Irak, PKK'yı Bağdat'ta operasyon planlamakla suçluyor

Irak hükümeti, PKK unsurlarının Erbil, Kerkük ve Duhok'ta yangın çıkarma olaylarına karıştığını duyurdu.

Irak İçişleri Bakanlığı bugün (pazartesi) Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında üç PKK'lının yakalandığını duyurdu. (Irak Haber Ajansı - INA)
Irak İçişleri Bakanlığı bugün (pazartesi) Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında üç PKK'lının yakalandığını duyurdu. (Irak Haber Ajansı - INA)
TT

Irak, PKK'yı Bağdat'ta operasyon planlamakla suçluyor

Irak İçişleri Bakanlığı bugün (pazartesi) Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında üç PKK'lının yakalandığını duyurdu. (Irak Haber Ajansı - INA)
Irak İçişleri Bakanlığı bugün (pazartesi) Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında üç PKK'lının yakalandığını duyurdu. (Irak Haber Ajansı - INA)

Irak hükümeti, Erbil, Duhok ve Kerkük vilayetlerinde meydana gelen yangınların arkasında PKK mensuplarının olduğunu resmen açıkladı ve PKK'nın başkent Bağdat'taki bazı bölgelerde terör eylemleri gerçekleştirmeyi planladığını duyurdu.

Irak İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Mikdad Miri, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) İçişleri Bakanlığı ile Bağdat'ta düzenlenen ortak basın toplantısında, “Erbil, Duhok ve Kerkük vilayetlerinde meydana gelen yangınlara karışanlar, Irak İçişleri Bakanlığı ile IKBY İçişleri Bakanlığı arasında dikkatli takip, olağanüstü çaba ve koordinasyonla gerçekleştirilen dikkatli bir operasyonla gözaltına alındı” dedi. Miri, gözaltına alınların ‘PKK mensubu olduklarını’ belirtti.

Miri sözlerini şöyle sürdürdü: “Üç kişi gözaltına alınmış olup, Federal İstihbarat ve Soruşturma Teşkilatı'nda soruşturma altındalar ve yargılanacaklar. İki şüpheli Kerkük vilayetinde, bir şüpheli de Diyala vilayetinde yakalandığı için bu kişilerin gözaltına alınması üst düzey bir koordinasyonla gerçekleştirildi. Kerkük, Duhok ve Erbil'de meydana gelen yangınların ardından, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ve İçişleri Bakanı Abdulemir eş-Şammari'nin gözetiminde gerçeğe ulaşmak için bir görev gücü oluşturuldu. Yangınlar, hemen tutuşmayan, ancak saatler sonra tutuşan şekerleme kutularına hamur yerleştirilerek tespit edilmesi zor bir şekilde gerçekleştirildi. Kayıpların milyonlarca dolar olduğu tahmin ediliyor.”

Ekibin ‘suçla ilgili ipuçlarını bulduğunu’ belirten Miri, ‘kaliteli bir operasyonla faillerin yakalandığını ve itiraflarının kaydedildiğini, zira ellerinde mağaza ve alışveriş merkezlerini yakmakta kullanılan kimyasalların da bulunduğunu’ bildirdi.

Bağdat'ta karışıklık çıkarmak için planlandı

Irak İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, tutuklananların itiraflarına göre, ‘Irak'ın iki komşu ülkesini hedef almayı planladıklarını ve ayrıca Ceyhan petrol boru hattını hedef almayı planladıklarını’ belirtti. Iraklı yetkili PKK'nın hangi iki ülkeyi hedef aldığını belirtmezken (muhtemelen Türkiye bunlardan biri), PKK üyelerinin ‘Sadr, Şurca ve Bağdat'taki diğer bölgelerin yanı sıra Erbil'deki bölgeleri ve elektrik iletim hatlarını hedef almayı planladıklarını’ söyledi.

