Kral Abdullah: Ürdün savaş alanı olmayacak ve halkının tehlikeye atılmasına izin vermeyecekhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5049667-kral-abdullah-%C3%BCrd%C3%BCn-sava%C5%9F-alan%C4%B1-olmayacak-ve-halk%C4%B1n%C4%B1n-tehlikeye-at%C4%B1lmas%C4%B1na
Kral Abdullah: Ürdün savaş alanı olmayacak ve halkının tehlikeye atılmasına izin vermeyecek
Ürdün Kralı 2. Abdullah (Arşiv - DPA)
Ürdün Kralı 2. Abdullah bugün (pazar), İran ile İsrail arasında askeri bir gerilim korkusu yaşanırken ülkesinin ‘bir savaş alanı olmayacağını ve halkının hayatının tehlikeye atılmasına izin vermeyeceğini’ vurguladı.
Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Kral 2. Abdullah, Amman'daki Hüseyiniye Sarayı'nda ABD’den gelen bir heyetle ‘bölgedeki güncel gelişmeleri’ görüştü. Ürdün Kraliyet Sarayı'ndan yapılan açıklamada, Kral Abdullah’ın “Ürdün bir savaş alanı olmayacak ve halkının hayatının tehlikeye atılmasına izin vermeyecektir” dediği aktarıldı.
Kral Abdullah, ‘Bölgedeki durumu yatıştırmak ve bölgesel bir savaşa sürüklenmemek için kapsamlı bir ateşkese varmak üzere azami çaba sarf edilmesi gerektiğini’ vurguladı.
Kral Abdullah, “Gazze'ye yönelik savaş devam ettiği sürece bölge, istikrarını tehdit eden çatışma çemberinin genişlemesine karşı savunmasız kalacak. Bu da acil ve kalıcı bir ateşkese ulaşarak savaşı durdurmak için uluslararası çabaların yoğunlaştırılmasını gerektirmektedir” dedi.
Diğer yandan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi dün (cumartesi) akşam Al Arabiya’ya verdiği demeçte, “Ürdün, İran ve İsrail'e açık ve net bir şekilde hiç kimsenin krallığın semalarını ihlal etmesine ve Ürdünlülerin hayatını tehlikeye atmasına izin vermeyeceğini söyledi” ifadesini kullandı.
Safadi sözlerini şöyle sürdürdü: “Ürdün semalarında bulunan her türlü hedef vurulacak. Amman yönetimi, hava sahasının kullanılmasına izin vermeyecek ve Ürdün hava sahası üzerinden geçen ve Ürdünlülere tehlike oluşturduğuna inanılan her unsura müdahale edilecek. Ürdün, temelde İran ile İsrail arasında bir eylem ve tepki olan çatışmalarda hiçbir taraf için bir savaş alanı olmayacak. İki taraf arasındaki çatışmalar işgali sona erdirmeyecek, Filistin'i özgürleştirmeyecek ve çatışmayı sona erdirmeyecek. Çatışmaların yapacağı tek şey bölgede gerginliği, tırmanışı ve yıkımı arttırmak olacak.”
Safadi geçtiğimiz hafta pazar günü Tahran'ı ziyaret ederek, Kral 2. Abdullah’ın mesajını İran’a iletmişti.
Ortadoğu’da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Tahran'da öldürülmesine İran'ın karşılık verme sözü vermesinin ardından bölgesel gerilim korkusu artıyor.
Nisan ayı ortasında İran, Şam'daki konsolosluğuna yapılan saldırıya karşılık olarak İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı (İHA) ve füze fırlatmıştı.
Ürdün o dönemde, İran'ın İsrail'e saldırısı sırasında hava sahasını ihlal eden ‘uçan cisimleri’ engellediğini doğrulamış ve ‘hangi yönden gelirse gelsin’ her türlü tehdide karşı koyma sözü vermişti.
