Beyaz Saray: Hamas ve İsrail arasında ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması konusunda anlaşmazlık sürüyor

Tanklar Gazze şehrinin mahallelerine giriyor ve ordu mahalle sakinlerine tahliye çağrısında bulunuyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki İsrail ordusuna ait askeri araçlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki İsrail ordusuna ait askeri araçlar (AFP)
TT

Beyaz Saray: Hamas ve İsrail arasında ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması konusunda anlaşmazlık sürüyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki İsrail ordusuna ait askeri araçlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki İsrail ordusuna ait askeri araçlar (AFP)

Beyaz Saray tarafından dün yapılan açıklamada Hamas Hareketi ile İsrail arasında ateşkes anlaşması ve rehinelerin serbest bırakılması konularında hala görüş ayrılıkları olduğu belirtildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaşta ateşkes iççin yapılan müzakereleri en başa döndürebileceğini söyledi.

Hamas Hareketi’nin Telegram hesabından yapılan açıklamada Haniye'nin arabulucularla bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve bu görüşmede müzakerelerin çökme olasılığından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail ordusunu tamamen sorumlu tuttuğu belirtildi.

Haniye, ‘müzakerelerin önüne daha fazla engel koyduğunu’ söylediği Netanyahu’yu ‘Filistinlilere yönelik saldırganlığını ve suçlarını arttırmakla ve bir anlaşmaya varma çabalarını engellemek için Filistinlileri zorla yerinden etme girişimlerini sürdürmekle’ suçladı.

İsrail tanklarla saldırdı

İsrail ordu dün, Gazze şehrindeki birçok mahalleye tanklarla saldırdı. Ağır bombardımanlar, onuncu ayında yine binlerce Filistinliyi kaçmak zorunda bıraktı. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana ölü sayısının 38 bin 193’e, yaralı sayısının ise 87 bin 903'e yükseldiğini açıkladı.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki mahallelerin işgali

ABD, Katar ve Mısır’ın ortak arabuluculuğunda devam eden ateşkes görüşmelerinde çatışan taraflar taleplerinde ısrar ederken, kuşatma altındaki ve harabeye dönmüş haldeki Gazze Şeridi'nde çatışmalar devam ediyor. Görgü tanıkları, Sivil Savunma Teşkilatı ve Hamas hükümetinin medya ofisi, İsrail askerlerinin Gazze şehrinin ed-Derac, et-Tuffah, es-Sabra ve Tel el-Heva gibi birçok mahallesini işgal ettiğini ve binlerce kişinin yeniden kaçmak zorunda kaldığını söylediler.

Gazze'deki Sivil Savunma Teşkilatı, onlarca ölü ve yaralı olduğu bilgisinin kendilerine ulaştığını açıkladı. Ekiplerinin ‘ağır bombardıman nedeniyle’ bu kişilere ulaşamadığını belirten Sivil Savunma Teşkilatı, “İşgalci İsrail güçleri onlarca aileyi kuşatmış durumda” diye ekledi.

İsrail ordusu Gazzelilerden bölgeyi boşalmalarını istedi

Görgü tanıkları, İsrail ordusunun hoparlörlerden anonslar yaparak bölge sakinlerinden ed-Derac ve et-Tuffah mahallelerini boşaltmalarını istediğini söylediler.

Görgü tanıklarının ifadelerine göre İsrail tankları söz konusu mahallelerde mevzilenirken, diğer mahallelerde de hava saldırıları ve insansız hava araçlarının (İHA) yardımıyla ilerlediler.

İsrail ordusu savaşın üzerinden on ay geçmesine rağmen ‘onlarca teröristi’ öldürdüğünü söylediği Gazze'nin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi gibi daha önce kontrol altına aldığını iddia ettiği bazı bölgelerde savaşmaya devam ediyor.

İsrail ordusu Gazze'nin güneyinde, Refah'ta ‘30'dan fazla teröristi’ öldürdüğünü ve Han Yunus'ta roket fırlatma mevzilerini vurduğunu açıkladı.

Ateşkes görüşmeleri devam ediyor

İsrail televizyonu Kanal 7’nin aktardığına göre İsrail İç Güvenlik Teşkilatı (Şin-Bet) Direktörü Ronen Bar, Gazze'deki savaşta ateşkes anlaşmasına varılması amacıyla yapılan görüşmelere devam etmek üzere Mısır'a gitti.

Diğer taraftan Hamas, kalıcı bir ateşkes şartından geri adım atarak, İsrailli rehineler konusunda müzakere etmeyi kabul ettikten sonra İsrail'in son öneriye vereceği yanıtın beklendiğini açıkladı.

İsrail ile Hamas arasında arabuluculuk yapan Katar, ABD ve Mısır'ın ortak çabaları, çatışan tarafların taleplerinde ısrar etmesi nedeniyle aylardır ateşkese ulaşma konusunda engellerle karşılaşıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın ortadan kaldırılması ve Gazze'de tutulan tüm  rehinelerin kurtarılması da dahil olmak üzere tüm hedeflere ulaşıldığında Gazze'deki savaşın sona ereceğini vurguladı.

Tel Aviv'de protesto gösterileri düzenlendi

İsrailliler pazar günü Tel Aviv ve Kudüs sokaklarında son iki gündür Gazze'deki rehinelerin kurtarılması için bir anlaşma yapılması amacıyla atılan ‘teslim olmayacağız’ sloganlarıyla protesto gösterilerine devam ediyorlar.

Protestocular Başbakan Binyamin Netanyahu'dan rehinelerin serbest bırakılmasını da içeren bir ateşkes anlaşması yapmasını ya da istifa etmesini talep ediyor.

Gazze’deki savaş 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'in güneyine düzenlediği ve İsrail'in verilerine göre çoğu sivil bin 195 kişinin ölümüne yol açan eşi benzeri görülmemiş saldırısının ardından başladı.

İsrail ordusunun paylaştığı rakamlara göre saldırı sırasında kaçırılan 251 kişiden 116'sı halen Gazze'de rehin tutulurken bunlardan 42'si hayatını kaybetti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın saldırısına onu yok etme sözü vererek karşılık verdi. Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail'in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaşta şimdiye kadar çoğunluğunu çocukların ve kadınların oluşturduğu en az 38 bin 153 kişi öldü.



Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.