Gazze’de ateşkes: Arabulucular son teklifle uzlaşmazlığı hafifletmeyi umuyor

Mısır, herhangi bir çözüm için ‘sabitelerini’ sıralarken İsrail'i müzakereleri çıkmaza sürüklemekle suçladı

İsrail’in Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda düzenlediği saldırıda ölen bir çocuğun cesedini taşıyan Filistinli bir adam (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda düzenlediği saldırıda ölen bir çocuğun cesedini taşıyan Filistinli bir adam (AFP)
TT

Gazze’de ateşkes: Arabulucular son teklifle uzlaşmazlığı hafifletmeyi umuyor

İsrail’in Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda düzenlediği saldırıda ölen bir çocuğun cesedini taşıyan Filistinli bir adam (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda düzenlediği saldırıda ölen bir çocuğun cesedini taşıyan Filistinli bir adam (AFP)

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu’ya yönelik öfkenin arttığı ve Mısır'ın Netanyahu'yu müzakereleri geçiştirmekle suçladığı bir dönemde, ABD'nin esir takası anlaşması için ‘nihai bir teklif’ sunmaya hazır olduğunu söylemesiyle birlikte arabulucular, Gazze’de ateşkes için yapılan müzakerelerde bir ilerleme sağlamak için yeni adımlar attı.

Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlara göre yakında açıklanması beklenen teklif, ABD’de kasım ayında yapılması planlanan başkanlık seçimleri öncesinde Gazze’de ateşkese varmak üzere bir anlaşma imzalanması için son şans. Uzmanlar, Başkan Joe Biden yönetiminin, altı rehinenin cesedinin bulunmasının ardından İsrail’de gerçekleşen protestoların ve grevin Netanyahu üzerinde yarattığı iç baskılardan faydalanarak Netanyahu'yu anlaşmayı kabul etmeye ve taviz vermeye zorlamasının önemini vurguladılar.

ABD merkezli gazete Washington Post'un ABD'li yetkililerden aktardığına göre Biden yönetimi, rehinelerin cesetleri bulunmadan önce üzerinde çalışmaya başladığı nihai anlaşmaya ilişkin teklifini sunmayı planlıyor ve şu an arabulucularla bu teklifin detayları üzerine istişarelerde bulunuyor. Washington Post ilgili haberde, Washington'ın sunmayı planladığı nihai anlaşmanın kabul edilmemesinin ABD öncülüğündeki müzakerelerin sonu anlamına gelebileceği vurgulandı.

ABD merkezli haber sitesi Axios dün ABD'li iki kaynağa dayandırdığı haberinde ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın pazar günü Gazze'de tutulan Amerikalı rehinelerin ailelerine söylediği gibi Biden'ın bu hafta içinde nihai bir teklif sunmayı düşündüğünü bildirdi.

zxscdvf
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılmış bir evin enkazı önünde duran Filistinli bir çocuk (AFP)

Axios’un haberindeki kaynaklara göre Biden'ın üst düzey yardımcıları, İsrailli rehinelerin öldürülmesi nedeniyle ‘mümkün olan en kısa sürede’ bir anlaşmaya varılması ve İsrail ile Hamas'a anlaşmayı kabul ya da reddetme şansı verilmesi gerektiğine inanıyor. Bunun yanında Biden ve ulusal güvenlik ekibinin pazartesi günü anlaşmayı sonuçlandırmak için son bir hamle yapmak üzere bir strateji belirleyeceği teyit edildi.

Reuters’ın haberine göre anlaşmayla ilgili olarak ABD'li müzakerecilerle bir araya gelen Biden, Beyaz Saray'da gazetecilere yaptığı açıklamada, “Rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'de ateşkes anlaşması için nihai bir teklif sunmaya yakınız” ifadelerini kullandı. Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun rehinelerin iadesini sağlayacak bir anlaşmaya varmak için yeterince çaba sarf ettiğini düşünmediğini söyledi. İsrail basınına konuşan İsrailli üst düzey bir yetkili, Biden'ın kamuoyu önündeki bu çıkışını ‘baskı’ olarak nitelendirdi ve sözlerini ‘tehlikeli’ olarak tanımladı.

