Havayolları, İsrail saldırısı korkusu nedeniyle Beyrut Havalimanı'na gidiş-dönüş uçuşlarını askıya aldı

Lufthansa Group, Beyrut'a gidiş-dönüş beş uçuşu askıya aldığını açıkladı (Reuters)
Lufthansa Group, Beyrut'a gidiş-dönüş beş uçuşu askıya aldığını açıkladı (Reuters)
TT

Havayolları, İsrail saldırısı korkusu nedeniyle Beyrut Havalimanı'na gidiş-dönüş uçuşlarını askıya aldı

Lufthansa Group, Beyrut'a gidiş-dönüş beş uçuşu askıya aldığını açıkladı (Reuters)
Lufthansa Group, Beyrut'a gidiş-dönüş beş uçuşu askıya aldığını açıkladı (Reuters)

Lübnan Ortadoğu Havayolları MEA bugün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, İsrail ile Lübnan Hizbullah'ı arasındaki gerginliğin tırmanması nedeniyle Beyrut havaalanında yapılması planlanan bazı uçuşların iptal edildiğini duyurdu. İptallerin sigorta riskleri nedeniyle yapıldığı belirtildi.

Lufthansa, Swiss International Airlines, Eurowings’in yanı sıra Lufthansa işbirlği içinde olan bazı havayolları şirketleri  tarafından işletilen ve Beyrut'u aktarma hattından geçen beş rotayı tedbir amacıyla 30 Temmuz'a kadar askıya aldığını açıkladı.

İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nde 12 kişinin ölümüne neden olan roket saldırısı, İsrail ile İran destekli Hizbullah arasında topyekûn bir savaş çıkacağı yönündeki korkuları arttırdı.

İsrail Güvenlik Kabinesi, Binyamin Netanyahu başkanlığındaki hükümete saldırıya karşılık verme yetkisi verdi. Hizbullah, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırının Gazze'deki savaşı başlatmasından bu yana hem İsrail'de hem de İsrail'e bağlı topraklarda en yüksek ölü sayısına neden olan saldırının sorumluluğunu reddetti.

Air France-KLM sözcüsü Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Air France ve Transavia'nın ülkedeki “güvenlik durumu nedeniyle” Pazartesi ve Salı günleri Beyrut uçuşlarını askıya aldığını söyledi. Air France yaptığı açıklamada Lübnan'daki durumun yakından izlediğini belirtti.

Beyrut havalimanındaki uçuş bilgi ekranı ve FlightRadar24 internet sitesine göre Türk Hava Yolları'nın da dün gece iki uçuşunu iptal ettiğini gösterdi.

Türkiye merkezli Sun Express Airlines, Türk Hava Yolları'nın iştiraki A Jet ve Türk Hava Yolları dün gece uçuşlarını iptal etti. FlightRadar24'e göre, Türk Hava Yolları'nın iştiraki A Jet, Yunanistan'ın Aegean Airlines, Ethiopian Airlines ve Ortadoğu Havayolları bugün Beyrut'a varması planlanan uçuşlarını iptal etti.

Havayolları sorulara henüz yanıt vermedi. Beyrut Uluslararası Havalimanı Lübnan'daki tek havalimanıdır. Ülkedeki iç savaşta ve 2006 yılında Hizbullah ile İsrail arasında yaşanan son savaş da dahil olmak üzere İsrail ile yaşanan önceki savaşlarda hedef alındı.

Ortadoğu Havayolları dün yaptığı açıklamada aynı gün gece Beyrut'a varması planlanan bazı uçuşlarının kalkışını ertelediğini duyurdu. Ardından bugün inmesi planlanan uçuşlar için “Lübnan ve diğer destinasyonlar arasındaki uçak sigorta risklerinin dağılımıyla ilgili teknik nedenler” nedeniyle ek gecikmeler duyuruldu.

Gazze savaşının patlak vermesinden bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu arasında sınır ötesi ateş açmalar arttı. Bölgede yankı bulan çatışma, Nisan ayında İsrail ve İran arasında insansız hava araçları ve füzelerle yapılan karşılıklı saldırılar da dâhil olmak üzere, bölgedeki uçuşları ve deniz taşımacılığını aksattı.



Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Hasm Hareketi'nin terör planının Kahire ile Ankara arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi G20 Zirvesi çerçevesinde bir araya geldi. (Arşiv - Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı uzmanlar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Hasm Hareketi’nin terör planını Türkiye'deki Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) unsurlarıyla ilişkilendiren açıklamasının iki ülke arasındaki ilişkiler üzerindeki etkisini küçümsedi. Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan yetkililer, Kahire ve Ankara'nın şu anda iki ülke arasındaki anlaşmazlığın merkezinde yer alan Müslüman Kardeşler meselesini bir kenara bırakarak ‘daha derin’ stratejik konulara odaklandığını vurguladı.

Mısır İçişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'e bağlı Hasm Hareketi’ne ait bir sığınağa baskın düzenlendiğini duyurdu. Açıklamaya göre, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçan askeri kanadı Hasm Hareketi’nin liderlerinin faaliyetlerini yeniden canlandırmak ve ülkedeki güvenlik ve ekonomik tesisleri hedef alan düşmanca operasyonlar düzenlemek için hazırlık ve planlama yaptıkları yönünde bilgi alındı.

Açıklamada, “Hasm Hareketi, ileri askeri eğitim aldığı bir sınır ülkesine kaçan unsurlarından birini, söz konusu planı gerçekleştirmek üzere ülkeye yasadışı yollardan sızmaya zorlayarak operasyonlarını planladı” denildi.

Komşu ülkenin adını açıklamayan bakanlık, hareketin ‘birçok sosyal medya sitesinde dolaşıma sokulan, komşu bir ülkedeki çöllük alanda elemanlarına eğitim verdiğini ve ülkede terör operasyonları gerçekleştirme sözü verdiğini içeren bir video hazırladığını’ bildirdi.

