Han Yunus'ta ‘olağandışı’ bir saldırıyla Deyf ve yardımcısını hedef alan İsrail yeni bir katliam gerçekleştirdi

İsrail, bölgeyi 5 adet ağır zırh delici bomba ile bombaladı. Filistin Devlet Başkanlığı, saldırıyı kınarken Hamas, yalan olduğunu söylediği iddiaları reddetti. Tel Aviv, olayın sonuçları bekliyor

İsrail'in cumartesi günü Han Yunus yakınlarındaki el-Mevasi bölgesine düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği yerde Filistinli bir kadın (Reuters)
İsrail'in cumartesi günü Han Yunus yakınlarındaki el-Mevasi bölgesine düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği yerde Filistinli bir kadın (Reuters)
TT

Han Yunus'ta ‘olağandışı’ bir saldırıyla Deyf ve yardımcısını hedef alan İsrail yeni bir katliam gerçekleştirdi

İsrail'in cumartesi günü Han Yunus yakınlarındaki el-Mevasi bölgesine düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği yerde Filistinli bir kadın (Reuters)
İsrail'in cumartesi günü Han Yunus yakınlarındaki el-Mevasi bölgesine düzenlediği hava saldırısının gerçekleştiği yerde Filistinli bir kadın (Reuters)

İsrail'in 30 yılı aşkın bir süredir arananlar listesinin bir numarası olarak peşinde olduğu İzzettin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Deyf'in akıbeti, dün Han Yunus yakınlarındaki el-Mevasi bölgesinde düzenlenen ‘olağandışı’ bir bombardımanla hedef alınmasının ardından bilinmezliğini korurken, saldırı onlarca kurbanın öldürüldüğü korkunç bir katliama neden oldu. Böylece İsrail, gerçekte istediğine ulaşmayı başardı.

Saldırının ilk saatlerinde kafa karışıklığı hakimdi. İsrail ordusunun Deyf ile beraber yardımcısı Han Yunus Tugayı Komutanı Rafi'i Selame’yi de hedef aldığını duyurmasının ardından açıklama geri çekildi ve yapılan ikinci açıklamada sadece ‘Hamas’ın iki önemli komutanının hedef alındığı' belirtildi. İsrail televizyonu Kanal 12, ilk değerlendirmenin Deyf ve Selame’nin gerçekten suikasta uğradığı yönünde olduğunu bildirdi. Ardından Kanal 12, İsrail’de bu yöndeki ‘iyimserliğin’ yerini ‘kötümserliğin’ almaya başladığını ve sadece Selame’nin öldürülmüş olabileceğini kaydetti. İsrail'in en çok aranan adamlarından biri olan Deyf uzun yıllar Kassam Tugayları'nın lider kadrosunda bir hayalet olarak kaldı. İsrail ordusu geçtiğimiz yıl daha önceleri sadece eski bir fotoğrafı yayınlanan Deyf'e ait olduğu iddia edilen iki yeni fotoğrafı yayınladı.

Bndn
Dün İsrail’in Han Yunus’un el-Mevasi bölgesine düzenlediği saldırının neden olduğu yıkım (Reuters)

Saldırı tünellerde değil yer üstünde gerçekleştiği için Deyf ve yardımcısına ulaştıklarını teyit etmek için bir güne daha ihtiyaç duyabileceklerini düşünen İsrailli yetkililerin resmi bir açıklama yapmaları bekleniyor. İsrail basını, ordu ve hava kuvvetlerinin değerlendirmelerinin Deyf'in en azından ciddi şekilde yaralandığını gösterdiğini, ancak akıbetinin henüz teyit edilmediğini bildirdi.

İsrail savaş uçakları Han Yunus yakınlarındaki el-Mevasi’de bir yerleşim bölgesine saldırdı. İsrail ordusu, yerinden edilen kişilerin kaldığı çadırlardan yaklaşık 200 metre uzakta gerçekleşen saldırı sırasında orada bulunan ve bölgeye ulaşmaya çalışan herkesin öldürüldüğünden emin olma amacıyla peş peşe bombalar fırlattı.

