Iraklı silahlı gruplar, üçüncü tarafları ABD güçlerine saldırmakla suçluyor

Ketaib Seyyid eş-Şuheda, ateşkesin devamı konusundaki kararlılığını yineledi.

Irak İçişleri Bakanlığı'na ait zırhlı bir araç, Amerikan restoranlarına yapılan saldırıların ardından Bağdat'ın doğusundaki Filistin Caddesi'nde konuşlandırıldı. (AFP)
Irak İçişleri Bakanlığı'na ait zırhlı bir araç, Amerikan restoranlarına yapılan saldırıların ardından Bağdat'ın doğusundaki Filistin Caddesi'nde konuşlandırıldı. (AFP)
TT

Iraklı silahlı gruplar, üçüncü tarafları ABD güçlerine saldırmakla suçluyor

Irak İçişleri Bakanlığı'na ait zırhlı bir araç, Amerikan restoranlarına yapılan saldırıların ardından Bağdat'ın doğusundaki Filistin Caddesi'nde konuşlandırıldı. (AFP)
Irak İçişleri Bakanlığı'na ait zırhlı bir araç, Amerikan restoranlarına yapılan saldırıların ardından Bağdat'ın doğusundaki Filistin Caddesi'nde konuşlandırıldı. (AFP)

Irak’ta dikkat çekici bir gelişme daha yaşandı. İran yanlısı silahlı gruplar, Amerikan güçleriyle ateşkesi sona erdirme yönünde bir dizi tehditte bulundu. Bu grupların en önde gelenlerinden biri olan Ketaib Seyyid eş-Şuheda ise Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani'nin geçtiğimiz şubat ayından bu yana sonuçlandırmayı ve tesis etmeyi başardığı ateşkese halen bağlı olduğunu açıkladı.

Irak İslami Direnişi oluşumu içindeki en büyük gruplardan biri olan Ketaib Seyyid eş-Şuheda, ateşkese bağlılıklarının devam ettiğini yineledi. Ketaib Seyyid eş-Şuheda, Anbar vilayetindeki Aynu’l Esed Üssü’nde bulunan Amerikan güçlerini ve Suriye'deki üslerde bulunan güçleri hedef alan tarafın kimliği hakkında bilgi sahibi olmadığını kaydetti.

Ketaib Seyyid eş-Şuheda’nın önde gelen liderlerinden birinin pazar günü yaptığı açıklamaya göre, Irak İslami Direnişi ve Irak Direniş Grupları Koordinasyon Komitesi, Amerikan güçlerini bombalayan ve hedef alanların hangi taraf ya da grup olduğunu bilmiyor. Aynı şekilde bu operasyonların sorumluluğunu da reddediyor. Ketaib Seyyid eş-Şuheda’nın şu ana kadar sükunete bağlı olduğunu dile getiren lider, baskı kurmak için bu operasyonlar üzerinde bireysel olarak çalışan bir grup olabileceğini ifade etti. Ancak lider, bu grubun kim olduğunu bilmediklerini belirtti.

asxdcfg
Irak'ta faaliyet gösteren İsrail destekçisi Amerikan şirketlerine boykot çağrısında bulunan pankartlar taşıyan Iraklılar (EPA)

Irak'ın batısındaki Anbar vilayetinde bulunan Aynu’l Esed Üssü bir füze saldırısına maruz kaldı. Ancak Irak'taki Amerikan varlığını reddeden hiçbir taraf bu saldırının sorumluluğunu üstlenmedi. Bu gelişmeler, söz konusun olaydan yaklaşık dört gün sonra gerçekleşti. Aynı zamanda bu gelişmeler, Irak Savunma Bakanı Sabit el-Abbasi başkanlığındaki üst düzey bir Irak heyetinin, Bağdat ve Washington arasında Irak'taki Amerikan varlığını düzenlemeye yönelik üst düzey görüşmelerin üçüncü turunu temsil eden Washington'daki görüşmeleri tamamlamasının ardından geldi.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, ABD öncülüğünde DEAŞ'la mücadele için kurulan Uluslararası Koalisyon’un sona erdirilmesini talep ediyor. Washington yönetiminin toplantı sonrasında yaptığı açıklamaya ve ABD’nin Irak Büyükelçisi Elena Romansky'nin X platformunda yazdıklarına göre bu varlığın yeniden düzenlenmesi isteniyor. ABD'nin Irak'taki varlığına karşı çıkan taraflar, tüm bu olan bitenleri Amerikan tarafının Irak'ta ve bölgede güç bulundurmak amacıyla yaptığı bir oyalamadan ibaret olarak değerlendirdi.

