Eritre’nin Sudan kıyılarındaki savaş gemileri ve Etiyopya'nın posta kutusundaki mesajlar

Burhan’dan Sisi, Afwerki ve Museveni'ye Port Sudan'ı ziyaret etmeleri için davet

Eritre Devlet Başkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz yıl eylül ayında Asmara'da Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan böyle karşıladı (Sudan Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)
Eritre Devlet Başkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz yıl eylül ayında Asmara'da Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan böyle karşıladı (Sudan Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)
TT

Eritre’nin Sudan kıyılarındaki savaş gemileri ve Etiyopya'nın posta kutusundaki mesajlar

Eritre Devlet Başkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz yıl eylül ayında Asmara'da Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan böyle karşıladı (Sudan Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)
Eritre Devlet Başkanı Isaias Afwerki, geçtiğimiz yıl eylül ayında Asmara'da Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan böyle karşıladı (Sudan Egemenlik Konseyi Facebook sayfası)

Eritre’ye ait savaş gemilerinin Asmara'nın ani bir kararla Sudanlı bir diplomatı sınır dışı etmesinin ardından sürpriz bir hamleyle cuma günü, ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında çatışmalara sahne olduğu bir dönemde Sudan kıyılarına yanaşması, bu hamlenin amaçları hakkında büyük bir tartışmaya yol açtı. Siyasi analistler, hamleyi iki ülke arasındaki güçlü bağların bir ifadesi olarak gördü.

Şarku’l Avsat’ın kaynaklardan edindiği bilgilere göre Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'ye Port Sudan'ı ziyaret etmesi için bir mesajla birlikte Kahire'ye üst düzey bir yetkili gönderdi. Burhan’ın Port Sudan’a davet ettiği isimler arasında Eritre Devlet Başkanı Isaias Afwerki ve Uganda Cumhurbaşkanı Yoweri Museveni de yer aldı.

Sudanlı askeri yetkililere göre Sudan Donanması, Eritre Devlet Başkanı Afwerki'nin direktifleriyle ‘ülkenin içinde bulunduğu mevcut koşullarda kardeş Sudan halkının yanında olduğunu vurgulamak ve iki halk arasındaki sağlam ilişkileri pekiştirmek amacıyla’ Sudan kıyılarına gelen savaş gemilerini kabul etti. Eritre’den gelen heyet Sudan Donanması’nın üst düzey komutanları tarafından karşılandı.

Eritre hükümeti, bu hamleden önce Sudan maslahatgüzarı Halid Hasan’ı ülkede ‘istenmeyen kişi’ olarak ilan etmiş ve ülkeyi terk etmesi için üç günlük bir süre vermişti. Ardından Erite savaş gemileri Port Sudan’a yanaştı.

Geçtiğimiz perşembe günü ülkenin geçici başkenti olan Port Sudan'da bir basın toplantısı düzenleyen Sudan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Hüseyin el-Emin, ülkesinin Asmara'dan maslahatgüzarını sınır dışı etme kararına ilişkin bir açıklama beklediğini söyledi.

Eritre Devlet Başkanı Afwerki ile iyi ilişkilere sahip olan Sudan Ordusu Başkomutan yardımcısı Korgeneral Yasir el-Ata, Sudan'ın komşusu olan bazı ülkelerin liderlerine saldırdıktan ve onları orduya karşı savaşta HDK’yı desteklemekle suçladıktan sonra Afwerki’nin tutumuna övgüde bulundu.

Sudan’a gelen Eritre Donanması heyetinin başkanı bir video kaydıyla yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Sudan'ın haklı davasının yanında olduğumuzu vurgulamak için buraya geldik. Her zaman ordu, donanma, piyade ve hava kuvvetleri komutanlarının yanındayız. Sudan'ın bunların üstesinden geleceğini umuyoruz. Dış müdahaleyi reddeden tutumumuz kesindir.

İki ülke arasındaki ilişkilerin ve ziyaretlerin devam ettiğini belirten heyet başkanı, bunun da her iki ülkenin çıkarlarına hizmet eden güçlü stratejik ittifakı teyit ettiğini vurguladı.

Sudanlı siyasi analist Salih Ammar, Eritre Devlet Başkanı Afwerki ile Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan arasındaki ilişkinin, Sudan'da ordu ile HDK arasındaki savaşın patlak vermesinden birkaç ay sonra daha da geliştiğini ve güçlendiğini söyledi. Ammar, “Bu daha önce kamuoyuna duyurulmuştu” diye ekledi.

