Husiler çatışmadan “memnun” ve saldırılara devam etmekte ısrar ediyor

Suudi Arabistan Yemen'deki gerilimin artmasından 'ciddi endişe' duyduğunu açıklarken İsrail, el-Dayf'ın “öldürüldüğünün” teyidinden bahsediyor

İsrail hava saldırılarının ardından Hudeyde limanında yanan petrol tanklarının uydu görüntüsü (AFP)
İsrail hava saldırılarının ardından Hudeyde limanında yanan petrol tanklarının uydu görüntüsü (AFP)
TT

Husiler çatışmadan “memnun” ve saldırılara devam etmekte ısrar ediyor

İsrail hava saldırılarının ardından Hudeyde limanında yanan petrol tanklarının uydu görüntüsü (AFP)
İsrail hava saldırılarının ardından Hudeyde limanında yanan petrol tanklarının uydu görüntüsü (AFP)

Husi lideri Abdül Malik El Husi, cumartesi günü yaptığı konuşmada, grubunun İsrail, Amerika ve İngiltere ile doğrudan karşı karşıya gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Cuma günü Tel Aviv'e düzenlenen insansız hava aracı saldırısını gerilimin “beşinci aşamasının başlangıcı” olarak nitelendiren El Husi, İsrail'e yönelik saldırıların devam etmesinde ısrar etti.

Bu gelişme, İsrail ordusunun Yemen'den gelen ve Kızıldeniz'den İsrail'e yaklaşan karadan karaya bir füzeyi önlediğini ve İsrail topraklarına girmeden önce vurduğunu duyurduğu bir zamanda yaşandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre tıbbi kaynaklar, İsrail’in cumartesi günü Hudeyde limanını ve diğer hayati bölgeleri vurarak en az 6 kişinin ölümüne neden olduğunu belirtti.

Öte yandan Suudi Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada “azami itidal ve bölge ile halklarının savaşların tehlikelerinden uzak tutulması” çağrısında bulundu. Yemen'deki askeri gerilimden “derin endişe” duyduğunu ifade eden Riyad, Gazze'deki savaşı sona erdirme çabalarını sürdürdüğünü ve Yemen'deki barış çabalarını desteklemeye devam ettiğini vurguladı.

Kanal 14 televizyonu ise cumartesi günü yayınladığı bir haberde, İsrail'in, Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları komutanı Muhammed el-Dayf'ın 13 Temmuz'da Han Yunus'a düzenlediği saldırıda öldürüldüğüne dair teyit aldığını ve ölümüne ilişkin resmî açıklamanın yakında yapılacağını belirtti.



Hizbullah'ın çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

Çağrı cihazı (Reuters)
Çağrı cihazı (Reuters)
TT

Hizbullah'ın çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

Çağrı cihazı (Reuters)
Çağrı cihazı (Reuters)

Hizbullah, Gazze Şeridi'ndeki Filistin direniş hareketlerine destek vermek amacıyla 8 Ekim'de İsrail ile çatışmaya girmesinden bu yana belki de en güçlü darbeyi, ülkenin farklı bölgelerinde üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasıyla aldı.

Peki çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

BBC'de verilen bilgilere göre çağrı cihazı, cep telefonlarının yaygınlaşmasından önce kısa metin mesajları ve bildirimler göndermek yahut almak için yaygın olarak kullanılan küçük bir kablosuz cihazdır. Bu cihazlar çoğunlukla güvenlik personelleri, hastaneler ve şirketler tarafından kullanılır.

BBC, bu cihazların iki türü olduğunu belirtti: Birincisi mesaj ya da bildirim alan, ancak cevap verme ya da mesaj gönderme özelliği olmayan cihazlar. İkincisi ise aynı anda hem kısa mesaj gönderebilen hem de alabilen cihazlar.

Financial Express gazetesine göre, bu cihazlar 1980'lerde yaygınlık kazanmış, ancak akıllı telefonların ortaya çıkmasından sonra kullanımları önemli ölçüde azalmış. Bugün halen dünya çapında çok sınırlı bir grup insan tarafından kullanılıyor. Hizbullah üyeleri de bu cihazların başlıca kullanıcılarından.

Techlusive adlı teknik internet sitesi, telefon şebekesinin zayıf olduğu durumlarda da çağrı cihazlarının faydalı olabileceğini ve bu cihazların güvenilir bir alternatif sunduğunu belirtti.

Ayrıca Techlusive, çağrı cihazlarının kullanımının ve bakımının basit olduğunu, birçok şirket ve kurum için modern iletişim teknolojilerine kıyasla maliyet açısından etkili bir çözüm olduğunu doğruladı.

Hizbullah neden özellikle bu tür cihazları kullanıyor?

CNN'e göre Hizbullah uzun zamandır gizliliği askeri stratejisinin temel taşı olarak benimsiyor ve İsrail ile ABD casus programlarının sızmasını önlemek için yüksek teknolojili cihazlardan kaçınıyor.

Ortadoğu'daki diğer devlet dışı aktörlerin aksine, Hizbullah birimlerinin bir iç iletişim ağı üzerinden haberleştiğine inanılıyor. Bu, bazı ülkeler tarafından uzun süredir devlet içinde devlet olarak faaliyet göstermekle suçlanan güçlü örgütün temel yapı taşlarından biri.

Yılın başında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail güçleriyle sınır ötesi çatışmaların yoğunlaştığı Güney Lübnan'daki üyelerine ve ailelerine, İsrail'in İran destekli örgütün hareketlerini bu tür cihazlar aracılığıyla izleyebileceğine inandıkları için cep telefonlarından kurtulmaları çağrısında bulundu.

Nasrallah şubat ayında şöyle demişti: “Telefonları kapatın, gömün, demir bir kutuya koyun. Bunu güvenlik için, insanların kanını ve onurunu korumak için yapın. İsraillilerle iş birliği yapan, elinizde taşıdığınız, eşinizin ve çocuklarınızın elindeki cep telefonudur. Bu telefon hem işbirlikçi hem de katildir.”

Hizbullah cep telefonları yerine telsiz kullanma yoluna gitti, ancak dünkü saldırıların da gösterdiği gibi bu seçenek bile risksiz değil.