Kremlin Esed görüşmesinin ayrıntılarını gizli tutuyor

Putin'in gündeminde planlanmamış sürpriz ziyaret var

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, planlanmamış bir ziyaret sırasında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüştü. (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, planlanmamış bir ziyaret sırasında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüştü. (AFP)
TT

Kremlin Esed görüşmesinin ayrıntılarını gizli tutuyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, planlanmamış bir ziyaret sırasında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüştü. (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, planlanmamış bir ziyaret sırasında Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüştü. (AFP)

Kremlin bugün (perşembe) yaptığı açıklamada, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in çarşamba akşamı Rusya'nın başkentine beklenmedik bir şekilde gelen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile görüşme gerçekleştirdiğini duyurdu.

Daha önceki ziyaretlerde de olduğu gibi, söz konusu görüşme ziyaret bitene kadar duyurulmadı. Resmi bir karşılama töreni düzenlenmedi ve görüşme sırasında Suriye bayrağı göndere çekilmedi. Kremlin sadece Putin'in görüşme salonuna girişini ve Esed ile tokalaşmasını gösteren bir video yayınladı, ardından iki lider sadece tercümanlar eşliğinde küçük bir masaya oturdu.

xscdfvgrth
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye ve Suriye liderlerini bir araya getirme konusunda ciddi (AFP)

Rusya Devlet Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Putin görüşmenin kamera önünde gerçekleşen kısmında, ziyaretin ‘iki ülke arasındaki ilişkilerin tüm sistemi hakkında konuşma fırsatı sağladığını’ söyledi.

Putin Esed'e şu sözlerle hitap etti: “Birbirimizi uzun zamandır görmüyoruz. Bir bütün olarak bölgedeki durumun nasıl geliştiğine dair görüşlerinizi öğrenmek istiyorum.”

Bölgede olası bir gerilim konusunda uyarıda bulunan Putin, “Maalesef gördüğümüz gibi olaylar tırmanma eğiliminde ve bu doğrudan Suriye için de geçerli” dedi.

Putin ikili ilişkileri ele alma arzusunu dile getirerek, “Ticari ve ekonomik ilişkilerimizde de pek çok konu var, umut verici eğilimler var” ifadesini kullandı.

ythj6uk7
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed Kremlin'de (AFP)

Diğer taraftan Esed, ziyaretinin Rusya ile Suriye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 80’inci yıldönümüne denk geldiğine dikkat çekti.

Esed, “Geçtiğimiz on yıllar boyunca ülkelerimiz çok zorlu sınavlardan geçti. Yakın ilişkilerimizi sürdürdüğümüz karmaşık dönüşüm süreçlerine tanıklık ettik” ifadelerini kullandı.

Suriye Devlet Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm dünyada ve Avrasya bölgesinde meydana gelen olaylar göz önünde bulundurulduğunda, bugünkü toplantımız durumun ayrıntılarını, beklentileri ve olası senaryoları görüşmek açısından çok önemlidir.”

xdcsfgrthy
SANA resmi ajansı tarafından Suriye kıyısındaki Tartus deniz üssündeki ortak askeri tatbikatlara ilişkin fotoğraflar. (AFP)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin ve Esed'in dün (çarşamba) Kremlin'de yaptıkları görüşmelerin ardından herhangi bir belge imzalamadıklarını bildirdi. Rusya Devlet Başkanlığı'nın ziyarete ve iki devlet başkanı arasındaki ikili görüşmede gündeme gelen konulara ilişkin daha fazla ayrıntı vermemesi dikkat çekti.

Rusya ve Suriye devlet başkanları arasındaki son doğrudan görüşme geçen yıl mart ayında yine Kremlin'de yapılmıştı.

Esed'in Moskova ziyareti, Moskova'nın Şam ile Ankara arasındaki temasları arttırmak ve Esed ile Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan arasında Rusya'nın arabuluculuğunda bir görüşme ayarlamak için yoğun diplomatik çaba sarf ettiğine dair haberlerin arttığı bir dönemde gerçekleşti.

İki gün önce Moskova, Şam ve Ankara'yı yakınlaştırmak ve iki tarafı mevcut meseleler üzerinde uzlaşmaya zorlamak için yoğun çaba sarf etmeye devam ettiğini doğrulamıştı. Peskov, Türk basınında çıkan ‘cumhurbaşkanlığı düzeyinde bir görüşmenin yakında yapılacağına ilişkin haberler’ hakkında yorum yapmaktan kaçınarak, Moskova'nın Şam ve Ankara'yı yakınlaştırmak için yoğun çaba sarf ettiğini bildirdi. Peskov, salı günü gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Türkiye ile Suriye arasında temasların başlatılması için uygun koşullar yaratmaya devam ettiğini’ vurguladı.

