Birleşmiş Milletler: Irak uyuşturucu kaçakçılığı için bölgesel bir 'merkez' haline geliyor

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Bölge Temsilcisi Christina Albertin Bağdat'ta düzenlenen narkotikle mücadele konferansında (AFP)
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Bölge Temsilcisi Christina Albertin Bağdat'ta düzenlenen narkotikle mücadele konferansında (AFP)
TT

Birleşmiş Milletler: Irak uyuşturucu kaçakçılığı için bölgesel bir 'merkez' haline geliyor

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Bölge Temsilcisi Christina Albertin Bağdat'ta düzenlenen narkotikle mücadele konferansında (AFP)
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) Bölge Temsilcisi Christina Albertin Bağdat'ta düzenlenen narkotikle mücadele konferansında (AFP)

Birleşmiş Milletler tarafından dün (Pazartesi) yayınlanan ve ülkenin uyuşturucu kaçakçılığı için önemli bir “merkez” haline geldiği uyarısında bulunan bir rapora göre Iraklı yetkililer geçen yıl potansiyel olarak 144 milyon dolar değerinde rekor miktarda Captagon hapı ele geçirdi.

Irak dün, narkotikle mücadele alanında ortak iş birliğini güçlendirmek amacıyla bölge ve Arap ülkelerinden bakan ve yetkililerin katıldığı bir konferansa ev sahipliği yaptı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) tarafından hazırlanan bir raporda, “Irak'ta son beş yılda uyuşturucu kaçakçılığı ve tüketiminde, özellikle de Captagon hapları ve metamfetaminde büyük bir artış görüldü” ifadeleri yer aldı.

Rapora göre, Iraklı yetkililer 2023 yılında, ağırlığı 4,1 tonu aşan “rekor sayıda 24 milyon Captagon tabletine” el koydu. Ele geçirilen tabletlerin toptan satış fiyatına göre değerinin 84 milyon dolar ile 144 milyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.

Captagon, geçmişi onlarca yıl öncesine dayanan bir uyuşturucunun eski adı, ancak uyarıcı amfetamin bazlı bu haplar, bugün Ortadoğu ve Arap Körfezi'nde üretim, kaçakçılık ve hatta tüketim açısından bir numaralı uyuşturucu haline geldi.

BM raporu, “Irak'ın, karmaşık bir küresel uyuşturucu kaçakçılığı organizasyonunun kesişme noktasında yer alması nedeniyle, Orta ve Yakın Doğu'daki uyuşturucu kaçakçılığı sistemi için giderek daha önemli bir merkez haline gelme riski taşıdığı” uyarısında bulundu.

Bağdat sık sık, başta Captagon olmak üzere, büyük miktarlarda uyuşturucu madde ele geçirildiğini duyurmaktadır ki bu uyuşturucu haplar, çoğunlukla üretimi için ana kaynak haline gelen Suriye'den kaçak olarak getirilmektedir.

BM raporuna göre, 2019-2023 yılları arasında bölgede ele geçirilen Captagon haplarının yüzde 82'si Suriye kaynaklı olup, bu ülkeyi Lübnan (yüzde 17) takip etmektedir.

Irak aynı zamanda ana kaynağı Güneybatı Asya, özellikle de Afganistan olan metamfetaminin Körfez Ülkeleri ve Avrupa'ya doğru kaçakçılığı için de giderek bir koridor haline gelmektedir. Irak'ta 2019 ve 2023 yılları arasında ele geçirilen uyuşturucu miktarında yaklaşık altı kat artış kaydedilmiştir.

BM raporu, “Irak ve komşu ülkeler üzerinden yapılan uyuşturucu kaçakçılığındaki artışa, ülke genelinde yerel tüketimdeki artışın eşlik ettiği” uyarısında bulundu.

Bölgedeki hükümetler, özellikle Suudi Arabistan'ın başını çektiği Körfez ülkelerinin baskısıyla, son zamanlarda uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele çabalarını artırdı.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün Bağdat'ta düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Irak, kardeşleri ve dostlarıyla her türlü iş birliği ve çabaya açıktır. Uyuşturucu zehirlerinin yuvalarını ve üretim merkezlerini ortadan kaldırmayı amaçlayan her türlü çabayı destekleyeceğiz” dedi.