İsrail ordusu sözcüsü, Hava Kuvvetleri ve Güney Komutanlığı'nın İsrail ordusu askeri istihbarat birimi AMAN ve iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'e (Şabak) gelen bilgilere dayanarak ortak bir operasyonla Tastra yerleşkesinde siviller arasındaki Hamas’ın üst düzey iki komutanını ve birkaç sabotajcıyı hedef aldığını söyledi. Sözcü, hedef alınan yerleşkenin çok sayıda bina ve baraka içeren açık ve engebeli bir alan olduğunu da sözlerine ekledi.

Hhdb
İsrail'in dün el-Mevasi'ye düzenlediği hava saldırısında İsrail tarafından babaları öldürülen çocuklar (EPA)

İsrail televizyonu Kanal 13, ordunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta, Deyf ve Selame’yi ortadan kaldırmak için bir ton ağırlığında en az 5 ağır bomba kullanılarak ‘olağandışı saldırılar’ gerçekleştirdiğini bildirdi.

İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, bazıları zırh delici olan beş büyük bombanın Deyf’in bulunduğu yere atıldığını bildirdi.

İsrail Ordu Radyosu, Deyf'in hedeflenen yerde bulunduğuna dair alınan kesin istihbarat sonucunda buraya sekiz bomba atıldığını, Deyf'in yerleşkede uzun süre kalmayacağının tahmin edildiğini ve bombaların atılmaları sırasında zaman aralığının çok kısa olduğunu açıkladı.

İsrailli üst düzey yetkililer, “Deyfi ortadan kaldırmaya çalıştık ve bu fırsat elimize geçti” açıklamasında bulundular.

Ancak Filistin Devlet Başkanlığı, Hamas Hareketi ve Gazze'deki Hükümet Medya Ofisi gibi Filistinli kurumlar, İsrail'i el-Mevasi bölgesinde yeni bir katliam yapmakla suçladı.

İsrail tarafından geçtiğimiz yıl dağıtılan ve Deyf’e ait olduğu öne sürülen bir fotoğraf

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, Mevasi bölgesine düzenlenen saldırıda 71 Filistinlinin öldüğünü, 289 kişinin yaralandığını açıkladı.

Saldırı sonrasına ait görüntülerde Filistinliler paniklemiş halde bölgeden kaçarken bölgenin üzerinde yoğun dumanların yükseldiği görüldü.

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne katliamı kınayarak bunun soykırım savaşının devamı olduğunu söyledi ve yaşananlardan ABD yönetimini sorumlu tuttu. Hamas Hareketi, Deyf suikastını ‘asılsız bir iddia’ olarak değerlendirdi. Han Yunus'ta yaşanan korkunç katliamı kınayan Hamas, tüm Filistinlileri İsrail'e yönelik saldırıları artırmaya çağırdı.

Kanal 12'ye göre İsrail buna, öldürülenlerin çoğunun Deyf ve Selame’nin çevresindeki güvenlik görevlileri ve hareket üyeleri olduğunu teyit ederek karşılık verdi ve ABD'yi bu konuda bilgilendirdi.

Bdbbd
İsrail tarafından geçtiğimiz yıl dağıtılan ve Deyf’e ait olduğu öne sürülen bir fotoğraf

İsrail'in saldırıdan kısa bir süre önce Deyf’in bölgeye geldiğine dair istihbarat aldığı anlaşılıyor. Üst düzey bir güvenlik yetkilisi, saldırıdan sadece birkaç saat önce Deyf’i ortadan kaldırmak için bir fırsatın ele geçirilmiş olabileceği tahmininde bulundu.

Kanal 12 televizyonu Deyf'i ortadan kaldırmaya yönelik operasyonel fırsatın son gün ortaya çıktığını ve İsrail ordusu ve Şin-Bet yetkilileri arasında İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın da katılımıyla cumayı cumartesiye bağlayan gece boyunca toplantılar yapıldığını bildirdi.