Diğer taraftan IKBY İçişleri Bakanlığı Divanı Genel Müdürü Hemın Mirani, geçtiğimiz dönemde Erbil, Kerkük ve Duhok'ta meydana gelen yangınlarla ilgili ayrıntıları açıkladı. Bağdat'taki İçişleri Bakanlığı merkezinde düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Mirani, yangınların amacının ‘ekonomiye ve halkın gücüne darbe vurmak ve onları hükümete karşı öfkelendirmek olduğunu’ ifade ederek, ‘itiraflar sonucunda bu olayların arkasında PKK’nın bulunduğunu tespit ettiklerini’ söyledi. Mirani, “Burada bulunan suçlulardan Fahrettin Ahmed ismindeki kişi olayın denetimini yapıyordu ve 70'inci askeri birlikte (Kürdistan Yurtsever Birliği peşmergesi) çalışıyor. Diğer fail Muhammed Necat Hüseyin ise Terörle Mücadele Servisi'inde subay. Bunlar Süleymaniye'de PKK'dan eğitim aldı” ifadelerini kullandı.

Terörist mi yasaklı mı?

Mirani'nin Kürtlerin çoğunlukta olduğu üç vilayette (Erbil, Duhok ve Kerkük) çıkan yangınlardan PKK'yı sorumlu tutan açıklamasına paralel olarak Erbil Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Şahvan Said Salih de basına yaptığı açıklamada, ‘Erbil vilayetinde son altı ayda 928 yangın çıktığını ve yanan yerlerin çoğunda herhangi bir itfaiye ve sivil savunma sistemi bulunmadığını’ duyurdu. Salih, “Yangınların bir kısmı ihmal ve tedbirsizlikle ilgiliydi. İtfaiye ekipleri yangınların ardından nedenleri araştırmak için çalıştı. Takip komitelerinin güvenlik gereksinimlerini sıkılaştırabilmesi için tüm raporlar ilgili makamlara sunulacak” ifadelerini kullandı.

Türkiye PKK'yı terör örgütü olarak sınıflandırırken, Irak sadece yasaklı parti olarak sınıflandırıyor. PKK ilk kez Irak'ın başkenti Bağdat'ta, özellikle de Bağdat'ın doğusundaki Sadr ya da Bağdat'ın Rusafa tarafındaki en işlek ticari pazarı Şurca gibi nüfusun en yoğun olduğu bölgelerde yangınlar çıkarmak ve operasyonlar planlamakla suçlanıyor ki bu da Irak hükümetinin çalışmalarını sekteye uğratmak için karışıklık çıkarmayı amaçlayan yeni planlar peşinde olduğu anlamına geliyor.



Barrack, Lübnan'ın ilerlemesini engellemek için İran'ın “veto hakkını” reddetti

ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack pazartesi günü Beyrut'u ziyaret ederek yetkililerle görüştü (AFP)
ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack pazartesi günü Beyrut'u ziyaret ederek yetkililerle görüştü (AFP)
TT

Barrack, Lübnan'ın ilerlemesini engellemek için İran'ın “veto hakkını” reddetti

ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack pazartesi günü Beyrut'u ziyaret ederek yetkililerle görüştü (AFP)
ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack pazartesi günü Beyrut'u ziyaret ederek yetkililerle görüştü (AFP)

Lübnanlı siyasi kaynaklar, ABD’li Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın başkanlık sarayları arasında yaptığı gezilerde ‘Lübnan'da diğer mezheplerle birlikte istikrar faktörü ve siyasi hayattaki rolleri göz ardı edilemez olan’ Şiileri hedef almayacakları veya tehdit etmeyecekleri konusunda güvence vermesine dikkati çektiler. Şiileri rahatlatan en önemli gelişme, Barrack’ın Meclis Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmede, özelde Hizbullah'ın ve genel olarak Şiilerin, silahların ‘sadece devletin elinde olması’ konusunda çıkarları olduğunu belirtmesiydi. Bu durum ABD’nin İran'a yönelik tutumuyla ilk kez ortaya çıkarken Barrack, Washington'ın komşularıyla daha sakin bir ilişki kurmak istediğini söyledi.

