Deyrizor'da aşiretlerin SDG'ye yönelik saldırılarının arka planında ne var?

Gözlemciler: İran destekli milisler, nüfuz alanlarında rejim güçlerinden açıkça destek almaya başladılar

SDG'ye bağlı Deyrizor Askeri Konseyi, saldırganların sayısının 400 civarında olduğunu tahmin ediyor (Sosyal medya platformları)
SDG'ye bağlı Deyrizor Askeri Konseyi, saldırganların sayısının 400 civarında olduğunu tahmin ediyor (Sosyal medya platformları)
TT

Deyrizor'da aşiretlerin SDG'ye yönelik saldırılarının arka planında ne var?

SDG'ye bağlı Deyrizor Askeri Konseyi, saldırganların sayısının 400 civarında olduğunu tahmin ediyor (Sosyal medya platformları)
SDG'ye bağlı Deyrizor Askeri Konseyi, saldırganların sayısının 400 civarında olduğunu tahmin ediyor (Sosyal medya platformları)

Abdulhalim Süleyman

Deyrizor'un doğu kırsalındaki aşiretlere bağlı silahlı kişiler, 7 Ağustos'ta İran destekli milisler ve Suriye hükümeti güçlerinin katılımıyla Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bazı köy ve beldelerindeki mevzilerine eş zamanlı bir saldırı başlattı. SDG, Suriye rejim güçleri ve Ulusal Savunma Güçleri'ni saldırıların arkasında olmakla ve Fırat Nehri'nin batı yakasındaki noktalardan topçularla destek vermekle suçladı.

SDG'ye bağlı Deyrizor Askeri Konseyi, bölgelerine sızan saldırganların sayısının 400 civarında olduğunu tahmin ettiğini açıkladı. Konsey, aralarında rütbeli subayların da bulunduğu rejime bağlı yaklaşık 25 silahlı kişinin öldürüldüğünü ve 10 kişinin yaralandığını vurguladı. Olayın ardından SDG, Şam yanlısı militanların sızdığı bölgeleri taramaya başladı. Bu esnada çıkan çatışmalarda iki SDG üyesi öldürülürken 10 SDG üyesi yaralandı. Militanlara bağlı medya kuruluşları da SDG savaşçılarının yakalandığını bildirdi, ancak SDG bu bilgilerin doğruluğunu henüz ne teyit etti ne de yalanladı.

Sivil kayıplar ve sızma

Fırat Nehri'nin batı yakasında rejim ve İran milisleri tarafından kontrol edilen bölgelerden Fırat'ın doğu yakasında SDG tarafından kontrol edilen bölgelere yönelik 9 Ağustos'ta düzenlenen saldırılarda, ed-Dahle ve Cedid el-Bekara köylerinde bir gecede 11 sivil öldü. Böylece öldürülen toplam sivil sayısı 13'e yükselirken, aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 26 kişi de yaralandı. Suriye rejim güçleri ve Ulusal Savunma Milisleri, pazartesi günü, el-Meyadin yakınlarındaki ed-Duveyr ve Subeyhan köylerindeki üslerinden bombardımana yeniden başladı. Ağır topçu ateşi Ebu Hamam, el-Keşkiye ve el-Basira köylerini bombaladı. Bazı top mermileri sivillerin evlerine isabet etti. SDG medya merkezine göre yoğun bombardıman sonucunda çiftliklerde büyük yangınlar çıktı.

Şarku’l Avsat’ın Indepenent Arabia’dan aktardığı habere göre Deyrizor Askeri Konseyi güçleri, kendi bölgelerine yönelik son saldırılara karşılık olarak Fırat Nehri'nin batı yakasında rejim güçleri ve milislere ait üç noktaya sızarak misilleme operasyonu düzenlediğini duyurdu. Operasyon sonucu rejim güçlerinden 18’i öldürüldü, birçoğu yaralandı. Deyrizor Askeri Konseyi, pazartesi günü yapılan açıklamaya göre keskin nişancılar tarafından iki rejim unsurunun daha öldürüldüğünü ve operasyon sırasında 11 kalaşnikof silah ve bir miktar askeri teçhizat ele geçirdiklerini duyurdu..