Peskov, “Bölgede önemli rol oynayan pek çok ülke ve elbette Rusya, iki ülkenin ilişkilerini geliştirmesine yardımcı olmakla ilgileniyor. Bu sadece siyasi çözümü zorlamak için değil, aynı zamanda tüm bölgenin istikrarı için de çok önemli” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın TASS haber ajansından aktardığına göre bir Rus uzman, “Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin ilerleme süreci geri döndürülemez hale geldi” dedi ve ABD'yi ‘bu yöndeki çabaları engellemeye çalışmakla’ suçladı.

Uzman, “Washington, Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerini normalleştirme çabalarını desteklemediği için, Ankara'nın normalleşme yönünde siyasi bir iradenin varlığından söz ettiği koşullarda, ABD'nin bu sürece müdahale etmeye çalıştığı açık. Ancak Suriye ve Türkiye tarafları arasındaki buzlar çoktan kırıldı” değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan Suriye-Türkiye diyalogunun başlatılması için düzenlenen turlara katılan bir Rus diplomat, ‘Şam ile Ankara arasında ilişkilerin normalleşmesinden söz edilmediğini’ bildirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan diplomat, Suriye ile Türkiye'nin ilişkileri normalleştirmeye hazır olmadığını, ancak ‘her iki taraf için de çok önemli olan konuların çözüme kavuşturulması için Türkiye-Suriye temaslarının başlatılmasına acil ve çok gerekli bir ihtiyaç olduğunu’ söyledi.

Rusya'nın Türkiye-Suriye temaslarının ilerletilmesindeki önceliğinin ‘Suriye'deki iç faktörler olgunlaşıp ülkede nihai siyasi çözüme ulaşana kadar Suriye'deki gerilimi azaltma sürecinin sürdürülmesi’ olduğunu söyledi.

Rus diplomat, Erdoğan ile Esed arasında yapılacak zirveyle ilgili bir soruya cevaben, böyle bir zirve için koşulların yaratılmasıyla ilgili görüşmelerin bir buçuk yıldır devam ettiğini söyledi. Diplomat, “Ancak henüz belirli bir tarih ya da yer konuşulmadı” dedi.

Moskova'nın Esed ve Erdoğan arasında cumhurbaşkanlığı düzeyinde bir zirve beklentisi konusunda ise diplomat, zirvenin ‘bu yıl bitmeden’ gerçekleşeceğine inandığını ifade etti.

Diplomat, “Görüşme kesinlikle yıl sonundan önce gerçekleşecek. Türk ve Suriyeli tarafların gündemindeki birçok önemli konu önümüzdeki dönemde çözüme kavuşturulacak” dedi.



Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
TT

Irak Güvenlik Konseyi'ne: İsrail çatışmayı genişletmek için iddia ve bahaneler üretiyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırılardan (Reuters)

Irak Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın BM Güvenlik Konseyi (BMGK), BM Genel Sekreteri, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na (İİT) İsrail'in “tehditlerine” ilişkin mektuplar gönderdiğini bildirdi.

Irak Haber Ajansı tarafından aktarılan açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “bölgede devam eden şiddeti durdurmasını ve tehditlerine son vermesini” talep ettiği belirtildi.

İsrail'in “çatışmayı genişletmek amacıyla bölgede iddialar ve bahaneler yarattığı” belirtilen açıklamada, Irak'ın Güvenlik Konseyi'ne başvurmasının “Konsey'in uluslararası barış ve güvenliğin korunmasındaki rolünü yerine getirme isteğinden kaynaklandığı” ifade edildi.

Açıklamada ayrıca Irak'ın “hava sahasının komşu bir ülkeyi hedef almak üzere kullanılması konusunda itidalli davranmaya istekli olduğu” vurgulandı.

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin dün yaptığı açıklamada, Bağdat'ın İsrail'den “açık bir tehdit” aldığını duyurdu. Resmi haber ajansına göre Hüseyin, Kürdistan Bölgesi'nin Duhok kentinde düzenlenen “Amerikan Üniversitesi Forumu” sırasında yaptığı konuşmada, “silahlı kuvvetlerin Irak topraklarından yapılacak herhangi bir saldırıyı önlemek için Başbakan'dan emir aldığını” ve ülkesinin “savaş istemediğini, tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalıştığını” vurguladı.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar daha önce BMGK başkanına bir mektup göndererek, İran yanlısı silahlı grupların Irak'taki faaliyetlerinin ele alınması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunmuş ve Irak hükümetinin kendi topraklarında ya da topraklarından yapılan her türlü eylemden sorumlu olduğunu söylemişti.