Barrack'ın Şiilere yönelik açık tutumu ve onları kucaklamak ve endişelerini gidermek istemesine rağmen, siyasi kaynaklar onun Şiilere açılma konusundaki ısrarının ve onlar aracılığıyla Hizbullah'a yönelmesine neden olan nedenleri sorguluyor. Kaynaklara göre Lübnan’da silahların devletin elinde toplanması kararını uygulamada başlıca ortak olmak için iş birliği yapma arzusunun ağır bastığı sakin bir tutum sergileyen Barrack, Berri'ye, Washington ile Tahran arasındaki diyalogun uzun süredir devam ettiğini, ancak ‘Tahran'ın buna hakkı olmadığını’ söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Barrack’ın Tahran’ın Lübnan'ı krizlerinden çıkarmaya yönelik çabalarını baltalayarak veya Lübnan'ın kabul ettiği ABD tarafından sunulan öneriye ve İsrail'in desteğini almak için tüm çabalara itiraz ederek bunu engellemeye hakkı olmadığını söylediğini belirttiler.

Barrack’ın ilk kez Hizbullah'a açıldığını ve Berri’ye açıldığı gibi Hizbullah’la da gerçekçi bir şekilde ilişki kurduğunu belirten kaynaklar, Barrack'ın Cumhurbaşkanı General Joseph Avn ve ‘ABD belgesinin’ kabul edilmesinde rol oynayan Başbakan Nevvaf Selam'ın rolünü övdüğünü söyledi. Washington, Lübnan'ı krizden çıkarmak için Meclis Başkanı Berri’nin özel rolüne güveniyor ve onunla iş birliği yaparak ve siyasi koşulları olgunlaştırarak silahların devletle sınırlandırılması kararını uygulamaya koymak için uygun ortamı yaratmaya çalışıyor.

Kaynaklar, “Ateşkesi tek ve İsrail'in benzer adımlar atmasıyla eşzamanlı olarak uygulamanın mümkün olmamasından dolayı Berri’ye İsrail'i ateşkes yapmaya, ihlallerine ve saldırılarına son vermeye ve geri çekilmeye zorlama hakkını veren Barrack tarafından açıklanan Washington'ın açılımına İran ve elbette Hizbullah, nasıl tepki verecek?” diye sordu.

Kaynaklara göre Barrack, Beyrut'tan direkt olarak Tel Aviv'e gittiği ziyaretinde, İsrail hükümetini Lübnan'ın 1701 sayılı BMGK kararı uyarınca devletin tüm topraklarında otoritesini tesis etmek için silahların devletle sınırlandırılmasına yönelik mutabakata olumlu yaklaşması gerektiği konusunda ikna etmeye çalıştığını Lübnanlı yetkililere iletti.

dfrg
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack ve beraberindeki heyeti cumhurbaşkanlığı sarayında kabul etti (Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Kaynaklar, Berri'nin üst düzey siyasi yardımcısı Ali Hassan Halil’in Hizbullah liderleriyle iletişime geçmesi için görevlendirdiğini ve Barrack ile yaptığı görüşmede ortaya çıkan olumlu havayı sürdürmek için Hizbullah'ın görüşlerini öğrenmek istediğini açıkladı. Kaynaklar, Barrack’ın silahların sayımının tamamlanması için belirlenen takvime esnek bir yaklaşım sergilediğini, ancak Şii İkilisi (Emel Hareketi ve Hizbullah) tarafından, Lübnan'a ihlallerin durdurulması ve İsrail'in uluslararası sınırlara çekilmesi konusunda garantiler verilmesi şartıyla kabul edildiğini belirtti. Barrack, kararın aşamalı olarak uygulanmaya başlaması için İsrail hükümetinin onayını almaya çalışıyor. Bu yüzden ilk aşamaya başlanması, uygulamanın engelsiz bir şekilde tamamlanmasının önünü açacak.

