Libya'dan Güney Afrika'daki 95 tutuklunun kimliğine ilişkin sorular

Duruşmaları 5 Ağustos'a ertelendi

Güney Afrika’da bir çiftlikte tutuklanan Libyalılar (AP)
Güney Afrika’da bir çiftlikte tutuklanan Libyalılar (AP)
TT

Libya'dan Güney Afrika'daki 95 tutuklunun kimliğine ilişkin sorular

Güney Afrika’da bir çiftlikte tutuklanan Libyalılar (AP)
Güney Afrika’da bir çiftlikte tutuklanan Libyalılar (AP)

Libya'daki siyasi bölünme, Güney Afrikalı güvenlik yetkililerinin geçtiğimiz cuma günü askeri eğitim üssüne dönüştürüldüğü anlaşılan bir çiftlikte 95 Libyalıyı tutuklamasını ve soruşturmaya tabi tutmasını gölgeledi.

sdvfebtrgh
95 Libyalının bulunduğu çiftliğin girişinde nöbet tutan Güney Afrikalı polis memurları (AFP)

Söz konusu çiftliğe yönelik baskın, Johannesburg'un yaklaşık 360 kilometre doğusunda, Mpumalanga eyaletindeki White River yakınlarında gerçekleşti. Güney Afrika polisinden yapılan açıklamada, “Aslında bir güvenlik şirketi için eğitim kampı olması gereken alan, görünüşe göre bir askeri eğitim üssüne dönüştürülmüş” denildi.

Güney Afrikalı yetkililer tutuklanan 95 kişinin hepsinin Libyalı olduğunu ifade ederken, Güney Afrika İçişleri Bakanı Leon Schreiber ‘Tunus'tan hileli yollarla alınan vizelerle ülkeye giriş yaptıklarını’ söyledi.

dfrgt
95 Libyalının bulunduğu çiftlikteki silahlı bir Güney Afrika polisi (AFP)

Şu ana kadar hiçbir Libyalı kuruluş gözaltına alınanların hangi gruba mensup olduğunu açıklamazken, Libya'nın batısındaki yerel medya, DStv'ye bağlı olduğu düşünülen bir muhabirin, polis aracındaki bir kişinin Bingazi şehrinden geldiklerini söylediği bir video yayınladı.

Gözaltına alınanların kimliği ve hangi gruba mensup oldukları konusunda farklı görüşler olsa da Libyalı askeri analist Adil Abdulkafi, söz konusu kişilerin Libya Ulusal Ordusu (LUO) Başkomutanı Mareşal Halife Hafter'e bağlı Tarık bin Ziyad Tugayı'nın 20’nci Bölüğü'ne mensup olduğunu öne sürdü.

Abdulkafi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Güney Afrika'nın topraklarında faaliyet gösterme ve açık bir şekilde çalışma yetkisine sahip 15 binden fazla güvenlik şirketi var. Ancak tutuklanan kişiler ülkeye vize dolandırıcılığı içermeyen yöntemlerle giriş yaptı” diyerek, Güney Afrikalı yetkililerin iki şey arasında kaldığına işaret etti: Ya tutuklularla ilgili soruşturmayı tamamlayacak ve sonunda suçlu bulunurlarsa hapsedecekler ya da onları Libya'nın doğusuna sınır dışı edecekler.

cdfevrgtb
95 Libyalının bulunduğu çiftlik (AP)

Güney Afrika Ulusal Polis Teşkilatı’nın X platformundaki hesabından yapılan açıklamaya göre, Güney Afrika'da tutuklu bulunan Libyalıların pazartesi günü yapılan duruşması 5 Ağustos'a ertelendi ve tutukluların tutukluluk hallerinin devam edeceği belirtildi.

