Nasrallah destekçilerini yeniden yapılanma vaadi ile sakinleştirmeye çalışıyor

Yeni İsrail yerleşimlerini bombalamakla tehdit etti.

Mehdi İzcileri , Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlenen Aşure anması sırasında Nasrallah'ın resmini taşıyor (Reuters)
Mehdi İzcileri , Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlenen Aşure anması sırasında Nasrallah'ın resmini taşıyor (Reuters)
TT

Nasrallah destekçilerini yeniden yapılanma vaadi ile sakinleştirmeye çalışıyor

Mehdi İzcileri , Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlenen Aşure anması sırasında Nasrallah'ın resmini taşıyor (Reuters)
Mehdi İzcileri , Beyrut'un güney banliyölerinde düzenlenen Aşure anması sırasında Nasrallah'ın resmini taşıyor (Reuters)

Lübnan Hizbullah'ı lideri Hasan Nasrallah, İsrail ile Lübnan'ın güneyindeki savaşta yıkılan sınır kasabalarını yeniden inşa etme “taahhüdü” ile destekçilerini sakinleştirmeye çalışırken, yeni İsrail yerleşimlerini bombalamakla tehdit etti.

Nasrallah'ın açıklamaları, Hizbullah'ın “Gazze'yi destekleme” cephesine yeni bir silah katarak savunmadan saldırıya geçme sinyali verdiği bir dönemde geldi.

Nasrallah, Beyrut'un güney banliyösünde düzenlenen 10 Muharrem yürüyüşünün sonunda yaptığı konuşmada, “10 ay önce İsrail gücünün zirvesindeyken savaş tehdidi bizi korkutmuyordu ve düşmanın sivilleri hedef almaktaki ısrarı, direnişi daha önce hedef alınmamış yeni yerleşim yerlerini hedef almaya itecektir” ifadelerini kullandı.

Güney Lübnan'daki duruma ilişkin hazır bir anlaşmanın varlığını reddederek, sınırdaki durumun geleceğine bu savaşın sonuçlarına göre karar verileceğini vurguladı.



Ebu Rudeyne: Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ne yönelik geniş çaplı bir savaş hiç kimse için güvenlik ve istikrar sağlamayacak

İşgal altındaki Batı Şeria'da devam eden İsrail askeri operasyonunda Tulkerim Mülteci Kampı’na yapılan saldırıda yükselen dumanlar (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da devam eden İsrail askeri operasyonunda Tulkerim Mülteci Kampı’na yapılan saldırıda yükselen dumanlar (AFP)
TT

Ebu Rudeyne: Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ne yönelik geniş çaplı bir savaş hiç kimse için güvenlik ve istikrar sağlamayacak

İşgal altındaki Batı Şeria'da devam eden İsrail askeri operasyonunda Tulkerim Mülteci Kampı’na yapılan saldırıda yükselen dumanlar (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da devam eden İsrail askeri operasyonunda Tulkerim Mülteci Kampı’na yapılan saldırıda yükselen dumanlar (AFP)

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, “İşgal güçleri Batı Şeria'da, özellikle Cenin vilayeti ve kampı ile Tulkerim vilayeti ve kampında halkımıza ve topraklarımıza yönelik kapsamlı savaşını sürdürerek daha fazla öldürme, yerinden etme ve mülkleri tahrip etme suçu işliyor” uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre Ebu Rudeyne, “İşgal güçleri sistematik bir şekilde evleri yıkma ve vatandaşları yerlerinden etme kampanyası yürütüyor. İşgal güçlerinin Gazze Şeridi'nde işlediği soykırım suçlarının devamı niteliğindeki ırkçı ilhak ve genişleme planlarına yönelik uluslararası sessizlik, onlarca vatandaşın şehit olmasına, yüzlercesinin de yaralanmasına yol açtı” ifadelerini kullandı.

Ebu Rudeyne, ‘İsrail'in Filistin halkına ve topraklarına yönelik süregelen saldırganlığını durdurmak için ABD yönetiminin müdahalede bulunması ve durumun kontrol edilemez bir şekilde patlamasına yol açacak olan ve bedelini herkesin ödeyeceği saldırganlığında ısrar etmesini teşvik etmemesi’ çağrısında bulundu.

Ebu Rudeyne, ‘Filistin halkının ister yerinden edilme ister alternatif vatan olsun, hiçbir planı kabul etmeyeceğini; Filistin halkını tehdit etmenin kimseye fayda sağlamayacağını, aksine burada veya bölgede geniş çaplı yıkıma yol açacağını’ vurguladı.

Ebu Rudeyne ayrıca, işgal makamlarının Efrat yerleşiminde 974 yeni yerleşim birimi inşa etmek üzere ihale açmasını da kınadı ve bunu, ‘işgalin bir oldu bitti politikası dayatma planlarının bir uzantısı’ olarak nitelendirdi.

Söz konusu yerleşimlerin yasadışı olduğunu vurgulayan Ebu Rudeyne, ‘yerleşimlerin genişletilmesinin doğrudan İsrail apartheid sisteminin sürdürülmesine yol açtığına ve uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi uyarınca barışa ulaşma şansını baltalamak için tek taraflı ve yasadışı önlemlerin uygulanması çerçevesine girdiğine’ dikkat çekti.