Heniyye'nin Tahran'da öldürüldüğü yerle ilgili çelişkili açıklamalar ve resmî gizlilik

Hamaney İsrail'den intikam alma sözü verdi

TT

Heniyye'nin Tahran'da öldürüldüğü yerle ilgili çelişkili açıklamalar ve resmî gizlilik

Heniyye'nin Tahran'da öldürüldüğü yerle ilgili çelişkili açıklamalar ve resmî gizlilik

Hamas lideri İsmail Heniyye'nin başkent Tahran'da uğradığı suikastın ayrıntıları konusunda İran'ın resmî gizliliği sürerken, saldırının yeri konusunda da çelişkili haberler geliyor. Yetkililer ise İsrail'den intikam alma sözü veriyor.

Heniyye, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın parlamento önündeki yemin törenine katılmak üzere Tahran'a gitmişti. 80'e yakın ülkeden siyasîler İran'ın başkentine akın ederken, yetkililer sıkı güvenlik önlemleri almıştı.

İranlı internet siteleri erken saatlerde resmi olmayan kaynaklara dayanarak Heniyye'nin Sadabad Sarayı yakınlarında İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) saldırısı sonucu öldüğünü bildirirken, diğer kaynaklar olayın Tahran'ın batısındaki bir bölgede meydana geldiğini belirtti.

Patlama sesinin şiddeti o kadar büyüktü ki tüm arabaların alarmları çaldı ve ses Tahran'ın kuzeyinden duyuldu. Patlamadan çıkan duman ve toz bölgeyi kapladı.

Kudüs Gücü'nün faaliyetlerine ilişkin haberleri yayınlanan Sabrin Haber Kanalı, Heniyye'nin suikasta uğradığını ilk olarak saat 1:45'te duyurdu. Aynı saatlerde X platformundaki İranlı hesaplar, Tahran'ın batısında, Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından kontrol edilen yerleşim yerlerinin bulunduğu ve Tahran'la bağlantılı bazı silahlı grupların lider ve üyelerinin ikamet ettiği bölgeye atıfta bulunarak büyük bir patlama sesi duyulduğunu bildirdi.

Olayla ilgili soruşturma

DMO tarafından açıklamada, Heniyye ve bir korumasının Tahran'daki evlerinin hedef alınması sonucu öldürüldüğü belirtilirken, daha fazla ayrıntı verilmedi. DMO'ya bağlı Tasnim ve Fars haber ajansları, Heniyye'nin ‘bir hava füzesiyle vurulduktan sonra gece saat 2'de öldürüldüğünü’ duyurdu.

İki ajansa göre İran Cumhurbaşkanı'nın yemin törenine katılmak üzere İran'a gelen Heniyye, Tahran'ın kuzeyinde gazilerin kaldığı bir yerde kalıyordu.

dcvferbt
Hamas lideri İsmail Heniyye, İran Cumhurbaşkanı'nın dün (salı) meclisteki yemin töreni sırasında Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Hüseyin Selami'ye sarıldı. (Reuters)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani yetkili makamların olayın boyutlarını ve ayrıntılarını araştırdığını söyledi. Kenani, Heniyye'nin İran'ın başkentindeki ölümünün ‘İran İslam Cumhuriyeti ile Filistin ve direniş arasındaki derin ve güçlü bağları güçlendireceğini’ belirtti.

DMO tarafından bugün (çarşamba) yapılan açıklamada, Heniyye'nin Tahran'da öldürülmesine ‘sert bir karşılıkla cevap verileceği’ ifade edildi. Ayrıca Ortadoğu'da İran ile müttefik olan militan hareketlere atıfta bulunularak ‘İran ve direniş ekseninin bu suça karşılık vereceği’ sözü verildi.

İntikam yemini

İran Dini Lideri Ali Hamaney bugün yaptığı açıklamada, Heniyye suikastının İran topraklarında gerçekleşmesi nedeniyle misillemenin ‘Tahran için zorunlu’ olduğunu söyledi. Hamaney, “Suçlu ve terörist Siyonist varlık sert bir karşılık için zemin hazırladı” dedi.

