Hizbullah, İsrail mevzilerini roketlerle hedef aldığını duyurdu

Hizbullah, Neria Dağı Üssü’nün Katyuşa roketleri ile vurulduğunu duyurdu

İsrail Demir Kubbesi Lübnan'dan fırlatılan füzeleri engelliyor. (Arşiv - AP)
İsrail Demir Kubbesi Lübnan'dan fırlatılan füzeleri engelliyor. (Arşiv - AP)
TT

Hizbullah, İsrail mevzilerini roketlerle hedef aldığını duyurdu

İsrail Demir Kubbesi Lübnan'dan fırlatılan füzeleri engelliyor. (Arşiv - AP)
İsrail Demir Kubbesi Lübnan'dan fırlatılan füzeleri engelliyor. (Arşiv - AP)

Hizbullah dün (salı) akşam saatlerinde yaptığı iki ayrı açıklamada, savaşçılarının İsrail'in Cebel ed-Deyr bölgesinde İsrail askerlerinin konuşlandığı bir mevziyi roket yağmuruna tuttuğunu ve dün erken saatlerde İsrail'in güneydeki Baraşit kasabasında gerçekleştirdiği saldırıya karşılık olarak İsrail'in Neria Dağı Üssü’nü Katyuşa roketleriyle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada, “Gazze Şeridi'ndeki kararlı Filistin halkına destek olmak ve onların yiğit ve onurlu direnişini desteklemek amacıyla İslami direniş mücahitleri, Cebel ed-Deyr mevkiindeki İsrail düşman askerlerinin konuşlandığı bir mevziyi roketle hedef aldı ve doğrudan vurdu” denildi.

Hizbullah ikinci bir açıklamasında ise ‘Neria Dağı Üssü’nü (şu anda Golani Tugayı güçleri tarafından işgal edilen Falanjist karargâhı) Katyuşa roketleriyle vurduğunu’ duyurdu.

Diğer taraftan İsrail savaş uçakları dün akşam, güneydeki Kafr Kila kasabasını üç füzeyle hedef alan ve yankısı güneyden duyulan bir hava saldırısı düzenledi. Ayrıca dün akşam et-Tiri, Hadasa ve Rişaf kasabaları üçgenini havadan karaya iki füzeyle hedef alan bir saldırı düzenledi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan resmi haber ajansı NNA’dan aktardığına göre, güneydeki Kunin kasabasının dış mahalleleri dün akşam İsrail topçu ateşi altında kaldı.

İsrail savaş uçakları dün akşam Hanin ve Rişaf kasabalarının dış mahallelerine havadan karaya iki füze ile saldırdı. Ayrıca akşam saatlerinde güneydeki el-Mansuri, el-İzziye ve Zebgin kasabaları arasındaki bölgeye de saldırı düzenledi.

Güney Lübnan'daki sınır bölgeleri, İsrail'in Gazze'ye savaş ilan ettiği 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında karşılıklı ateşe sahne oluyor.



Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor

Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
TT

Libya, Doğu Akdeniz sularında ‘egemenlik haklarını’ koruyor

Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)
Libya'daki Ras Lanuf petrol sahası (Şarku’l Avsat)

Yunanistan'ın Girit'in güneyinde petrol arama duyurusunu ‘egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendiren Libya, ‘kendi sınırları içerisinde olduğu için Doğu Akdeniz'deki kaynakları üzerindeki egemenlik haklarını’ yineledi.

Yunanistan'ın 19 Haziran'da Girit Adası’nın güneyinde petrol arama ihaleleri açacağını duyurması, Abdulhamid Dibeybe ve Usame Hammad başkanlığındaki batı ve doğu Libya hükümetlerini kızdırdı. Her iki hükümette bu adımı ‘Libya'nın egemenlik haklarının açık bir ihlali’ olarak değerlendirdi.

Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) dün yaptığı açıklamada, ‘Doğu Akdeniz de dâhil olmak üzere hidrokarbon kaynaklarının araştırılması ve geliştirilmesinde Libya'nın egemenlik haklarını ve ulusal çıkarlarını korumak için arama programlarını uygulama konusundaki kesin kararlılığını’ yineledi.

