HDK çeşitli cephelerde askeri operasyonları yoğunlaştırıyor

Sudan ordusu Sennar'a yapılan saldırının püskürtüldüğünü duyurdu

Güneydeki Sennar eyaletinden yerinden edilmiş onlarca Sudanlı, doğudaki el-Gadarif kentine geldi. (AFP)
Güneydeki Sennar eyaletinden yerinden edilmiş onlarca Sudanlı, doğudaki el-Gadarif kentine geldi. (AFP)
TT

HDK çeşitli cephelerde askeri operasyonları yoğunlaştırıyor

Güneydeki Sennar eyaletinden yerinden edilmiş onlarca Sudanlı, doğudaki el-Gadarif kentine geldi. (AFP)
Güneydeki Sennar eyaletinden yerinden edilmiş onlarca Sudanlı, doğudaki el-Gadarif kentine geldi. (AFP)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün (perşembe) Sennar ve El Cezire eyaletlerinde birden fazla cephede ve aktif eksende saldırılarını yoğunlaştırırken, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de çatışmalar ve karşılıklı topçu atışları yeniden başladı.

Sudan ordusu, HDK tarafından güneydoğudaki Sennar kentine düzenlenen bir saldırıyı ‘bozguna uğrattığını’, can ve teçhizat kaybı verdirdiğini ve bir dizi silah ve savaş aracını ele geçirdiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan yerel kaynaklar, “HDK, Sudan ordusunun ve müttefik Mücahid Tugayları’nın şehrin girişinden birkaç kilometre uzakta konuşlanmış ileri savunma mevzilerine saldırdı. İki taraf arasında sabahın erken saatlerinde şiddetli çatışmalar başladı. HDK, siviller arasında ölüm ve yaralanma raporlarının ortasında, yerleşim mahallelerini hedef alan top mermileri ateşledi” ifadelerini kullandı.

zxscdf
Hızlı Destek Kuvvetleri üyeleri (AP)

Sudan ordusu, HDK'nin ana şehirlerin kontrolünü ele geçirmesiyle sonuçlanan şiddetli çatışmaların ardından Singa ve Cebel Muya bölgesinden çekildikten sonra Sennar şehrinde büyük güçleri harekete geçirdi.

HDK ile bağlantılı platformlar, üyelerinin ordu tarafından kurulan gelişmiş siperleri geçerek Sennar'ın dış mahallelerine girdiklerini anlatan videolar yayınladı. Ancak coğrafi konum Şarku’l Avsat tarafından doğrulanamadı.

Geçtiğimiz birkaç gün içinde Sennar'a yaklaşık 6 kilometre mesafedeki Cisru’l Arap civarında şiddetli çatışmalar yaşandı. Ancak sosyal medya platformlarında orduya bağlı hesaplar, HDK'nin Sennar'a yönelik tekrarlanan saldırı dalgalarını püskürttüklerini ve onları geri çekilmeye zorladıklarını bildirdi.

Birkaç saat süren çatışmalar Sennar şehrinin Mayirnu bölgesinde meydana geldi.

Ordu saflarında savaşan cihatçı tugaylardan biri olan el-Bera bin Malik Tugayı komutanı, bölgedeki komutanı Huzeyfe Adem'in çatışmalar sırasında öldürüldüğünü duyurdu. HDK, çatışmalar sırasında çok sayıda ordu gücünün öldürüldüğünü ve esir alındığını bildirdi.

asdefr
Sudan ordusunun ‘Özel Kuvvetler’ biriminin üyeleri (AFP)

HDK, geçtiğimiz hafta cuma günü, çatışmalarda orduya destek vermek üzere Darfur bölgesinden gelen silahlı gruplardan oluşan ortak gücün başarısız saldırı girişiminin ardından Sennar eyaletindeki Dinder şehrinin geri alındığını duyurdu.

Konuyla ilgili olarak görgü tanıkları şunları söyledi: “HDK, El Cezire eyaletinin güney batısındaki el-Menakil şehri civarındaki kasabalara saldırdı ve bu saldırı o eksende konuşlanmış ordu güçleri tarafından püskürtüldü. Saldırıya, el-Menakil civarındaki bölgeleri hedef alan topçu bombardımanı ve iki savaş gücü arasındaki vur-kaç operasyonları eşlik etti.”

Buna paralel olarak, Sennar eyaletindeki şehir ve kasabalardan el-Gadarif eyaletine çok sayıda göç dalgası devam etti ve çatışmalardan kaçan onlarca aile şehrin dış mahallelerindeki geçici barınaklara ulaştı.