Yeni Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan bugün yaptığı açıklamada, Heniyye'nin Tahran'da öldürülmesinin arkasında İsrail'in olduğunu iddia etti ve İsrail'i ‘pişman’ etme sözü verdi.

scdfevrgt
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif bu sabah Tahran'da Heniyye suikastıyla ilgili acil hükümet toplantısına başkanlık etti. (İran Cumhurbaşkanlığı)

Pezeşkiyan X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “İran İslam Cumhuriyeti toprak bütünlüğünü, onurunu, şerefini ve haysiyetini savunacak ve terörist işgalcileri korkakça eylemlerinden pişman edecektir” ifadesini kullandı.

Heniyye'nin fotoğrafını önüne koyan İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Arif, merhum Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinden bakanların da yer aldığı geçici hükümetin acil toplantısına başkanlık etti.

Reuters'in İranlı bir kaynaktan aktardığına göre İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi bu sabah erken saatlerde üst düzey DMO komutanlarıyla Heniyye suikastını görüşmek üzere bir toplantı yaptı.

İranlı internet siteleri de parlamentonun Ulusal Güvenlik Komitesi'nin Heniyye suikastının yansımalarını görüşmek üzere acil bir toplantı düzenlediğini bildirdi. Bir parlamento sözcüsü, “Büyük Filistin direniş lideri, şehit İsmail Heniyye'nin suikast sonucu öldürülmesini şiddetle kınıyoruz. Bu olayın sorumluları ve onların ajanları işledikleri kötülük ve suçların hesabını vereceklerdir” şeklinde konuştu.

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi'nin medya platformu Nur News tarafından yayınlanan raporda, İsmail Heniyye'nin Tahran'da hedef alınmasına atıfta bulunularak, “İran'ın kırmızı çizgilerini aşmak düşmanlar için her zaman pahalıya mal olmuştur. Heniyye'ye Tahran'da düzenlenen suikast İran İslam Cumhuriyeti'nin caydırıcılık kapasitesine zarar vermeyi amaçlayan tehlikeli bir kumardır” denildi.

xsdvfrb
Hamas lideri İsmail Heniyye, Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale ve Yemen'deki Husilerin Sözcüsü Muhammed Abdusselam İran Cumhurbaşkanı'nın yemin törenine katıldı. (Reuters)

Eski DMO Komutanı General Hüseyin Alayi ise “ABD'nin İsmail Heniyye suikastının gerçekleştirilmesinde Siyonist işgal rejimiyle gerek operasyonel gerekse bilgi düzeyinde yakın iş birliği içinde olduğu kesindir” ifadesini kullandı.

Jamaran internet sitesine konuşan Alayi, “Bu suikastın amacı dünyanın hiçbir yerinde Filistinli gruplar için güvenli bir yer olmadığını ve Gazze'deki durumun hem Gazze halkı hem de işgale karşı çıkan diğer ülkeler için güvenli olmadığını göstermektir” dedi.

Alayi sözlerini şöyle sürdürdü: “İşgal rejiminin dünyadaki tüm İsrail karşıtı direniş örgütlerinin liderlerine yönelik suikast planlarına ek olarak, bu suikast İran hükümetine, İran halkının barış içinde yaşamasını ve diğer ülkelerle iyi ilişkiler kurmasını sağlayacak değişikliklerin İran'da gerçekleşmesine izin verilmeyeceği mesajını vermektir.”

‘Ağır bedel’ tehdidi

DMO komutanlarında Muhsin Rızai, “İsrail ağır bir bedel ödeyecek” dedi.

İranlı yetkililer ise yetkililerin önemli olaylar sırasında haberleri yönetme politikası bağlamında medyaya uyarıda bulunmakta gecikmedi. İran Başsavcısı, Heniyye’ye yönelik ‘terörist’ saldırının ardından gazetecileri ve medya aktivistlerini toplumun psikolojik güvenliğini bozabilecek ‘sorumsuz açıklamalar yapmamaları ya da gerçek dışı içerikler, söylentiler ve hakaretler yayınlamamaları’ konusunda uyardı.

İran Başsavcılığı, ‘ilgili makamlara’ sosyal medya ağlarını ve medya kuruluşlarını izleyerek ‘söylenti yayan veya toplumun psikolojik güvenliğini bozan’ kişileri kovuşturmaları talimatını verdi.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.