Deyrizor Askeri Konseyi, operasyonun rejim güçleri ve milislerine bir uyarı olduğunu belirtti. Konseyden yapılan açıklamada “Halkımızın kararlı duruşuna ve rejimin tüm Suriye topraklarındaki politikalarını ve suçlarını reddetmesine misilleme olarak rejim tarafından gerçekleştirilen tüm saldırılara karşı meşru savunma hakkını kullandı” denildi.

Son saldırının nedenleri

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’nin Tahran'da öldürülmesi de dâhil olmak üzere İsrail'in bölgede desteklenen liderleri hedef almasına İran'ın yapacağı misilleme beklenirken, İran destekli milislerin Deyrizor kırsalındaki nüfuz alanlarından başlatılan saldırılar beklenen bu misillemenin dışında görülüyor. Başta el-Ömer ve Koniko petrol sahalarındakiler olmak üzere ABD’nin Deyrizor kırsalındaki üslerine tıpkı Suriye'nin kuzeydoğusundaki Rumeylan Askeri Üssü’ne İHA ile düzenlenen ve en az beş ABD askerinin yaralandığı saldırı gibi roketler ya da insansız hava araçlarıyla (İHA) uzaktan saldırıların gerçekleştirilebileceği tahmin ediliyor. Suriye'nin kuzeydoğusunda İsrail'e yönelik saldırıları caydırmak için Ortadoğu’da çok sayıda savunma mekanizmasını harekete geçiren İsrail ve destekçisi ABD’ye karşı İran'ın silahlı karşılık vereceği sahalardan biri haline gelme olasılığı da artıyor.

Suriye hükümetinin 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze Şeridi’nde yaşananlara paralel bir askeri çabaya girmekten uzak durması ve ABD'nin bölgedeki konumu ile Batılı ülkelerin bölgedeki genel durumu ele alışı dahil olmak üzere bölgedeki değişimlerle birlikte Suriye rejimi, Rusya ve İran'ın bölgedeki dosyalara ilişkin taleplerini reddetmeye devam edemez. Rejim destekli milislerin askeri hamleleri hem İran hem de Rusya'nın Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesinde Demokratik Özerk Yönetim (KDSDÖY) ve ABD'nin bölgedeki, özellikle de İran için stratejik öneme sahip olan, Fırat Nehri'nin batı yakasında desteklediği milislerin konuşlandığı Deyrizor kırsalındaki varlığına yönelik tutumlarıyla uyumlu hale geldi. Berlin'deki Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Nevaf Halil’e göre Deyrizor kırsalındaki son silahlı saldırı, bölgede kamuoyunu KDSDÖY ve ABD güçlerine karşı kışkırtmak ve bunu en azından medyada kullanabilmek için bir fırsat teşkil ediyor.

Kürt araştırmacı Halil, geçtiğimiz yıl Deyrizor kırsalında aynı aşirete bağlı silahlı grupların askeri güçlerin kullandığı karargahlara, merkezlere ve KDSDÖY kontrolündeki şehir merkezlerine saldırdığını, aynı tarihlerde Türkiye destekli silahlı grupların Menbiç ve El Cezire kırsalında SDG ile temas hatlarına saldırdığını hatırlattı. Özellikle SDG'nin yarısından fazlasını Arap unsurların oluşturduğu Deyrizor'da bölge halkının bizzat bu saldırılara karşı durduğuna dikkati çeken Halil, “Eğer on binlerce Arap genç ve savaşçı Deyrizor'da hakim toplumsal ilişki ve güvenliğin yıkılmasına karşı çıkmasaydı, İran-Rusya mutabakatı ve Suriye rejim, Türkiye'nin bu hamlelere verdiği açık destekle birlikte başarıya ulaşacaktı” şeklinde konuştu.