Bu hafta başında Birleşmiş Milletler (BM), iki haftadan kısa bir süre içinde 130 binden fazla sivilin Sennar eyaletinden kaçtığını ve yerinden edilen insanların akınının devam etmesini beklediğini duyurdu.



ABD'nin silahların kontrolüne ilişkin belgesine karşı Hizbullah'tan farklı bir Lübnan pozisyonuna doğru eğilim

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
TT

ABD'nin silahların kontrolüne ilişkin belgesine karşı Hizbullah'tan farklı bir Lübnan pozisyonuna doğru eğilim

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Beyrut'a yaptığı son ziyaret sırasında (EPA)

Hizbullah, Lübnan’da silahların yalnızca resmi güvenlik kurumlarının elinde bulunmasına yönelik yerel ve uluslararası taleplere karşı ‘varoluşsal tehdit’ kartını öne sürdü. Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım dün akşam yaptığı konuşmada, ‘ulusal güvenlik stratejisinin’ tartışılmasına başlanmadan önce bu tehdidin ortadan kaldırılması şartını koştu. Bu durum, Lübnan devleti ile Hizbullah arasında bir ‘farklılaşmaya’ işaret ediyor. Zira devlet, ABD’li arabulucu Tom Barrack’ın önerisini ‘olumlu şekilde ele alacakken’ Hizbullah farklı bir tutum sergiliyor.

Kasım’ın son açıklaması, silahlarını teslim etme mekanizmalarının tartışılmasına karşılık daha önce öne sürdüğü şartlara eklenen yeni bir koşul olarak görülüyor. Bu şartların başında ise, İsrail’in ateşkes anlaşmasındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi koşuluyla Hizbullah’ın silah konusunu görüşmeye hazır olacağı yönündeki talep geliyor. Her ne kadar Lübnan’daki resmi çevreler, Hizbullah’ın bu dosyada ‘esnek davrandığını’ ve ‘ağır silahlarını (nokta atışlı füzeler ve insansız hava araçları) teslim etmeye hazır olduğunu’ ifade etse de, konuya yakın kaynaklara göre Hizbullah, İsrail’in önceden bazı adımlar atmasını şart koşuyor.

Hizbullah, ABD'nin İsrail'e son savaştan bu yana Lübnan içinde işgal ettiği beş noktadan çekilmesi, elindeki 16 kişiyi serbest bırakması, Lübnan topraklarına yönelik ihlal ve saldırıları durdurması ve son savaşta yıkılan yerleri yeniden inşa etme görevine başlaması için baskı yapmasını talep ediyor.

ABD elçisi yeniden geliyor

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın, Lübnanlı yetkililer tarafından geçtiğimiz pazartesi günü Beyrut'taki ABD Büyükelçiliği'nden teslim alınan ve Lübnan'dan önümüzdeki aralık ayında sona erecek bir süre içerisinde silahların geri çekilmesi için ‘net’ bir takvim taahhüt etmesini talep eden ABD belgesine resmi bir yanıt almak üzere üçüncü bir ziyaret için yakında Beyrut'a gelmesi bekleniyor. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Başbakan Nevvaf Selam'ın temsilcilerinden oluşan komite, Lübnan'ın iki hafta önce Beyrut'ta ABD elçisine verdiği bir belgeye ilişkin gözlemleri içeren belgeyi inceliyor. Başbakan Selam'ın bu hafta Meclis Başkanı Berri ile bir araya gelerek Lübnan'ın vereceği yanıtın ayrıntılarını görüşmesi bekleniyor.

Hükümetin esnekliği

Lübnan makamları, Amerikan taleplerini içeren belgeye karşı esnek bir tutum sergiliyor. Bununla beraber Amerikan heyetiyle yürütülen temaslara aşina kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığına göre Lübnan makamları, Washington’un talep ettiği şekilde Karz-ı Hasen Vakfı ile ilgili tedbirleri artırmak, mali ve idari reformları uygulamak gibi kendisine düşen görevleri de yerine getiriyor. Hizbullah ise silah meselesinde daha katı bir tutum sergiliyor.

Kaynaklar, ABD'nin yanıtını incelemekle görevlendirilen komitenin görevinde önemli ilerleme kaydettiğini belirterek, Lübnan devletinin Amerikan anlaşmasına olumlu yaklaşacağını ve hükümetin silahlanmada tekelleşmeyi aşamalı olarak uygulama sözü vereceğini ifade etti. Kaynaklara göre Lübnan'ın resmi yanıtı Hizbullah'ın taleplerindeki sert tutumundan farklı olacak. Kaynaklar, Hizbullah'ın garantiler talep ettiğini ve Kasım'ın açıklamalarının da gösterdiği gibi son zamanlarda tutumunu sertleştirdiğini belirtti.