Konferans katılımcıları sonuç bildirisinde “ortak eylem mekanizmalarının güçlendirilmesi ve uyuşturucu kaçakçılığı yollarının kesilmesi amacıyla güvenlik çalışmalarında entegrasyon ilkesinin benimsenmesi” tavsiyesinde bulundu.



Hizbullah'ın çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

Çağrı cihazı (Reuters)
Çağrı cihazı (Reuters)
TT

Hizbullah'ın çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

Çağrı cihazı (Reuters)
Çağrı cihazı (Reuters)

Hizbullah, Gazze Şeridi'ndeki Filistin direniş hareketlerine destek vermek amacıyla 8 Ekim'de İsrail ile çatışmaya girmesinden bu yana belki de en güçlü darbeyi, ülkenin farklı bölgelerinde üyeleri tarafından kullanılan çağrı cihazlarının patlatılmasıyla aldı.

Peki çağrı cihazları hakkında ne biliyoruz?

BBC'de verilen bilgilere göre çağrı cihazı, cep telefonlarının yaygınlaşmasından önce kısa metin mesajları ve bildirimler göndermek yahut almak için yaygın olarak kullanılan küçük bir kablosuz cihazdır. Bu cihazlar çoğunlukla güvenlik personelleri, hastaneler ve şirketler tarafından kullanılır.

BBC, bu cihazların iki türü olduğunu belirtti: Birincisi mesaj ya da bildirim alan, ancak cevap verme ya da mesaj gönderme özelliği olmayan cihazlar. İkincisi ise aynı anda hem kısa mesaj gönderebilen hem de alabilen cihazlar.

Financial Express gazetesine göre, bu cihazlar 1980'lerde yaygınlık kazanmış, ancak akıllı telefonların ortaya çıkmasından sonra kullanımları önemli ölçüde azalmış. Bugün halen dünya çapında çok sınırlı bir grup insan tarafından kullanılıyor. Hizbullah üyeleri de bu cihazların başlıca kullanıcılarından.

Techlusive adlı teknik internet sitesi, telefon şebekesinin zayıf olduğu durumlarda da çağrı cihazlarının faydalı olabileceğini ve bu cihazların güvenilir bir alternatif sunduğunu belirtti.

Ayrıca Techlusive, çağrı cihazlarının kullanımının ve bakımının basit olduğunu, birçok şirket ve kurum için modern iletişim teknolojilerine kıyasla maliyet açısından etkili bir çözüm olduğunu doğruladı.

Hizbullah neden özellikle bu tür cihazları kullanıyor?

CNN'e göre Hizbullah uzun zamandır gizliliği askeri stratejisinin temel taşı olarak benimsiyor ve İsrail ile ABD casus programlarının sızmasını önlemek için yüksek teknolojili cihazlardan kaçınıyor.

Ortadoğu'daki diğer devlet dışı aktörlerin aksine, Hizbullah birimlerinin bir iç iletişim ağı üzerinden haberleştiğine inanılıyor. Bu, bazı ülkeler tarafından uzun süredir devlet içinde devlet olarak faaliyet göstermekle suçlanan güçlü örgütün temel yapı taşlarından biri.

Yılın başında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail güçleriyle sınır ötesi çatışmaların yoğunlaştığı Güney Lübnan'daki üyelerine ve ailelerine, İsrail'in İran destekli örgütün hareketlerini bu tür cihazlar aracılığıyla izleyebileceğine inandıkları için cep telefonlarından kurtulmaları çağrısında bulundu.

Nasrallah şubat ayında şöyle demişti: “Telefonları kapatın, gömün, demir bir kutuya koyun. Bunu güvenlik için, insanların kanını ve onurunu korumak için yapın. İsraillilerle iş birliği yapan, elinizde taşıdığınız, eşinizin ve çocuklarınızın elindeki cep telefonudur. Bu telefon hem işbirlikçi hem de katildir.”

Hizbullah cep telefonları yerine telsiz kullanma yoluna gitti, ancak dünkü saldırıların da gösterdiği gibi bu seçenek bile risksiz değil.