Farklı bir bağlam

Ceyşu’l-Aşair (Aşiretler Ordusu) adıyla bilinen silahlı kişiler, geçtiğimiz çarşamba günü saldırılarını başlatarak SDG mevzilerine sızdı. Geçtiğimiz yıl yaşanan çatışmalardan Fırat'ın doğusundan Suriye rejim güçleri ve İran destekli milislerin kontrolündeki Deyrizor kırsalının batı yakasına kaçan Şeyh İbrahim Cedan el-Hafel’in aşiret mensuplarını SDG’ye karşı yeniden ayaklanmaya çağırdığı ses kaydını yayınladılar. Deyrizor kırsalındaki Hafel Şeyhlik Konseyi, Hafel’in mensubu olduğu Ukeydat Aşireti’nin yaşlıları ve ileri gelenleri tarafından SDG'yi desteklediklerini açıkladıkları bir bildiri yayınladı. Bildiride, ‘Suriye rejimi ile bağlantılı saldırı ve suç gruplarına karşı’ SDG'yi desteklediklerini duyurdular.

Sivil aktivist ve Yaşam için Adalet Örgütü Yönetici Direktörü Celal el-Hamad, İran’ın ABD'ye mesaj göndermek ve baskı uygulamak için bölgedeki vekillerini harekete geçirdiğini, çünkü gerek Şam'da gerek Tahran’da ve gerekse Beyrut'un güney banliyölerinde olsun İsrail’in saldırılarına karşılık veremediğini söyledi. Rejim güçlerinin ya da İran destekli milislerin bilgisi olmadan Fırat'ın batısında tek bir mermi bile atılamayacağını ifade eden Hamad, “Yaşananlar SDG bölgelerini hedef almak isteyen bir grubun saldırısı değil, ABD güçlerinin nüfuz alanlarında kaos yaratmak için düzenlenen organize bir operasyondur” dedi.

Memleketi Deyrizor olan Hamad, geçtiğimiz yıl yaşananlar ile son saldırılar arasında büyük bir fark olduğunu vurgulayarak, “Geçtiğimiz yıl patlak veren aşiret ayaklanması, koşulları, bağlamı ve nedenleri bakımından mevcut saldırılardan tamamen farklıydı” dedi. Deyrizor kırsalında KDSDÖY’ün kontrolündeki bölgelerin saldırılara, kayıplara ve en ufak bir saldırıdan etkilenen zaten kırılgan olan altyapının hedef alınmasını kaldıramayacağına dikkati çeken Hamad, son günlerdeki saldırıların coğrafi açıdan sınırlı olmasına rağmen, KDSDÖY’ün kontrolü altındaki Deyrizor'un tüm bölgelerine endişe verici mesajlar gönderdiğini ve bunun da gerek saldırılara tanık olan bölgelerde gerekse bombalardan etkilenmeyen bölgelerde olsun bazı sakinlerin yerlerinden edilmesine ve yer değiştirmesine yol açtığının altını çizdi.

Diyalogun geleceği

Özellikle ed-Dahle ve Cedid el-Bekara köylerindeki sivil kayıplar, KDSDÖY ile Şam’ın karşılıklı olarak birbirlerini suçlamalarına neden oldu. Suriye Dışişleri Bakanlığı, SDG'yi ‘ABD'nin ajanları ve Suriye karşıtı planlarını uygulamak için ucuz bir araç olan ayrılıkçı milisler’ olarak tanımlarken aşiret üyesi silahlı kişileri ise ‘ailelerini, köylerini ve mülklerini savunan masum siviller’ olarak niteledi. KDSDÖY ise buna çeşitli kurumlarından yapılan ve hem sızmalara hem de Şam hükümetinin tutumuna yönelik öfkesini dile getiren çeşitli açıklamalarla karşılık verdi. KDSDÖY Dış İlişkiler Dairesi, Şam'ın gerçeklerden ‘kopuk’ olduğunu ve zihniyetinin ülkeyi şu anda bulunduğu noktaya getirdiğini vurguladı. Dış İlişkiler Dairesi, ‘bağımlılık ve bölücülükten en son rejimin bahsedebileceğini’ belirterek nefret ve tehdit içeren bir dil kullanılmasını reddetti.

