olduğu yorumu paylaşılıyor.

Haberde, 29 yaşındaki Abir Süleyman’ın 21 Mayıs’ta Şafita kentinde kaçırıldığı, daha sonra ailesine Irak numaralı bir telefondan “Onu beklemeyin, geri dönmeyecek” diye mesaj atıldığı belirtiliyor.

Kadını kaçıran kişilerin Süleyman’ın hayatı karşılığında 15 bin dolar fidye talep ettiği, ailenin de parayı İzmir’deki üç banka hesabına gönderdiği ancak sonra iletişimin tamamen kesildiği aktarılıyor. Ailenin, Süleyman’dan hâlâ haber alamadığı ifade ediliyor.

Başka bir olayda da 17 yaşındaki Zeynep Kadir’in Lazkiye’de okula giderken 27 Şubat’ta kimliği belirsiz kişilerce kaçırıldığı belirtiliyor. Kadir’in bir kez ailesini aramasına izin verildiği fakat daha sonra kendisiyle iletişim kurulamadığı yazılıyor.

Tartus Valiliği’nde medyadan sorumlu yetkili Ahmed Muhammed Kahir, bunların kaçırma olayı olmadığını savunarak şunları söylüyor:

Bu vakaların çoğu kaçırma olayı değil, kişisel veya ailevi sebeplerden kaynaklanıyor. Bazı kadınlar sevmedikleri kişilerle evlendirilmek istenince kaçıyor. Bazılarıysa ilgi çekmek için evlerini terk edip kayboluyor.

Lazkiye Valiliği’nden yetkililer de çoğunlukla kadınların sevdikleri kişilerle birlikte kaçtığını, ailelerin de toplumsal baskı görmemek için çocuklarının zorla kaçırıldığına dair hikayeler anlattığını iddia ediyor.

Suriye'de Alevi nüfusunun yoğun olduğu Lazkiye ve Tartus'ta martta çatışmalar yaşanmıştı. 

Birleşik Krallık merkezli Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SOHR), yaklaşık 1600 kişinin Şam destekli milisler tarafından öldürüldüğünü öne sürmüştü. Bunlardan 600'den fazlasının sivillerden oluştuğu savunulmuştu.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ise iddiaları reddederek saldırıları Esad rejimi destekçilerinin düzenlediğini ileri sürmüş, olayla ilgili inceleme başlatıldığını ve tüm sorumluların cezalandırılacağını duyurmuştu.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian