BM ve uluslararası desteğin yokluğunda, Libya Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasında Kahire'de gerçekleştirilen toplantının sonuçlarının uygulanmasına ilişkin kuşkular

Kahire toplantısına katılan Libya Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi mensupları (Libya Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Kahire toplantısına katılan Libya Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi mensupları (Libya Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

BM ve uluslararası desteğin yokluğunda, Libya Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasında Kahire'de gerçekleştirilen toplantının sonuçlarının uygulanmasına ilişkin kuşkular

Kahire toplantısına katılan Libya Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi mensupları (Libya Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Kahire toplantısına katılan Libya Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi mensupları (Libya Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Libya Temsilciler Meclisi (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi (DYK) üyelerinin Kahire'de gerçekleştirdiği son toplantının sonuçları, bu sonuçların uygulanması konusunda soru işaretleri ve şüpheler yarattı. Toplantının tavsiyelerini ‘ülkedeki siyasi çıkmazın aşılması’ olarak değerlendiren siyasetçiler, ‘Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası desteğin yokluğunda sonuçların uygulanma ihtimalini’ dışladı.

TM ve DYK üyeleri perşembe günü Mısır'ın başkentinde yaptıkları toplantıda, ‘ülkede yeni bir birleşik hükümet kurulması ve parlamentonun cumhurbaşkanlığı adaylığı için kapıyı açmaya davet edilmesi’ konusunda anlaştı.

zxascdfe
Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih (Libya Temsilciler Meclisi internet sitesi)

TM Üyesi Ali et-Tikbali, toplantının ‘sadece iki meclisin üyeleri arasındaki istişarelerden ibaret olduğunu ve şubat ayı sonunda Tunus'ta yaptıkları toplantıdan yeni bir sonuç çıkmadığını’ söyledi. Tikbali Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, yeni bir birleşik hükümetin kurulmasının ‘uluslararası uzlaşı ve destek gerektirdiğini, ancak bunun sağlanamadığını’ belirtti.

Tunus'ta gerçekleşen TM ve DYK üyelerinin ilk toplantısının sonuç bildirgesinde ‘seçimlerin yapılması, 6+6 Ortak Komitesi’nin sonuçlarına bağlılık, bu sonuçlara ulaşmak için yasal ve anayasal bir çerçeve ve bunlara hazırlanmak için çalışan yeni bir ulusal hükümetin kurulması ihtiyacının vurgulanması’ hususları yer aldı.

Tikbali, Kahire toplantısını ve sonuçlarını sadece TM Başkanı Akile Salih'in memnuniyetle karşıladığını ve onun birleşik bir hükümet kurmak için prosedürleri başlatacağını ifade etti. Tikbali, DYK Başkanı Muhammed Takala'nın ise toplantıyı görmezden geldiğini ve herhangi bir atıfta bulunarak yorum yapmadığını doğruladı. Tikbali, “Takala ve Salih arasında herhangi bir konudaki herhangi bir anlaşmazlık, uluslararası desteğin dışlanması anlamına gelir. Ancak ne yazık ki, uzun zaman önce birleşik hükümetin liderliği için adaylıklarını açıklayan ve son Kahire toplantısını memnuniyetle karşılayan isimler gibi bazıları bu gerçeği unutmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

zxscdfe
Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Muhammed Takala (EPA)

Libya Ulusal Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Muhammed el-Esmer, iki meclis başkanı arasında toplantının gerçekleşmesi ve sonuçları konusunda fikir birliği olmamasının, ‘BM misyonundan gelen desteği önemli ölçüde azalttığına’ dikkat çekti. El-Esmer Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Kahire toplantısının bazı katılımcıları şu anda, Takala'nın ağustos ayı başında yapılacak DYK başkanlığı seçimlerinde görevinden ayrılacağı ihtimaline güveniyor. Takala, seçimler yapılana kadar gücünü devretmeyi reddeden Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'nin pozisyonunu desteklemeye devam ediyor.”

Mart 2022'den bu yana Libya'da iki hükümet iktidar için yarışıyor: Birincisi Dibeybe başkanlığındaki Trablus merkezli UBH, diğeri ise parlamento tarafından yetkilendirilen ve doğu bölgesini yöneten Usame Hammad başkanlığındaki Libya İstikrar Hükümeti (LİH). Yeni bir hükümetin kurulması Libya'daki başlıca güçler ve taraflar arasında tartışmalı bir konu.

