Sisi döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda ilk değişiklik… Politikalar değişecek mi?

Gözlemciler, Abdulati’yi ‘Mısır-Avrupa ilişkilerinin mühendisi’ olarak görüyor.

Sisi döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda ilk değişiklik… Politikalar değişecek mi?
TT

Sisi döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda ilk değişiklik… Politikalar değişecek mi?

Sisi döneminde Dışişleri Bakanlığı’nda ilk değişiklik… Politikalar değişecek mi?

Mısır Dışişleri Bakanlığı ekibi Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi döneminde ilk kez değişti. 10 yıldır bakanlığın başında olan Samih Şukri’nin yerine Büyükelçi Bedir Abdulati atandı.

Bu durum, değişikliğin nedenleri, Mısır diplomasisi ve dış politikasının gidişatı üzerindeki etkileri konusunda soru işaretlerine yol açtı. Şarku’l Avsat’a konuşan politikacılar bu değişikliği ‘doğal’ olarak değerlendirirken, Mısır diplomasisinin gidişatını etkilemeyeceğini vurguladılar.

Eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali el-Hafni Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Abdulati hakkında şu cümleleri kullandı: “Abdulati, Dışişleri Bakanlığı'nın bir evladıdır. Bakanlık dosyalarını ve uzun süredir devam eden Mısır diplomatik politikasını iyi bilen Abdulati, Mısır-Avrupa ortaklığının mimarlarından biridir. Onun dışişleri bakanı seçilmesi gelecekte bu ortaklığın yükselişini arttıracaktır.”

El-Hafni, Şukri’nin Dışişleri Bakanı olarak on yıl görev yapmasının uzun dönemler boyunca değişikliklere tanık olan Dışişleri Bakanlığı ile ilgili doğal bir süreç olduğunu da sözlerine ekledi. El-Hafni’ye göre devlet bazen bakanın diğer ülkelerdeki mevkidaşlarıyla kurduğu ilişki ağlarından ve avantajlardan faydalanma ihtiyacı duyabilir. Bu nedenle de bakan daha uzun bir süre görevinin başında kalabilir.

Mısır Temsilciler Meclisi (Parlamento) üyesi Mecdi Aşur, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Dışişleri Bakanlığı, sınırlı değişikliklere tanık olan bakanlıklardan biridir. Belki de bu değişiklik, Abdulati’nin dış ilişkileri yönetmedeki başarısıyla ayırt edildiği Mısır-Avrupa ilişkileri yoluna destek oluyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati dosyası

Yeni Dışişleri Bakanı, dün (çarşamba) yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Mısır'ın istikrarı ve uyumu, öncü bölgesel ve uluslararası rolünün bir sonucudur. Mısır ve Avrupa Birliği (AB) arasındaki ortaklığın özel bir önemi vardır. Vurgu yaptığı noktalara bakınca bu dosyanın gerçekten de Abdulati'nin dikkatini çektiğini söyleyebiliriz.”

Mısırlı Bakan bunu, birkaç gün önce Mısır ile AB arasında türünün ilk örneği olan bir yatırım konferansı düzenleyerek ve aylar önce aralarında kapsamlı bir stratejik ortaklık başlatmak üzere ortak deklarasyon imzalayarak gösterdi.

CSDFVGRBT
Geçtiğimiz Eylül ayında Nahda (Rönesans) Barajı inşaatından çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

Abdulati, 2015-2019 yılları arasında Mısır'ın Almanya Büyükelçisi olarak görev yaptı. Yasadışı göçle mücadele konusunda ilk Mısır-Almanya anlaşmasını imzaladı ve 2020 yılında liyakat nişanı aldı. Abdulati ayrıca, Mart 2022'den itibaren Mısır'ın Belçika, Lüksemburg ve AB nezdindeki büyükelçisi, Mısır'ın NATO nezdindeki daimî temsilcisi, AB ve Batı Avrupa'dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. El-Ahram gazetesi dün Abdulati’yi ‘Mısır-Avrupa ilişkilerinin mühendisi’ olarak tanımladı.

Abdulati, 2013-2015 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Afrika işleri sorumlusu, Filistin işleri direktörü ve bakanlık sözcüsü olarak görev yaptı. 2014 yılında Libya'ya komşu ülkeler toplantısında Mısır heyetine başkanlık etti.

Mısırlı Bakan yemin ettikten sonra basına yaptığı açıklamada, Ortadoğu'nun her yönden çatışma ve krizlerle dolu olduğunu, AB ve Batılı ortaklarının Mısır gibi güvenlik ve istikrarı korumak için sırtlarını dayayabilecek bir ülke bulamadıklarını söyledi.