Gazze ateşkesi: Atılım için geri sayım başladı mı?https://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5137140-gazze-ate%C5%9Fkesi-at%C4%B1l%C4%B1m-i%C3%A7in-geri-say%C4%B1m-ba%C5%9Flad%C4%B1-m%C4%B1
Gazze ateşkesi: Atılım için geri sayım başladı mı?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katarlı mevkidaşı ile Doha'da basın toplantısı düzenledi. (AFP)
Arabulucuların Gazze Şeridi'nde ateşkesin yeniden başlamasıyla ilgili olarak tarafların tutumlarında ‘kısmi ilerleme’ kaydedildiğine dair güvencelerinin ortasında, Hamas ile İsrail arasında bir anlaşmaya varılmasının, özellikle ‘savaşın nasıl sonlandırılacağı’ konusunda bir anlaşma sağlanamaması nedeniyle ‘zor’ olduğu tahmin ediliyor.
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani dün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Doha'da düzenlediği basın toplantısında, Gazze'de yeni bir ateşkese ulaşma çabalarında ‘bazı ilerlemeler kaydedildiğini, ancak İsrail ile Hamas arasında bir anlaşmaya varılmasının zor olduğunu’ söyledi. Al Sani, “Perşembe günü diğer toplantılara kıyasla bazı ilerlemeler kaydettik. Ancak en önemli soruya bir cevap bulmamız gerekiyor: Bu savaşı nasıl sona erdireceğiz? Tüm müzakerelerin odak noktası bu” ifadelerini kullandı.
Al Sani’ye göre Hamas, İsrail Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirirse kalan tüm İsrailli esirleri serbest bırakmaya hazır. Ancak İsrail, Hamas’ın ‘savaşı sona erdirmek için net bir vizyon ortaya koyulmadan esirleri serbest bırakmasını’ istiyor. Al Sani, “Taraflar arasında ortak bir hedef olmadığında, savaşı sona erdirme şansının çok zayıfladığını düşünüyorum” dedi.
Fidan, Türk yetkililerin Hamas'la yaptığı görüşmelerin, hareketin Gazze'deki ateşkesin ötesine geçen ve İsrail'le yaşanan krize iki devletli çözüm de dahil olmak üzere kalıcı bir çözüm getirmeyi amaçlayan bir anlaşmaya daha açık olacağını gösterdiğini söyledi.
Kapsamlı bir vizyon
Öte yandan Hamas, Gazze Şeridi'ne gönderilen yardım malzemelerinin azalmasının yarattığı baskı ve İsrail'deki sivil itaatsizlik çağrıları arasında ‘kapsamlı’ olmasını istediği ‘bir anlaşmaya varma çabalarının başarısını’ desteklemekten bahsediyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşık iki hafta sonra bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde yaşanan bu gelişmeler, ‘yakın bir ateşkes için geri sayımın her zamankinden çok daha olası hale geldiğini’ gösteriyor. Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre, kapsamlı mı yoksa geçici mi olduğu konusunda görüş ayrılıkları bulunan olası bir anlaşmayı, ziyaret öncesi ABD'nin baskısı çözecek gibi görünüyor.
Dün Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas'tan bilgili bir kaynağa göre, hareket cumartesi günkü toplantıda Mısırlı arabulucu aracılığıyla, entegre bir girişim de dahil olmak üzere savaşı sona erdirmek için kapsamlı vizyonunu sundu. Kaynak, “Hamas tarafından Mısır aracılığıyla sunulan bu girişim, geniş çapta memnuniyetle karşılandı” dedi.
İsrail'in dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından Filistinli bir adam yaralı bir çocuğu taşıyor. (AFP)
Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak, girişimin ‘saldırganlığın durdurulması, işgal güçlerinin Gazze Şeridi'nden çekilmesi, Filistin halkına acil yardım sağlanması, beş ila yedi yıl arasında değişen uzun vadeli bir ateşkesin kabul edilmesi, Gazze Şeridi'nin bir toplum destek komitesi aracılığıyla yönetilmesi için Mısır vizyonuna bağlılık, yeniden inşa çabalarının desteklenmesi ve anlaşmanın uygulanmasını kolaylaştırmak için açık ve uygulanabilir garantiler sağlanması karşılığında tüm İsrailli esirleri içeren bir takas anlaşmasının uygulanmasını’ öngördüğünü söyledi.
