ABD, İsrail'in Dünya Mirası Alanı üzerinde yerleşim yeri inşa etme kararını kınadı

Arka planda 10 Temmuz 2024 tarihinde İsrail'in Carmel yerleşiminin bir kısmı (AP)
Arka planda 10 Temmuz 2024 tarihinde İsrail'in Carmel yerleşiminin bir kısmı (AP)
TT

ABD, İsrail'in Dünya Mirası Alanı üzerinde yerleşim yeri inşa etme kararını kınadı

Arka planda 10 Temmuz 2024 tarihinde İsrail'in Carmel yerleşiminin bir kısmı (AP)
Arka planda 10 Temmuz 2024 tarihinde İsrail'in Carmel yerleşiminin bir kısmı (AP)

Amerika Birleşik Devletleri dün (Perşembe), İsrail'in Beytüllahim yakınlarındaki UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Battir'de bir yerleşime onay vermesini kınadı ve bunun bir Filistin devletine yönelik beklentilere zarar verebileceğini belirtti.

İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich kararı çarşamba günü açıkladı. Bir yerleşimci olan bakan “X” platformunda şunları yazdı: “İsrail'in güvenliğini korumak ve bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek için yerleşimleri geliştirmeye devam edeceğiz.”

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vedant Patel, “Bu yeni yerleşimlerin her biri Filistinlilerin ekonomik kalkınmasını ve hareket özgürlüğünü engelleyecek ve iki devletli çözümün uygulanabilirliğini baltalayacaktır” ifadelerini kullandı.

Patel, “Bunun uluslararası hukuka aykırı olduğuna inanıyoruz ve Batı Şeria'daki yerleşimlerin ilerlemesine kesinlikle karşıyız” dedi.



Arap dışişleri bakanları İstanbul'da bir araya gelerek İsrail'in İran'a yönelik saldırısını kınadı

İranlılar, İsrail hava saldırısında öldürülen iki Kızılay üyesinin cenaze töreninde (DPA)
İranlılar, İsrail hava saldırısında öldürülen iki Kızılay üyesinin cenaze töreninde (DPA)
TT

Arap dışişleri bakanları İstanbul'da bir araya gelerek İsrail'in İran'a yönelik saldırısını kınadı

İranlılar, İsrail hava saldırısında öldürülen iki Kızılay üyesinin cenaze töreninde (DPA)
İranlılar, İsrail hava saldırısında öldürülen iki Kızılay üyesinin cenaze töreninde (DPA)

Arap dışişleri bakanları, dün İstanbul'da düzenlenen toplantıda, İsrail'in İran'a yönelik saldırısını kınayarak, bunun BM üyesi bir ülkenin egemenliğine yönelik açık bir ihlal ve bölgesel barış ve güvenliğe yönelik tehdit olduğunu belirtti.

Arap bakanlar, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının yansımalarını ve bölgenin güvenliğini görüşmek üzere İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi'nin 51. oturumu çerçevesinde düzenlenen olağanüstü toplantının ardından yaptıkları açıklamada, “İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının durdurulması ve gerginliğin azaltılması ile ateşkese varılması için bölgesel ve uluslararası çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguluyoruz” ifadelerini kullandılar.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Arşiv-AFP)İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

Açıklamada, İran nükleer sorunu konusunda bir anlaşmaya varmak için müzakerelere geri dönülmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca uluslararası toplum ve Güvenlik Konseyi'nin, "uluslararası hukukun açık bir ihlali ve bölgesel güvenliğe tehdit" oluşturan İsrail saldırısını durdurma sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısı yapıldı.

Arap dışişleri bakanları bölgedeki krizleri çözmenin tek yolunun, uluslararası hukuk kurallarına uygun diplomasi ve diyalog olduğunu belirtti. Mevcut krizin askeri yollarla çözülemeyeceğini vurguladılar.

Açıklamada, bölgede kapsamlı bir barışın ancak Gazze'ye yönelik saldırganlığın durdurulmasıyla başlayarak, tüm çatışma ve gerginlik nedenlerinin ele alınmasıyla sağlanabileceği belirtildi. İsrail'in bölgeyi daha fazla çatışma ve gerginliğe doğru ittiği ve "İsrail'in saldırgan politikalarını durdurmak için etkili uluslararası eylem çağrısında bulunduğu" belirtildi.

Arap Dışişleri Bakanları, küresel ekonomi ve enerji nakil hatları üzerindeki yansımalardan kaçınmak için uluslararası su yollarında seyrüsefer özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladılar. Ayrıca UAEA gözetimindeki nükleer tesislerin hedef alınmasından kaçınılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, bölgedeki nükleer emisyon ve sızıntıların tehlikeleri ve bunların yıkıcı insani ve çevresel sonuçları konusunda uyarıda bulunarak, Ortadoğu'nun nükleer silahlardan ve diğer kitle imha silahlarından arındırılmasının önemini vurguladılar.