Uluslararası güçler Gazze'de ‘ertesi gün’ senaryoları

Han Yunus'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan binaların arasında çocuklarını taşıyan bir Filistinli (Reuters)
Han Yunus'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan binaların arasında çocuklarını taşıyan bir Filistinli (Reuters)
TT

Uluslararası güçler Gazze'de ‘ertesi gün’ senaryoları

Han Yunus'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan binaların arasında çocuklarını taşıyan bir Filistinli (Reuters)
Han Yunus'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan binaların arasında çocuklarını taşıyan bir Filistinli (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden'ın geçtiğimiz mayıs ayı sonunda ortaya attığı, ancak bir türlü hayata geçirilemeyen önerisi ışığında, arabulucuların ateşkesin önündeki ‘engelleri’ aşma çabalarına paralel olarak Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için ‘ertesi gün’ senaryoları ortaya çıkmaya devam ediyor.

İsrail'den yapılan açıklamalara ve Batılı raporlara göre son senaryolar, Kahire ile Tel Aviv arasında Refah Sınır Kapısı’nın başka bir yere taşınması, Gazze Şeridi'nin uluslararası güçlere devredilmesi ve Hamas'a alternatif grupların eğitilmesi konularında bir anlaşmaya varılması yönündeydi. Ancak bu senaryolar, Mısır ve Filistin tarafından reddedildi.

Şarku’l Avsat'ın görüştüğü ve aralarında iki eski diplomatın da bulunduğu Arap uzmanlar, arabulucuların temaslarıyla aynı zamana denk gelen bu senaryoların art arda sunulmasını, diğer tarafların pozisyonlarını öğrenmek için bir ‘test balonu’ olarak görse de bunları, ateşkese gidilmesi ve 9 aydır devam eden savaşın sona erdirilmesi önünde ‘engel’ olarak değerlendirdi.

Girişimler ve engeller

Mısırlı üst düzey bir kaynak pazar günü Kahire el-İhbariyye televizyon kanalına yaptığı açıklamada, ülkesinin ‘ateşkes anlaşmasının önündeki engelleri aşmak için son saatlerde İsrail ve Filistinli gruplarla temaslarını yoğunlaştırdığını’ kaydetti.

Kaynak, “Mısır, tüm taraflara esirlerin iadesi ve Gazze Şeridi'nde devam eden askeri operasyonun durdurulmasının, kalıcı bir ateşkes anlaşması ve esir takası yoluyla olması gerektiğini bildirdi” dedi.

Kaynak engelleri açıklamadı, ancak ‘Kahire'nin herhangi bir Mısır kuvvetinin Gazze Şeridi'ne girmesine izin vermediğini’ doğruladı. Kaynak ayrıca, ‘devam eden askeri operasyondan sonra Gazze Şeridi içindeki durumun düzenlenmesinin Filistinlilerin meselesi olduğunu’ belirtti.

Kaynak, ‘Refah Sınır Kapısı’nın İsrail tarafından denetlenmesine yönelik herhangi bir görüşmeyi reddeden Mısır'ın, İsrail ordusunun sınır kapısının Filistin tarafından tamamen çekilmesi konusundaki ısrarını’ vurguladı.

Bu arada Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı, Mısırlı bir güvenlik kaynağının ‘Kahire'den Refah Sınır Kapısı’nın taşınmasına ya da İsrail'in Kerem Şalom yakınlarında yeni bir sınır kapısı inşa edilmesine onay çıkmadığını’ söylediğini aktardı.

Diğer yandan pazar günü Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, ‘Gazze Şeridi'ni uluslararası güçlere teslim etmeye çağıran İsrail açıklamaları’ olarak tanımladığı görüşlere yanıt olarak, Filistin topraklarında herhangi bir yabancı gücün varlığının ‘meşruiyeti olmadığını’ açıkladı. Ebu Rudeyne, Gazze Şeridi'nin işlerini yönetmeye karar verenlerin Filistinliler olduğunu vurguladı.