Kanal 13, bu kez yakalanan fırsatın aylardır kollanan fırsat olduğunu vurguladı.

Yedioth Ahronoth'a göre Deyf ve Selame’nin yerlerine ilişkin bilgi AMAN ve Şin-Bet'ten aynı anda geldi.

İsrail televizyonu Kanal 14, gece yarısından sonra Şin-Bet Direktörü ve AMAN yetkilisinin Başbakan Binyamin Netanyahu'yu arayarak durumdan haberdar ettiğini ve Netanyahu'nun birkaç soru sorduğunu aktardı. Kanal 14’e göre Netanyahu, Deyf ve yardımcısının etrafında İsrailli rehineler olmadığı bilgisi doğrulanınca suikastları için yeşil ışık yaktı.

İsrail, en çok arananlar listesinin 1 numarası olarak onlarca yıldır Deyf'in peşinde

Netanyahu saldırı hakkında yorum yapmasa da Hamas’ın üst düzey isimlerinin ortadan kaldırılmasına zaten yetki vermiş olması nedeniyle ‘bu başarıda’ rolü olduğunu ima etti. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada Netanyahu'nun savaşın başında Hamas’ın üst düzey isimlerinin ortadan kaldırılması talimatı verdiği ve el-Mevasi’ye düzenlenen saldırı öncesindeki ve sonrasındaki tüm gelişmeler hakkında bilgilendirildiği belirtildi.

Açıklamada ayrıca Netanyahu’nun gelişmeleri ve sonraki adımları görüşmek üzere tüm güvenlik yetkililerinin katılacağı bir oturumla durumu değerlendireceği ifade edildi.

Gallant, daha önce Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ve Şin-Bet Direktörü Bar ile operasyonel durum değerlendirmesi yaptığını açıklamıştı.

Netanyahu ve Gallant liderliğinde yapılan toplantılarda savaşın geleceği de ele alındı.

Deyf’e suikast düzenlenmesi kararı, taraflar arasındaki ateşkes görüşmelerinde ilerleme kaydedilmesine rağmen alınırken İsrail tarafı söz konusu ilerlemenin kendilerine bir şekilde yardımcı olduğuna inanıyor.

Bir güvenlik yetkilisi, ateşkes anlaşmasıyla ilgili müzakerelerin ilerlemiş olması nedeniyle Deyf’in gizlendiği yerden çıkmaya karar vermiş olabileceğini söyledi.

Bdndn
Dün Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Deyr el-Belah'ta İsrail’in düzenlediği bombardımanda hayatını kaybedenlerin ardından ağlayan Filistinliler (AFP)

İsrail'deki gözlemcilere göre mevcut aşamada Deyf'e düzenlenen suikastın doğrulanması halinde ateşkes anlaşmasına ilişkin kaydedilen ilerlemede ne gibi sonuçları olacağını bilmek için henüz çok erken.

İsrail’de, Hamas Hareketi’nin Gazze Şeridi'ndeki liderlerinin yarısının öldürülmesinin hareketin karar alma sürecini etkileyebileceği ve savaşı sona erdirebilecek bir anlaşma için iç baskı yaratabileceği iddia ediliyor.

İsrailli askeri analist Ron Ben-Yishai, Yediot Aharonot'taki yazısında yaptığı işin çok ötesinde anlamlar taşıyan sembolik bir isim olan Deyf'in gerçekten tasfiye edilmiş olması halinde bunun Hamas Hareketi ve genel olarak Gazze halkı için ağır bir darbe olacağını belirtti. Ben-Yishai’ye göre morallerin bozulmasına neden olacak olan bu durum Hamas üyelerinin Gazze'deki İsrail ordusuna karşı direnişinde önemli bir gerilemeye yol açabilir. İsrailli askeri analist, Deyf'in uzun süredir birlikte çalıştığı ve kendisi gibi Han Yunus’taki bir mülteci kampında büyümüş olan Hamas’ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar üzerinde psikolojik bir etkisi olacağını da sözlerine ekledi.