DYK Üyesi Saad bin Şerade, Kahire'deki toplantının amacının ‘seçim hakkının uygulanmasına yol açacak bir hükümetin kurulması konusunda uzlaşmaya varmaya devam etmek olduğunu, zira hükümet bölünmüşken bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığını’ ifade etti. Kahire'deki toplantıya katılan Bin Şerade, “Toplantı, uluslararası toplumu ve BM misyonunu, seçim hakkı ve siyasi sürecin gidişatına ilişkin güvenilirlik testine tabi tuttu” dedi. Şarku’l Avsat'a konuşan Bin Şerade, bölgesel ve uluslararası düzeyde bazılarının ‘Libya arenasındaki bölünmüşlük halinin devam etmesini istediğini, çünkü bunun kendi işlerine geldiğini’ söyledi.

cvfdbgthn
Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi üyeleri, ertelenen seçimlerin tamamlanmasını denetleyecek yeni bir hükümet kurulması konusunda anlaşmaya vardı. (Şarku’l Avsat)

TM Üyesi Ali es-Sul, ‘Kahire toplantısının sonuçlarının başarılı olup olmamasının uluslararası toplumun iki meclis arasındaki bu uzlaşıyı desteklemesine ve Libya'nın egemenliğine saygı göstermesine bağlı olduğuna’ inandığını ifade etti.

Bir diğer TM Üyesi Salah Ebu Şelbi, ‘Tunus'taki ilk toplantılarından bu yana iki meclis üyeleri tarafından somut bir çaba gösterilmemesini’ eleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Ebu Şelbi şunları söyledi: “Geçtiğimiz dönem boyunca, en büyük uzlaşının sağlanması çerçevesinde, siyasi taraflar ve sivil toplum örgütlerinden ulusal güçlerle bir dizi toplantı ve görüşme gerçekleştirdik. Ayrıca ülkemizdeki siyasi krize müdahil olduğu bilinen bazı bölgesel ve Batılı ülkelerin büyükelçiliklerine ziyaretler yaptık. TM ve DYK üyeleri, bazı büyükelçilerle yaptıkları ziyaretler ve toplantılar sırasında yeni bir yürütme otoritesinin oluşturulması olan ana hedefleri için destek aldılar.”



İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
TT

İsrail, Filistin Yönetimi liderlerinin hareketlerine yönelik kısıtlamaları sıkılaştırıyor

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa salı günkü kabine toplantısında (WAFA)

İsrail, sahada gerilimin arttığı ya da Filistin Yönetimi'nin çeşitli siyasi kazanımlar elde etmeye çalıştığı dönemlerde yıllardır sürdürdüğü bir politikanın parçası olarak Filistinli yetkililerin iç ve dış hareketlerini kısıtlamaya geri döndü.

Gazze savaşının başlamasından bu yana İsrail bu yaklaşımını yoğunlaştırdı. İsrail makamları dün Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Batı Şeria'daki Ramallah ve Nablus vilayetlerinde bir dizi kasaba ve köyü ziyaret etmesini engelledi.

Duvar ve Yerleşim Direniş Komisyonu’nun Facebook sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “İsrail işgal yetkilileri, önceden uyarıda bulunmaksızın, Başbakan Muhammed Mustafa'nın Nablus vilayetindeki Duma ve Kusra kasabalarını, Ramallah vilayetindeki Berka ve Deyr Dibvan kasabalarını ziyaret etmesini engelledi” denildi.

Paylaşımın devamında, “Bu keyfi adım, işgal makamları tarafından Filistin hükümetine karşı alınan bir dizi ırkçı tedbirin devamı niteliğinde olup, hükümet ile Filistin vatandaşları arasındaki güveni sarsmaya yönelik umutsuz bir girişimdir” ifadesi yer aldı.

Abbas'ın seyahatinin engellenmesi

Geçtiğimiz günlerde İsrail, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Suriye'ye yapacağı ziyarete hazırlık amacıyla Ürdün'e gitmesini de engellemeye çalıştı. Ancak yoğun çabaların ve çeşitli tarafların temaslarının ardından Abbas, İsrail'in oyalamasının ardından Ürdün'e karayoluyla gitmek zorunda kaldı.

y6jukı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Reuters)

Filistin Yönetimi bu konuda resmi bir açıklama yapmadı. Bazı yetkililer son dakikaya kadar ve birden fazla kez Abbas'ın hava yoluyla seyahat edeceğini teyit etmeye çalıştı, ancak sonunda yıllardır nadiren gerçekleşen bir şey olarak Abbas karayoluyla gitti.