İngiliz Financial Times gazetesi, ‘İsrail'in savaştan sonra hayal ettiği model olarak Hamas'a alternatif bir grup yetiştirmek için pilot program yürüttüğünü’ bildirirken, Hamas geçtiğimiz günlerde ‘hiçbir tarafın Gazze Şeridi'nin geleceğine müdahale etmesine izin vermeyeceğini ve Filistinlilerin kaderi ve geleceğiyle oynamaya çalışan İsrail işgalinin elini keseceğini’ belirtti.

Han Yunus'ta sivrisinek ve böceklerden korunmak için yakılan ateşin yanından geçen Filistinliler (Reuters)Han Yunus'ta sivrisinek ve böceklerden korunmak için yakılan ateşin yanından geçen Filistinliler (Reuters)

Müzakerelerin önündeki engeller

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Haridi, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, tarafların birbirlerinin kartlarını ortaya çıkarmak için ‘test balonları’ sunduğunu ve ‘bir anlaşmaya varılacağına dair hiçbir işaret olmadığı için müzakerelerdeki çıkmazı arttıracaklarına’ inandığını söyledi.

Gazze'deki savaşın ertesi günü, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşı sürdürme ve Hamas'ı Gazze Şeridi'nin yönetiminden dışlama ısrarı ile Hamas'ı ortadan kaldırma vaatleri, Hamas'ın ise İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi, savaşın kalıcı olarak sona erdirilmesi ve yeniden inşanın başlatılmasında ısrar etmesi nedeniyle belirsizliklerle dolu.

Filistin'in eski Kahire Büyükelçisi Berakat el-Ferra, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Bu senaryolar Netanyahu'nun arabulucuların savaşı durdurmayı reddetmesini aşma girişimlerinin önüne yeni engeller koyma amacına hizmet ediyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Ayıyı avlamadan önce postu için savaşırlar” atasözünü hatırlatan Ferra, “Araplar tarafından kabul edilmeyecek senaryolardan bahsetmeden önce savaş durdurulmalıdır” görüşünü dile getirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 12 Haziran'da, Washington'un ‘yönetim, güvenlik ve yeniden yapılanmanın nasıl olacağına dair somut fikirler de dahil olmak üzere ertesi gün planının temel unsurlarını önümüzdeki haftalarda sunma’ niyetini açıkladı.

Stratejik ve askeri uzman Tümgeneral Adil el-Umde, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu senaryoların arabulucuların çabalarını engellemeye yönelik olduğunu, özellikle de Netanyahu'nun savaşı uzatma hedefiyle uyumlu olduğunu söyledi. El-Umde, söz konusu fikirlerin Araplar tarafından kabul edilmesini ihtimal dışı olarak niteledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Ürdünlü siyasi analist Salah el-Abbadi, “İsrail tarafı, Refah Sınır Kapısı’nı yönetme yetkisi ya da Gazze Şeridi'nin idaresi konusunda arabulucuların çabalarını zorlaştırmaya çalışıyor” diyerek, İsrail'in senaryolarını Araplar için kabul edilemez ve uygulanması imkânsız olarak nitelendirdi.

Abbadi, “Arap ülkeleri, Gazze Şeridi'ndeki sorunun bir parçası olmayı reddederken, İsrail ordu güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesine yol açacak barışçıl bir çözüm arayışında. Bu görevi de Filistin halkının temsilcisi olarak Filistin Yönetimi'ne veriyorlar” ifadelerini kullandı.



Haşim Safiyuddin'in akıbeti üzerindeki gizem… İsrail hava saldırıları Safiyuddin'in hedef alındığı bölgeyi kuşattı

TT

Haşim Safiyuddin'in akıbeti üzerindeki gizem… İsrail hava saldırıları Safiyuddin'in hedef alındığı bölgeyi kuşattı

Haşim Safiyuddin'in akıbeti üzerindeki gizem… İsrail hava saldırıları Safiyuddin'in hedef alındığı bölgeyi kuşattı

Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin'in hedef alındığına inanılan güney banliyölerindeki şiddetli saldırıların ardından akıbeti hakkında çelişkili haberler yayıldı.

