Sudanlılar savaştan daha büyük bir tehdit olan salgın hastalık felaketiyle karşı karşıya

Tıbbi tesislerde devam eden elektrik kesintileri ve savaşlar nedeniyle personel eksikliği salgın hastalık krizine yol açtı

Hastane ve sağlık merkezlerinin yüzde 80'inden fazlası Hartum'da bulunuyor (Independent Arabia - Hasan Hamid)
Hastane ve sağlık merkezlerinin yüzde 80'inden fazlası Hartum'da bulunuyor (Independent Arabia - Hasan Hamid)
TT

Sudanlılar savaştan daha büyük bir tehdit olan salgın hastalık felaketiyle karşı karşıya

Hastane ve sağlık merkezlerinin yüzde 80'inden fazlası Hartum'da bulunuyor (Independent Arabia - Hasan Hamid)
Hastane ve sağlık merkezlerinin yüzde 80'inden fazlası Hartum'da bulunuyor (Independent Arabia - Hasan Hamid)

Osman el-Esbat

Sudan’da bir salgın hastalık felaketi yaşanması korkusu artıyor. Böyle bir felaketin başta biyolojik tehlikeler olmak üzere başkent Hartum sakinlerinin sağlığını tehdit eden korkunç sonuçları olabilir. Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında geçtiğimiz yılın nisan ayı ortalarından bu yana devam eden çatışmalar, hem sağlık tesislerinin bir yıllı aşkın bir süredir hizmet dışı kalmasına hem de sağlık personelinin devlet ve özel hastanelerin merkezlerine ulaşmasının zorlaşmasına neden oldu.

Başkentin merkezindeki ana laboratuvarlara giden elektriğin uzun süre kesilmesinin ardından durum daha da kötüleşti. Bu da bulaşıcı deri hastalıklarının yanı sıra virüsler, veba, çiçek hastalığı ve diğer epidemik (bulaşıcı) hastalıklar, çevre ve halk sağlığı açısından en büyük endişe ve tehlikeleri oluşturuyor.

Tıp laboratuvarları ve sağlık merkezleri

Ülkedeki hastanelerin, sağlık merkezlerinin ve laboratuvarların yüzde 80'inden fazlası başkent Hartum’da yer alıyor. Bunların başında Hartum Onkoloji Hastanesi, eş-Şa’ab Kalp Hastanesi ve Fadil İhtisas Hastanesi olmak üzere kritik tıbbi ihtisas alanlarının yanı sıra ‘İstak Tıbbi Laboratuvarı’ adıyla bilinen ve yaklaşık 100 yıllık geçmişiyle Sudan'ın en eski ve en büyük laboratuvarı olan Halk Sağlığı Laboratuvarı geliyor. Cumhuriyet Sarayı Caddesi'ne bakan beş katlı bir bina olan İstak Tıbbi Laboratuvarı, klinik kimya, hematoloji, tüberküloz ve epidemiyolojik virüslerin yanı sıra virüsler, bakteriler ve hastalıklı dokular ile parazitoloji, immünoloji ve mikrobiyoloji gibi çok önemli ve tehlikeli laboratuvar bölümlerine sahip.

cdfvgbhn
Numuneleri bir yıldan uzun süre muhafaza edebilecek buzdolaplarının olmaması, yüksek derecede bulaşıcı hastalıkların salgını tehdidi oluşturuyor (Independent Arabia - Hasan Hamid)

İstak Tıbbi Laboratuvarı, 1924 yılında kuruldu. Aynı yıl Kahire'de uğradığı suikast sonucu hayatını kaybeden Mısır Ordusu Komutanı ve dönemin Sudan Valisi İngiliz General Sir Lee Istak'ın anısına bu adı almıştır. Burası aynı zamanda ülkenin gönüllü kan bağışı programına ve Ulusal AIDS Kontrol Programı’na da ev sahipliği yapıyor.

Tehlikeli hastalıklar

Viroloji uzmanı Şerif Abbas, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

"İhmal edilen hastanelerin laboratuvarları, bir yılı aşkın süredir tıbbi personelin yokluğu ve elektrik kesintileri nedeniyle aşırı yüklenmiş durumda. Savaşın uzamasıyla başkent Hartum’un nüfusu ciddi bir sağlık felaketiyle karşı karşıya kaldı. Bu tehlike silahlı unsular için de geçerli. Silahlardan çok laboratuvarlardaki durum nedeniyle tehdit altında olduklarını bilsinler. Hartum'daki merkezi laboratuvarda akciğer tüberkülozu, çocuk felci ve kolera gibi son derece tehlikeli ve hızla bulaşabilen hastalıkların viral örnekleri bulunuyor. Birçok laboratuvarda ayrıca büyük miktarlarda toplanmış kan bulunuyor. Bunların bir kısmı bozulmuş olmalı. Özellikle elektrik kesintileri nedeniyle bozulan tehlikeli hastalıklar taşıyan kanlar güvenli yollarla imha edilmeli."

sdefrgt
Tıbbi personel devlet ve özel sağlık tesislerine ulaşmakta zorluk çekiyor (Independent Arabia - Hasan Hamid)

Numunelerin teşhis ve laboratuvar testleri için sıfırın altındaki sıcaklıklarda buzdolaplarında tutulduğunu söyleyen Abbas, kan örneklerinin ısıya maruz kalmalarının, koruyucuların buharlaşmasından sonra bozulmalarına katkıda bulunarak çevre ve sağlık için en büyük endişe kaynağı olduğunu belirtti.

