Mismari: Gadames Libya Ulusal Ordusu için stratejik bir hedef değilhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5049839-mismari-gadames-libya-ulusal-ordusu-i%C3%A7in-stratejik-bir-hedef-de%C4%9Fil
Mismari: Gadames Libya Ulusal Ordusu için stratejik bir hedef değil
Libya Ulusal Ordu Sözcüsü Ahmed el-Mismari Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, askeri kurumun ‘şiddetli bir kampanyaya’ maruz kaldığını söyledi.
Libya Ulusal Ordu Sözcüsü Ahmed el-Mismari, Libya'nın güneyindeki Sebha kentinde daha önce yapılan bir toplantı sırasında. (Libya Ulusal Ordu Sözcüsü resmî hesabı)
Mismari: Gadames Libya Ulusal Ordusu için stratejik bir hedef değil
Libya Ulusal Ordu Sözcüsü Ahmed el-Mismari, Libya'nın güneyindeki Sebha kentinde daha önce yapılan bir toplantı sırasında. (Libya Ulusal Ordu Sözcüsü resmî hesabı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Sözcüsü Ahmed el-Mismari, kuvvetlerinin bir kısmının kısa süre önce ülkenin güney sınırını güvence altına almak üzere harekete geçtiğini duyurdu. Bu duyurudan sonra kuvvetlerinin şiddetli bir kampanyaya maruz kaldığını ifade eden el-Mismari, Gadames'in stratejik bir hedef olmadığını söyledi.
El-Mismari, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, bazı yabancı elçilikler ve Libya’daki Birleşmiş Milletler (BM) misyonunun, güneydeki ordu hareketliliğine ilişkin endişelerini dile getiren açıklamalarını şu sözleriyle yorumladı: “Trablus'ta olup bitenlerle ilgili endişelerini dile getireceklerini umuyorduk. Trablus'ta her gün olanlar ortada: çatışmalar, ölümler, yaralanmalar, yerinden edilmeler, masum insanların sindirilmesi ve ailelerin sınır dışı edilmesi...”
“Gerçeği söyleyeceklerini umuyorduk” diye ekleyen el-Mismari, “Bu zamanda silahlı kuvvetlere karşı bu şiddetli kampanya neden düzenlendi? Trablus'taki olaylar Batı için daha önemli. Batı, silahlı kuvvetlerin hareketinden çok bu olaylarla ilgilenmeli” ifadelerini kullandı.
El-Mismari sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu güçlerin hareketi, komutanlarının talimatları doğrultusunda kendilerine verilen görev ve sorumlulukları yerine getirmeyi, sınırları korumayı ve tüm Libya topraklarını güvence altına almayı amaçlıyor. Özellikle de şu günlerde bunun önemini daha net görüyoruz. Güneydeki bazı ülkeler ile Batı Sahra'da ve Afrika Sahrası'nda Libya topraklarına silah ya da savaşçı sızmasına yol açabilecek çatışmalar yaşanıyor.”
Hafter'in kara kuvvetleri ülkenin güneybatısında devriye geziyor (LUO)
El-Mismari ordunun, Cezayir sınırına yakın Gadames şehrini kontrol etmeyi amaçlamadığını bildirdi. “Gadames'i kontrol etmek ya da oraya gitmek gibi bir niyetimiz asla yok” diyen el-Mismari, kentin LUO için stratejik bir hedef olmadığını ve herhangi bir askeri güç için hayati bir hedef teşkil etmediğini belirtti.
“Cezayir ile sınırlarımız güvenlidir. Orada düzgün ve sıkı çalışan devriyelerimiz var” ifadelerini kullanan el-Mismari, LUO Genel Komutanlığı'nın 2020'de BM misyonu himayesinde imzalanan ateşkese, bu bağlamdaki dost-kardeş ülkelere ve uluslararası örgütlere verdiği sözlere bağlılığını yineledi.
El-Mismari sözlerini şöyle noktaladı: “Bu konu bizim için çok önemli. Zira yeniden yapılanma ve kalkınmaya öncülük etmeye başladık. Büyük projeler ve yabancı şirketler ülkemize girmeye başladı. Bu nedenle ülkemizdeki mevcut durumun istikrarlı bir şekilde devam etmesi büyük önem taşıyor. Aynı şekilde ülkemizin çatışmalardan veya şu anda ordu güçlerinin himayesinde olan kalkınma çarkını istikrarsızlaştırabilecek herhangi bir eylemden uzak olması gerekiyor”.
Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5163015-filistin-y%C3%B6netimi-netanyahu-ve-trump%C4%B1n-a%C3%A7%C4%B1klamalar%C4%B1ndan-sonra-gazze-%C5%9Feridinin
Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.
Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.
Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”
Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)
Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.
‘Ertesi gün’ meselesi
Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.
Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)
Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”
Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.
Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”
Üçüncü görüşme
Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.
Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)
Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.
Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.
Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.
Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.
Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.
Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”