Resmi olmayan haberlerde Safiyuddin ve arkadaşlarıyla irtibatın kesildiğinden söz edilirken, Hizbullah bir açıklama yayınlayarak bazı liderlerinin durumuyla ilgili ‘yalan haberler ve değersiz söylentiler’ olarak nitelendirdiği durumu ‘psikolojik savaşın’ bir parçası olarak tanımladı.

Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın yerine geçecek adaydan, İsrail medyasının Beyrut'un güney banliyölerinde şiddetli saldırılara hedef olduğunu söylemesinin ardından perşembeyi cumaya bağlayan geceden bu yana haber alınamıyor. Safiyuddin, Nasrallah'ın 27 Eylül'de Beyrut'un güney banliyölerinden Haret Hreik'e düzenlenen bir dizi İsrail hava saldırısında öldürülmesinden bu yana kamuoyunun karşısına çıkmadı. İsrail tarafından aranan tüm Hizbullah liderleri gibi onun da nerede olduğu bilinmiyor.

defvrbthy
Hizbullah'ın üst düzey liderlerinden Haşim Safiyuddin, Suriye'nin İdlib kentinde öldürülen bir Hizbullah komutanının cenaze törenine katıldı. (AFP)

İsrail saldırının gerçekleştiği yeri halen ateşle kuşatıyor, kurtarma ve ambulans ekiplerinin çalışmasını engelliyor ve saldırının gerçekleştiği günden bu yana aynı yere belli aralıklarla saldırılar düzenliyor. Beyrut'un güney banliyöleri o günden bu yana sürekli bombardımana ve art arda saldırılara sahne olurken, bu saldırıların bazıları Burc el-Baracne'deki Ayn es-Sikke gibi yerleşim yerlerini hedef aldı ve bu bölgelerde can kayıpları yaşandığı bildirildi.

Dün (cumartesi) öğleden sonra, Nasrallah'ın hedef alınmasında olduğu gibi Safiyuddin ile de irtibatın kesildiğine dair bilgiler gelmeye başladı. İsrail operasyonun başarılı olduğunu teyit etse de, Hizbullah resmi bir açıklamayla genel sekreterinin öldüğünü duyurmadan önce sızan bilgiler irtibatın kesildiğini gösteriyordu.

Bazı medya kuruluşları Safiyuddin'in öldürüldüğünü belirtirken, dün Reuters'a konuşan bir güvenlik kaynağı, İsrail tarafından öldürülen eski Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın yerine geçmesi beklenen Safiyuddin ile irtibatın kesildiğini söyledi. Reuters'in üç Lübnanlı güvenlik kaynağından aktardığına göre İsrail'in dünden bu yana Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği yoğun saldırılar, kurtarma ekiplerinin Safiyuddin'in öldüğünden şüphelenilen el-Mureyce'deki bölgeyi taramasını engelliyor.

sxfb g
Beyrut'un güney banliyösü eş-Şiyah'ta İsrail bombardımanı sonucu yanan binalar (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığı habere göre İsrail, İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'nin Beyrut'taki aynı İsrail saldırısında yaralanmış olabileceği ihtimalini araştırıyor.

Kaani, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın emriyle 3 Ocak 2020'de Bağdat Havaalanı yakınlarında bir ABD insansız hava aracı (İHA) saldırısıyla öldürülen Kasım Süleymani'nin yerine geçmişti.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı’nın (NNA) İsrail savaş uçaklarının güney banliyölerine 12 saldırı düzenlediğini ve el-Kaim Camii civarı, Burc el-Baracne, Haret Hreik'teki Seyyid eş-Şuheda kompleksi civarı, er-Ruveys, el-Ebyad mahallesi ve eş-Şuveyfat'ı iki füze ile hedef aldığını bildirdiği gibi, İsrail bombardımanının cuma gecesinden bu yana el-Mureyce bölgesine erişimi engellemek amacıyla yoğunlaşması dikkat çekicidir.