İsrail'in bu kısıtlamasının, Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye'yi ziyaret etme ve İsrail'in halen ‘terörist’ olarak tanımladığı ve ülkesinin topraklarına saldırdığı Suriyeli mevkidaşı Ahmed eş-Şera ile görüşme niyetinden mi yoksa Filistin'in ‘iki devletli çözüm’ çerçevesinde bir Filistin devletinin uluslararası alanda tanınması için başta Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleriyle ve Suudi Arabistan'la koordinasyon içinde hareket etmesinden mi kaynaklandığı bilinmiyor.

Elbette bu tutum İsrail hükümetini ve Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu kızdırdı ve Fransa'nın çabalarına ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un açıklamalarına saldıran açıklamalar yapmasına neden oldu.

Sessiz kalmak

Filistin hükümeti Mustafa'nın Batı Şeria'daki bazı kasabaları ziyaret etmesinin engellenmesi konusunda sessiz kalırken, Filistin Devlet Başkanlığı da Suriye ziyareti öncesinde Başkan Abbas'a karşı İsrail tarafından yapılan girişimler konusunda sessiz kaldı.

dfrgthy
İsrail askerleri askeri operasyonlar sırasında Batı Şeria sokaklarında (İsrail ordusu)

İsrail'de hiçbir resmi kurum İsrail'in attığı bu adımlar hakkında yorum yapmazken, bazı medya kuruluşları Netanyahu hükümetinden resmi bir yorum almaksızın Filistin Devlet Başkanı'nın Suriye ziyaretini engelleme girişimlerini haber yaptı.

Gözlemciler, Filistinli yetkililerin hareketlerine getirilen bu kısıtlamanın, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria şehirlerine uyguladığı siyasi ve fiziki kuşatma çerçevesinde gerçekleştiğini düşünüyor.

Geçtiğimiz birkaç ay içinde Batı Şeria bir dizi yoğun askeri operasyona maruz kaldı. İsrail ordusu gece gündüz baskınlar düzenliyor, daha fazla kontrol noktası kuruyor, bölge sakinlerine yaptırımlar uyguluyor ve bir bölgeden diğerine veya bir vilayetten diğerine hareketlerini kısıtlıyor. İsrail polisi çeşitli yollarda konuşlanmış durumda ve Filistinlilere hiç de azımsanmayacak miktarlarda trafik cezaları uyguluyor.

Batı Şeria'nın coğrafi yapısının değiştirilmesi

İsrail askeri operasyonları üç aydır ağırlıklı olarak Cenin Mülteci Kampı’nda, aynı süre zarfında Tulkerim Mülteci Kampı’nda ve yaklaşık 70 gündür Tulkerim vilayetindeki Nur Şems Mülteci Kampı’nda yoğunlaştı. Bu operasyonlar, ‘silahlı terörizmin yuvası’ olarak tanımlanan bu kampların coğrafi yapısını değiştirmeye yönelik olarak evleri buldozerle yıkmayı ve yeni yollar inşa etmeyi içeriyor.

Söz konusu operasyonlar, yaklaşık 18 aydır acımasız bir savaşa maruz kalan Gazze Şeridi'nde yaşananların bir tekrarı olarak on binlerce Filistinlinin bu kamplardan göç etmesine neden oldu. Diğer vilayetlerdeki köyler, kasabalar ve kamplar da her gün daha fazla yerleşim karakolu kuran, yerleşim yolları inşa eden, Filistinli çiftçilere ait ekipmanlara el koyan ve onlara saldırarak aralarında çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalıyor.

DFRGTYH
Batı Şeria'nın El Halil kentinde Yahudi yerleşimine bakan bir tepede yürüyen Filistinli adam, 3 Nisan 2025. (AFP)

İsrailli yerleşimciler dün sabah Nablus'un doğusundaki Beyt Decen köyünde bir elektrik hattını uzatmak için çalışırken Filistinlilerin ekipmanlarına ve üç kamyona el koydu. Başka bir grup yerleşimci de Ürdün Vadisi'nin kuzeyinde mahsulleri sulamak için kullanılan su pompalarını çaldı.

Filistinlilere göre yerleşimciler tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların çoğu İsrail ordusunun koruması altında gerçekleştiriliyor. Bu durum, Tel Aviv'de yerleşimi ve yerleşimcileri teşvik eden Bezalel Smotrich ve Itamar Ben-Gvir gibi aşırılık yanlısı bakanların yer aldığı aşırı sağcı hükümet altında bu tür saldırıları meşrulaştırarak İsrail'de açık ve net bir yaklaşım değişikliğine işaret ediyor.