Libyalı araştırmacı ve siyasi analist Muhammed Emtirid, gözaltına alınanların durumunun Güney Afrikalı yetkililer tarafından ‘muğlak ve belirsiz’ olduğuna inanıyor. Emtirid, “95 Libyalıyı eğitmek için Güney Afrika hükümetine bağlı Özel Güvenlik Endüstrisi Düzenleme Kurumu'na kayıtlı şirketle (Miletus Security) anlaşma yapan ancak eksik yasal prosedürler nedeniyle anlaşmanın ihlal edildiğine inanan sorumlu Libyalı yetkililer var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Emtirid, “Bu grubun Güney Afrika'ya eğitime gönderilmesinden sorumlu Libyalı taraf kim olursa olsun, özellikle de oradaki güvenlik makamları tarafından uygunsuz bir şekilde gözaltına alındıkları için, bu önemli meseleyi takip etmek ahlaki bir sorumluluktur” dedi. Emtirid, ‘bu kursiyerlerin varlığının bir tesadüf olmadığına’ ve Güney Afrika'da uzman yetkililerin gözetimi altında olduklarına inandığını belirtti.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) bu grubun kendisine bağlı olduğunu ‘kategorik olarak’ reddetti. UBH Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Bu grubun hükümetimizle bağlantılı olduğunu kategorik ve açık bir şekilde reddediyoruz. Onları gönderme ya da eğitim veya başka herhangi bir göreve atama prosedürleriyle hiçbir ilgimiz yok” ifadeleri yer aldı.

“Askeri savcıyı ve Güney Afrika'daki Libya Büyükelçisi’ni, olayın koşullarını takip etmek üzere Johannesburg'daki ilgili makamlarla iletişim kurmakla görevlendirdiğini” belirten Bakanlık, ‘soruşturmalara katılmaya ve olayın arkasındaki koşulları ve tarafları ortaya çıkarmaya hazır olduğunu’ bildirdi.

dfevgbrthy
Güney Afrika'da gözaltına alınan Libyalıların kaldığı çadırlardan biri (AFP)

Çiftlikteki kişilerin tutuklandığının açıklanmasının ardından Temsilciler Meclisi (TM) tarafından atanan Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Dışişleri Bakanı Abdulhadi el-Huveyc, bakanlığının ‘gözaltına alınan Libyalıların durumunu takip ettiğini ve onlara yasal destek sağlamaya ve ahlaki ve yasal haklarını korumak için gözaltı koşullarının uygun olmasını sağlamaya çalıştığını’ söylemekte gecikmedi.

Diğer taraftan Emtirid, ‘ilgili uluslararası anlaşmalar ve prosedürler uyarınca alıkonulan vatandaşların güvence altına alınması ve güvenliklerinin sağlanmasını’ vurguladı.

Özel Güvenlik Endüstrisi Düzenleme Kurumu'na göre Güney Afrika'da yaklaşık 2,8 milyon güvenlik görevlisi istihdam eden ve eğitim veren 15 binden fazla güvenlik şirketi bulunuyor. Ülkenin Afrika'da terörün finansmanı için bir üs haline gelmesinden korkuluyor.

Polis Sözcüsü Donald Mdluli AFP'ye yaptığı açıklamada, “Bir güvenlik şirketi için eğitim kampı olduğu söylenen alanın askeri bir üs olduğu anlaşılıyor” dedi ve ‘güvenlik şirketinin sahibinin bir Güney Afrika vatandaşı olduğunu’ ifade etti.

Güney Afrikalı yetkililer, çoğunun öğrenci vizesi sahibi olduğu söylenen grupla ilgili olarak Libyalı yetkililerle irtibata geçeceklerini söyledi. Yetkililer, “Ciddi suçlar işlediklerinden şüpheleniyoruz. Çünkü yerel sakinlerden tecavüz de dahil olmak üzere çeşitli vakalarla ilgili birkaç şikâyet aldık” dedi.

Olay, Libyalı siyasetçiler ve medya profesyonelleri arasında, neden hiçbir hizibin gözaltına alınanların kendisine ait olduğunu iddia etmediği sorusunu gündeme getirdi. Libyalı gazeteci ve medya mensubu Beşir Zabiye Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, bazılarının ‘yakalananların, faaliyetleri Güney Afrika makamları tarafından bilinen özel bir güvenlik şirketi tarafından VIP koruma eğitimi için gönderilen bir ekip olduğu bilgisini sızdırmaya başladığını’ belirtti.