Deyrizor ve diğer bölgelerdeki bu karşıt tutumlar, özellikle de Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed liderliğindeki Arap Sosyalist Baas Partisi’nin (Baas Partisi) geçtiğimiz mayıs ayındaki genel kurultayı sonrası Ulusal Diyalog Komitesi’ni kurmasının ardından Şam ile KDSDÖY arasındaki diyalog şansını azaltıyor.

Kürt araştırmacı Nevaf Halil, Baas Partisi'nin şu an Suriye Meclisi’ni, önceki Anayasa’nın 8. maddesine göre ‘devleti ve toplumu yönettiği’ dönemden daha fazla kontrol ettiğini savunarak Ulusal Diyalog Komitesi’ni kurması adımını küçümsedi. Suriye rejiminin zihniyetinin sadece daha kötüye doğru değiştiğini vurgulayan Halil, “Rejimle diyalog, iradenizi ona teslim etmeniz anlamına gelir ve bu iş burada biter" yorumunda bulundu.

 



İsrail Beyrut'un kalbine ve güney banliyölerine saldırdı: 4 ölü, 23 yaralı

Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor (AP)
Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor (AP)
TT

İsrail Beyrut'un kalbine ve güney banliyölerine saldırdı: 4 ölü, 23 yaralı

Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor (AP)
Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor (AP)

İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş üçüncü ayına girerken İsrail, Beyrut'un kalbindeki bir konut binasını ‘beş füze’ ile hedef aldı ve Hizbullah'ın önde gelen liderlerinden Talal Hamiye'nin hedef alındığı haberlerinin ortasında binayı tamamen yerle bir etti.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), Beyrut'un ‘korkunç bir katliama uyandığını, İsrail savaş uçaklarının el-Basta bölgesindeki el-Memun Caddesi'nde sekiz katlı bir konut binasını beş füzeyle tamamen yok ettiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın NNA’dan aktardığına göre arama kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok sayıda şehit ve yaralının olduğu el-Basta bölgesinde bulunan el-Memun Caddesi'ndeki enkazı kaldırmak için çalışıyor.

Hizbullah'a bağlı yerel bir kanal, Lübnan Sağlık Bakanlığı'na dayandırdığı haberinde Beyrut'un el-Basta bölgesine düzenlenen saldırıda en az dört kişinin öldüğünü ve 23 kişinin de yaralandığını bildirdi.

İsrail Yayın Kurumu'na (IBC) konuşan bir güvenlik kaynağı, İsrail'in bugün şafak vakti Beyrut'ta Hizbullah'ın operasyon şefi Muhammed Haydar'ın kaldığı bir binayı hedef aldığını söyledi.

Ebu Ali olarak da bilinen Haydar, Hizbullah'ın operasyonlar biriminin başı ve örgütün en üst düzey isimlerinden biriydi.

İsrail'in Beyrut'un merkezindeki el-Basta bölgesinde bir konuta düzenlediği saldırının yol açtığı geniş çaplı yıkımdan (AFP)İsrail'in Beyrut'un merkezindeki el-Basta bölgesinde bir konuta düzenlediği saldırının yol açtığı geniş çaplı yıkımdan (AFP)

Banliyölere yeni saldırılar

Şafak vakti Beyrut'un merkezine yönelik saldırının ardından İsrail ordusu güney banliyölerine yeni saldırılar düzenledi. NNA, Lübnan Üniversitesi çevresindeki Hadath bölgesine şiddetli bir saldırı düzenlendiğini bildirdi.

Bu saldırı, İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu aracılığıyla güney banliyölerinde yaşayanlara yeni tahliye uyarılarında bulunmasının ardından geldi.

