Sudan ordusu ‘yüz yıl savaşsa bile’ müzakere masasına oturmayı reddetti

Sudan Ordusu Başkomutan Yardımcısı Korgeneral Ata: HDK ülkeden çıkarılmalı

Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan (solda) ve yardımcısı Yasir el-Atta Omdurman’da (Sudan Ordusu)
Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan (solda) ve yardımcısı Yasir el-Atta Omdurman’da (Sudan Ordusu)
TT

Sudan ordusu ‘yüz yıl savaşsa bile’ müzakere masasına oturmayı reddetti

Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan (solda) ve yardımcısı Yasir el-Atta Omdurman’da (Sudan Ordusu)
Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan (solda) ve yardımcısı Yasir el-Atta Omdurman’da (Sudan Ordusu)

Sudan ordusu, ‘yüz yıl savaşsa bile’ Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile müzakere masasına oturmayı reddettiğini bir kez daha açıkladı. Müzakereleri, Sudan devletinin gelişimini engelleyen siyasi, askeri ve güvenlik sorunlarına yol açan savaşın ertelenmesi olarak değerlendiren ordu, ‘HDK'yı ülke topraklarından çıkarma’ sözü verdi.

Öte yandan çatışan tarafların heyetleri, Cenevre’de insani yardımların Sudanlılara ulaştırılmasını sağlayacak insani bir ateşkese varılması için dolaylı görüşmelere devam ediyor.

xdvfbg
HDK üyeleri (AP)

Sudan Egemenlik Konseyi üyesi ve Sudan Ordusu Başkomutan Yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata, dün Omdurman Askeri Bölgesi'nde subayların üst rütbelere terfi töreninde yaptığı konuşmada, Sudan ordusunun ‘yüz yıl savaşsa bile’ HDK ile uzlaşıya varmayacağını ve pazarlık yapmayacağını söyledi. Savaşın, HDK’nın teslim olması şartıyla durdurulacağını açıklayan Korgeneral Ata, “Yüz yıl savaşsak bile (HDK’ya atıfla) Cancavid'in teslim olması dışında asla taviz vermeyeceğiz ve müzakere etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Ata, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Onların yanında olmakla övünen kabileleri bile onları reddetmiştir. Sudan halkının değerlerine uygun yaşayan hiçbir Sudanlı kabile, şeytanın cinayet, tecavüz, hırsızlık, yıkım, hırsızlık, aşağılama, küçük düşürme ve köle ticareti gibi eylemlerini desteklemez, finanse etmez ve katkıda bulunmaz.

Ata, Sudan ordusunun HDK ile savaşmaya devam etmesinin Sudan halkının iradesine ve kararlarına verilen bir karşılık olduğunu öne sürdü.

HDK’nın teslim olması şartı

Sudan ordusu, savaşın başlamasından bu yana HDK ile müzakereleri reddediyor ve onun teslim olmasını, kontrol ettiği şehirlerden ve bölgelerden çıkmasını istiyor. Ancak bir yandan da bu güçlerle müzakerelere devam ediyor. Şu anda Cenevre'de Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde, BM Sudan temsilcisi Ramtane Lamamra aracılığıyla sivillere insani yardımların ulaştırılmasını ve dağıtılmasını kolaylaştırmak için ordu ve HDK heyetleri arasında dolaylı müzakereler yürütülüyor.

BM tarafından yapılan açıklamada, ‘taraflardan birinin’ Cenevre’de olmasına rağmen planlandığı gibi müzakere merkezine gelmediği belirtilirken, hangi taraf olduğu gizli tutuldu. Ancak açıklamada uluslararası arabulucunun HDK heyetiyle tek başına görüştüğü teyit edildi. Bu da müzakereler katılmadığı belirtilen tarafın Sudan ordusu olduğu görüşünü destekledi.

sxcdfvrgt
Sudan ordusu ve HDK arasında Hartum’daki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Sudan Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan, Yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata'nın açıklamalarından önce HDK'nın kontrol ettiği bölgelerden çekilmeden onunla müzakere etmeyi reddettiğini duyurmuştu. Orgeneral Burhan, geçtiğimiz perşembe günü yaptığı açıklamada, “İsviçre'de ya da başka bir yerde müzakereler hakkında söylenenlere kulak asmayın. Ne Cidde'de ne de başka bir yerde müzakere söz konusu” ifadelerini kullandı.

Saha kontrolü

Sudan ordusu ile HDK arasında savaşın başladığı 15 Nisan 2023 tarihinden bu yana HDK, Sudan'ın geniş bölgelerinin kontrolünü ele geçirdi. Son olarak ülkenin orta kesimlerindeki Sennar ilinin yönetim şehri Sanga olmak üzere ülke genelinde stratejik askeri alanları ele geçirdi. Sudan ordusu ise sadece bazı illerde kontrol sağlarken sık sık HDK’nın saldırılarına maruz kalıyor. Sudan ordusu, savaşı kendi lehine çözme sözü verse de çeşitli kaynaklara göre sahadaki gerçeklik savaşın bir yıl üç aydır taraflardan hiçbiri kesin bir zafer kazanamadan sürdüğünü gösteriyor.

Çatışan taraflar, savaşın ilk günlerinden beri Suudi Arabistan ve ABD’nin ortak arabuluculuğunda Cidde Platformu'nda müzakerelerde bulunmuş ve Cidde İnsani Bildirisi’ni imzalamıştı. Ancak bildirideki taahhütlerini yerine getirmeyen taraflar, birbirlerini anlaşma şartlarına uymamakla suçladı. Ayrıca Manama'da taraflar arasında duyurulmayan bir müzakere turu yapıldı. Ordu bu bilgi sızdırılır sızdırılmaz reddederken HDK, doğruladı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.