Zabiye şu soruyu sordu: “Eğer bu doğruysa, onları gönderen kuruluş neden bu konuda sessiz kalıyor? Neden spekülasyonlara yer bırakmayacak şekilde bir açıklama ya da net bir ifade yayınlamıyor?”



Suriye, Lübnan'a kaçak olarak sokulmak üzere olan mayın sevkiyatının ele geçirilmesi sırasında bir kişinin öldüğünü duyurdu

Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
TT

Suriye, Lübnan'a kaçak olarak sokulmak üzere olan mayın sevkiyatının ele geçirilmesi sırasında bir kişinin öldüğünü duyurdu

Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)
Suriye güvenlik güçleri tarafından ele geçirilen çok sayıda mayın (Suriye İçişleri Bakanlığı'nın resmi X hesabı)

Suriye İçişleri Bakanlığı bugün X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Lübnan’a gönderilmek üzere olduğu belirtilen büyük miktarda harp mayınının sevkiyatını engelleyen operasyonda bir kişinin öldüğünü, dört kişinin ise gözaltına alındığını duyurdu.

Açıklamaya göre operasyon, Şam’ın kuzey kırsalındaki Cebbe bölgesinde yürütülen ‘titiz takip ve detaylı soruşturma’ sonrası gerçekleştirildi. Şüpheli bir grubun hareketlerinin tespit edilmesinin ardından düzenlenen baskında dört kişi yakalandı, beşinci bir şüpheli ise devriyelerle yaşanan çatışma sırasında öldürüldü.

Lübnan sınırına yakın Yabrud bölgesinin iç güvenlik müdürü Halid Abbas Taktuk, uzman birimlerin ‘fitilleri takılı bin 250 harp mayınını’ ele geçirdiğini, mayınların Şam kırsalındaki Cebbe bölgesinde bir noktada depolandığını aktardı. Bakanlık, ele geçirilen mühimmatın Lübnan’daki Hizbullah’a kaçırılmak üzere hazırlandığını bildirdi.

Suriye İçişleri Bakanlığı, harp mayınlarının bulunduğu onlarca ahşap sandık ve çantanın yanı sıra bir binanın avlusunda istiflenmiş yüzlerce mayını gösteren fotoğraflar yayımladı.

Suriye-Lübnan sınırı boyunca uzanan 300 kilometrelik hat, özellikle Kalamun, Zebedani ve Humus kırsalındaki sarp dağlık bölgelerde faaliyet gösteren kaçakçılık şebekelerinin yoğun hareketliliğine sahne oluyor. Bu şebekeler, bölgenin coğrafi yapısından ve kontrolsüz geçiş noktalarının fazlalığından yararlanarak uyuşturucu, akaryakıt ve silah kaçakçılığı yapıyor. Bu durum, AFP’nin aktardığı bilgilerle de destekleniyor.

Hizbullah’a yönelik saldırılarını artıran İsrail ise Tahran destekli örgütün yeniden silahlanmaya çalıştığını öne sürüyor. Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre11 Eylül’de Suriye, Şam yakınlarında Hizbullah bağlantılı bir hücrenin çökertildiğini açıkladı, ancak Hizbullah yayımladığı açıklamada Suriye topraklarında ‘varlık göstermediğini’ belirtti.

Beşşar Esed’in devrilmesinin ardından göreve gelen yeni yönetim, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera liderliğinde sınır güvenliğini artırmaya yönelik adımlar atıldığını duyurmuştu. Zaman zaman çatışmalar yaşansa da kaçakçılık faaliyetleri durmadı. Komşu ülkeler, özellikle büyük miktarlarda captagon hapı ele geçirildiğini açıklamayı sürdürüyor.