Adraee’nin yaptığı tahliye uyarısında şu ifadeler yer aldı: “Güney banliyöleri bölgesinde, özellikle ekteki haritalarda belirtilen binalarda ve Hadath ile Choueifat'taki komşu binalarda yaşayan tüm sakinlere uyarı: İsrail Savunma Kuvvetleri’nin yakın zamanda harekete geçeceği Hizbullah tesislerinin yakınında bulunuyorsunuz. Sizin ve aile fertlerinizin güvenliği için bu binaları derhal boşaltmalı ve en az 500 metre uzağa gitmelisiniz.”

Talal Hamiye kimdir?

İsrail medyası, Beyrut'un kalbindeki saldırının hedefinin Hizbullah komutanı Talal Hamiye olduğunu ve tahkimat delici füzelerin kullanıldığını, bunun da Lübnan'ın farklı bölgelerinde büyük bir patlama sesi duyulmasına yol açtığını bildirdi. Bu füzeler, Hizbullah eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve Hizbullah Yürütme Konseyi Başkanı Haşim Safiyuddin suikastlarında kullanılanlara benziyor.

Yedioth Ahronoth, Hamiye'nin ‘parlak askeri kariyere sahip biri’ olarak bilindiğini ve komutan Mustafa Bedreddin'in öldürülmesinin ardından Hizbullah'ın askeri kolunun komutasını üstlendiğini kaydetti.

Hamiye, hakkında bilgi verenlere 7 milyon dolara kadar ödül veren ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Rewards for Justice (Adalet İçin Ödül) programının duyurulmasıyla yeniden gündeme gelene kadar ilgi odağı olmaktan uzak kaldı.

görsel

Hamiye, Hizbullah'ın Lübnan toprakları dışındaki operasyonlarını yürütmekten sorumlu olan dış operasyon birimi Birim 910'un komutanıdır.

Ciddi hasar

Yerel bir televizyon kanalı tarafından yayınlanan görüntülerde en az bir binanın çöktüğü ve birkaç binanın da ağır hasar gördüğü görülüyor.

Reuters'a konuşan görgü tanıkları, patlamaların Beyrut'u sabaha karşı 04:00 sularında sarstığını bildirdi. Güvenlik kaynakları saldırıda en az dört bombanın ateşlendiğini söyledi.

Bu, İsrail'in son günlerde Beyrut'un merkezindeki bir bölgeyi hedef alan dördüncü hava saldırısı olurken, İsrail saldırılarının çoğunu Hizbullah'ın kalesi olan Beyrut'un güney banliyölerine düzenledi. Geçtiğimiz pazar günü Ras en-Nebe mahallesine düzenlenen bir İsrail hava saldırısında Hizbullah'ın medya ilişkileri sorumlusu öldürülmüştü.

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki savaş nedeniyle sınır ötesi çatışmaların patlak vermesinden neredeyse bir yıl sonra eylül ayında Hizbullah'a karşı büyük bir saldırı başlatarak Lübnan'ın büyük bir bölümünü hava saldırılarıyla vurdu ve güneye kara birlikleri gönderdi.

Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor. (AP)Arama kurtarma görevlileri ve bölge sakinleri, Beyrut'ta İsrail saldırısının gerçekleştiği yerde enkaz altında kalanları arıyor. (AP)

İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmalar, Hizbullah'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'in güneyine saldırı düzenleyen Hamas ile dayanışma amacıyla ateş açmasının ardından patlak verdi.

ABD'nin Lübnan Özel Temsilcisi Amos Hochstein ateşkes anlaşmasına varmak amacıyla geçtiğimiz hafta Lübnan ve İsrail'i ziyaret etti. Hochstein, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz ile görüşmek üzere İsrail'e gitmeden önce salı ve çarşamba günleri Beyrut'ta yaptığı görüşmelerin ardından ‘ilerlemeden’ söz etti.