Doğu Akdeniz'de petrol arama konusu, Avrupa Birliği'nin (AB) geçtiğimiz hafta eski Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile 2019 yılında Akdeniz'deki yetki alanlarının sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptından bahsederek kriz hattına girmesinin ardından daha da hararetlendi.

THYUI8
Libya'nın Türkiye ile yaptığı eski UMH anlaşması, Yunanistan'ın kıta sahanlığının bir parçası olarak gördüğü alanlarda Ankara ve Trablus'a ortak petrol arama hakkı veriyordu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Trablus yetkilileri Ankara ile ‘ortaklık’ konusunda yorum yapmayı reddederek, ‘önceden mutabakat olmaksızın bu bölgelerde herhangi bir keşif çalışmasına tam çekince ve itirazlarını kaydettiklerini’ ve ‘tek taraflı çözümlerin sadece daha fazla gerginliğe yol açtığını’ söylediler.

AB'nin Yunanistan yanlısı tepkisine doğrudan değinmeyen NOC, ‘deniz sınırları ve enerji iş birliğine ilişkin son yansımalar ışığında, Libya tarafından imzalanan tüm anlaşmaların ve ortaklıkların uluslararası hukuk ilkelerine dayandığını ve halkın uzun vadeli çıkarlarına hizmet ettiğini’ vurguladı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski UMH Başbakanı Fayiz es-Serrac arasında deniz sınırlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptı konusunda AB'nin tutumu reddedilerek, söz konusu anlaşmanın ‘uluslararası hukuka tamamen uygun’ olduğu ifade edildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli perşembe günü Brüksel'de düzenlenen AB liderler zirvesinin sonuç bildirisini yorumladı. Keçeli, deniz sınırlarının belirlenmesi gibi hukuki ve teknik boyutları olan hassas bir konuda AB'nin tutumunu ‘önyargılı ve siyasi motivasyonlu’ olarak nitelendirdi ve bunun ‘bölgesel barış ve istikrara hizmet etmediğini’ söyledi.

Atina'nın ‘Girit'in güneyinde petrol arama ihaleleri açtığını’ duyurmasının ardından Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanlığı, Yunan makamlarının ‘tartışmalı’ deniz alanlarında attığı ‘tek taraflı adımlar’ nedeniyle Yunanistan'ın Libya Büyükelçisi Nikolaos Garielinis’i bakanlığa çağırdı.

Libya'nın doğusundaki Usame Hammad hükümeti Yunanistan'ın bu hamlesine ‘şaşırdığını ve kınadığını’ ifade ederek, Libya'nın ‘deniz alanlarındaki tüm haklarına bağlılığını ve bunları tüm meşru yollarla savunmaya hazır olduğunu’ vurguladı.

Libya İstikrar Hükümeti (LİH) Dışişleri Bakanı Abdulhadi el-Huveyc cuma günü, Yunanistan Başkonsolosu Agapios Kalognomis ile Bingazi'deki deniz sınırı krizini görüştü. Bakan, Libya hükümetinin deniz sınırlarının belirlenmesi ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerle ilgili konulardaki tutumunu ‘ulusal egemenliğe saygı ve Libya'nın karşılıklı anlayışı teşvik etme isteği çerçevesinde’ açıkladı.

Bu endişeler karşısında Libyalı ekonomist Muhammed Ahmed, ülkesinin yetkililerini ‘deniz kaynakları üzerindeki ulusal haklarını güvence altına almak için daha fazla diplomatik çaba göstermeye’ çağırdı. Ahmed Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Libya devletinin ‘geçmişte Tunus ve Malta ile deneyimleri olduğunu ve NOC, Dışişleri Bakanlığı ve uluslararası hukuk firmaları arasındaki koordinasyon yoluyla bu alanda önemli davalar kazandığını; bu çabanın şimdi doğu Libya'da devam etmesi gerektiğini’ ifade etti.

Benzer anlaşmazlıklarda Libyalı yetkililer, ülkenin İtalya'dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana uluslararası alanda tanınan deniz sınırlarını savundu ve bu sınırların Birleşmiş Milletler (BM) tarafından belgelendiğini vurguladı. Öte yandan NOC, mart ayı ortasında ham petrol üretim oranlarının günde bin 370 milyon varilin üzerine çıktığını açıkladı.