Hafter, AFRICOM ile güvenlik ve askeri iş birliğini görüştü

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, AFRICOM ile güvenlik ve askeri iş birliğini görüştü

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)

Kahire: Halid MahmudABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı General Dagvin Anderson, Libya ziyaretine devam ederek ülkenin doğusuna geçip Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ile bir araya geldi. Anderson, başkent Trablus’ta Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde Washington’un askeri kurumların birleştirilmesi ve iki tarafın katılımıyla ilk kez düzenlenecek ortak askeri tatbikatların önemine vurgu yaptığını belirtmişti.

LUO Komutanlığı dün yaptığı açıklamada, Hafter’in Bingazi’de Anderson ile yaptığı görüşmede, ikili bağların güçlendirilmesi ve askeri iş birliği konularının ele alındığını bildirdi. Görüşmede özellikle terör ve aşırılık, insan kaçakçılığı ve yasadışı göçle mücadele alanlarında koordinasyon sağlanması, ayrıca ordu birliklerinin kapasitelerini artırmaya yönelik ortak eğitim programlarının geliştirilmesi konuları değerlendirildi. Bunun yanı sıra ekonomik ve ticari alanlardaki iş birliği fırsatları da görüşüldü.

Toplantıda Hafter, Libya ile ABD arasında çeşitli alanlardaki özel ortaklık ilişkilerini övdü.

Hafter’in ofisi, Anderson’un görüşmede taraflar arasındaki ilişkilerin derinliğine vurgu yaptığını ve ordunun, Libya’da güvenlik ve istikrarı artırmadaki başlıca rolünün bölge üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade ettiğini aktardı.

acdfgt
AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson, pazartesi günü Trablus'ta Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ile bir araya geldi. (ABD Büyükelçiliği)

Anderson, Trablus’ta UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile yaptığı görüşmede, ikili güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesi, bölgesel istikrarın sağlanması ve ABD’nin Libya ordusunun birleştirilmesine yönelik çabalarının desteklenmesi konularını ele aldı. Anderson, birleşik, egemen ve istikrarlı bir Libya’nın ABD ve diğer ortaklarla ekonomik iş birliğini artıracağını ve bunun Libya halkının yararına olacağını vurguladı.

ABD Büyükelçiliği, resmi X hesabından yaptığı açıklamada, Anderson’un Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ve Savunma Bakan Vekili Tuğgeneral Abdusselam ez-Zubi ile ayrı ayrı toplantılar yaptığını bildirdi. Toplantılarda, ortak askeri iş birliğinin genişletilmesi, Libya güvenlik güçlerinin profesyonelliğinin artırılması ve Libya’nın askeri kurumları birleştirme çabaları ele alındı. Anderson ayrıca, AFRICOM tarafından nisan ayında Sirte’de düzenlenecek Flintlock 26 tatbikatının, ülke genelindeki Libya güçlerini Afrika ve Avrupa’daki ortaklarla bir araya getirerek terör ve diğer tehditlere karşı kapasitelerini güçlendireceğini belirtti. Anderson, ABD’nin, Libya’nın bölünmüşlükleri aşarak güvenlik güçlerini birleştirme çabalarını desteklemeye devam edeceğini de taahhüt etti.

gty
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, belediye başkanlarıyla bir araya geldi. (UBH)

Diğer yandan Dibeybe, pazartesi akşamı belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda, yürütülen projelerde belirlenen takvimlere uyulmasının ve uygulamaların yüksek verimlilikle takip edilmesinin önemine vurgu yaptı. Dibeybe, bunun vatandaşların yaşamına olumlu yansıyacağını ve hükümetin kalkınma hedeflerine ulaşmasını sağlayacağını belirtti.

Dibeybe, toplantıda ayrıca yeni projelerin uygulanması talimatını verdi; bunların başında okul inşaatları yer alıyor. Yürütme birimlerinin başkanlarına, salı günü itibarıyla belediyelerle doğrudan toplantılar yaparak projelerin ilerleyişini takip etmeleri ve planlanan şekilde uygulanmasını sağlamaları talimatı verildi.

