Yemenliler Maskat'ta esir değişimi konusunda istişarelerde bulundu

Meşruiyet ‘herkes için herkes’ ilkesine bağlı

Yemen hükümet heyeti ve koalisyonun ortak müzakere ekibi, dün (pazar) Maskat'ta Husiler ile istişarelerin başlamasından önce tutuklular ve zorla kaybedilen kişiler konusunda bir araya geldi. (Şarku’l Avsat)
Yemen hükümet heyeti ve koalisyonun ortak müzakere ekibi, dün (pazar) Maskat'ta Husiler ile istişarelerin başlamasından önce tutuklular ve zorla kaybedilen kişiler konusunda bir araya geldi. (Şarku’l Avsat)
TT

Yemenliler Maskat'ta esir değişimi konusunda istişarelerde bulundu

Yemen hükümet heyeti ve koalisyonun ortak müzakere ekibi, dün (pazar) Maskat'ta Husiler ile istişarelerin başlamasından önce tutuklular ve zorla kaybedilen kişiler konusunda bir araya geldi. (Şarku’l Avsat)
Yemen hükümet heyeti ve koalisyonun ortak müzakere ekibi, dün (pazar) Maskat'ta Husiler ile istişarelerin başlamasından önce tutuklular ve zorla kaybedilen kişiler konusunda bir araya geldi. (Şarku’l Avsat)

Uluslararası alanda tanınan Yemen hükümeti ile Husiler arasında esirlerin, tutukluların ve zorla kaybedilenlerin takasına ilişkin istişareler, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg'in ofisi ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) himayesinde dün (pazar) Umman'ın başkenti Maskat'ta başladı.

Hükümet heyetinin resmi sözcüsü olan Yemen İnsan Hakları Bakanlığı Müsteşarı Macid Fedail, istişarelerin yaklaşık 10 gün sürmesini beklediklerini ifade etti. Şarku’l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan Fedail, “Ana talebimiz 'herkes için herkes' temelinde ayrımcılık yapılmaksızın esirlerin ve kaçırılanların tamamen serbest bırakılmasıdır. Siyasi liderliğimizden bu konuda açık ve net direktifler aldık. Hükümet heyetinin bu insani dosyaya tam sorumluluk ve bağlılıkla yaklaşması, politikacı Muhammed Kahtan'ın hiçbir şekilde devre dışı bırakılmaması ve herhangi bir takas anlaşmasının başında yer alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Husi heyetinin başkanı Abdulkadir el-Murtaza ise istişare turunun, ‘başarılı olmasını ve yeni bir takas anlaşması üzerinde mutabık kalınmasını’ umduğunu belirtti.



Hizbullah'ın çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

Çağrı cihazı (Reuters)
Çağrı cihazı (Reuters)
TT

Hizbullah'ın çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

Çağrı cihazı (Reuters)
Çağrı cihazı (Reuters)

Hizbullah, Gazze Şeridi'ndeki Filistin direniş hareketlerine destek vermek amacıyla 8 Ekim'de İsrail ile çatışmaya girmesinden bu yana belki de en güçlü darbeyi, ülkenin farklı bölgelerinde üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasıyla aldı.

Peki çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

BBC'de verilen bilgilere göre çağrı cihazı, cep telefonlarının yaygınlaşmasından önce kısa metin mesajları ve bildirimler göndermek yahut almak için yaygın olarak kullanılan küçük bir kablosuz cihazdır. Bu cihazlar çoğunlukla güvenlik personelleri, hastaneler ve şirketler tarafından kullanılır.

BBC, bu cihazların iki türü olduğunu belirtti: Birincisi mesaj ya da bildirim alan, ancak cevap verme ya da mesaj gönderme özelliği olmayan cihazlar. İkincisi ise aynı anda hem kısa mesaj gönderebilen hem de alabilen cihazlar.

Financial Express gazetesine göre, bu cihazlar 1980'lerde yaygınlık kazanmış, ancak akıllı telefonların ortaya çıkmasından sonra kullanımları önemli ölçüde azalmış. Bugün halen dünya çapında çok sınırlı bir grup insan tarafından kullanılıyor. Hizbullah üyeleri de bu cihazların başlıca kullanıcılarından.

Techlusive adlı teknik internet sitesi, telefon şebekesinin zayıf olduğu durumlarda da çağrı cihazlarının faydalı olabileceğini ve bu cihazların güvenilir bir alternatif sunduğunu belirtti.

Ayrıca Techlusive, çağrı cihazlarının kullanımının ve bakımının basit olduğunu, birçok şirket ve kurum için modern iletişim teknolojilerine kıyasla maliyet açısından etkili bir çözüm olduğunu doğruladı.

Hizbullah neden özellikle bu tür cihazları kullanıyor?

CNN'e göre Hizbullah uzun zamandır gizliliği askeri stratejisinin temel taşı olarak benimsiyor ve İsrail ile ABD casus programlarının sızmasını önlemek için yüksek teknolojili cihazlardan kaçınıyor.

Ortadoğu'daki diğer devlet dışı aktörlerin aksine, Hizbullah birimlerinin bir iç iletişim ağı üzerinden haberleştiğine inanılıyor. Bu, bazı ülkeler tarafından uzun süredir devlet içinde devlet olarak faaliyet göstermekle suçlanan güçlü örgütün temel yapı taşlarından biri.

Yılın başında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail güçleriyle sınır ötesi çatışmaların yoğunlaştığı Güney Lübnan'daki üyelerine ve ailelerine, İsrail'in İran destekli örgütün hareketlerini bu tür cihazlar aracılığıyla izleyebileceğine inandıkları için cep telefonlarından kurtulmaları çağrısında bulundu.

Nasrallah şubat ayında şöyle demişti: “Telefonları kapatın, gömün, demir bir kutuya koyun. Bunu güvenlik için, insanların kanını ve onurunu korumak için yapın. İsraillilerle iş birliği yapan, elinizde taşıdığınız, eşinizin ve çocuklarınızın elindeki cep telefonudur. Bu telefon hem işbirlikçi hem de katildir.”

Hizbullah cep telefonları yerine telsiz kullanma yoluna gitti, ancak dünkü saldırıların da gösterdiği gibi bu seçenek bile risksiz değil.