Yemen: Darbecilerin kontrolündeki bölgelerde gıda güvensizliği kötüleşiyor

Temiz su ve sağlık hizmetlerine erişim son derece sınırlı

Husilerin kontrolündeki bölgelerdeki hanelerin yüzde 61'i gelir kesintisi yaşadı. (BM)
Husilerin kontrolündeki bölgelerdeki hanelerin yüzde 61'i gelir kesintisi yaşadı. (BM)
TT

Yemen: Darbecilerin kontrolündeki bölgelerde gıda güvensizliği kötüleşiyor

Husilerin kontrolündeki bölgelerdeki hanelerin yüzde 61'i gelir kesintisi yaşadı. (BM)
Husilerin kontrolündeki bölgelerdeki hanelerin yüzde 61'i gelir kesintisi yaşadı. (BM)

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yayınlanan son veriler, Husilerin kontrolündeki bölgelerde gıda güvensizliğinin arttığını, Yemen hükümetinin kontrolündeki bölgelerde ise gıda güvensizliğinin yavaşladığını gösterdi.

FAO'nun haziran ayı boyunca Yemen'deki gıda güvenliği seviyesini izleme sonuçları, gıda güvensizliğinin uluslararası tanınmış hükümet tarafından kontrol edilen bölgelerde yavaşladığını, ancak Husiler tarafından kontrol edilen bölgelerde biraz arttığını gösterdi.

Husilerin kontrolündeki bölgelerde durum, insani yardımlarının azalmaya devam etmesi ve gıda fiyatlarının yükselmesi nedeniyle daha da kötüleşti. (BM)Husilerin kontrolündeki bölgelerde durum, insani yardımlarının azalmaya devam etmesi ve gıda fiyatlarının yükselmesi nedeniyle daha da kötüleşti. (BM)

FAO’nun verilerine göre gıda güvensizliği biraz daha kötüleşti ve Husilerin kontrolündeki bölgelerde yetersiz gıda tüketiminin yaygınlığı bir önceki aya göre yüzde üç arttı.

Bununla birlikte, şiddetli gıda yoksunluğu yaşayan hanelerin oranı aynı dönemde yüzde 5 artarken, FAO bunun, Husilerin kontrolündeki bölgelerde krizin kötüleştiğine işaret ettiğini bildirdi.

Ekonomik ve mevsimsel faktörler

Dünya genelinde gıda güvenliği durumunu izleyen FAO’ya göre, Yemen hükümetinin kontrolündeki bölgelerde ve Husilerin kontrolündeki bölgelerde gıda güvensizliği yıldan yıla çok az değişiklik gösterdi. FAO, Husilerin kontrolündeki bölgelerde gıda güvensizliğindeki artışın büyük ölçüde ekonomik ve mevsimsel faktörlerin yanı sıra insani yardımın azalması veya hiç olmamasından kaynaklandığını belirtti.

Rapora göre mayıs'tan temmuz'a kadar olan dönemde gıda güvenliğinin kötüleşmesinin nedenleri arasında, Yemen'de tarımsal faaliyetlerin sınırlı olması, gelirlerin azalması ve son hasadın stoklanmasıyla karakterize edilen ve zayıf sezon olarak bilinen dönem yer alıyor. Bu faktörlere ek olarak, gıda yardımlarında devam eden düşüş, artan gıda fiyatları, gelir ve istihdam fırsatlarının eksikliği veya kaybı ile Kızıldeniz krizinin etkileri bu bölgelerdeki durumu daha da kötüleştiriyor.

Yemenli hanelerin yüzde 23'ü ciddi şekilde gıda yoksunluğu çekiyor. (BM) Yemenli hanelerin yüzde 23'ü ciddi şekilde gıda yoksunluğu çekiyor. (BM)

Husilerin kontrolündeki bölgelerde hanelerin yaklaşık yüzde 61'i gelir kesintisi yaşarken, bu oran geçtiğimiz nisan ve mayıs aylarına kıyasla çok daha yüksek. Buna karşılık, hükümet kontrolündeki bölgelerde bulunan hanelerin yüzde 48'inin gelir kesintisi yaşadığını belirten Birleşmiş Milletler (BM), bunun kayıtlardaki en düşük seviye olduğunu vurguladı.

Gıda tüketimi

BM izleme sonuçları, Yemen hükümetinin kontrolü altındaki bölgelerde gıda güvensizliği seviyesinde bir düşüş yaşandığını ve yetersiz gıda tüketen hanelerin oranının son üç aydaki ortalama yüzde 53 seviyesinden haziran ayında yüzde 48'e düştüğünü gösterdi.

Bu ‘geçici’ rahatlamaya rağmen, artan gıda fiyatları ve ekonomik krizin devam eden yansımaları nedeniyle hükümetin kontrolündeki bölgelerde gıda güvensizliği son derece yüksek olmaya devam ediyor.

FAO, acil gıda yardımı ve geçim kaynakları da dahil olmak üzere hedeflenen etik paketlerin en çok ihtiyaç duyulan bölgelerde derhal ve hızlı bir şekilde genişletilmesine öncelik verilmesini tavsiye etti.

Yemen'de her iki kişiden birinin temiz suya erişimi yok. (BM)Yemen'de her iki kişiden birinin temiz suya erişimi yok. (BM)

Yemen'deki BM kuruluşlarının ortakları tarafından hazırlanan rapor, Yemen'de insani ihtiyaçların endişe verici düzeyde yüksek olmaya devam ettiğini gözler önüne serdi. Ayrıca çatışmalar devam ederken temiz su ve sağlık hizmetleri gibi temel hizmetlere erişimin geçtiğimiz mart ayından bu yana ciddi şekilde kısıtlandığı ve su kaynaklı hastalık salgınlarına yol açtığı vurgulandı.

Ekonomik krizin daha da kötüleşerek gıda güvensizliğini arttırdığı ve birçok Yemenlinin geçim kaynaklarını kısıtladığı vurgulanan raporda, bu yıl itibariyle 17,6 milyon kişinin ciddi gıda güvensizliği içinde olduğu belirtiliyor. Şarku'l Avsat'ın aktardığına göre rapor, eğitim ve sağlık hizmetleri de dahil olmak üzere kamu hizmetlerinin kesintiye uğramasının, durumu daha da karmaşık hale getirdiğini belirtiyor.

Diğer yandan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 7 milyon Yemenlinin psikolojik tedavi ve desteğe ihtiyaç duyduğunu, ancak sadece 120 bin kişinin bu kritik hizmetlere kesintisiz erişiminin olduğunu bildirdi.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.