İsrailli kaynaklara göre bu olay, ilk aşamada ateşkes için yapılan görüşmeler ertelense ya da durdurulsa bile uzun vadede anlaşma şansını arttırabilir.

Yedioth Ahronoth gazetesi, suikastın Hamas üzerindeki baskıyı artırarak lider kadrosunun zayıflamasını sağlayacak bir ateşkesi kabul etmek zorunda bırakacağı tahmininde bulunurken, Kanal 12 televizyonu, İsrail'de saldırının rehinelerin iadesi amacıyla Hamas üzerinde askeri baskı yaratmaya devam etme stratejisine hizmet edeceğini gösterdiği değerlendirmelerinin yapıldığını bildirdi. Kanal 12’nin aktardığına göre yetkililer, suikastın taktiksel olarak şu anda bir anlaşmaya varmak için yapılan müzakerelere zarar verse bile, uzun vadede rehinelerin iadesi hedefi için stratejik olarak son derece yararlı olduğunu açıkladılar.



Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

TT

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'da savaş mağdurları için yeni bir kamp: Tavile

Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur'da bulunan Tavile kasabası, Sudan ordusu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki son çatışmaların ardından el-Faşir şehri, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından bombardımandan kaçan binlerce yerinden edilmiş insanın akın etmesiyle savaş mağdurları için yeni bir kampa dönüştü.

Yerinden edilmiş kişilerin işleriyle ilgilenen yerel bir gönüllü kuruluş olan Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi'ne göre Tavile bölgesi, yerinden edilmiş kişilerin açıkta, son derece kötü koşullarda, yiyecek, içme suyu ve hatta battaniye olmadan kalabalık bir şekilde bulunmaları nedeniyle ciddi bir baskı altında.

Şarku’l Avsat’a konuşan Komite Sözcüsü Âdem Rical şu ifadeleri kullandı: “Şu anda acil müdahalelere ihtiyaç duyulması nedeniyle bölgede olağanüstü hâl ilan etme sürecindeyiz. En büyük zorluk, temel hizmetlerin ve yaşam için gerekli malzemelerin eksikliği ve binlerce kişi şu anda açıkta olduğu için çadır gibi barınma malzemelerinin sağlanmasıdır. El-Faşir ile Zemzem ve Ebu Faruk kamplarını bu zor koşullarda terk edebilen siviller, sadece giydikleri kıyafetlerle, bazıları hayvanların çektiği ilkel arabalarla ve her şeye muhtaç bir şekilde, kendilerine yardım etmek için sınırlı bir yerel gönüllü müdahalenin ortasında kaldılar.”

Yerinden edilmeye giden yolda yaşanan trajediler

Rical, yerinden edilmiş kişilerin, yerlerinden edilmelerine giden yolda acı ve korkunç koşullar yaşadıklarını ve ‘HDK’ye bağlı bazı silahlı adamlar tarafından çeşitli ihlallere, cinayetlere ve hırsızlıklara maruz kaldıklarını’ bildirdiklerini söyledi. Rical, “İfadelerinde bize aşırı açlık ve susuzluk nedeniyle çok sayıda ölüm yaşandığını ve bazı çocukların yerinden edilme yolculuğu sırasında ebeveynlerini kaybettiğini anlattılar” dedi.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi’nin verilerine göre Tavile, nisan ayı başında el-Faşir ve çevresindeki kamplarda yeniden başlayan şiddetli çatışmalardan bu yana 281 binden fazla yerinden edilmiş kişiyi kabul etti. Bölgede yaşayanlarla birlikte toplam sayı bir milyondan fazla kişiye ulaştı.

