CIA: Hamas'ın Gazze lideri Sinvar örgüt içinden baskı altındahttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5040736-cia-hamas%C4%B1n-gazze-lideri-sinvar-%C3%B6rg%C3%BCt-i%C3%A7inden-bask%C4%B1-alt%C4%B1nda
CIA: Hamas'ın Gazze lideri Sinvar örgüt içinden baskı altında
Netanyahu'nun "ses kaydı yasağı" talimatı ortaya çıktı
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694'ü çocuk, 10 bin 279'u kadın toplamda 38 bin 664 Filistinli öldürülürken, 89 bin 97 kişi yaralandı (Reuters)
CIA: Hamas'ın Gazze lideri Sinvar örgüt içinden baskı altında
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694'ü çocuk, 10 bin 279'u kadın toplamda 38 bin 664 Filistinli öldürülürken, 89 bin 97 kişi yaralandı (Reuters)
CIA, Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar'ın savaşı sonlandırması için örgüt içinden baskı gördüğünü iddia etti.
Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Amerikalı yetkililer, CIA Direktörü Bill Burns'ün cumartesi günü düzenlediği gizli toplantıda, Sinvar'ın çatışmaları durdurması için Hamas komutanlarının baskısı altında olduğunu söylediğini savundu.
Görüşmeye katılan kaynaklara göre Burns, Sinvar'ın "kendi ölümünden endişelenmediğini fakat Gazze'deki acının büyüklüğünden sorumlu tutulduğu için baskı gördüğünü" belirtti.
Sinvar'ın savaşın uzadığını düşünen bazı üst düzey Hamas komutanlarından özellikle son iki haftadır baskı gördüğü öne sürüldü.
Kaynaklara göre Burns, Hamas yetkililerinin ve İsrail yönetiminin bunu fırsat olarak kullanıp ateşkes anlaşmasını tamamlaması gerektiğini savunuyor.
Amerikan medya kuruluşu CNN, CIA'in yorum taleplerine yanıt vermediğini aktardı.
ABD ve İsrail istihbaratı, Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de düzenlediği Aksa Tufanı'nın mimarı olarak bilinen Sinvar'ın, Han Yunus'taki yeraltı tünellerinde saklandığını iddia ediyor.
Diğer yandan İsrail gazetesi Haaretz, Binyamin Netanyahu'nun ordu karargahındaki konuşmaların ses kaydının alınmamasını emrettiğini yazdı.
Haberde, 7 Ekim saldırıları başladıktan kısa süre sonra Netanyahu'nun karargah merkezindeki görüşmelerin kaydedilmemesi talimatını verdiği savunuldu.
Güvenlik kabinesi toplantılarının yapıldığı merkez karargahtaki tüm konuşmalar, normalde İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından kaydediliyor.
Ancak haberde, Netanyahu'nun talimatı doğrultusunda IDF'nin kayıtları durdurduğu ileri sürüldü.
Netanyahu'nun emri Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'ye gönderdiği, talimatın buradan IDF'nin Operasyon Müdürlüğü'ne iletildiği aktarıldı.
Ayrıca Netanyahu'nun görüşmelerin askeri kayıtlara geçmemesi için bazı toplantıları Tel Aviv'deki savunma karargahında yer alan şahsi ofisinde yapmayı tercih ettiği de savunuldu.
Netanyahu'nun ofisinden iddialarla ilgili yapılan açıklamada, "yönetmelikler uyarınca tüm hükümet toplantıları sadece Başbakanlık Ofisi stenografları tarafından kaydedilmektedir" dendi. Açıklamada, güvenlik kabinesi görüşmelerinin de buna dahil olduğu belirtildi.
Hamideti uzun bir aradan sonra ortaya çıktı… Savaşı mı genişletiyor yoksa Ensar'ı mı destekliyor?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5150799-hamideti-uzun-bir-aradan-sonra-ortaya-%C3%A7%C4%B1kt%C4%B1%E2%80%A6-sava%C5%9F%C4%B1-m%C4%B1-geni%C5%9Fletiyor-yoksa
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) 2 Haziran Pazartesi günü yaptığı konuşmadan (Videodan alınan ekran görüntüsü)
Hamideti uzun bir aradan sonra ortaya çıktı… Savaşı mı genişletiyor yoksa Ensar'ı mı destekliyor?
