Filistinli TikToker'ın Gazze'deki İsrail saldırısında öldürülmesinin ardından ‘dünyanın dört bir yanından’ taziye mesajları

Filistinli genç Muhammed (Medo) Halimi (Instagram hesabı)
Filistinli genç Muhammed (Medo) Halimi (Instagram hesabı)
TT

Filistinli TikToker'ın Gazze'deki İsrail saldırısında öldürülmesinin ardından ‘dünyanın dört bir yanından’ taziye mesajları

Filistinli genç Muhammed (Medo) Halimi (Instagram hesabı)
Filistinli genç Muhammed (Medo) Halimi (Instagram hesabı)

Filistinli genç Muhammed (Medo) Halimi'nin TikTok ve Instagram'da ‘çadır hayatı’ olarak adlandırdığı Gazze savaşının bir günü daha geride kaldı.

Geçtiğimiz pazartesi günü, Gazze Şeridi'ndeki günlük yaşamı belgelediği videolarında sık sık yaptığı gibi Halimi, arkadaşı Talal Murad'la buluşmak için yerinden edilmiş Filistinlilerin dış dünyaya bağlanabildiği Wi-Fi çadırı olan yerel internet kafeye gitti.

18 yaşındaki Murad, bir ışık yandığını, çok sıcak hissettiklerini ve toz uçuştuğunu söyledi. Sonra Murad boynunda bir ağrı hissetmiş. Halimi'nin başından ise kan akıyormuş. Önlerindeki sahil yolunda bir araba alev almış, görünüşe göre İsrail hava saldırısının hedefi olmuş. Ambulansın gelmesi 10 dakika sürmüş. Birkaç saat sonra ise doktorlar Halimi'nin öldüğünü açıklamış.

Aldığı şarapnel yarasının tedavisi devam eden Murad dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Halimi'nin ‘umut ve güç mesajını temsil ettiğini’ söyledi.

Halimi’nin ölümü nedeniyle dün, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın dünyanın dört bir yanından öğrencileri ABD liselerine gönderme girişiminin bir parçası olarak Halimi'nin 2021 yılını geçirdiği Teksas, Harker Heights'a kadar çok uzaktaki arkadaşlarından taziye mesajları yağdı.

ABD hükümeti tarafından desteklenen Kennedy-Lugar Gençlik ve Eğitim Değişim Programı'ndan Halimi'nin arkadaşı Hibe es-Saidi, “Medo tanıştığımız yerin ruhuydu. Nazik, zeki ve espriliydi. Bunların hiçbiri unutulmaz. Kaderinde büyüklük vardı ama çok erken gitti” ifadelerini kullandı.

Halimi’nin TikTok hesabı, takipçilerinin yüz binlerce mesajıyla dolup taştı. Binlerce kişi, sanki çok sevdikleri bir arkadaşlarını kaybetmiş gibi üzüldüklerini ifade ettiler.

Filistinli genç Muhammed (Medo) Halimi (Instagram hesabı)Filistinli genç Muhammed (Medo) Halimi (Instagram hesabı)

Murad ekledi: “Birlikte yaptığımız iş, devam etmesini umduğum direnişin bizim versiyonumuzdu.”

Yabancı gazetecilerin erişemediği kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde hayatın nasıl olduğunu anlamaya çalışan dünyanın dört bir yanındaki takipçilerinden gelen soruları yanıtladıkları bir Instagram hesabı olan Gazze Tecrübesi'nde Halimi ile birlikte yer aldığını belirten Murad, “Birlikte yaptığımız bu işin devam etmesini umuyorum. Bu bizim direnişimizdi” ifadelerini kullandı.

Halimi, anne babası, dört erkek ve bir kız kardeşiyle birlikte Gazze Şeridi'nin güneyindeki el-Mevasi bölgesine yerleştirildikten sonra bir TikTok hesabı oluşturdu. Arkadaşları, Halimi'nin ailesinin Han Yunus'a göç ettirildiğini, daha sonra İsrail bombardımanından kaçmak için tekrar göç etmek zorunda kaldıklarını söyledi.

Kampta çektiği ‘çadır hayatı’ videolarının ilkinde Halimi şunu söyledi: “Bir çadırda yaşamın nasıl olduğunu merak ediyorsanız, günümü nasıl geçirdiğimi göstermek için benimle gelin.”

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre Halimi gün boyunca neler yaptığını kayda alıyordu; içme suyu için uzun kuyruklarda sabırsızlıkla bekliyor, şampuan ya da sabun olmadan bir kova kullanarak duş alıyor ve Babagannuş yapmak için malzeme topluyordu.

Bu anlar dünya çapında yüz binlerce insanı büyüledi. Savaşın son birkaç ayında Halimi'nin videoları viral oldu. Bazıları TikTok'ta iki milyondan fazla izlendi.

Halimi, büyükannesinin ölümü, Gazze'deki ilaç ve ekipman sıkıntısı ya da İsrail'in yıkıcı bombardımanının yarattığı stres gibi trajedileri mizaha dönüştürdü.

Öldürülmeden birkaç saat önce yayınladığı son videosunda, siyah kaplı bir deftere bir şeyler yazarken her zaman kullandığı ses tonuyla, yarı şaka yarı ciddi şekilde şunları söylemişti: “Yeni gizli projemi tasarlamaya başladım.”



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24