Etiyopya'ya mesaj

Eritre'nin Sudan kıyılarına savaş gemileri gönderme hamlesini, Eritre ile Sudan arasındaki ilişkilerin güçlü ve ‘bu ilişkileri korumaya hazır olduğuna’ dair Etiyopya’ya ve bölgedeki diğer ülkelere gönderilen bir mesaj’ olarak nitelendiren siyasi analist, Eritre'nin bu tutumunun Etiyopya ve diğer ülkelerin HDK ile yakın bağları olduğu iddialarından kaynaklandığını ve bunu kendisine karşı tehdit olarak gördüğünü vurguladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi analist, Eritre hükümetinin Sudan maslahatgüzarını sınır dışı etme kararının nedeninin, iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesine yol açan Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in Port Sudan'a yaptığı ziyarete ve Orgeneral Burhan ile görüşmesine karşı bir tepki olduğunu açıkladı.

Ammar, sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda Sudan’ın Kızıldeniz’e bakan limanları Rusya, İran ve diğer ülkelerden Sudan ile ortak iş birliği çerçevesinde askeri ve ticari gemileri kabul ediyordu, ancak Eritre, bu ziyareti Sudan ordusuyla ittifakının gücünü göstermek için yapmış olabilir.

Bu hamlenin Eritre ile Rusya arasında koordine edildiği ya da Kızıldeniz bölgesindeki uluslararası çatışmayla ilgili olduğu şeklindeki iddiaları reddeden Ammar, Eritre'nin bölgedeki önemli müttefiklerine zarar verebilecek herhangi bir eylemde bulunmayacağını söyledi.

Öte yandan siyasi analist Cemil el-Fadıl, Eritre’ye ait savaş gemilerinin Port Sudan'da konuşlanmasının, Sudan ordusunun HDK'ya karşı savaşında en azından ahlaki olarak desteklediklerinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

Fadıl, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“Sudan maslahatgüzarının Asmara tarafından sürpriz bir şekilde sınır dışı edilmesinden bu yana yaşanan gelişmeler, Eritre Devlet Başkanı İsaias Afwerki ile Sudanlı Beja kabilesi lideri Muhammed El-Emin Tirik arasında yapılan ve hemen ardından Eritre savaş gemilerinin Port Sudan limanına yanaştığı toplantının görüntülerinin yayınlanmasıyla dramatik bir nitelik kazandı.”

Bu olaylar arasındaki bağlantının, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in Port Sudan'a yaptığı gizemli ziyaret olduğunu söyleyen siyasi analist, Asmara'nın Sudan'daki çözüm çabalarından dışlandığını hissetmeye başladığını ve son hamlenin, ABD'nin Sudan'daki savaşı sona erdirme girişimini başarılı kılmak için halihazırda devam eden bölgesel ve uluslararası çabalardan dışlanmasından duyduğu hoşnutsuzluğu ve buna karşı protestosunu ifade ettiğini belirtti.



Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
TT

Yemen'de taraflar arasında ‘ABD yıkımını ülkenin başına kim musallat etti?’ tartışması

ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)
ABD'nin Husilere yönelik saldırıları Yemen'de tartışmaya yol açtı (X platformu)

Tevfik eş-Şenvah

Yemen’in meşru hükümeti ve Husiler, on yılı aşkın bir süredir Yemen'in başına bela olan yıkımın sorumlusu olarak birbirlerini suçlamaya devam ediyor. Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-Eryani dün yaptığı açıklamada, İran destekli Husilerin 2014 yılındaki darbeden bu yana ‘Yemen'in altyapısı ve ekonomisindeki yıkımın başlıca nedeni olmakla’ suçladı.

Aynı zamanda uluslararası meşruiyete sahip Yemen hükümetinin sözcüsü olan Eryani, Husilerin kurtarılmış bölgelerdeki hayati tesislere sistematik saldırılar düzenlediğini, örneğin 30 Aralık 2020 tarihinde Aden Uluslararası Havalimanı'na İran yapımı balistik füzelerle düzenledikleri saldırıda 25 kişinin öldüğünü, 110 kişinin de yaralandığını ve havalimanının altyapısının zarar gördüğünü söyledi. Husilerin 2022 yılında da Hadramut ve Şebva'daki petrol ihracat edilen limanlara yönelik saldırılarda bulunduklarını belirten Eryani, bunlar arasında insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzeler kullanılarak ed-Debba ve Neşime limanlarına yönelik saldırıların da olduğunu ifade etti.