İsrail savaş uçakları gün boyunca güney banliyölerindeki bir yerleşim caddesine şiddetli saldırılar düzenledi. NNA dört füzenin Beyrut'un güney banliyölerinden Burc el-Baracne'deki Ayn es-Sikke'yi hedef aldığını kaydetti.

xc svdfbg
Beyrut'un güney banliyösü eş-Şiyah bölgesinde yıkılmış bir bina (Reuters)

Kurtarma ekiplerinin hedef alınması ve İsrail'in Safiyuddin’e yönelik saldırının gerçekleştiği iddia edilen bölgeye erişimi engellediğinden bahsedilmesi, Başbakanlık ve Hizbullah'ın cuma günü kurtarma ekiplerinin yaralıları enkaz altından çıkarmasına izin verilmesi için çağrıda bulunmasının ardından geldi. Başbakanlık Ofisi, Başbakan Necib Mikati'nin ‘kurtarma ve yardım ekiplerinin saldırıya uğrayan bölgelere ulaşmasına ve kurbanlarla yaralıların taşınmasına izin vermesi için İsrail’e baskı yapmak üzere bir dizi diplomatik temaslarda bulunduğunu’ ve ‘İsrail’in uluslararası yasaları ve insani normları ihlal etmesini kınadığını’ açıkladı.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi: “Düşmanın cuma gecesi güney banliyölerinde onlarca konutun yıkılmasına neden olan acımasız saldırılarının ardından, uçakları enkazı kaldırmak ve yaralıları kurtarmak için çalışan sivil savunma ekiplerine saldırı düzenledi... Lübnan hükümeti ve ilgili uluslararası kuruluşlar bu insani yardım ekiplerinin insani kurtarma görevlerini yerine getirebilmeleri için ellerinden geleni yaptı.”

İsrail medyası Dahiye saldırılarının hedefinin Safiyuddin olduğunu belirtmiş, Amerikan Axios internet sitesi de üç İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, İsrail ordusunun cuma günü öğleden sonra Hizbullah'ın istihbarat merkezinin hedef alınmasının sonuçlarını değerlendirmeye devam ettiğini söylediğini aktarmıştı.

New York Times da üç İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde saldırıların ‘Safiyuddin'in de aralarında bulunduğu üst düzey Hizbullah liderlerinin bir toplantısını hedef aldığını’ belirtti. Bu haberler doğruysa, Safiyuddin'in öldürülmesi Nasrallah suikastından bu yana İran ve Hizbullah'a vurulan en büyük darbe olacak.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, ordunun cuma gecesi düzenlediği saldırılarda Hizbullah'ın Beyrut'un güney banliyölerindeki merkezi istihbarat karargâhını hedef aldığını duyurdu. Adraee, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, bombardımanın Hizbullah’ın İletişim Birimi Komutanı Muhammed Reşid Sakafi'yi ortadan kaldırdığını belirterek, ‘Sakafi'nin Hizbullah’ın emektarlarından biri olduğunu, 2000 yılından bu yana iletişim birimi komutanlığı görevini yürüttüğünü, üst düzey liderlere yakın olduğunu ve örgüt içinde geniş deneyim ve yetkilere sahip olduğunu’ kaydetti. Adraee, Sakafi'nin ‘Hizbullah'taki tüm birimler ve sistemler arasında rutin ve acil durumlarda iletişimi geliştirmek ve örgüt içinde sürekli bilgi aktarımını sağlamak amacıyla aralıksız çaba gösterdiğini’ söyledi.

NNA'ya göre cuma gecesi düzenlenen hava saldırılarında el-Mureyce civarı, Hadi Nasrallah otoyolu ve el-Hades civarı hedef alındı ve aralarında el-Mureyce stadyumu, polis karakolu ve belediyenin de bulunduğu bir dizi bina ve tesis yıkıldı.