Rapor: Netanyahu Philadelphia Koridoru’nun bir bölümünden çekilmeyi kabul etti

Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Philadelphia Koridoru'nda sınır duvarının bir bölümünün önünde dalgalanan Filistin bayrağı (AP)
Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Philadelphia Koridoru'nda sınır duvarının bir bölümünün önünde dalgalanan Filistin bayrağı (AP)
TT

Rapor: Netanyahu Philadelphia Koridoru’nun bir bölümünden çekilmeyi kabul etti

Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Philadelphia Koridoru'nda sınır duvarının bir bölümünün önünde dalgalanan Filistin bayrağı (AP)
Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Philadelphia Koridoru'nda sınır duvarının bir bölümünün önünde dalgalanan Filistin bayrağı (AP)

Üç İsrailli yetkili, ABD Başkanı Joe Biden'ın çarşamba günü yaptıkları telefon görüşmesinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'dan, esirlerin serbest bırakılması ve ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında İsrail güçlerini Mısır-Gazze sınırının bir bölümünden çekmeyi kabul etmesini istediğini ve böylece anlaşmayla ilgili müzakerelerin ilerleyebileceğini duyurdu.

Bu hamlenin önemi ne?

Netanyahu'nun anlaşmanın ilk aşaması sırasında Mısır-Gazze sınırındaki Philadelphia (Selahaddin) Koridoru boyunca İsrail ordusunun konuşlanmaya devam etmesi talebi, anlaşmaya giden yoldaki ana -ve son- tıkanma noktalarından biri haline gelmişti.

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre İsrailli yetkililer, Netanyahu'nun Biden'ın talebini kısmen kabul ettiğini ve sınır boyunca bir İsrail mevzisinden vazgeçmeyi kabul ettiğini açıkladı.

Yetkililer, telefon görüşmesi sırasında Biden'ın Netanyahu'dan tutumunu yumuşatmasını ve anlaşmanın ilk aşamasının uygulanması sırasında İsrail güçlerini Philadelphia Koridoru’nun küçük bir bölümünden çekmeyi kabul etmesini istediğini açıkladılar.

Yetkililer ayrıca Biden'ın, İsrail güçlerinin Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki sınır boyunca uzanan bir ila iki kilometrelik bir şeritten çekilmesini talep ettiğini belirtti.

Söz konusu bölge, Refah yakınlarında yer alıyor ve çok sayıda yerinden edilmiş Filistinlinin barındığı Tel es-Sultan mahallesinin bitişiğinde bulunuyor.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta Mısır sınırı yakınlarında oynayan Filistinli çocuklar (AP)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta Mısır sınırı yakınlarında oynayan Filistinli çocuklar (AP)

İsrailli yetkililer Biden'ın Netanyahu'ya ‘bu teklifi kabul etmenin müzakereleri bir anlaşmaya doğru itmeye yardımcı olabileceğini’ söylediğini kaydetti.

İsrailli bir yetkili Netanyahu'nun kısmi onayının, anlaşmanın ilk aşamasında diğer ordu güçlerinin Philadelphia Koridoru boyunca kalması gerektiği yönündeki İsrail pozisyonuna ABD'nin destek vermesiyle sonuçlandığını doğruladı.

Yetkili, ABD'nin İsrail'in pozisyonunu desteklemesinin ardından Mısır'ın, İsrail güçlerinin güncellenmiş konuşlanmasını içeren önerilen haritaları Hamas'a teslim etmeyi kabul etmek zorunda kaldığını ifade etti.

Ancak İsrailli yetkililer, Hamas'ın İsrail birliklerinin konuşlanmasının azaltıldığı yeni haritaları kabul edeceğine inanmadıklarını belirtti.

Netanyahu'nun bir yardımcısı, Başbakan’ın Philadelphia Koridoru boyunca ‘operasyonel kontrole zarar vermeyecek şekilde’ ordunun bir mevzisini değiştirmeyi ve sadece birkaç yüz metre kaydırmayı kabul ettiğini açıkladı.

Yardımcı, “İsrail ordusu, Philadelphia Koridoru boyunca konuşlanmış durumda. Başbakan bu durumu korumaya kararlı” şeklinde konuştu.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24