Gallant: Kuzey nüfusu geri dönene kadar Hizbullah'ı vurmaya devam edeceğiz

İsrail bombardımanı Güney Lübnan'da çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu

El-Hıyam kasabasında yıkılmış bir evin yanında duran kadınlar (AFP)
El-Hıyam kasabasında yıkılmış bir evin yanında duran kadınlar (AFP)
TT

Gallant: Kuzey nüfusu geri dönene kadar Hizbullah'ı vurmaya devam edeceğiz

El-Hıyam kasabasında yıkılmış bir evin yanında duran kadınlar (AFP)
El-Hıyam kasabasında yıkılmış bir evin yanında duran kadınlar (AFP)

Gergin geçen cumartesi akşamının ardından pazar günü (dün) Güney Lübnan cephesinde temkinli bir sükûnet hâkim olurken, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, kuzey sakinleri evlerine dönene kadar Hizbullah ile çatışmaların devam edeceğini yineledi.

Gallant kuzey sınırında yaptığı açıklamada, “Ödediğimiz bedel boşa gitmeyecek ve kuzey sakinleri evlerine dönene kadar Hizbullah'ı vurmaya devam edeceğiz” dedi.

Akşam saatlerinde medya kuruluşları Güney Lübnan'dan İsrail topraklarına doğru çok sayıda roket atıldığını ve batı kesimi semalarında önleyici füzelerin patladığını bildirdi.

Güneydeki birkaç kasabada dört kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan aralıklı bombardımanlar kaydedildi. Hizbullah, ‘Kafr Şuba tepelerindeki Ruveysat el-Alem bölgesindeki casus ekipmanlarını’, ‘Kfar Yuval kontrol noktası yakınlarındaki İsrail ordu devriyesini’ ve ‘el-Merc bölgesi civarında bulunan İsrail mevzisini’ hedef alan operasyonlar gerçekleştirdi.

Lübnan resmi haber ajansı NNA, Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre bir İsrail insansız hava aracının (İHA) Ayta eş-Şaab kasabasını hedef alan hava saldırısı düzenlediğini ve bunun sonucunda dört kişinin yaralandığını bildirdi.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Beyt Lif kasabasını hedef alan İsrail hava saldırısında bir kişi hayatını kaybetti, aralarında yaraları ciddi olan bir kadının da bulunduğu iki kişi yaralandı” denildi.

El-Vataniyye, İsrail’e ait bir İHA’nın dün Kafr Kila kasabasındaki sınır yakınlarına dört kez bomba attığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın el-Vataniyye’den aktardığına göre İsrail'e ait bir İHA, el-Adise Belediye Binası yakınlarına yangın çıkarıcı maddeler attı. Ayrıca el-Adise ve el-Vezzani'nin dış mahallelerine topçu ateşi açıldı.

Cumartesi akşamı Yuhmur eş-Şakif'in dış mahalleleri ve güney eteklerindeki nehir yatağının topçu ateşine maruz kalması ve bunun dış mahallelere yayılan yangınlara neden olmasıyla cephede gerginlik yaşandı.

El-Vataniyye ayrıca, İsrail'e ait bir İHA’nın el-Adise ormanlarına ve belediye yakınlarına yangın bombası atarak yangın çıkmasına neden olduğunu ve aynı nedenle itfaiye araçlarının, en-Nakura kasabasının eteklerinde çıkan büyük bir yangını söndürmek için harekete geçtiğini bildirdi.

Güney cephesinin Gazze savaşı ve ateşkes müzakereleri süreciyle bağlantılı olduğu bu aşamada, Ortadoğu ve Körfez Askeri Analiz Merkezi (ENİGMA) Başkanı Riyad Kahveci, güney cephesindeki durumu, Hizbullah'ın tehditlerinin seviyesinin düşmesiyle birlikte değerlendirdi. Şarku’l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan Kahveci, “Bugünkü fark, Hizbullah liderlerinin tehditlerinin, gerilimin İsrail'i caydırmadığına, aksine İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya İran'ın istemediği geniş bir savaşa sürüklemek için bahane sağladığına inanmalarıyla daha sınırlı hale gelmesidir” dedi.

“Fuad Şükür'ün öldürülmesine verilen yanıt, tehditler ve beklentiler düzeyinde değildi ve İsrail'in şiddetli önleyici saldırılarından önce geldi” diyen Kahveci, ‘İsrail hava kuvvetlerinin günlük hava saldırıları ve devam eden suikast operasyonlarının, Hizbullah'ın coğrafi bir alanla ve sınıra yakın bazı İsrail mevzileriyle sınırlı saldırılarına misilleme olduğunu’ kaydetti.

zcsvdfb
Lübnan'ın güneyindeki Meys el-Cebel’de meydana gelen yıkımdan (AFP)

Kahveci'ye göre bu gerçeklik, Gazze ateşkes anlaşmasından sonra ABD ve Fransa gibi güçler tarafından aranan diplomatik bir çözüme ulaşılana kadar devam edecek. Bununla birlikte, ‘İsrail yeni bir Hizbullah liderini öldürmeyi başarırsa ya da İsrail, Güney Lübnan'daki askeri gerçekliği dramatik bir şekilde değiştirmekte ısrar ederse Hizbullah ne yapacak?’ sorusu halen ortada duruyor.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.