Tavile, Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'in yaklaşık 65 kilometre batısında yer alıyor. El-Faşir ülkenin batısında Sudan ordusu tarafından kontrol edilen son büyük şehir ve bir yıldan uzun bir süredir HDK tarafından kuşatılmıştı.

Komite Sözcüsü Âdem Rical, “Tavile’de güvenlik durumu istikrarlı, ancak insani ihtiyaçlar yerel halkın, ulusal insani yardım kuruluşlarının ve buradaki yetkililerin kapasitesinin ötesinde” dedi.

Rical, yerel toplum liderlerinin yerinden edilenlere yardım sağlamak için girişimler başlattığını, ancak sayılarının çok fazla olması ve giderek artması nedeniyle ihtiyaçları yeterince karşılayamadıklarını söyledi.

frgtyu
HDK'nin 15 Nisan'da Kuzey Darfur'daki yerinden edilmiş kişiler için kurulan Zemzem Kampı’na düzenlediği saldırının ardından binlerce kişi bölgeden ayrılmak zorunda kaldı. (Reuters)

Rical, Tavile'nin el-Faşir ve çevresindeki kamplardan yerinden edilmiş insanları kabul eden bir nokta haline geldiğini ve önemli bir kısmının Cebel Marra'daki Fanga, Golo ve Nertiti'deki diğer komşu bölgelere kaçmaya devam ettiğini söyledi. Yerel halk ve ulusal kuruluşların yanı sıra gönüllü acil servisler, yerinden edilenlere yardım etmek için mısır unu, bakliyat, içme suyu ve battaniye sağlıyor. Ancak bu yardım, el-Faşir ile Zemzem ve Ebu Şuk kamplarından çok sayıda kişinin ihtiyaçlarını karşılama konusunda sınırlı kalıyor.

El-Faşir acı çekiyor

Şarku’l Avsat'a konuşan çeşitli kaynaklara göre, Zemzem Kampı sakinlerinin yaklaşık yüzde 70'i, yüzlerce sivilin öldürülmesi ve yaralanmasıyla sonuçlanan HDK'nin son saldırısının ardından Tavile bölgesine ve eyaletteki diğer bölgelere göç etti. Kaynaklar, el-Faşir'de, Zemzem ve Ebu Şuk kamplarında kalanların gıda, içme suyu ve ilaç sıkıntısı nedeniyle çok kötü insani koşullarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Aynı kaynaklar, Sudan ordusu ve müttefik silahlı mücadele hareketlerinin ortak gücünün, el-Faşir'den ayrılmalarını engellemek için ailelerin önüne engeller koymaya devam ettiğini, askeri operasyonların ve karşılıklı topçu atışlarının artmasına ve şehir üzerindeki uzun süreli kuşatma nedeniyle yiyecek ve içme suyu elde etmenin zorluğuna rağmen onları tehdit altında kalmaya zorladığını belirtti.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi bu hafta başında, Sudan ordusunun askeri istihbaratının Ebu Şuk Kampı’ndaki onlarca gönüllü lider ve aktivisti HDK ile iş birliği yaptıkları suçlamasıyla tutukladığını açıkladı.

Şarku’l Avsat tarafından elde edilen bilgilere göre Çad ile olan Adre Sınır Kapısı, Tavile'de yeni yerinden edilmiş insanlara insani yardım ulaştırılması için açıldı. Çeşitli kaynaklara göre, son birkaç gün içinde gıda maddeleri, ilaçlar ve barınma malzemeleri yüklü birçok tır bölgeye geldi, ancak çok sayıda yerinden edilmiş insan nedeniyle bu yardımlar yetersiz kalıyor.

Mülteciler ve Ülke İçinde Yerinden Edilmiş Kişiler Genel Koordinasyon Komitesi, Tavile bölgesinde acil durum ilan etmek üzere olduğunu bildirerek, uluslararası ve yerel kuruluşları Kuzey Darfur'dan gelen binlerce yerinden edilmiş kişinin hayatını kurtarmak için acilen harekete geçmeye çağırdı.