DVFGB
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki Refah kentine düzenlediği hava saldırısının ardından oluşan yıkıma bakan Filistinliler (AP)

Abdulati bu durumun, bölgenin halihazırda yaşananlardan daha fazla kriz yaşamaması için Kahire'nin rolünün önemli ve aktif olmasını sağlamak isteyen dünyanın geri kalanı için de aynı olduğuna inanıyor. Abdulati ayrıca, Mısır'ın bölgedeki istikrarın temel direği olduğunu ve olacağını vurguladı.

Değişiklik yok

Mısır diplomasisinin izlediği yolda Abdulati ile herhangi bir değişiklik olmayacağına inanan el-Hafni,  ‘Mısır'ın uzun süredir devam eden bir dış politikası ve kişilerin değişmesiyle değişmeyen sabiteleri olduğunu’ belirtti. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Abdulati'nin ‘Mısır'ın çıkarlarını ve ulusal güvenliğini savunmada kendisinden önce bu sorumluluğu üstlenenlerin yolunu takip edeceği, Mısır Cumhurbaşkanı'nın yeni hükümet için çizdiği adımları ve direktifleri uygulayacağı’ sözü verildi.

El-Hafni'ye göre yeni bakanın masasında yer alacak en önemli dosyalar, Şukri'nin önceki dosyaları olacak. Özellikle de Gazze dosyası ve geçtiğimiz Ekim ayından bu yana devam eden savaşı durdurmaya yönelik müzakereler Abdulati döneminde de önemini korumaya devam edecek. El-Hafni ayrıca, ‘Nahda (Rönesans) Barajı, Sudan, Libya, Yemen ve Suriye'deki çatışmalar gibi devam eden dosyaların yanı sıra AB ile ilişkilerin geliştirilmesi dosyasına daha fazla ilgi gösterileceğini’ dile getirdi.



BAE, Sudan ordusunun Hartum'daki misyon şefinin karargahını hedef aldığını doğruladı

BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
TT

BAE, Sudan ordusunun Hartum'daki misyon şefinin karargahını hedef aldığını doğruladı

BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Güvenlik ve Askeri İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Salim el-Cabiri, Sudan ordusunun Hartum'daki BAE misyon şefinin karargâhını hedef aldığını ve bunun sonucunda binada ve çevresindeki tesislerde ciddi hasar meydana geldiğini bildirdi. El-Cabiri, diplomatik binaların dokunulmazlığı temel ilkesinin ve başta Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşme ve normların açık bir şekilde ihlal edildiğini vurguladı.

El-Cabiri, karargâhın hedef alındığını kesin olarak kanıtlayan fotoğraflar ve deliller bulunduğunu, bunun ise Dışişleri Bakanlığı ve Sudan ordusu tarafından sunulan ve Sudan'daki bu çatışmanın neden olduğu insani felaketin yasal ve ahlaki sorumluluğundan kaçmak için umutsuz bir girişim olan sahte anlatıyı ortadan kaldırdığını belirtti. El-Cabiri söz konusu saldırının, uluslararası toplumu yanıltmayı, dikkatleri Sudanlı kardeşlerin çektiği acılardan başka yöne çekmeyi ve BAE'nin ortaklarıyla birlikte barışçıl bir şekilde sona erdirmek için büyük çaba sarf ettiği bu uzun çatışmayı sona erdirmek için uluslararası çabaların getirdiği yükümlülüklerden kaçmayı amaçladığını ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın BAE resmi haber ajansı WAM'dan aktardığına göre el-Cabiri, Sudan tarafının başkalarına iftira atma ve sorumluluğu kabul etmeme konusundaki bu inkâr ve ısrarının, Sudan halkının çektiği acılara karşı bariz bir umursamazlığı yansıttığını belirtti. Ayrıca Sudan tarafının, kanıtlanmış gerçeklerle çürütülen gündemler aracılığıyla 9 aydan fazla bir süredir BAE'ye karşı iftira atma konusundaki bu inkâr ve ısrarının, Sudan halkının istikrar ve refaha ulaşma haklarını ve isteklerini reddettiğini vurguladı.

El-Cabiri, Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarını kanıtları gözden geçirmeye ve saldırının yol açtığı hasarı incelemeye davet etti.

Bu bağlamda el-Cabiri, söz konusu korkakça saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirterek, bu acımasız saldırıda BAE ile dayanışma içinde olduklarını ifade eden 100'den fazla ülke ve uluslararası kuruluşa teşekkür ve takdirlerini sundu.