Yemenli Bakan, söz konusu saldırıların Husilerin iddia ettiği gibi Yemen'i ya da Gazze'yi savunmak için değil, Yemen'i yok etmeyi, halkını yoksullaştırmayı ve bölgenin güvenliğini baltalamayı amaçlayan İran gündemini uygulama stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Husilerin Kızıldeniz'deki uluslararası gemilere yönelik saldırıları da dâhil olmak üzere çeşitli maceraperestliklerinin, ABD ve İngiltere tarafından ‘Refahın Muhafızı Operasyonu’ kapsamında geçtiğimiz yıl ocak ayında başlayan askeri saldırılarını tetiklediğini söyleyen Eryani, bu saldırıların yıkımın birincil nedeni olmadığını, daha ziyade Husilerin saldırılarına karşı bir yanıt olduğunu vurguladı.

Öte yandan Husiler, Yemen halkının çektiği acılardan başta Yemen’in meşru hükümeti olmak üzere ABD ve müttefiklerinin sorumlu olduğunu söyledi. ABD merkezli haber kanalı NBC tarafından aktarılan Husilere bağlı medya organlarının haberlerine göre Husiler, 17 Mart 2025 tarihinde 53 kişinin ölümüne ve 98 kişinin yaralanmasına neden olan ABD’nin son saldırılarını ‘suç teşkil eden saldırganlık’ olarak nitelendirdi. Kızıldeniz’deki gemilere ve askeri hedeflere yönelik saldırılarının dış müdahaleye ve Gazze'ye uygulanan kuşatmaya karşı savunma amaçlı bir yanıt olduğunu vurgulayan Husiler, Filistinlilerle dayanışma içinde olduklarını açıkladılar.

Medyada yer alan haberlere göre Husilerin Kızıldeniz’de uluslararası gemilere yönelik saldırıları ülke içindeki popülariteleri ve saflarına savaşçı çekme hızını arttırdı. Uluslararası toplumu kendileriyle etkileşime girmeye zorladılar ve Yemen'in resmi hükümeti olarak tanınmamalarına rağmen popüler bir yankı uyandırdılar. Nüfuzları zayıf olmasına rağmen İsrail'e füze atmalarının ardındaki gizli amaçlarından biri de buydu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan çevirdiği habere göre Yemen hükümeti, İran'ı, ‘Birleşmiş Milletler (BM) silah ambargosunu ihlal ederek Husileri İHA ve balistik füzeler gibi çeşitli silahlarla desteklemekle’ suçluyor. Buna karşın İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, İran medyasına yaptığı açıklamada, Tahran'ın Husilerin kararlarını doğrudan kontrol ettiği iddialarını reddederek Husilerin kararlarını bağımsız bir şekilde aldıklarını vurguladı. Ancak Yemen hükümeti çevreleri İran'ın desteğinin Husilerin eylemlerinin ana kaynağı olduğunda ısrar ediyor.

Yemen hükümeti, ABD'nin hava saldırıları sonucunda Husilerin kontrolündeki limanlarda meydana gelen ağır kayıpların ardından ‘Husiler Yemen'e yıkım getiriyor’ etiketiyle (hashtag) bir sosyal medya kampanyası başlattı. Kampanyanın amacının ‘Husilerin suçlarını ifşa etmek ve ülke kaynaklarına verdikleri zararın boyutlarını ortaya koymak, altyapı ile ekonomik ve sivil tesislerin tahrip edilmesinden ve bunların savaş amacıyla kullanılmasından onları tamamen sorumlu tutmak’ olduğu belirtildi.

Husiler cuma günü, ABD'nin Yemen'in batısındaki Hudeyde ilinde bir petrol ihracatı limanına gece boyunca düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 80'e yükseldiğini ve bu sayının Washington'ın bir ay önce başlattığı yoğun hava saldırılarının en ölümcülü olduğunu açıkladılar.

Bu arada saldırılar şiddetlenmeye devam ederken, ABD ile İran arasındaki müzakereler Umman’ın başkenti Maskat'ın ardından Roma'da tüm hızıyla devam ediyor. Basında yer alan haberlerde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman'la bölgedeki birçok karmaşık meseleyi görüşmek üzere bir araya gelmesinin ardından gerilimin azalacağına dair umutlar ifade edildi.