Toplantıya katılanların, hükümetin kalkınma ve hizmet dosyalarını yönetme çabalarını tam olarak desteklediğini, hükümet yaklaşımına bağlı kalacaklarını ve projelere desteğin süreceğini ilettikleri aktarıldı. Bu tutumun, vatandaşlara sunulan hizmetlerin iyileştirilmesine ve tüm sektörlerde yerel kalkınmanın güçlendirilmesine katkı sağlayacağı vurgulandı.

rtt
Önceki belediye seçim kampanyasından (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Öte yandan Libya Yüksek Seçim Komisyonu, belediye meclisi seçimlerinin üçüncü aşamasının oylamasını bu ayın 13’ünde gerçekleştirme tarihini açıkladı. Bu aşama, ağırlıklı olarak ülkenin doğu ve güney bölgelerinde yer alan dokuz belediyeyi kapsıyor.

Yüksek Seçim Komisyonu, şu ana kadar 120 belediye meclisinden 60’ının seçimlerini tamamladı. Kalan belediyelerdeki seçimleri ise önümüzdeki yıl içinde tamamlamayı planlıyor.


Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

TT

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Amerikan yönetimi Sudan’daki çatışmanın taraflarına ülkedeki savaşı durdurmaya yönelik bir yol haritasını kabul ettirmeye çalışırken, ABD ve Sudanlı kaynaklar, Port Sudan yönetiminin Rusya’dan silah desteği almak için Moskova ile temas kurduğunu bildirdi. Kaynaklara göre Port Sudan, gelişmiş silahlar karşılığında Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma imkânı ve maden ile altın yatırımları teklif etti. Bu durum, Sudan’daki savaşın, küresel ölçekte kritik öneme sahip deniz geçişlerinden birinde, ABD baskıları ile Rusya’nın cazip teklifleri arasında daha geniş bir güç mücadelesine dönüşmesi riskini artırıyor.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, ABD’nin Sudan’da ateşkes için hazırladığı yeni öneriye ilişkin daha fazla ayrıntı ortaya çıktı. Teklifin, İslamcı akım ve Müslüman Kardeşler’i dışarıda bırakan, askeri, insani ve siyasi alanları kapsayan üç paralel yol haritası içerdiği belirtildi.

Rusya için deniz üssü ve altın

ABD’nin yoğun diplomatik girişimleri sürerken, Wall Street Journal dün yayımladığı haberinde, geçici başkent olarak Port Sudan’ı kullanan hükümetin Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma ve maden ile altın alanlarında yatırım yapma teklifinde bulunduğunu aktardı. Habere göre bu teklif, Sudan ordusunun Rusya’dan gelişmiş silahlarla yeniden donatılması karşılığında yapıldı.

fvbg
Kızıldeniz'deki Port Sudan limanı (Getty Images)

Gazetenin adını vermediği Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Sudan’ın Rusya’ya ilettiği teklif, 25 yıllık bir anlaşmayı kapsıyor. Buna göre Rusya, Port Sudan Limanı’nda veya Kızıldeniz kıyısındaki başka bir deniz tesisinde, aralarında nükleer güçle çalışan savaş gemilerinin de bulunduğu dört deniz unsurunu ve en fazla 300 askeri konuşlandırabilecek.

Amerikan gazetesi, böyle bir üssün Rusya’ya Süveyş Kanalı üzerinden geçen ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan deniz hattını izleme imkânı vereceğine dikkat çekti.

ABD uyarısı

Gazete ayrıca, üst düzey bir ABD yetkilisinin, Port Sudan ya da Libya’da kurulacak bir Rus askeri üssünün Moskova’nın güç kullanma kapasitesini artırabileceği ve daha az kısıtlamayla hareket etmesine yol açabileceği uyarısında bulunduğunu aktardı. Emekli Tümgeneral Mark Hicks’in değerlendirmesine göre ise böyle bir deniz üssü, Rusya’nın uluslararası konumunu güçlendirecek ve bölgedeki nüfuz alanını genişletecek.

fv
Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Bu gelişme, Port Sudan’daki askeri yönetimin yeni silah kaynakları arayışını sürdürdüğü bir dönemde ortaya çıktı. Gazetenin adını açıklamadığı bir Sudanlı yetkili, ülkenin gelişmiş silah sistemlerine ve hava savunma kapasitesine ihtiyaç duyduğunu, ancak bu tür bir anlaşmanın ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile sorun yaratabileceğini belirtti.