Biden'ın kamuoyu önündeki bu çıkışına rehinelerin öldürülmesi olayının tetiklediği ve ateşkes talebiyle devam eden protestolar ve İsrail'deki geniş çaplı grev eşlik etti.

İsrail'in pazar günü Gazze Şeridi’nde aralarında bir Amerikalının da bulunduğu altı rehinenin cesedini bulduğunu açıklaması, rehinelerin ailelerinin ve İsrail muhalefet lideri Yair Lapid ve Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz'ın başını çektiği muhalefetin öfkesini arttırdı. Genel grev ve geniş kapsamlı protesto gösterileri düzenlendi.

Öte yandan Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Hacer el-İslambuli, ABD'nin önerisinin, rehinelerin öldürülmesi olayının ardından İsrail'de derhal ateşkes ilan edilmesi talebiyle düzenlenen protesto gösterileriyle ve genel grevle aynı zamana denk gelmesiyle daha da büyük bir önem kazandığını söyledi. İslambuli, bunun Netanyahu üzerindeki baskıya katkıda bulunacağının altını çizdi.

Baskının sadece Netanyahu üzerinde değil, aynı zamanda müttefikinin yanında yer almakla protestoların baskısına yanıt vermek arasında ‘kritik bir konumda’ bulunan ABD hükümeti üzerinde de olduğuna inanıyor. Bu teklifin ABD seçimlerinden önce ‘bir anlaşmaya varmak için son şans’ olduğunu vurguladı.

Arap Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (ACPSS) Başkan Yardımcısı Muhtar Gubbaşi, önerinin sadece ortaya atılmakla başarılı olamayacağını, ABD’nin Netanyahu üzerinde gerçek ve ciddi bir baskı kurmasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Gubbaşi, rehinelerin öldürülmesi olayının İsrail içindeki hoşnutsuzluğu arttırdığını ve Washington'ın bundan faydalanması halinde Netanyahu'yu bir anlaşmaya zorlayabileceğini vurguladı.

Gazze'de ateşkes için yapılan müzakereler, Hamas’ın İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi yönündeki taleplerine karşın Netanyahu'nun Philadelphia (Salahaddin) Koridoru ve Netzarim Koridoru’nda kalmakta ısrar etmesi ve Mısır'ın sonuncusu dün olmak üzere yaptığı açıklamalarla bunu sık sık reddetmesi gibi önemli engeller nedeniyle tıkanmış durumda. Mısır merkezli haber kanalı Al Qahera News’e konuşan üst düzey bir kaynağa göre Mısır, İsrail'in Philadelphia Koridoru ve Refah Sınır Kapısı’ndaki askeri varlığının kategorik olarak reddedilmesi başta olmak üzere herhangi bir barış anlaşmasına varılması için sabitelerinin altını çizdi.

Gazze’de ateşkes için bir anlaşmaya varılamamasından İsrail’i sorumlu tutan kaynak, kendi iç krizini örtbas etmek için sahada yeni bir gerçeklik dayatmaya çalışıyor. Kaynak, mevcut savaşın devam etmesinin ve bölgesel genişleme olasılığının son derece tehlikeli olduğunu ve her düzeyde vahim sonuçlara gebe olduğunu belirtti.

İslambuli, Mısır'ın Philadelphia Koridoru ile ilgili tutumunun barış anlaşmasına uygun olarak doğru olduğunu ve müzakereleri uzatmaktan kaçınarak bu tutumun üzerine inşa edilmesi gerektiğini düşünüyor. Washington'ın ciddi bir şekilde müdahale etmesi koşuluyla ABD’de kasım ayında yapılması planlanan başkanlık seçimlerinden önce Gazze Şeridi’nde çözüm ve ateşkes için son bir fırsatın olduğunu vurgulayan İslambuli, “Aksi takdirde müzakerelerin bozulması bölge için bir tehdit oluşturacaktır” dedi. Gubbaşi ise Washington’ın yeni teklifte de İsrail'in yanında yer almasından ve bunun Hamas'ın tepki göstermesine ve Kahire'nin ulusal güvenliğini savunurken taleplerine yansımasından endişe ediyor.



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.