Hamas'ın Kahire ziyareti, geçen hafta Türkiye'de Fidan ile yapılan görüşmenin ardından bir hafta içinde ikinci kez gerçekleşirken, hareketten iki kaynak o dönemde Şarku’l Avsat'a, Hamas’ın ‘aralarındaki iyi ilişkiler’ ışığında ‘kapsamlı anlaşma’ konusundaki vizyonunu Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek istediğini doğruladı.
Büyük bir fırsat
Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail meseleleri konusunda uzman bir akademisyen olan Dr. Ahmed Fuad Enver, ‘üç ay önce göreve başlamasının arifesinde yaptığına benzer bir anlaşmayı tekrarlamak isteyen Trump'ın önümüzdeki ay bölgeye gelecek olması nedeniyle müzakerelerde somut ilerleme sağlamak için büyük bir fırsat olduğuna’ inanıyor. Enver, “Sadece insani ya da geçici bir ateşkes değil, savaşın sona erdirilmesi konusunda da iyi haberler gelmesi muhtemel” dedi.
Filistin'in eski Kahire Büyükelçisi Berekat el-Ferra, ‘Hamas'ın önerilen bu anlaşmayla seçeneklerini tüketmesinden sonra, bir atılım için geri sayımın artık kesin olduğuna’ inanıyor. El-Ferra, ‘bir sonraki anlaşmanın şu anda kapsamlı olmayacağını, daha ziyade kapsamlı bir anlaşmaya yönelik müzakereleri içerecek geçici bir anlaşma olacağını’ belirtti.
Hamas konusunda uzman bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun, ‘hareketin girişimi ve ciddiyetinden sonra topun tamamen İsrail'in sahasında olduğu’ değerlendirmesinde bulundu. El-Medhun'a göre ‘İsrail işgali, kapsamlı ve nihai bir anlaşmaya varmayı reddederek oyalamaya devam edecek.’
İsrail'in dün Gazze'nin orta kesiminde yer alan el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırının ardından yıkılan evlerin enkazı arasında duran Filistinli bir kadın (AFP)
Medhun, “Hamas'ın, işgalin öldürme ve yıkıma geri dönmesine izin verecek herhangi bir kısmi ya da kırılgan geçici çözümü reddeden kesin tutumunda ısrar etmesi muhtemel. Hamas'ın kesin tutumu ışığında kısmi bir anlaşmaya varma olasılığı pek mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray'dan yapılan son açıklamaya göre Trump'ın 13-16 Mayıs tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) yapacağı ziyaret için geri sayım sürerken ve Binyamin Netanyahu hükümeti savaşın sona ermesini talep eden ve sivil itaatsizlik tehdidinde bulunan gösterilerle baskı altındayken, İsrail Hamas'ın gündeme getirdiği öneri hakkında yorum yapmadı.
Sivil itaatsizlik
İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet'in (Şabak) eski direktörü Ami Ayalon, cumartesi günü binlerce İsraillinin Netanyahu hükümetine karşı esirlerin iadesi talebiyle düzenlediği gösterilere katılımı sırasında yaptığı açıklamada, İsrail'i korumanın bir görev olduğunu düşünerek barışçıl sivil itaatsizlik çağrısında bulundu.
Mart ayının başından bu yana sınır kapılarının kapatılması, Gazze Şeridi'ne gıda ve insani yardım malzemelerinin girişinin engellenmesi ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını yeniden başlatmasıyla birlikte, Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) işgal altındaki Filistin topraklarındaki kıdemli insani işler görevlisi Jonathan Whittall dün yaptığı basın açıklamasında malzemelerin tükenmekte olduğunu doğruladı.
Enver, İsrail'in iç baskılarının arttığına ve Trump'ın baskısının Netanyahu'nun bir anlaşmayı kabul etmesiyle sonuçlanabileceğine inanırken, el-Medhun ‘ciddi ve kararlı bir ABD müdahalesinin denklemi değiştirebileceğini’ vurguladı. El-Ferra'ya göre bu baskılar ışığında Trump'ın ziyareti yakın bir atılımı kolaylaştırabilir ve önce kısmi bir anlaşmaya, ardından da bölgedeki çıkarlarını güvence altına almak için ciddi ve gerçek bir ABD baskısının ardından kapsamlı bir anlaşmaya varılabilir.