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu’nun (Hamideti) 2 Haziran Pazartesi günü yaptığı konuşmadan (Videodan alınan ekran görüntüsü)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti), kuvvetlerinin ülkenin merkezini ve başkent Hartum'u kaybetmesinden ve ordunun mart ayında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri almasından bu yana süren sessizliğini bozdu.
Hamideti, pazartesi akşamı yayınlanan konuşmasında, savaşın ‘yeni aşamasının’ başladığını duyurdu. Kuzey Kordofan eyaletinin başkenti el-Ubeyd şehri ve Beşir rejiminin ‘İslamcı’ destekçileri için bir kuluçka merkezi olarak tanımladığı Kuzey Eyaleti de dahil olmak üzere Sudan'ın orta ve kuzeyindeki yeni şehir ve bölgelere saldırmakla tehdit etti. Ayrıca ordunun, güçlerine karşı ‘kimyasal silah’ kullandığı yönündeki suçlamalarını tekrarladı.
Sudan ordusunun Kuzey Eyaleti'ndeki Özel Görev Güçleri Taburu üyeleri (AFP)
Konuşma, bir yandan ordu ve müttefikleri, diğer yandan HDK arasında Kuzey, Güney ve Batı Kordofan eyaletlerinde yaşanan şiddetli çatışmalardan sadece birkaç gün sonra geldi. Bu çatışmalar sırasında HDK, en-Nahud, el-Havi, ed-Dibeybat, Ummu Sumeyme, el-Hammadi ve Kazgil gibi önemli kasabaları ordudan geri aldı.
Stratejik bir şehre yaklaşmak
Analistlere göre bu bölgelerin ele geçirilmesi HDK'nin önünü açtı ve onu, ordunun savaşın başladığı 15 Nisan 2023'ten bu yana kontrol altında tuttuğu stratejik el-Ubeyd şehri ile kuzey ve orta bölgelere ‘çok daha fazla yaklaştırdı’.
Hamideti’nin konuşması, zamanlaması ve içeriğiyle ilgili olarak önemli bir tartışma yarattı. Bazıları bunu, güçlerinin moralini yükseltmek için basit bir savaş propagandası ve güçlerinin son zamanlarda elde ettiği kazanımlara dayanarak orduya ve müttefiklerine karşı psikolojik savaş olarak gördü. Diğerleri ise ‘tehlikeli bir tırmanış’ olarak değerlendirilen tehditleri, batıya doğru geri çekildikten sonra savaşın kapsamını bir kez daha genişletme potansiyeli olarak değerlendirdi.
Konuşma aynı zamanda HDK'nin arka arkaya aldığı bir dizi yenilginin yanı sıra, Kordofan eyaletlerinde elde ettiği önemli zaferleri de takip ederek, kayıplar için bir gerekçe ve aynı zamanda bir güç gösterisi gibi göründü.
Sudan ordusu 21 Mart'ta Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı geri aldıktan sonra kutlama yaptı. (AP)
Hamideti konuşmasında savaşı yeni alanlara yaymak ve güçleri geçici başkent Port Sudan'a ulaşana kadar savaşmaya devam etmekle tehdit etti.
HDK Komutanı, Mısır'ın Sudan ordusunu desteklediği ve ona silah ve mühimmat sağladığı yönündeki suçlamalarını yineledi. Ayrıca, Sudanlı İslamcıların ordunun kilit destekçisi olan Devlet Başkanı Isaias Afwerki rejimine karşı çıkan Eritreli İslamcıları desteklediği bir zamanda Eritre'nin orduyu destekleyen bir rolü olduğunu ima etti.
Hamideti'nin orduyla yeni müzakerelere dönmeyi reddetme ısrarı, savaşın kendi lehine sona ermekte olduğu görüşü ve geçici başkent Port Sudan'a gelişi konuşmanın en önemli bölümleriydi.