Gazetenin değerlendirmesine göre Washington, savaşı durduracak ve sivil yönetime geçiş sürecini başlatacak bir yol haritasına odaklanırken, Port Sudan yönetimi ise Rusya ile yakınlaşmanın getireceği askeri ve ekonomik kazanımları önceliklendiriyor.

Ateşkes ve uluslararası mekanizma

Bu çerçevede, ABD’nin Sudan’da ateşkese yönelik yeni önerisine ilişkin ayrıntılar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Al Arabiya’ya konuşan kaynaklar, teklifin askeri, insani ve siyasi başlıklardan oluşan üç paralel süreci kapsadığını ve İslamcı akım ile Müslüman Kardeşler’in bu süreç dışında tutulduğunu aktardı.

Mısır kaynaklarına dayandırılan habere göre, askeri başlık, ülke genelinde kapsamlı bir ateşkesi öngörüyor. Buna göre ateşkesten sonra geniş ölçekli bir insani operasyon başlatılacak, yardım kuruluşlarının erişimi sağlanacak ve temel hizmetler yeniden tesis edilecek. Ayrıca ateşkesi denetlemek üzere, sahada gözetim mekanizmalarına sahip bir uluslararası komite kurulması planlanıyor. Bu komite, insani koridorların güvenliğini sağlamak, sivilleri korumak ve olası ihlalleri takip etmekle görevlendirilecek.

cdfrgt
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Başdanışmanı Massad Boulos (AFP)

İnsani sürecin başarısı, ateşkesin kalıcılığına ve yardımın ülke geneline etkin biçimde ulaşmasına bağlanıyor. Buna göre sağlam bir ateşkes, insani operasyonların başlaması için temel koşul olacak; bu da yardım ekiplerinin erişimini kolaylaştırarak yerinden edilmiş kişiler ile mültecilerin güvenli dönüşü için gerekli ortamın hazırlanmasına katkı sağlayacak.

Siyasi sürece ilişkin öneri ise eski rejim mensupları ve İslamcılar hariç, sivil güçlerin öncülüğünde bir geçiş süreci öngörüyor. Bu süreç, ordunun ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) ateşkese onay vermesiyle eş zamanlı olarak başlayacak ve savaşın sonlandırılmasına giden yolun ilk adımını oluşturacak.

Askeri alanda kapsamlı reform

Yol haritası ayrıca kapsamlı bir askeri reform sürecini de içeriyor. Buna göre Sudan İslami Hareketi ve Müslüman Kardeşler çizgisine yakın isimlerin ordu ve güvenlik kurumlarından çıkarılması, silahlı grupların entegrasyonu ve iki tarafla birlikte savaşan milis yapılanmalarının tasfiyesi planlanıyor. Amaç, sivil otoriteye tabi, birleşik ve profesyonel bir ordu ile yeniden yapılandırılmış güvenlik kurumları oluşturmak. Bu süreçte karar merciinin ordu veya HDK olmayacağı özellikle vurgulanıyor.

Öte yandan, eylül ayında ABD’li arabulucu Massad Boulos tarafından sunulan planın, Sudan hükümeti ile HDK temsilcilerine ateşkes ve kapsamlı bir insani süreç önerdiği biliniyor. Ancak Boulos 25 Kasım’da her iki tarafın da plana henüz onay vermediğini açıklamıştı.

Boulos o dönemde yaptığı açıklamada, tarafların ateşkesi ‘ön koşul olmadan’ kabul etmesinin önemine dikkat çekmiş; bunun can kayıplarını azaltmak, siyasi sürecin yeniden başlamasını sağlamak ve ülkenin sivil yönetime geçişi için gerekli koşulları oluşturmak açısından kritik olduğunu ifade etmişti.