İsrail'deki istatistikler: Bir Yahudi'ye karşılık 3 Arap öldürülüyor

Yafa en-Nasıra kasabasındaki Arap toplumunda yaşanan cinayetleri kınayan pankartlar (Arşiv - Reuters)
Yafa en-Nasıra kasabasındaki Arap toplumunda yaşanan cinayetleri kınayan pankartlar (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail'deki istatistikler: Bir Yahudi'ye karşılık 3 Arap öldürülüyor

Yafa en-Nasıra kasabasındaki Arap toplumunda yaşanan cinayetleri kınayan pankartlar (Arşiv - Reuters)
Yafa en-Nasıra kasabasındaki Arap toplumunda yaşanan cinayetleri kınayan pankartlar (Arşiv - Reuters)

Bilgi Edinme Özgürlüğü Derneği'nin İsrail polisinden elde ettiği resmi verilere göre İsrail'de organize ve organize olmayan sivil cinayetlerde Arap kurbanların sayısı, uzmanların kasıtlı ihmal olarak değerlendirdiği polis hataları nedeniyle Yahudi kurbanların sayısının üç katı.

Dernek tarafından dün (Cuma) yayınlanan ve İsrail'deki suç durumunu özetleyen rapora göre, 1 Ocak 2018 ile 7 Ekim 2023 tarihleri arasında cinayetler artış göstermiş. Ancak savaş sırasında çok yüksek bir oranda artmış.

Şarku’l Avsat’ın Ynet internet sitesinden aktardığı verilere göre Arap vatandaşları nüfusun yüzde 21‘ini oluştururken, cinayet kurbanları arasındaki oranları yüzde 73. Verilere göre, söz konusu dönemde İsrail'de 712'si Arap, 214'ü Yahudi olmak üzere 981 kişi öldürüldü. Yabancı uyruklu olarak da 50 kişi öldürülürken, 5 vakada ise öldürülenlerin kökenleri bilinmiyor.

Polis verilerine göre Arap toplumunda 2018'de 73 kişi, 2019'da 94 kişi, 2020'de 110 kişi, 2021'de Korona salgınının yayılmasına ve bu sırada yaşanan kapanmalara rağmen 126 kişi ve 2022'de 109 kişi öldürüldü. Başbakan Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in mevcut hükümetinin ilk dokuz ayında ise 200 Arap öldürüldü. Veriler, 2023 yılı sonuna kadar 222 Arap’ın öldürüldüğünü gösteriyor.

Yafa en-Nasıra kasabasındaki protesto gösterilerinden (Arşiv)Yafa en-Nasıra kasabasındaki protesto gösterilerinden (Arşiv)

Uzmanlar bu durumu, Arap toplumunda suç ve şiddetle yüzleşmek için hiçbir şey yapmayan hükümetin ve özel olarak da Ben-Gvir liderliğindeki polisin politikalarının doğal bir sonucu olarak yorumluyor. Zira İsrail polisi bu olguyu görmezden gelerek, silahların yaygınlaşmasına göz yumarak, suç örgütlerinin insanları sömürmesine ve haraç almasına izin vererek, tüm bunlara karışanlara karşı yasaları uygulamayarak, güvenliği sağlama görevini kasıtlı olarak yerine getirmiyor.

Öte yandan, Arap Gençlik Derneği - Beleduna tarafından bu yılın başında yayınlanan bir raporda toplanan veriler, 16-30 yaş arası genç neslin cinayetlere karşı en savunmasız genç kuşak olduğunu gösteriyor. Bu yaş grubundaki kurbanların oranı 2023'teki toplam ölüm sayısının yüzde 51,8'ine, yani 115 kurbana ulaşmış. En büyük kurban oranı 48 cinayetle 26-30 yaş grubunda. Bunu 25 cinayetle 36-40 yaş grubu, 21 cinayetle 46-50 yaş grubu, 15 cinayetle 31-35 yaş grubu ve 12 cinayetle 41-45 yaş grubu takip ediyor. Cinayet sayısındaki en büyük artış, 2023 yılında kurban sayısının 115'e ulaştığı ve toplam kurban sayısının yaklaşık yüzde 52'sini oluşturduğu kuzey bölgesinde kaydedilmiş. 2022'de bu bölgedeki kurban sayısı 46 ve oran ise yüzde 42,5 olarak kayıtlara geçmiş.

Göstericiler Yafa en-Nasıra kasabasında düzenlenen bir yürüyüş sırasında Arap toplumundaki cinayetleri protesto etti. (Arşiv - AFP)Göstericiler Yafa en-Nasıra kasabasında düzenlenen bir yürüyüş sırasında Arap toplumundaki cinayetleri protesto etti. (Arşiv - AFP)

Beleduna'nın verileri, 2023'te tüm cinayetlerin yaklaşık yüzde 93'ünü oluşturan ateşli silah kullanımında, bu oranın yüzde 84'ünü gösteren 2022'ye kıyasla bir artış olduğunu gösteriyor. 2011-2019 yılları arasında cinayetlerde ateşli silah kullanım oranı yüzde 74 iken, 2020-2022 yıllarında bu oran yüzde 82 olmuş.

Veriler ayrıca, öldürülen kadınların oranının yüzde 14'e ulaştığı 2020-2022 yılları arasındaki döneme kıyasla, 2023 yılında toplam kurban sayısı içinde kadınların oranında bir düşüş olduğunu ve toplam kurban sayısının yüzde 6'ya ulaştığını gösteriyor. 2011-2019 yılları arasında ise bu oran yüzde 16 seviyesinde gerçekleşmiş.



Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
TT

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler misyonu: Patlayıcılar ülkeye gelmeden önce iletişim cihazlarına yerleştirildi

İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)
İsrail'in Hizbullah telsizlerine yönelik saldırılarının ardından Lübnan güçlerinin imha etmeye hazırlandığı bir iletişim cihazı görülüyor (AFP)

Lübnan'ın BM Daimî Temsilciliği, dün (Perşembe) Güvenlik Güvenlik Konseyi'ne yazdığı bir mektupta, Lübnanlı yetkililer tarafından yapılan ön incelemelerin, bu hafta patlayan iletişim cihazlarının “Lübnan'a gelmeden önce düzenlenmiş olduğunu” gösterdiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre konuyla ilgili bir toplantı öncesinde konseye gönderilen mektupta, “Ön incelemeler, hedef alınan cihazların Lübnan'a varmadan önce profesyonelce düzenlendiğini ve bu cihazlara elektronik mesajlar gönderilerek patlatıldığını göstermiştir” denildi. Misyon, saldırıların planlanması ve gerçekleştirilmesinden İsrail'in sorumlu olduğunu ifade etti.

15 ülkeden oluşan BM Güvenlik Konseyi, bombalamaları görüşmek üzere bugün toplanacak. Hizbullah'ın iletişim araçlarına yönelik saldırılar 37 kişinin ölümüne ve yaklaşık 3,000 kişinin yaralanmasına yol açtı. Bu durum Lübnan hastanelerinin üzerindeki yükü artırdı ve grubun yeteneklerinin tükenmesine yol açtı.

İsrail saldırılarla ilgili doğrudan yorum yapmadı, ancak bazı güvenlik kaynakları saldırıları İsrail istihbarat servisinin (Mossad) gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Mossad'ın yabancı topraklara karmaşık saldırılar düzenleme konusunda uzun bir geçmişi var.