İnisiyatifi yeniden ele geçirme çabası
Orduya sadık olanlar konuşmayı küçümseyerek, ‘inisiyatifi yeniden ele geçirme çabası’, ‘kontrol ettiği bölgelerin çoğundan çekilmek zorunda kalan yenilgiye uğramış güçleri için psikolojik bir hamle’ ve ‘kafa karışıklığı’ olarak nitelendirdi.
Siyasi analist Muhammed Latif ise “Belirli bölgeleri tehdit eden ve buralara girme tehdidinde bulunan açık ton, Hamideti’nin güçlü bir konumdan yola çıkıyor olabileceğini gösteriyor” dedi.
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) tarafından dün Telegram üzerinden yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsü
Latif'e göre Hamideti'nin konuşmasındaki gücün kaynağı, ‘ordu ve müttefiklerine karşı üç büyük zafer elde ederek ilk kez batı, orta ve kuzey Sudan arasındaki bağlantı noktasını kontrol etmesi’.
“Hamideti'nin güçlerinin bu stratejik noktayı kontrol edememesi, onu merkezden çekilmeye zorlayan ana nedenlerden biriydi” diyen Latif, “Şimdi Kordofan üzerinde neredeyse tam kontrol sağladı ve ikmal hatları birbirine bağlandı. Bu askerî harekât açısından önemli ve stratejik bir durum” değerlendirmesinde bulundu.
Hamideti'nin ‘merkez noktayı’ kontrol etmesinin, merkez ve kuzeydeki birçok bölgeye ulaşmasını sağladığını belirten Latif, “Hamideti'nin konuşması, içeriğiyle birlikte, bu bölgeler için gerçek bir tehdit oluşturuyor” dedi.
Latif, Hamideti'nin güçlerinin hedef alabileceği bölgelerdeki vatandaşlara vermeye çalıştığı güvenceleri, HDK'nin gerçek bir kontrol, güvenlik ve yönetim modeli sağlamasına bağlayarak şunları söyledi: “Hamideti'nin güçlerinin gerçekleştirdiği büyük ve çok sayıda ihlal, bu ihlalleri durduracak gerçek bir deneyim sağlamadığı sürece, vatandaşları girebilecekleri bölgelerden kaçmaya itecektir.”
Kesilmiş ifadeler
İslamcı yazar İbrahim es-Sıddık, Facebook sayfasında yaptığı birden fazla paylaşımda konuşmayı küçümseyerek ‘kesik, tutarsız ve hakaretlerle dolu’ olarak nitelendirdi.
Es-Sıddık, Hamideti'nin, ordu güçlerinin yüzde 70'ini yok ettiği iddiasıyla da alay etti.
Araştırmacı es-Sir es-Seyyid, konuşmanın daha önce söyledikleriyle uyumlu olduğunu belirterek, konuşmanın taşıdığı ‘dini retoriğe’ dikkat çekti. Es-Seyyid, “Konuşmayla ilgili en önemli şey, ordunun silahları, yetenekleri, kadroları ve işbirlikçileri hakkında bilgi vermek de dahil olmak üzere psikolojik savaş mesajları içermesidir” dedi.
Sudan Ordusunun Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan daha önce Hartum'a yaptığı bir ziyaret sırasında askerlerle birlikte (Sudan Ordusu)
Es-Seyyid, Hamideti'nin konuşmasının bölgesel ya da kabilesel bir boyut içermediğine ve güçlerinin hedef alabileceği bölgelerdeki, özellikle de kuzey eyaletindeki vatandaşlara hayatlarının tehdit altında olmayacağına dair güvence verdiğine dikkat çekerek, “İroni şu ki, Hamideti halen Kuzey Eyaleti’nin merkeze eşdeğer bir hedef ve ordu için bir kuluçka makinesi olduğuna inanıyor” ifadesini kullandı.
“Konuşma, ordunun ve müttefiklerinin gücüne ve orduyu yenmenin karmaşıklığına işaret ediyor” diyen es-Seyyid, konuşmanın ‘ordu destekli hükümet tarafından yeni bir başbakan atanmasını’ görmezden gelmesine şaşırdığını ifade etti.