cdfgthy
Meclis Başkanı Nebih Berri, ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack'ı kabul etti (EPA)

Kaynaklara göre Barrack, İran ile diyalog kurmaktan çekinmediklerini, diyalogun halen devam ettiğini, çünkü İran'ın Lübnan'da göz ardı edemeyecekleri bir varlığı olduğunu söyledi. Barrack, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘başkanlık görevinin ilk yılının sonunda, Lübnan da dahil olmak üzere birçok bölgede devam eden savaşları sona erdirmeyi hedeflediğini, ancak ABD-İran diyaloğunun henüz başlangıç aşamasında olduğunu kabul ettiğini’ vurguladı. Barrack'ın şu an İsrail, İran ve Hizbullah'ın ABD'nin önerisine vereceği tepkiyi beklediğini belirten kaynaklar, Lübnan ordusunun muhtemelen iç barışı korumak ve Hizbullah ile çatışmaya girmemek amacıyla silahları sınırlandırma planını tamamladıktan sonra Beyrut'a geri döneceğini söyledi. Kaynaklar ayrıca Barrack’ın Lübnan Silahlı Kuvvetler Komutanı Tuğgeneral Rodolph Haykal tarafından bu konuda bilgilendirildiğini eklediler.

Barrack'ın Lübnan’ı ziyaretinin, Bakanlar Kurulu'nun Genelkurmay Başkanlığı’nın hazırladığı planı görüşmeye hazır olmasıyla aynı zamana denk gelebileceğini belirten kaynaklar, “İsrail, Lübnan ile kararı uygulamaya yönelik adımları paylaşmaya hazır olarak silahların devletle sınırlandırılmasını kolaylaştırmaya öncülük edecek mi? Silahların devletle sınırlandırılmasını öngören Bakanlar Kurulu bildirisine bağlı kalan ve hükümete güvenini veren Hizbullah'ın tutumu ne olacak? Barrack'ın İsrail'den silahlarını elinde tutmak için bahanelerini ortadan kaldıracak ve silahların tekelini reddeden tutumunu, istikrarı köylerine güvenli bir şekilde dönmek için bir koşul olarak gören Şiiler arasındaki genel duyarlılık karşısında haklı gösterecek garantiler alması durumunda, Bakanlar Kurulu'nun taahhüdünü engellemeyi göze alacak mı, yoksa destekleyici bir tutum sergileyecek mi?” diye sordular.

sfrgty
Başbakan Nevvaf Selam, ABD Özel Temsilcisi Tom Barrack ve beraberindeki heyeti kabul etti (AP)

Peki Hizbullah buna yanıt verecek mi? İran'ın tutumu ne olacak? İran, müttefiki Hizbullah'a, talep ettiği garantiler sağlanırsa silahlarını teslim etmesini ve böylece uzlaşmaya katılmasını tavsiye edecek mi yoksa Barrack'ın dediği gibi, Washington ile diyaloğunu sürdürürken şartlarını iyileştirmek için Lübnan kartını elinde tutmak amacıyla direnişe öncülük etmesini mi isteyecek?

Bakanlar Kurulu'nun toplantılarına 2 Eylül'de yeniden başlaması beklenirken Lübnan muhtemelen İsrail, İran ve Hizbullah'ın silahların devletle sınırlandırılması kararını uygulama taahhüdüne ilişkin tutumlarının netleşmesini beklemek zorunda kalacak. Cumhurbaşkanı Avn'ın bu taahhüdünden geri dönmeyeceğini ve hükümetin, ABD’nin İsrail tarafından feshedilemeyecek garantiler vermesi şartıyla bu kararı uygulamaya devam edeceğini teyit etmesi çerçevesinde hükümet bu taahhüdü temel alarak hareket edebilecek.