Açıklamada Türkiye'ye atıfta bulunulması, özellikle de Mısırlı yetkililerin terör örgütü olarak sınıflandırdığı Müslüman Kardeşler'in iki ülke arasında yaklaşık on yıldır süren soğukluğa neden olduğu düşünüldüğünde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin güçlenme hızına etkisi konusunda soru işaretleri yarattı.

Ulusal güvenlik ve uluslararası ilişkiler danışmanı Tümgeneral Muhammed Abdulvahid, Mısır İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında Türkiye'ye yapılan atfın iki ülke arasındaki ilişkileri etkilemeyeceğini söyledi. Abdulvahid, “Türkiye'den bahsedilmesi, Müslüman Kardeşler'in Türkiye'ye kaçtığı gerçeğinin kabul edilmesi bağlamında tesadüfi bir durumdu” dedi.

Abdulvahid, Türkiye ile ilişkilerin ‘pek çok alanda çok iyi ve güçlü olduğunu ve Müslüman Kardeşler dosyasının artık etkili olmadığını’ belirtti. Abdulvahid, Mısır'ın ‘hareketin kaçak unsurlarının’ iadesine yönelik taleplerine işaret ederek şöyle dedi: “Açıklamada Türkiye'den bahsedilmesi iade sürecinin tamamlanması için bir tür baskı olabilir.”

İki ülke arasındaki normalleşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi’nin Katar'da düzenlenen 2022 FIFA Dünya Kupası'nın açılışında el sıkışmalarından bu yana hız kazandı. Erdoğan'ın Şubat 2024'te Kahire'ye yaptığı ziyaretle zirveye ulaşan yakınlaşmayı, Sisi'nin aynı yılın eylül ayında Ankara'ya yaptığı ziyaret izledi ve iki ülke arasında ‘yeni bir iş birliği dönemi’ başladı.

Demokrasi Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı ve bölgesel ilişkiler araştırmacısı Kerem Said'e göre “Müslüman Kardeşler dosyası artık Mısır-Türkiye ilişkilerinde acil bir mesele değil. İki ülke arasındaki ilişkiler Kahire ile Ankara'nın çıkarlarına hizmet eden daha büyük ve daha derin stratejik meseleler tarafından yönetiliyor.”

Şarku’l Avsat'a konuşan Said, “Mısır ve Türkiye arasında Müslüman Kardeşler dosyası konusunda ilan edilmemiş bir koordinasyon var. Zira Kahire bazı hükümlülerin iadesini talep ediyor, bu da Kahire ve Ankara arasındaki anlaşmalara göre belirli prosedürlerin tamamlanmasını gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Said sözlerini şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanlığı'nın açıklaması ve Hasm Hareketi’ne yapılan atıf, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkilere yönelik bir meydan okuma içermiyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi şu anda Libya'daki durum, Akdeniz gaz dosyasının çözümü ve diğer bazı konular gibi daha önemli dosyalarla bağlantılı.”

Mısırlı akademisyen ve uluslararası ilişkiler araştırmacısı Beşir Abdulfettah da İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında Hasm Hareketi'nin terör planının Türkiye'deki Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasının ‘Kahire ile Ankara arasındaki ikili ilişkilerin gidişatını etkilemeyeceği’ görüşünde.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulfettah, ‘Mısır ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler dosyasındaki herhangi bir çatışmanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişimini etkilemesine izin vermeme konusunda anlaştıklarını’ söyledi ve ‘Müslüman Kardeşler dosyasının diğer dosyaların önüne geçtiği bir dönemde ilişkilerin merkezinde yer aldığını ve anlaşmazlık nedeni olduğunu’ belirtti.

Abdulfettah, “Müslüman Kardeşler dosyasının yerine stratejik ve ekonomik dosyalar konuldu ve bu da Mısır ve Türkiye'nin ikili ilişkileri güçlendirmede ilerleme kaydetmesini sağladı. Ankara, Mısır'ın Hasm Hareketi’ne karşı attığı adımları anlıyor ve destekliyor. Türkiye, Mısır tarafıyla stratejik çıkarlara değer veriyor” şeklinde konuştu.

Mısır-Türkiye ilişkileri, Ankara'nın 30 Haziran 2013'teki gösterilerin ardından yasaklı Müslüman Kardeşler'e verdiği destek nedeniyle on yıldır süren kopukluk ve gerginliğin ardından giderek normalleşme eğilimine girdi.

Mart 2021'de Ankara, Mısır ile diplomatik temasların yeniden başladığını duyurdu. Türk makamları daha sonra Müslüman Kardeşler yanlısı üç kanaldan (Mekameleen, Vatan ve eş-Şark) ‘Mısır'a karşı kışkırtıcı programlarını durdurmalarını ya da Türkiye topraklarından yayınlarını kalıcı olarak durdurmalarını’ talep etti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Reha Ahmed Hasan, Mısır İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'ye yaptığı atfın ‘Ankara-Kahire ilişkilerini etkilemeyeceğini’ söyledi. Hasan Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ankara, Kahire ile ilişkilerine önem veriyor ve şu anda komşu ülkelerle sıfır sorun politikası izliyor” dedi. Hasan, İçişleri Bakanlığı açıklamasında Hasm Hareketi’nin Türkiye'ye kaçan Müslüman Kardeşler unsurlarıyla bağlantısına atıfta bulunulmasını ‘örgüt unsurlarının 2013 yılında Türkiye'ye kaçtığı gerçeğini kabul ettiği ve Ankara'ya yönelik herhangi bir suçlama içermediği’ değerlendirmesinde bulundu.