Viroloji uzmanı Abbas, çatışan tarafların başkent nüfusunu savaş kadar etkileyecek olan bu felaket durumu kabul etmeleri çağrısında bulundu.

Güvenli numuneler

Epidemiyoloji uzmanı Hamad Mehdi ise şunları söyledi:

“Hastanelerdeki bazı ihlaller ve sterilize edilmemiş cerrahi aletler, başta kuluçka süresi uzun olan ve bir damla kanın altı ay boyunca enfeksiyona neden olabildiği hepatit virüsleri olmak üzere çeşitli hastalıkların ve salgınların yayılması riski oluşturuyor. Ayrıca, ameliyatlarda kullanılan enjektörler de hem insanlar hem de hayvanlar için bulaşıcı hastalıklara kapıyı aralıyor.”

Mehdi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kanser hastalarından alınan numunelerin ısıdan etkilenmeyecek şekilde saklanması gerekiyor. Kalp hastalıklarıyla ilgili numunelerin yanı sıra HIV/AIDS için toplanan kanlar için endişe edilmesi gerekmiyor. Çünkü bu hastalıkların virüsleri zayıftır ve çabuk ölür.”

sdcrvftb
Hartum'un doğusundaki Suba ilçesinde bulunan Merkezi Veterinerlik Araştırma Laboratuvarı'nda binlerce numunenin bulaşıcı hastalıklara yol açmasından korkuluyor (Independent Arabia - Hasan Hamid)

Mehdi, çatışmalar nedeniyle tıbbi tesislerdeki elektrik kesintisinin ve personel eksikliğinin devam etmesinin epidemiyolojik bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu.

Veteriner laboratuvarlarındaki virüsler

Savaşın yansımaları, Hartum'un doğusundaki Suba ilçesinde bulunan Merkezi Veterinerlik Araştırma Laboratuvarı'nın, uluslararası standartlara göre buzdolaplarında eksi 20 santigrat derece sıcaklıkta saklanması gereken binlerce numunenin bombardımanlar ve kötü muhafaza koşulları nedeniyle zarar görme riskiyle karşı karşıya olmasından duyulan korkular büyüyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre  Veteriner Faris Me’mun, Merkezi Veterinerlik Araştırma Laboratuvarı'nda hayvan sağlığının tüm alanlarını kapsayan ve 17 veteriner aşısı üreten 18 birim bulunduğunu, buzdolapları ve dondurucularda kuş gribi, çiçek hastalığı gibi epidemiyolojik bir felakete yol açabilecek çeşitli hastalıklardan toplanan numuneler olduğunu kaydetti.

xscdfvgrb
Hartum'daki Merkezi Veterinerlik Araştırma Laboratuvarı’nda son derece tehlikeli, hızla bulaşabilen ve bulaşıcı hastalıkların numuneleri bulunuyor (Independent Arabia - Hasan Hamid)

Me’mun, laboratuvarda şarbon, kırım kongo kanamalı ateşi, tüberküloz, at gribinin yanı sıra bruselloz ve çiçek hastalığı gibi hastalıklara neden olan virüslerin olduğu başka bölümlerinde bulunduğunun altını çizdi.

Me’mun, bu numunelerin veteriner biyolojik ürünlerinin imha edilmesine yönelik muhafaza ve güvenlik ya da sağlık prosedürlerinin gereklilikleri ve standartlarına göre ele alınmaması halinde ister bir hayvan hastalığı isterse hem hayvanlar hem de insanlarda görülebilen bir hastalık olsun, virüsün neden olduğu bir enfeksiyona yol açabileceğini ifade etti.

Buzdolapları çalışmıyor

Mikrobiyoloji alanında uzmanlaşmış bir doktor olan Emced Haşim, “Devam eden savaş, müstakil ve hastane laboratuvarlarındaki mevcut koşulları ve çatışmaların neden olduğu hasarın boyutunu değerlendirmemizi engelledi. Elektrik kesintisi ve numuneleri muhafaza etmek için kullanılan buzdolaplarının bir yıldan uzun bir süredir çalışmaması son derece tehlikeli bir durum ve oldukça bulaşıcı hastalıkların salgını çıkması riski var” diye konuştu.

Bu krizin sağlık ve çevre açısından önemli sonuçları olacağını düşünen Dr. Haşim, “Hartum’daki bazı hastanelere artık erişilemiyor ve erişilse bile, içlerindeki numuneler hasar gördüğü ve gerçek bir ikilem haline geldiği için sorunu çözmek için çok geç olacak” ifadelerini kullandı.

Dr. Haşim, bu örneklerin ve dokuların elektrik kesintileri ya da birçok binanın hasar görmesine yol açan rastgele bombardımanlar nedeniyle tamamen ya da kısmen zarar görüş olabileceği ihtimalini de göz ardı etmedi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.