Sudani'nin baskıları

Açıklamaların ardından bir sükûnet havası hâkim oldu. Aynu’l Esed Üssü’nün bombalanmasının yalanlanması göz önüne alındığında, Başbakan'ın ortalığı yatıştırma çabalarının başarıya ulaştığı görülüyor. Bu da Irak'ın daha önce 2008 yılında ABD ile imzaladığı ve parlamento tarafından onaylanan stratejik çerçeve anlaşmasına geri dönülmesi de dâhil olmak üzere Amerikan varlığını düzenleme çabalarının devam edeceği anlamına geliyor. Diğer taraftan İran'ın Sudani'nin isteği üzerine gruplarla sükûnet hattına girmesi hakkında söylentiler çıktı. Özellikle de Mecdel Şems kasabasının bombalanmasıyla ortaya çıkan ani gelişmeden ve İsrail'in Hizbullah'a saldırma ihtimalinden sonra yaşananlar, İran'ı savaşın genişlemesini önlemek için bölgedeki vekillerine angajman kuralları içerisinde kalmaları yönünde baskı yapmaya sevk etti.

Şarku’l Avsat’a konuşan Irak Başbakanı Danışmanı Hüseyin Allavi şunları söyledi: “Başbakan'ın Irak'taki Uluslararası Koalisyon dosyasını yönetme çabaları çerçevesinde koalisyonun misyonlarının sona erdirilmesi ve koalisyon ülkeleriyle mevcut ilişkilerin ikili ilişkilere aktarılması sağlandı. Aynı şekilde Irak-ABD ilişkilerinin kapsamlı perspektifi ışığında, Irak'ın ulusal çıkarları ve Stratejik Çerçeve Anlaşması'na uygun olarak güvenlik ilişkilerinin niteliği için bir yol haritası geliştirildi. Bu açıdan Sudani, büyük başarılar elde etti.”

zascdve
Irak'taki ABD güçleri (Reuters)

Allavi sözlerini şöyle sürdürdü: “Irak heyetinin öncülük ettiği Washington toplantısının sonuçlarını şöyle özetleyebiliriz: Irak-ABD ilişkilerinin özellikle Irak operasyonel sahasındaki terörizm riskleri değerlendirildi. Savaş kabiliyeti ve savaşa hazırlık durumu değerlendirildi. Silahlı kuvvetlerin geliştirilmesi ve inşası için silahlanma dosyası incelendi. Askeri sözleşmelerin geliştirilmesi alanındaki beklentiler görüşüldü. Toplantılarda ayrıca askeri havacılık, tankların geliştirilmesi, izleme ve takip için kullanılan istihbarat cihazları, eğitim programları konuşuldu. Son olarak Irak silahlı kuvvetlerinin güçlendirilmesi adına Başbakan Sudani'nin ABD ziyaretinden elde ettiği sonuçları nasıl uyguladığı ele alındı.”

Allavi, “Ortak açıklamada Irak'ın Uluslararası Koalisyon ülkeleriyle ilişkilerini devam ettirme çabalarının devam ettiği açıkça belirtildi. Daha sonra bu yolu net bir şekilde ortaya koyan ayrıntılı bir açıklama yapılacak. Açıklamada ayrıca, Uluslararası Koalisyon’un görevlerinin kesin olarak sona erdirilmesi hedefine bağlılığın sürdürüleceği kaydedildi. Odak noktası, koalisyon ülkeleriyle var olan ilişkilerin Musul'un düşmesinden önceki aşamaya döndürülmesi olacak” diyerek sözlerini noktaladı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.