Varoluşsal tehdit

Kasım dün akşam yaptığı konuşmada, “Hizbullah, Emel Hareketi, direniş ve Lübnan'ın bağımsızlığını isteyen ve Lübnan'ın Lübnanlılar için nihai bir vatan olduğuna inanan egemen bir hat olarak bizler, direnişe, çevresine ve bir bütün olarak Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz” ifadesini kullandı.

Görsel kaldırıldı.Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım dün akşam yaptığı konuşmada (Hizbullah medyası)

Kasım, “Lübnan'ın karşı karşıya olduğu üç gerçek tehlike var: güney sınırında İsrail, doğu sınırında DEAŞ ve Lübnan'ı kontrol etmeye, üzerinde vesayet kurmaya çalışan ve Lübnan'ın hareket ve yaşama kabiliyetini yok etmek isteyen Amerikan zorbalığı” dedi.

Kasım, Lübnanlılara hitaben şunları söyledi: “Sözümüz bir olsun ve öncelik için çalışalım. Tehlikeyi ortadan kaldırdıktan sonra savunma stratejisini ve ulusal güvenlik stratejisini tartışmaya hazırız. Sizi İsrail'e iyilik yapmamaya çağırıyorum. Çatışma halinde ABD hedeflerine ulaşamaz.”

Hizbullah silahlarına sarılıyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi kaynaklarının Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Kasım'ın son tutumu ‘silahlarına sarılma meydanından henüz ayrılmadığı, yani halen aynı noktada olduğu’ şeklinde değerlendiriliyor. “Bu tutum görünüşte çevresine yönelik ve üstü kapalı tavizler mi içeriyor?” diye soran kaynak, başkanlar (Avn, Berri ve Selam) tarafından dile getirilen bazı hususların işlerin kolay olduğuna işaret ettiğini hatırlattı.

Görsel kaldırıldı.Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile yaptığı görüşme sırasında (Reuters)

Kaynaklar, “Şu ana kadar görünen o ki, Hizbullah silah bırakmamakta ısrar ediyor. Hizbullah'ın maksimum yapabileceği şey Litani Nehri’nin güneyinden çekilmek. Savunma stratejisi diye bir şey yok. Ondan istenen, silahlarını teslim etmesi” ifadelerini kullandı. Kaynaklar, ‘Hizbullah'ın şimdiye kadar, varoluşsal tehditler konusunda aynı söylemleri sürdürdüğünü, hâlbuki bu silahlar ve destek savaşı aracılığıyla Lübnan’a varoluşsal bir tehdit teşkil edenin bizzat kendisi olduğunu ve silahları yüzünden savaşları ülkeye çektiğini’ ifade etti.

Kaynaklar, Hizbullah’ın yetkilileri aracılığıyla yaptığı açıklamalarda ‘ABD’ye İsrail sınırını korumaya hazır olduklarını, bunu da Litani’nin güneyinden tamamen çekilerek ve silah meselesini Litani’nin kuzeyinde hükümetle müzakere ederek yapabileceklerini anlatmak istediklerine’ dikkat çekti. Kaynaklar, ‘bu durumun ABD tarafından reddedildiğini, Washington’ın hamle karşılığında hamle ilkesine bağlı kaldığını, yani İsrail’in aşamalı olarak çekilmesi, esirlerin serbest bırakılması ve hedef almayı durdurması karşılığında devletin de Hizbullah’ın askerî yapısını dağıtarak egemenliğini tesis etmesini istediğini’ vurguladı.

Lübnan Kuvvetleri Partisi’ne yakın kaynaklar, ‘Hizbullah’ın artık bu yönde bir adım atmazsa hem kendisini hem de tüm Lübnan halkını yeni bir savaşa sürükleyeceğinin farkında olduğunu, eylül ayında önceki ABD temsilcisi Amos Hochstein’ın sunduğu fırsatı değerlendirmediğinde savaşla karşılaştığını ve şimdi Tom Barrack’ın sunduğu fırsatı değerlendirmemesi halinde Lübnan’ı tehlikeye atacağını bildiğini’ ifade etti. Kaynaklar, Lübnan’ın yeni şiddet sahnelerine sürüklenmemesi konusunda uyardı.